Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Hatice Soylu
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Sergerdan" data-source="post: 104334" data-attributes="member: 2492"><p><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><strong>ÖNCE KALBİME YAZDIM</strong></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'">Fatma Nine, Risaleleri yazarken aynı zamanda okumuş olduğunu, kâğıtla birlikte kalbine de yazdığını söylüyor. El yazısının yerini hiçbir şeyin tutamayacağını belirten Fatma Nine, “Buzun üstüne bir şey yazsan, buz eriyince yazdığın da erir gider. Ama mermere yazsan o hiç silinmez. Risaleleri yazarken kalbimize de mermere yazılmış gibi oluyor. Yazıyı yazarken bırakıverdiğin an şefkat tokadını da yiyiverirsin. Eskiden yazmak da zor; ama o kadar da tatlıydı ki, tadını bilseydin o sırada?..” diyor. </span></p><p><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"></span></p><p><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"></span></p><p><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"></span><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><strong>YAPILAN HİZMETLER MAHŞERDE KARŞINA ÇIKACAK</strong></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'">Fatma Avşar, Risale-i Nur okuyup yazmanın suç sayıldığı dönemlerde yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlatıyor: “Her gün, her an baskın korkusuyla yaşıyorduk. Sav köyünün namı ‘Nurcu’ diye çıkmıştı bir kere. Ekseri buraya geliyorlardı. Toplayıp götürdüler çoğu zaman. Hiç müteessir olan olmadı. Hapiste de yazdılar, okudular; çıkınca da aynı şekilde devam ettiler. Baskın yapılacağı zaman kitapları saklıyorduk; ama bize de saklamak zor gelmiyordu. Onlar gitti mi çıkarır, ertesi gün saklayacak başka yer düşünürdük. Bakmadıkları yer kalmazdı. Perihan isimli bir ebemiz vardı, baskın olacağı zaman askerlere çay ikram eder oyalar, haber gönderirdi evlere. Araba ile Senirkent’ten gelirken arabaları yolda kalmış. Üstad arabayla gelmiş arkalarından. Perihan ebeyi arabasına alıp Isparta’ya götürmüş. ‘Senin yaptığın görevler yarın mahşer gününde, güneş bir adam boyu tepene indiği zaman, nasıl ağustosta bulut çıkıyor da çalışanların üzerine şemsiye gibi gölge oluyorsa o yaptığın hizmetler sana mahşer gününde gergi olacak.’ demiş.” </span></p><p><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"></span></p><p><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"></span></p><p><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"></span></p><p><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><strong>RİSALE POSTACISI ŞÜKRÜ ALTUĞ</strong></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'">Sav’da 15-20 sene el matbaasıyla Risale çoğaltılır. Tahir Mutlu, İbrahim Gül’ün evinde kol gücüyle baskı yapar. Şükrü Altuğ, seyyar postacıdır. Okuma yazma bilmez. Başında takke, ayağında çarık, sırtında eski bir çoban torbası ile dolaştığı için ondan kimse şüphelenmez. Torbasında Risale nüshaları vardır. Sav’dan alır, Büyük Hacılar’a götürür. Oradan aldığını Kuleönü’ne iletir. Böyle köyler arasında Risale taşır son nefesine kadar. Hatice Nine ‘ilk’lerden bahsederken, “Onlar kuyrukluyıldız gibi geldiler geçtiler bu dünyadan. Allah katarlarına nail eylesin bizi de.” diye dua ediyor. Bize de, ‘amin’ demek düşüyor ancak. </span></p><p><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"></span></p><p><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><strong>Şemseddin Özdemir</strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Sergerdan, post: 104334, member: 2492"] [FONT=Microsoft Sans Serif][B]ÖNCE KALBİME YAZDIM[/B][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif]Fatma Nine, Risaleleri yazarken aynı zamanda okumuş olduğunu, kâğıtla birlikte kalbine de yazdığını söylüyor. El yazısının yerini hiçbir şeyin tutamayacağını belirten Fatma Nine, “Buzun üstüne bir şey yazsan, buz eriyince yazdığın da erir gider. Ama mermere yazsan o hiç silinmez. Risaleleri yazarken kalbimize de mermere yazılmış gibi oluyor. Yazıyı yazarken bırakıverdiğin an şefkat tokadını da yiyiverirsin. Eskiden yazmak da zor; ama o kadar da tatlıydı ki, tadını bilseydin o sırada?..” diyor. [/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif] [/FONT][FONT=Microsoft Sans Serif][B]YAPILAN HİZMETLER MAHŞERDE KARŞINA ÇIKACAK[/B][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif]Fatma Avşar, Risale-i Nur okuyup yazmanın suç sayıldığı dönemlerde yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlatıyor: “Her gün, her an baskın korkusuyla yaşıyorduk. Sav köyünün namı ‘Nurcu’ diye çıkmıştı bir kere. Ekseri buraya geliyorlardı. Toplayıp götürdüler çoğu zaman. Hiç müteessir olan olmadı. Hapiste de yazdılar, okudular; çıkınca da aynı şekilde devam ettiler. Baskın yapılacağı zaman kitapları saklıyorduk; ama bize de saklamak zor gelmiyordu. Onlar gitti mi çıkarır, ertesi gün saklayacak başka yer düşünürdük. Bakmadıkları yer kalmazdı. Perihan isimli bir ebemiz vardı, baskın olacağı zaman askerlere çay ikram eder oyalar, haber gönderirdi evlere. Araba ile Senirkent’ten gelirken arabaları yolda kalmış. Üstad arabayla gelmiş arkalarından. Perihan ebeyi arabasına alıp Isparta’ya götürmüş. ‘Senin yaptığın görevler yarın mahşer gününde, güneş bir adam boyu tepene indiği zaman, nasıl ağustosta bulut çıkıyor da çalışanların üzerine şemsiye gibi gölge oluyorsa o yaptığın hizmetler sana mahşer gününde gergi olacak.’ demiş.” [/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif] [/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][B]RİSALE POSTACISI ŞÜKRÜ ALTUĞ[/B][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif]Sav’da 15-20 sene el matbaasıyla Risale çoğaltılır. Tahir Mutlu, İbrahim Gül’ün evinde kol gücüyle baskı yapar. Şükrü Altuğ, seyyar postacıdır. Okuma yazma bilmez. Başında takke, ayağında çarık, sırtında eski bir çoban torbası ile dolaştığı için ondan kimse şüphelenmez. Torbasında Risale nüshaları vardır. Sav’dan alır, Büyük Hacılar’a götürür. Oradan aldığını Kuleönü’ne iletir. Böyle köyler arasında Risale taşır son nefesine kadar. Hatice Nine ‘ilk’lerden bahsederken, “Onlar kuyrukluyıldız gibi geldiler geçtiler bu dünyadan. Allah katarlarına nail eylesin bizi de.” diye dua ediyor. Bize de, ‘amin’ demek düşüyor ancak. [/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif] [B]Şemseddin Özdemir[/B][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Hatice Soylu
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst