Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
İçtihad Risalesi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 104257" data-attributes="member: 27"><p><strong>Cevap: Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri - İçtihad Risalesi</strong></p><p></p><p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-size: 9px"><span style="font-size: 22px"><u><span style="color: Red">1.</span></u> </span> </span>İçtihad edene müçtehid denir. İçtihad kapısı kapanmamıştır.</span></strong> Fakat içtihad bir ehliyet işidir. Ehliyeti olmayan içtihad yapamaz.<strong><span style="font-size: 15px">Ehliyetli olan da yeni meselelerde sırf Allah`ın rızasını bulmak ve insanların ahiret endişesine yardımcı olmak gayreti ile içtihad yapabilir.</span> </strong>Yoksa daha çok dünyevileşmek, gafleti daha çok artırmak veya teşvik etmek, dünya hayatını daha çok kolaylaştırmak ve insanların her bahanesini zaruret saymak için içtihad yapılmaz. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong><span style="font-size: 15px">Yani sebep dünyevi değil, uhrevi; arzi değil, semavi olmalı</span>;</strong> gaye <span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: DarkGreen">`Dünyada daha rahat nasıl yaşarım?`</span></strong></span> değil, <span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkGreen"><strong>`Allah`ın rızasını daha iyi nasıl kazanırım?`</strong></span></span> endişesi olmalı. <span style="font-size: 15px"><strong>Yoksa yapılan şey içtihad değil, zihinleri yormak, akılları bulandırmak, insanları batıla yönlendirmek ve istikameti yanlışa çevirmek olur.</strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span><p style="text-align: center"><span style="color: Blue"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">İçtihadın geçerli olması için iki şart vardır: </span></span></strong></span></p> <p style="text-align: center"></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span><p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray">1- İçtihadı ehliyetli kimselerin yapması. </span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray">2- İçtihadın, ihtiyaç duyulan bir meselede yapılmış olması. </span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray">Eğer ehliyetli olmayan birisi içtihad yaparsa veya içtihadın caiz olmadığı bir meselede içtihad yapılırsa böyle içtihad geçerli olmaz. <span style="font-size: 15px"><strong>Yapan mazur sayılmaz, hata yaparsa mes`ul olur.</strong> <strong>Mesela: </strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray">Namazın beş vakit olduğu ile ilgili Kur`an-ı Kerim ve sünnette yeterli derecede deliller varken ve bu konuda selef alimleri, yani müçtehid imamlar en güvenilir şekilde içtihad yapmışlar ve meseleyi sağlam ve sahih biçimde tesbit etmişlerken, <span style="font-size: 15px"><strong>bu konuda yeni bir içtihada ihtiyaç yokken, kalkıp namazın üç vakit olduğunu söylemek veya ilgili şartları görmezden gelip, her yerde ve her şekilde üç vakit kılınabileceğini ileri sürmek içtihad yapmak değil, cerbeze yapmaktır. Mesela:</strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><strong>Kurban bayramında hangi hayvanlardan, hangi şartlarla, kimlerin, nasıl ve hangi niyetle kurban keseceği kitap ve sünnette belirli iken ve konuyu selef alimleri yeterli derecede etüd etmişler ve konu hakkında sıhhatli biçimde içtihad yapmışlarken ve bu içtihadlar tüm Müslümanlarca bin yıldan beri itirazsızca ve tereddütsüzce uygulana gelmiş ve bir uygulama birliği sağlanmışken;</strong></span> kurban bayramına yakın günlerde kalkıp, aslında fakirlere para verilmesinin kurban yerine geçeceğini; ülke borç batağında iken kurban kesmenin bir kişisel borç olmadığını; tavuktan, hindiden, horozdan ve ceylandan da kurban kesilebileceğini, hacda kurban kesmenin gerekli olmadığını…vs. ileri sürmek ve selef alimlerince tamamen tartışılmış ve karara bağlanmış meselelerde yeniden fikir ibraz etmek, yeniden ve hem de bol keseden delilsiz biçimde atmak içtihad şöyle dursun, fitneden başka bir şey değildir. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong><span style="font-size: 15px">Aynı şekilde ehliyetsiz ağızlar ve ilimsiz kafalar tarafından ezanın Türkçe okunabileceğinin ileri sürülmesi, namazın açık saçık kılınabileceğinin iddia edilmesi, namazı kişisel/günübirlik dua ile karıştırıp namazda ana dilin yeterli olduğunun iddia edilmesi, başörtüsünün kadınlara farz olmadığının ileri sürülmesi içtihad değil, ancak dalalet olabilir, fikir sapıklığı olabilir, haddini bilmezlik olabilir....</span></strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong></strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><strong>.....Hikmetle illeti karıştıracak, dünya saadetini ahiret saadetinin önüne koyacak ve haram yoluyla gelen zorunlulukları zaruret sayacak derecede içtihat usulünü bilmeyen kimselerin yaptıkları içtihatlar <span style="color: Blue"><u>dünyevi olur,</u></span> vahiy nezdinde makbuliyet şartlarını taşımaz ve netice olarak dinen geçerli olmaz...</strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span> </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray">Süleyman KÖSMENE</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray">Yeniasya</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red"><u><strong><span style="font-size: 22px">2.</span></strong></u> </span><span style="font-size: 15px"><strong>Şeriat semavidir. Onun örtülü hükümlerini ortaya çıkaran içtihadın da semavi olması gerekir. </strong></span>Semavilikten kasd, yapılan içtihadın içine, Allah rızasını aramaktan başka her hangi bir dünyevi kaygının karışmamış olmasıdır. <strong><span style="font-size: 15px">Günümüz içtihadları Ona göre üç noktadan semavi değil, arzi özellikler göstermektedir. </span></strong>Bunları Bediüzzaman'ın eserinden tafsili bir iktibasla ele alalım: </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red"><u><strong>a-</strong></u></span></span> <em><strong><span style="font-size: 10px">Bir hükmün illeti ayrıdır, hikmeti ayrıdır. Hikmet ve maslahat tercihe sebeptir, icaba (vacip kılınmaya ) hükmün vücuduna sebep değildir. İllet ise hükmün vücuduna sebeptir. </span></strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><em><strong><span style="font-size: 10px"></span></strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><em><strong><span style="font-size: 10px"></span></strong></em> Hüküm, ameli, fer'i ve şer'i bir konuda, Şariin, (Şeriat koyucunun) mükelleflerin fiillerine ilişkin hitabından ibarettir. <strong><span style="font-size: 15px">Şariin hitabından maksat, Allah tarafından fiillere verilen haram, helal, farz, vacip gibi değerlerdir.</span></strong> <strong><span style="font-size: 15px">Haram, bir işin kesin olarak yapılmamasını; farz da kesin olarak yapılmasını gerektirir.</span></strong> Namaz, zekat, oruç, hacc farz bir hükme konudur. Yetim malı, domuz eti, sarhoşluk veren meşrubat ise haramın konusudur. <strong><span style="font-size: 15px">Bunlara teklifi hükümler denir. </span></strong>Vacip, mendup, mekruh ve mübah teklifi hükmün kısımlarındandır. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray">Bir işin yapılması ya da yapılmamasını <strong><span style="font-size: 15px">her hangi bir şarta bağlayan hükümlere de vaz'i hüküm denir. </span></strong>Orucun Ramazan hilalinin görülmesine bağlanması gibi. Namaz kılmakta abdestin, nikahın geçerli olmasında şahidin, miras için varisin hayatta olması gerekmesi, namaz için kıbleye dönülmesinin şart olması gibi hükümler de buna girer. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong><span style="font-size: 15px">Hikmet,—Şari' tarafından—bir hükmün verilmesinde gözle görülür bir menfaatin sağlanması veya zararın defedilmesidir. </span></strong>Şari' emir veya nehyederken bunları kasdetmiş olmalıdır.<strong><span style="font-size: 15px"> Hikmet hükmün verilmesinde asıl sebep değildir. </span></strong></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray">İllet ise, açık ve belirli bir vasıftır, her zaman olmasa da, çoğu hallerde hikmet bu vasıfta gerçekleşir...</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><strong>...İllet, açık ve bir şeyi ispat etmek için elverişli olmalıdır.</strong></span> Nesebin sübutu için illet, karı-kocalık bağının bulunması veya ikrardır. Küçüklük mal üzerinde diğerinin velayet hakkının illetidir. Bunlar zahir vasıftır. <strong><span style="font-size: 15px">İlletin bir diğer vasfı da belirliliktir. Sarhoş etme hamr'ın (içki) haram kılınışının illetidir.</span></strong> Çünkü hamr, normal olarak sarhoş edici olup onun bu vasfı değişmez...</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><strong>...Konuyla ilgili bir başka misal:</strong></span> Yolculukta namazın kısa tutulmasının illeti seferdir. Hikmeti ise meşakkattir. Meşakkat ve sıkıntı olmasa da namaz kısa tutulur. Çünkü Şari' hükümleri hikmetlere değil, hikmetleri de gerçekleştirecek olan illetlere bağlamıştır. <span style="color: Red">(6)</span><strong><span style="font-size: 15px"> Günümüz insanı hükümlere hikmet ve illetin yerlerini değiştirmek suretiyle bakıyor. Bu da, içtihadın semavilik vasfını kaybetmesine sebeptir. </span></strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong><span style="font-size: 15px"></span></strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong><span style="font-size: 15px"></span></strong> <u><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red">b-</span></span></u> <strong><span style="font-size: 15px">Günümüzde insanlar dünya saadetini birinci hedef olarak kabul etmiştir. Hükümleri de ona yöneltiyor. Şeriatın nazarı ise, evvela ve bizzat uhrevi hayata bakar. </span></strong>Dünya saadetine, ahiretin vesilesi olması yönüyle ve ikinci derecede önem verir. <strong><span style="font-size: 15px">Demek ki şu zamanın bakışı şeriatın ruhuna yabanidir. Öyle ise şeriat namına içtihad edemez.</span></strong></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong><span style="font-size: 15px"></span></strong></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red">c-</span></span></strong> B<strong>ediüzzaman'a göre 'yanlış zaruret anlayışı' da içtihadları arzileştiren bir durumdur.</strong> <strong><span style="color: DarkRed">"Zaruret haramı helal derecesine getirir"</span></strong> prensibi umumi değildir. Zaruret, eğer haram yolu ile olmamışsa, haramı helal etmeye sebeptir. <strong><span style="font-size: 15px">Su-i ihtiyarla, gayr-i meşru' sebeplerle zaruret olmuşsa, haramı helal etmez; ruhsatlı hükümlere vesile ve özür teşkil edemez.</span></strong> </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray">Mesela, içkiyle sarhoş olan adamın yaptığı işler aleyhine cereyan eder. Sarhoşken karısını boşasa, geçerlidir; bir çeke imza atsa, parayı öder; birisini öldürse, ceza görür. İçkiye müptela olan bu adam, <strong><span style="color: DarkRed">"içki içmeyince düşünemiyorum, zaruret var içmem lazım" </span></strong>diyemez. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray">Yanlış zaruret ve ruhsat anlayışı, <strong><span style="color: DarkRed">"dünyevi saadeti hayatın gayesi yapan"</span></strong> Batı medeniyetinin, ruhlarımıza sinmesi sonucudur. <strong><span style="font-size: 15px">Yani, ahiret ve imanı elmas olarak bilen birçok Müslüman, adi birer şişe hükmündeki dünyevi işleri dine tercih etmektedir.</span></strong> Halbuki, küçük bir ihtiyaç ve nefsani dünyevi bir heves, tamah, hafif bir korku, haramı helal haline getiremez. Bu tür saiklerin sevkettiği ruhsat anlayışı ahmakçasına bir cehalet ve hasarettir. Sahibini tokata müstehak eder<span style="color: Red">. (7)</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span><em><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 10px">6. Ebu Zehra, age., s. 204-206. </span></span></em></p><p> <em><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 10px">7. Nursi, Sözler, 27. Söz; Emirdağ Lahikası-II, s. 456. </span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 10px"></span></span></em></p><p></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: Blue"><strong>risaleinurenstitusu.org</strong></span></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 10px"></span></span></em></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 104257, member: 27"] [b]Cevap: Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri - İçtihad Risalesi[/b] [CENTER] [/CENTER] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=DarkSlateGray][B][SIZE=4][SIZE=1][SIZE=6][U][COLOR=Red]1.[/COLOR][/U] [/SIZE] [/SIZE]İçtihad edene müçtehid denir. İçtihad kapısı kapanmamıştır.[/SIZE][/B] Fakat içtihad bir ehliyet işidir. Ehliyeti olmayan içtihad yapamaz.[B][SIZE=4]Ehliyetli olan da yeni meselelerde sırf Allah`ın rızasını bulmak ve insanların ahiret endişesine yardımcı olmak gayreti ile içtihad yapabilir.[/SIZE] [/B]Yoksa daha çok dünyevileşmek, gafleti daha çok artırmak veya teşvik etmek, dünya hayatını daha çok kolaylaştırmak ve insanların her bahanesini zaruret saymak için içtihad yapılmaz. [B][SIZE=4]Yani sebep dünyevi değil, uhrevi; arzi değil, semavi olmalı[/SIZE];[/B] gaye [SIZE=4][B][COLOR=DarkGreen]`Dünyada daha rahat nasıl yaşarım?`[/COLOR][/B][/SIZE] değil, [SIZE=4][COLOR=DarkGreen][B]`Allah`ın rızasını daha iyi nasıl kazanırım?`[/B][/COLOR][/SIZE] endişesi olmalı. [SIZE=4][B]Yoksa yapılan şey içtihad değil, zihinleri yormak, akılları bulandırmak, insanları batıla yönlendirmek ve istikameti yanlışa çevirmek olur.[/B][/SIZE] [/COLOR][/SIZE][/FONT][CENTER][COLOR=Blue][B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]İçtihadın geçerli olması için iki şart vardır: [/SIZE][/FONT][/B][/COLOR] [/CENTER] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=DarkSlateGray] [/COLOR][/SIZE][/FONT][CENTER][B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=DarkSlateGray]1- İçtihadı ehliyetli kimselerin yapması. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=DarkSlateGray]2- İçtihadın, ihtiyaç duyulan bir meselede yapılmış olması. [/COLOR][/SIZE][/FONT][/B] [/CENTER] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=DarkSlateGray] Eğer ehliyetli olmayan birisi içtihad yaparsa veya içtihadın caiz olmadığı bir meselede içtihad yapılırsa böyle içtihad geçerli olmaz. [SIZE=4][B]Yapan mazur sayılmaz, hata yaparsa mes`ul olur.[/B] [B]Mesela: [/B][/SIZE] Namazın beş vakit olduğu ile ilgili Kur`an-ı Kerim ve sünnette yeterli derecede deliller varken ve bu konuda selef alimleri, yani müçtehid imamlar en güvenilir şekilde içtihad yapmışlar ve meseleyi sağlam ve sahih biçimde tesbit etmişlerken, [SIZE=4][B]bu konuda yeni bir içtihada ihtiyaç yokken, kalkıp namazın üç vakit olduğunu söylemek veya ilgili şartları görmezden gelip, her yerde ve her şekilde üç vakit kılınabileceğini ileri sürmek içtihad yapmak değil, cerbeze yapmaktır. Mesela:[/B] [B]Kurban bayramında hangi hayvanlardan, hangi şartlarla, kimlerin, nasıl ve hangi niyetle kurban keseceği kitap ve sünnette belirli iken ve konuyu selef alimleri yeterli derecede etüd etmişler ve konu hakkında sıhhatli biçimde içtihad yapmışlarken ve bu içtihadlar tüm Müslümanlarca bin yıldan beri itirazsızca ve tereddütsüzce uygulana gelmiş ve bir uygulama birliği sağlanmışken;[/B][/SIZE] kurban bayramına yakın günlerde kalkıp, aslında fakirlere para verilmesinin kurban yerine geçeceğini; ülke borç batağında iken kurban kesmenin bir kişisel borç olmadığını; tavuktan, hindiden, horozdan ve ceylandan da kurban kesilebileceğini, hacda kurban kesmenin gerekli olmadığını…vs. ileri sürmek ve selef alimlerince tamamen tartışılmış ve karara bağlanmış meselelerde yeniden fikir ibraz etmek, yeniden ve hem de bol keseden delilsiz biçimde atmak içtihad şöyle dursun, fitneden başka bir şey değildir. [B][SIZE=4]Aynı şekilde ehliyetsiz ağızlar ve ilimsiz kafalar tarafından ezanın Türkçe okunabileceğinin ileri sürülmesi, namazın açık saçık kılınabileceğinin iddia edilmesi, namazı kişisel/günübirlik dua ile karıştırıp namazda ana dilin yeterli olduğunun iddia edilmesi, başörtüsünün kadınlara farz olmadığının ileri sürülmesi içtihad değil, ancak dalalet olabilir, fikir sapıklığı olabilir, haddini bilmezlik olabilir....[/SIZE] [/B] [SIZE=4][B].....Hikmetle illeti karıştıracak, dünya saadetini ahiret saadetinin önüne koyacak ve haram yoluyla gelen zorunlulukları zaruret sayacak derecede içtihat usulünü bilmeyen kimselerin yaptıkları içtihatlar [COLOR=Blue][U]dünyevi olur,[/U][/COLOR] vahiy nezdinde makbuliyet şartlarını taşımaz ve netice olarak dinen geçerli olmaz...[/B] [/SIZE] Süleyman KÖSMENE Yeniasya [/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=DarkSlateGray][COLOR=Red][U][B][SIZE=6]2.[/SIZE][/B][/U] [/COLOR][SIZE=4][B]Şeriat semavidir. Onun örtülü hükümlerini ortaya çıkaran içtihadın da semavi olması gerekir. [/B][/SIZE]Semavilikten kasd, yapılan içtihadın içine, Allah rızasını aramaktan başka her hangi bir dünyevi kaygının karışmamış olmasıdır. [B][SIZE=4]Günümüz içtihadları Ona göre üç noktadan semavi değil, arzi özellikler göstermektedir. [/SIZE][/B]Bunları Bediüzzaman'ın eserinden tafsili bir iktibasla ele alalım: [SIZE=4][COLOR=Red][U][B]a-[/B][/U][/COLOR][/SIZE] [I][B][SIZE=2]Bir hükmün illeti ayrıdır, hikmeti ayrıdır. Hikmet ve maslahat tercihe sebeptir, icaba (vacip kılınmaya ) hükmün vücuduna sebep değildir. İllet ise hükmün vücuduna sebeptir. [/SIZE][/B][/I] Hüküm, ameli, fer'i ve şer'i bir konuda, Şariin, (Şeriat koyucunun) mükelleflerin fiillerine ilişkin hitabından ibarettir. [B][SIZE=4]Şariin hitabından maksat, Allah tarafından fiillere verilen haram, helal, farz, vacip gibi değerlerdir.[/SIZE][/B] [B][SIZE=4]Haram, bir işin kesin olarak yapılmamasını; farz da kesin olarak yapılmasını gerektirir.[/SIZE][/B] Namaz, zekat, oruç, hacc farz bir hükme konudur. Yetim malı, domuz eti, sarhoşluk veren meşrubat ise haramın konusudur. [B][SIZE=4]Bunlara teklifi hükümler denir. [/SIZE][/B]Vacip, mendup, mekruh ve mübah teklifi hükmün kısımlarındandır. Bir işin yapılması ya da yapılmamasını [B][SIZE=4]her hangi bir şarta bağlayan hükümlere de vaz'i hüküm denir. [/SIZE][/B]Orucun Ramazan hilalinin görülmesine bağlanması gibi. Namaz kılmakta abdestin, nikahın geçerli olmasında şahidin, miras için varisin hayatta olması gerekmesi, namaz için kıbleye dönülmesinin şart olması gibi hükümler de buna girer. [B][SIZE=4]Hikmet,—Şari' tarafından—bir hükmün verilmesinde gözle görülür bir menfaatin sağlanması veya zararın defedilmesidir. [/SIZE][/B]Şari' emir veya nehyederken bunları kasdetmiş olmalıdır.[B][SIZE=4] Hikmet hükmün verilmesinde asıl sebep değildir. [/SIZE][/B] İllet ise, açık ve belirli bir vasıftır, her zaman olmasa da, çoğu hallerde hikmet bu vasıfta gerçekleşir... [SIZE=4][B]...İllet, açık ve bir şeyi ispat etmek için elverişli olmalıdır.[/B][/SIZE] Nesebin sübutu için illet, karı-kocalık bağının bulunması veya ikrardır. Küçüklük mal üzerinde diğerinin velayet hakkının illetidir. Bunlar zahir vasıftır. [B][SIZE=4]İlletin bir diğer vasfı da belirliliktir. Sarhoş etme hamr'ın (içki) haram kılınışının illetidir.[/SIZE][/B] Çünkü hamr, normal olarak sarhoş edici olup onun bu vasfı değişmez... [SIZE=4][B]...Konuyla ilgili bir başka misal:[/B][/SIZE] Yolculukta namazın kısa tutulmasının illeti seferdir. Hikmeti ise meşakkattir. Meşakkat ve sıkıntı olmasa da namaz kısa tutulur. Çünkü Şari' hükümleri hikmetlere değil, hikmetleri de gerçekleştirecek olan illetlere bağlamıştır. [COLOR=Red](6)[/COLOR][B][SIZE=4] Günümüz insanı hükümlere hikmet ve illetin yerlerini değiştirmek suretiyle bakıyor. Bu da, içtihadın semavilik vasfını kaybetmesine sebeptir. [/SIZE][/B] [U][SIZE=4][COLOR=Red]b-[/COLOR][/SIZE][/U] [B][SIZE=4]Günümüzde insanlar dünya saadetini birinci hedef olarak kabul etmiştir. Hükümleri de ona yöneltiyor. Şeriatın nazarı ise, evvela ve bizzat uhrevi hayata bakar. [/SIZE][/B]Dünya saadetine, ahiretin vesilesi olması yönüyle ve ikinci derecede önem verir. [B][SIZE=4]Demek ki şu zamanın bakışı şeriatın ruhuna yabanidir. Öyle ise şeriat namına içtihad edemez. [/SIZE][/B] [B][SIZE=4][COLOR=Red]c-[/COLOR][/SIZE][/B] B[B]ediüzzaman'a göre 'yanlış zaruret anlayışı' da içtihadları arzileştiren bir durumdur.[/B] [B][COLOR=DarkRed]"Zaruret haramı helal derecesine getirir"[/COLOR][/B] prensibi umumi değildir. Zaruret, eğer haram yolu ile olmamışsa, haramı helal etmeye sebeptir. [B][SIZE=4]Su-i ihtiyarla, gayr-i meşru' sebeplerle zaruret olmuşsa, haramı helal etmez; ruhsatlı hükümlere vesile ve özür teşkil edemez.[/SIZE][/B] Mesela, içkiyle sarhoş olan adamın yaptığı işler aleyhine cereyan eder. Sarhoşken karısını boşasa, geçerlidir; bir çeke imza atsa, parayı öder; birisini öldürse, ceza görür. İçkiye müptela olan bu adam, [B][COLOR=DarkRed]"içki içmeyince düşünemiyorum, zaruret var içmem lazım" [/COLOR][/B]diyemez. Yanlış zaruret ve ruhsat anlayışı, [B][COLOR=DarkRed]"dünyevi saadeti hayatın gayesi yapan"[/COLOR][/B] Batı medeniyetinin, ruhlarımıza sinmesi sonucudur. [B][SIZE=4]Yani, ahiret ve imanı elmas olarak bilen birçok Müslüman, adi birer şişe hükmündeki dünyevi işleri dine tercih etmektedir.[/SIZE][/B] Halbuki, küçük bir ihtiyaç ve nefsani dünyevi bir heves, tamah, hafif bir korku, haramı helal haline getiremez. Bu tür saiklerin sevkettiği ruhsat anlayışı ahmakçasına bir cehalet ve hasarettir. Sahibini tokata müstehak eder[COLOR=Red]. (7)[/COLOR] [/COLOR][/SIZE][/FONT][I][FONT=Comic Sans MS][SIZE=2]6. Ebu Zehra, age., s. 204-206. [/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=Comic Sans MS][SIZE=2]7. Nursi, Sözler, 27. Söz; Emirdağ Lahikası-II, s. 456. [/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=Comic Sans MS][SIZE=2][COLOR=Blue][B]risaleinurenstitusu.org[/B][/COLOR] [/SIZE][/FONT][/I] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
İçtihad Risalesi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst