Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Dil Merkezi
İngilizce Öğreniyorum
İngilizce Şiirler - Türkçe Tercümeli
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Serdar Yýldýrým" data-source="post: 465116" data-attributes="member: 1002540"><p><strong>LİTTLE CHİLD </strong></p><p><strong>KÜÇÜK ÇOCUK</strong></p><p></p><p><strong>With pearls in his eyes and pain in his heart</strong></p><p><strong>Gözlerinde inci, yüreğinde sancı</strong></p><p></p><p><strong>The little child is crying being lost in darkness</strong></p><p><strong>Karanlıkta kaybolmuş ağlıyor küçük çocuk</strong></p><p></p><p><strong>You mightn’t have a house or parents</strong></p><p><strong>Belki evin yokmuş senin, anan-baban yokmuş senin</strong></p><p></p><p><strong>You mightn’t have anybody, you might have been scorned</strong></p><p><strong>Kimselerin yokmuş senin, belki seni hor görmüşler</strong></p><p></p><p><strong>Whatever happens and happens</strong></p><p><strong>Ne olursa olsun, olsun, ne olursa olsun</strong></p><p></p><p><strong>The time and the days will pass</strong></p><p><strong>Zaman akıp gidecek, günler gelip geçecek</strong></p><p></p><p><strong>One day might come and you might be consoled little child.</strong></p><p><strong>Belki bir gün gelecek teselliyi bulacaksın küçük çocuk.</strong></p><p></p><p><strong>X X X </strong></p><p></p><p><strong>With pearls in his eyes and pain in his heart</strong></p><p><strong>Gözlerinde inci, yüreğinde sancı</strong></p><p></p><p><strong>The little child is crying being lost in darkness</strong></p><p><strong>Karanlıkta kaybolmuş ağlıyor küçük çocuk</strong></p><p></p><p><strong>You’d had various troubles making you get lost</strong></p><p><strong>Türlü türlü derdin varmış, dertler seni senden çalmış</strong></p><p></p><p><strong>Strangers had taken the little money you deserve</strong></p><p><strong>Hakkın olan üç kuruşu o yabancı eller almış</strong></p><p></p><p><strong>Whatever happens and happens</strong></p><p><strong>Ne olursa olsun, olsun, ne olursa olsun</strong></p><p></p><p><strong>The time and the days will pass</strong></p><p><strong>Zaman akıp gidecek, günler gelip geçecek</strong></p><p></p><p><strong>One day might come and you might be consoled little child.</strong></p><p><strong>Belki bir gün gelecek teselliyi bulacaksın küçük çocuk.</strong></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p><strong>A STREET MAN </strong></p><p><strong>BİR SOKAK ADAMI</strong></p><p></p><p><strong>Many years ago an afternoon</strong></p><p><strong>Bundan yıllar önce bir akşamüstü</strong></p><p></p><p><strong>Tired of the arc on the way home </strong></p><p><strong>Yorgun, argın eve dönerken</strong></p><p></p><p><strong>I see him as she passed </strong></p><p><strong>Yanından geçerken gördüm onu</strong></p><p></p><p><strong>Drawn in a dark corner </strong></p><p><strong>Çekilmiş bir köşeye karanlıklarda</strong></p><p></p><p><strong>Bread in his hand, was eating bread </strong></p><p><strong>Elinde ekmeği, ekmek yiyordu</strong></p><p></p><p><strong>By bread additives to tears </strong></p><p><strong>Gözyaşlarını ekmeğine katık ederek</strong></p><p></p><p><strong>Sobbing, crying </strong></p><p><strong>Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu</strong></p><p></p><p><strong>I saw a poor, poor me too</strong></p><p><strong>Bir fakir gördüm, benden de fakir</strong></p><p></p><p><strong>I saw a poor, poor me too. </strong></p><p><strong>Bir yoksul gördüm, benden de yoksul.</strong></p><p></p><p><strong>XXX</strong></p><p></p><p><strong>In a world where man's man crush</strong></p><p><strong>İnsanın insanı ezdiği bir dünyada</strong></p><p></p><p><strong>It was not easy for him to live</strong></p><p><strong>Yaşamak onun için kolay değildi</strong></p><p></p><p><strong>There was no house, no money had</strong></p><p><strong>Ne evi vardı, ne parası vardı</strong></p><p></p><p><strong>What were safe, what car</strong></p><p><strong>Ne kasası vardı, ne arabası</strong></p><p></p><p><strong>The streets of his home, loneliness, his friendly</strong></p><p><strong>Sokaklar onun evi, yalnızlık onun dostu</strong></p><p></p><p><strong>Years ago, it was an abandoned street children </strong></p><p><strong>Yıllar önce terkedilmiş bir sokak çocuğuydu</strong></p><p></p><p><strong>What has changed in the years after the man was a street. </strong></p><p><strong>Yıllar sonra ne değişti bir sokak adamı oldu.</strong></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p><strong>THE OLD MAN’S TEARS </strong></p><p><strong>YAŞLI ADAMIN GÖZYAŞLARI</strong></p><p></p><p><strong>Once upon a time I had watched a play somewhere</strong></p><p><strong>Yıllar önce bir yerlerde bir oyun seyretmiştim</strong></p><p></p><p><strong>There was a curled old man in that play</strong></p><p><strong>Bu oyunda iki büklüm yaşlı bir adam vardı</strong></p><p></p><p><strong>Wearing ragged clothes </strong></p><p><strong>Yırtık pırtık elbise vardı üstünde</strong></p><p></p><p><strong>Having meaningless glance in his eyes</strong></p><p><strong>Anlamsız bakışlar vardı gözünde</strong></p><p></p><p><strong>Being too old, having no energy left, and being deserted,</strong></p><p><strong>Yaşı geçmiş, işi bitmiş, terkedilmiş</strong></p><p></p><p><strong>Left alone, having lived nothing</strong></p><p><strong>Yalnız kalmış, yaşamamış ihtiyarın</strong></p><p></p><p><strong>X X X</strong></p><p></p><p><strong>His tears had neither stopped nor finished</strong></p><p><strong>Yaşlı adamın gözyaşları durup dinmek bilmezdi</strong></p><p></p><p><strong>He had so much trouble that hadn’t ever finished</strong></p><p><strong>Dertler ne kadar fazla bitip tükenmek bilmezdi</strong></p><p></p><p><strong>Breathing was his profit, living was his only ambition</strong></p><p><strong>Nefes almak kazancıydı, yaşamak tek amacıydı</strong></p><p></p><p><strong>Having played the greatest tragedy in the world</strong></p><p><strong>Perdesi olmayan bu hayat sahnesinde</strong></p><p></p><p><strong>On the life stage without curtains</strong></p><p><strong>Dünyanın en acıklı oyununu oynadı</strong></p><p></p><p><strong>He had passed on, do you have a clue?</strong></p><p><strong>Göçtü gitti aramızdan, haberin var mı? </strong></p><p></p><p><strong>END</strong></p><p></p><p><strong>SON</strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Serdar Yýldýrým, post: 465116, member: 1002540"] [B]LİTTLE CHİLD [/B] [B]KÜÇÜK ÇOCUK[/B] [B]With pearls in his eyes and pain in his heart[/B] [B]Gözlerinde inci, yüreğinde sancı[/B] [B]The little child is crying being lost in darkness[/B] [B]Karanlıkta kaybolmuş ağlıyor küçük çocuk[/B] [B]You mightn’t have a house or parents[/B] [B]Belki evin yokmuş senin, anan-baban yokmuş senin[/B] [B]You mightn’t have anybody, you might have been scorned[/B] [B]Kimselerin yokmuş senin, belki seni hor görmüşler[/B] [B]Whatever happens and happens[/B] [B]Ne olursa olsun, olsun, ne olursa olsun[/B] [B]The time and the days will pass[/B] [B]Zaman akıp gidecek, günler gelip geçecek[/B] [B]One day might come and you might be consoled little child.[/B] [B]Belki bir gün gelecek teselliyi bulacaksın küçük çocuk.[/B] [B]X X X [/B] [B]With pearls in his eyes and pain in his heart[/B] [B]Gözlerinde inci, yüreğinde sancı[/B] [B]The little child is crying being lost in darkness[/B] [B]Karanlıkta kaybolmuş ağlıyor küçük çocuk[/B] [B]You’d had various troubles making you get lost[/B] [B]Türlü türlü derdin varmış, dertler seni senden çalmış[/B] [B]Strangers had taken the little money you deserve[/B] [B]Hakkın olan üç kuruşu o yabancı eller almış[/B] [B]Whatever happens and happens[/B] [B]Ne olursa olsun, olsun, ne olursa olsun[/B] [B]The time and the days will pass[/B] [B]Zaman akıp gidecek, günler gelip geçecek[/B] [B]One day might come and you might be consoled little child.[/B] [B]Belki bir gün gelecek teselliyi bulacaksın küçük çocuk.[/B] [B]A STREET MAN [/B] [B]BİR SOKAK ADAMI[/B] [B]Many years ago an afternoon[/B] [B]Bundan yıllar önce bir akşamüstü[/B] [B]Tired of the arc on the way home [/B] [B]Yorgun, argın eve dönerken[/B] [B]I see him as she passed [/B] [B]Yanından geçerken gördüm onu[/B] [B]Drawn in a dark corner [/B] [B]Çekilmiş bir köşeye karanlıklarda[/B] [B]Bread in his hand, was eating bread [/B] [B]Elinde ekmeği, ekmek yiyordu[/B] [B]By bread additives to tears [/B] [B]Gözyaşlarını ekmeğine katık ederek[/B] [B]Sobbing, crying [/B] [B]Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu[/B] [B]I saw a poor, poor me too[/B] [B]Bir fakir gördüm, benden de fakir[/B] [B]I saw a poor, poor me too. [/B] [B]Bir yoksul gördüm, benden de yoksul.[/B] [B]XXX[/B] [B]In a world where man's man crush[/B] [B]İnsanın insanı ezdiği bir dünyada[/B] [B]It was not easy for him to live[/B] [B]Yaşamak onun için kolay değildi[/B] [B]There was no house, no money had[/B] [B]Ne evi vardı, ne parası vardı[/B] [B]What were safe, what car[/B] [B]Ne kasası vardı, ne arabası[/B] [B]The streets of his home, loneliness, his friendly[/B] [B]Sokaklar onun evi, yalnızlık onun dostu[/B] [B]Years ago, it was an abandoned street children [/B] [B]Yıllar önce terkedilmiş bir sokak çocuğuydu[/B] [B]What has changed in the years after the man was a street. [/B] [B]Yıllar sonra ne değişti bir sokak adamı oldu.[/B] [B]THE OLD MAN’S TEARS [/B] [B]YAŞLI ADAMIN GÖZYAŞLARI[/B] [B]Once upon a time I had watched a play somewhere[/B] [B]Yıllar önce bir yerlerde bir oyun seyretmiştim[/B] [B]There was a curled old man in that play[/B] [B]Bu oyunda iki büklüm yaşlı bir adam vardı[/B] [B]Wearing ragged clothes [/B] [B]Yırtık pırtık elbise vardı üstünde[/B] [B]Having meaningless glance in his eyes[/B] [B]Anlamsız bakışlar vardı gözünde[/B] [B]Being too old, having no energy left, and being deserted,[/B] [B]Yaşı geçmiş, işi bitmiş, terkedilmiş[/B] [B]Left alone, having lived nothing[/B] [B]Yalnız kalmış, yaşamamış ihtiyarın[/B] [B]X X X[/B] [B]His tears had neither stopped nor finished[/B] [B]Yaşlı adamın gözyaşları durup dinmek bilmezdi[/B] [B]He had so much trouble that hadn’t ever finished[/B] [B]Dertler ne kadar fazla bitip tükenmek bilmezdi[/B] [B]Breathing was his profit, living was his only ambition[/B] [B]Nefes almak kazancıydı, yaşamak tek amacıydı[/B] [B]Having played the greatest tragedy in the world[/B] [B]Perdesi olmayan bu hayat sahnesinde[/B] [B]On the life stage without curtains[/B] [B]Dünyanın en acıklı oyununu oynadı[/B] [B]He had passed on, do you have a clue?[/B] [B]Göçtü gitti aramızdan, haberin var mı? [/B] [B]END[/B] [B]SON[/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Dil Merkezi
İngilizce Öğreniyorum
İngilizce Şiirler - Türkçe Tercümeli
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst