Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
İlim geçidi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="bizar" data-source="post: 160112" data-attributes="member: 12884"><p>Belalar geçidi</p><p>İbadet ederken, gelecek şu belalara sabretmeli:</p><p>1- Rızık ve geçim derdi, gafilleri doğru ibadet etmekten alıkoyar. Her canlının rızkını, Allahü teâlâ verir. Sebeplere yapışarak, rızık için çalışmalı. Hem çalışmalı, hem de Allahü teâlâya tevekkül etmelidir. Tevekkül, gerekli tedbirleri aldıktan sonra, neticeyi Allah’tan beklemektir. Rızık için tevekkül edenin, imanı kuvvetlidir. Bir hadis-i şerif meali:</p><p>(Eğer Allahü teâlâya hakkıyla tevekkül etseydiniz, sabah aç kalkıp, akşam tok dönen kuşlar gibi, sizin de rızkınızı verirdi.) [Tirmizi]</p><p>2- Kuruntu, huzurlu ibadet etmeyi önler. Bundan kurtulmanın çaresi, gerekli tedbirleri aldıktan sonra, işin sonucunu Allah’a bırakmaktır. Çünkü biz, bir şeyin sonucunun iyi mi, kötü mü olacağını bilemeyiz. Hayır sandığımız çok şey, şerle sonuçlanabilir, şer sandığımız çok şey de, hayırla sonuçlanabilir. Bir âbidin, şeytanı görmek için yaptığı dua, kabul olur. Şeytan buna, (Eğer yüz yıllık ömrün olmasaydı, şimdi seni öldürürdüm) der, gözden kaybolur. Âbid de, (Önce dünyadan murat alayım, sonra tevbe ederim, nasıl olsa Allah tevbeleri kabul eder) diyerek ibadeti bırakır, sefahate dalıp felakete düşer. Tevbe etmeye fırsat kalmadan, genç yaşta ölür. </p><p>3- Belalar, ibadet etmeyi engelleyebilir. Bir hastalık, bir bela gelince bağırıp çağırmak faydasızdır. Aksine zararlı olur. Bunun çaresi, Allahü teâlânın takdirine razı olmaktır.</p><p>4- Belaların ve çekilen zahmetlerin getireceği perişanlıktan kurtulmanın çaresi, sabretmektir. Sabırlı olmayan, başarılı olamaz.</p><p>Dünya, zahmet ve bela âlemidir. Dünyaya gelen bu musibetlere mâruz kalacaktır. Bir kimsenin ana baba, kardeş, evlat veya dostlarından biri ölebilir, çeşitli hastalıklara mâruz kalabilir, iftiraya uğrayabilir, malını mülkünü kaybedip iflâs edebilir. Bu felaketlere sabretmezse devamlı huzursuz olur, doğru dürüst ibadet edemez. Dünya ve ahiret hayatını kazanmak isteyenin, açlığa, insanların kötülemesine ve çeşitli musibetlere sabretmesi gerekir. Allah’tan korkarak sabreden, sıkıntılardan kurtulur, muradına erer. Allahü teâlâ, Eyüp aleyhisselâmı sabrından dolayı övmüştür. Bir anlık sabır, büyük hayırlara kavuşturur. Sabır, erişmek istenilen şeylerin anahtarıdır. Her hayra sabırla ulaşılır. Mukadder olan şey başa gelir, eğer sabredilirse ecri görülür. Sabredilmez bağırılır, çağırılırsa, günaha girilir ve huzursuz olunur. Bir hadis-i kudsi meali:</p><p>(Kaza ve kaderime razı olmayan, belalara sabretmeyen, verdiğim nimetlere şükretmeyen, benden başka rab arasın!) [Taberani]</p><p>Allahü teâlâ, sevdiklerini sıkıntılara mâruz bırakır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:</p><p>(En şiddetli bela, Peygamberlere, velilere ve benzerlerine gelir.) [Tirmizi]</p><p>Allahü teâlânın gönderdiği bela ve sıkıntılara sabrederek göğüs germek, büyük nimettir. Sabredemeyen, felakete mâruz kalır ve bu engelden geçemez.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="bizar, post: 160112, member: 12884"] Belalar geçidi İbadet ederken, gelecek şu belalara sabretmeli: 1- Rızık ve geçim derdi, gafilleri doğru ibadet etmekten alıkoyar. Her canlının rızkını, Allahü teâlâ verir. Sebeplere yapışarak, rızık için çalışmalı. Hem çalışmalı, hem de Allahü teâlâya tevekkül etmelidir. Tevekkül, gerekli tedbirleri aldıktan sonra, neticeyi Allah’tan beklemektir. Rızık için tevekkül edenin, imanı kuvvetlidir. Bir hadis-i şerif meali: (Eğer Allahü teâlâya hakkıyla tevekkül etseydiniz, sabah aç kalkıp, akşam tok dönen kuşlar gibi, sizin de rızkınızı verirdi.) [Tirmizi] 2- Kuruntu, huzurlu ibadet etmeyi önler. Bundan kurtulmanın çaresi, gerekli tedbirleri aldıktan sonra, işin sonucunu Allah’a bırakmaktır. Çünkü biz, bir şeyin sonucunun iyi mi, kötü mü olacağını bilemeyiz. Hayır sandığımız çok şey, şerle sonuçlanabilir, şer sandığımız çok şey de, hayırla sonuçlanabilir. Bir âbidin, şeytanı görmek için yaptığı dua, kabul olur. Şeytan buna, (Eğer yüz yıllık ömrün olmasaydı, şimdi seni öldürürdüm) der, gözden kaybolur. Âbid de, (Önce dünyadan murat alayım, sonra tevbe ederim, nasıl olsa Allah tevbeleri kabul eder) diyerek ibadeti bırakır, sefahate dalıp felakete düşer. Tevbe etmeye fırsat kalmadan, genç yaşta ölür. 3- Belalar, ibadet etmeyi engelleyebilir. Bir hastalık, bir bela gelince bağırıp çağırmak faydasızdır. Aksine zararlı olur. Bunun çaresi, Allahü teâlânın takdirine razı olmaktır. 4- Belaların ve çekilen zahmetlerin getireceği perişanlıktan kurtulmanın çaresi, sabretmektir. Sabırlı olmayan, başarılı olamaz. Dünya, zahmet ve bela âlemidir. Dünyaya gelen bu musibetlere mâruz kalacaktır. Bir kimsenin ana baba, kardeş, evlat veya dostlarından biri ölebilir, çeşitli hastalıklara mâruz kalabilir, iftiraya uğrayabilir, malını mülkünü kaybedip iflâs edebilir. Bu felaketlere sabretmezse devamlı huzursuz olur, doğru dürüst ibadet edemez. Dünya ve ahiret hayatını kazanmak isteyenin, açlığa, insanların kötülemesine ve çeşitli musibetlere sabretmesi gerekir. Allah’tan korkarak sabreden, sıkıntılardan kurtulur, muradına erer. Allahü teâlâ, Eyüp aleyhisselâmı sabrından dolayı övmüştür. Bir anlık sabır, büyük hayırlara kavuşturur. Sabır, erişmek istenilen şeylerin anahtarıdır. Her hayra sabırla ulaşılır. Mukadder olan şey başa gelir, eğer sabredilirse ecri görülür. Sabredilmez bağırılır, çağırılırsa, günaha girilir ve huzursuz olunur. Bir hadis-i kudsi meali: (Kaza ve kaderime razı olmayan, belalara sabretmeyen, verdiğim nimetlere şükretmeyen, benden başka rab arasın!) [Taberani] Allahü teâlâ, sevdiklerini sıkıntılara mâruz bırakır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (En şiddetli bela, Peygamberlere, velilere ve benzerlerine gelir.) [Tirmizi] Allahü teâlânın gönderdiği bela ve sıkıntılara sabrederek göğüs germek, büyük nimettir. Sabredemeyen, felakete mâruz kalır ve bu engelden geçemez. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
İlim geçidi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst