Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Site Yönetimi ve Forum Duyuruları
Yardım Konuları
Hakkımda hayırlısı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 159759" data-attributes="member: 27"><p>Bediüzzaman’in ask yolu yerine sefkat yolunu tercih etme sebepleri, bu hakikat yolunun “daha kisa”, “daha eslem ve müskülatsiz”, “daha genis ve umumî”, “daha lâtif ve nezih” ve “daha hâlis ve sâfi” olmasidir. Ayrica o sefkati Allah’in rahmetinin en lâtif, en güzel, en hos ve en sirin cilvesi olarak görmüs ve sefkate<strong> “iksir-i nurânî” </strong>nazariyla bakmistir.11</p><p></p><p> </p><p> Vedûd isminin tecellisi olan aski, <strong>“siddetli bir muhabbet”</strong>12 olarak tarif eden Bediüzzaman, eserlerinin farkli yerlerinde aski <strong>“muzaaf ihtiyaç”</strong>13, <strong>“muzaaf muhabbet”</strong>14 ve <strong>“muzaaf istiyak”</strong>15 olarak da nitelendirmistir. Nur Külliyati’nin dört farkli bölümünde ihtiyaç, istiyak, muhabbet ve ask arasindaki iliskiye dair silsile seklinde geçen bir kisim ifadeleri birlestirdigimizde ise su sekilde ilginç bir tesbitle karsilasiriz: <strong><span style="color: DarkRed">Muzaaf meyil arzu, muzaaf arzu ihtiyaç, muzaaf ihtiyaç istiyak, muzaaf istiyak muhabbet, muzaaf muhabbet ask, muzaaf ask ise incizaptir.</span></strong>16 Bu ifadelerden anlasildigi üzere ihtiyaç siddetlendikçe istiyak, istiyak siddetlendikçe muhabbet ve muhabbet siddetlendikçe ask olmaktadir. Askin en siddetli hâli ise incizabi netice vermektedir. </p><p></p><p></p><p></p><p> Insanin fitratinda cemale karsi muhabbet, kemale karsi perestis ve ihsana karsi sevmek olduguna dikkat çeken Bediüzzaman, cemal, kemal ve ihsanin derecesine göre muhabbetin siddetinin arttigini dile getirmistir. Askin en son mertebelerine kadar ulasabilecek sinirsiz bir muhabbet duygusunu insanin tasidigindan bahsetmistir. Onun veciz ifadesiyle <strong><span style="color: DarkRed">“bu küçük insanin küçücük kalbinde kâinat kadar bir ask yerlesir.”</span></strong>17</p><p></p><p> </p><p> Cenâb-i Hak insana ebedî hayati kazanabilmesi ve ona yatirim yapabilmesi için sermaye hükmünde binlerce siddetli duygular vermistir. Bunlardan biri de asktir. Bütün bu duygularin iki mertebesi vardir: Biri mecâzî, biri hakikîdir. <strong>Insandan beklenen “mecâzî” olan “hafif” mertebesini dünya islerinde, “hakikî” olan “siddetli” mertebesini ise ahiret islerinde kullanmasidir.</strong> Bunu yaptiginda insan her iki dünya saadetine (saadet-i dareyn) ve övülmüs bir ahlâka (ahlâk-i hamîde) sahip olmakla birlikte, yaradilis gayesine (hikmet ve hakikat) uygun bir sekilde yasamis olacaktir.18 Aksi halde ne hayatini ideal anlamda geçirmis olacak ve ne de huzur ile saadeti yakalayacaktir.<strong> Mecazî asklarda yüzde doksan dokuzu masukundan sikâyetçidir. Çünkü kalbin batini Cenâb-i Hakk’in muhabbeti için yaratilmistir. Allah adina ve mânâ-i harfiyle olmayan dünyevî sevgiler ve mecazî asklar ise bu kudsî makami putlarla doldurmak gibidir. Fitrat, fitrî olmayan bir seyi reddettiginden mecazî asklarda ya taninmama, ya tahkir, ya refakatsizlik ya da müfarakat söz konusudur.</strong> 19</p><p></p><p></p><p>Makalenin tamamını okumak isterseniz: <a href="http://www.tevhid.gen.tr/risale-i-nurdan-makaleler/33961-ism-i-vedud-ve-ask-uzerine/" target="_blank">İsm-i Vedûd ve Aşk Üzerine</a> </p><p></p><p>Uzun lafın kısası; insan bir fanidir, fakat ebed için yaratılmış bir fanidir. Faniye karşı olan şiddetli aşk, ya ayrılıklarla, ya ondan ilgi görememe, gibi sebeplerle aşık olanı dünyada dahi azap içinde bırakacaktır. allah cc. bu şiddetli sevme özelliğini insana O'nu sevmemiz için, herşeyi Kendi adına sevmemiz için vermiş. Yani fani olandan, Baki olana aşkın yönünü çevirmek gerekiyor bu durumda. Hayırlısı olsun.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 159759, member: 27"] Bediüzzaman’in ask yolu yerine sefkat yolunu tercih etme sebepleri, bu hakikat yolunun “daha kisa”, “daha eslem ve müskülatsiz”, “daha genis ve umumî”, “daha lâtif ve nezih” ve “daha hâlis ve sâfi” olmasidir. Ayrica o sefkati Allah’in rahmetinin en lâtif, en güzel, en hos ve en sirin cilvesi olarak görmüs ve sefkate[B] “iksir-i nurânî” [/B]nazariyla bakmistir.11 Vedûd isminin tecellisi olan aski, [B]“siddetli bir muhabbet”[/B]12 olarak tarif eden Bediüzzaman, eserlerinin farkli yerlerinde aski [B]“muzaaf ihtiyaç”[/B]13, [B]“muzaaf muhabbet”[/B]14 ve [B]“muzaaf istiyak”[/B]15 olarak da nitelendirmistir. Nur Külliyati’nin dört farkli bölümünde ihtiyaç, istiyak, muhabbet ve ask arasindaki iliskiye dair silsile seklinde geçen bir kisim ifadeleri birlestirdigimizde ise su sekilde ilginç bir tesbitle karsilasiriz: [B][COLOR=DarkRed]Muzaaf meyil arzu, muzaaf arzu ihtiyaç, muzaaf ihtiyaç istiyak, muzaaf istiyak muhabbet, muzaaf muhabbet ask, muzaaf ask ise incizaptir.[/COLOR][/B]16 Bu ifadelerden anlasildigi üzere ihtiyaç siddetlendikçe istiyak, istiyak siddetlendikçe muhabbet ve muhabbet siddetlendikçe ask olmaktadir. Askin en siddetli hâli ise incizabi netice vermektedir. Insanin fitratinda cemale karsi muhabbet, kemale karsi perestis ve ihsana karsi sevmek olduguna dikkat çeken Bediüzzaman, cemal, kemal ve ihsanin derecesine göre muhabbetin siddetinin arttigini dile getirmistir. Askin en son mertebelerine kadar ulasabilecek sinirsiz bir muhabbet duygusunu insanin tasidigindan bahsetmistir. Onun veciz ifadesiyle [B][COLOR=DarkRed]“bu küçük insanin küçücük kalbinde kâinat kadar bir ask yerlesir.”[/COLOR][/B]17 Cenâb-i Hak insana ebedî hayati kazanabilmesi ve ona yatirim yapabilmesi için sermaye hükmünde binlerce siddetli duygular vermistir. Bunlardan biri de asktir. Bütün bu duygularin iki mertebesi vardir: Biri mecâzî, biri hakikîdir. [B]Insandan beklenen “mecâzî” olan “hafif” mertebesini dünya islerinde, “hakikî” olan “siddetli” mertebesini ise ahiret islerinde kullanmasidir.[/B] Bunu yaptiginda insan her iki dünya saadetine (saadet-i dareyn) ve övülmüs bir ahlâka (ahlâk-i hamîde) sahip olmakla birlikte, yaradilis gayesine (hikmet ve hakikat) uygun bir sekilde yasamis olacaktir.18 Aksi halde ne hayatini ideal anlamda geçirmis olacak ve ne de huzur ile saadeti yakalayacaktir.[B] Mecazî asklarda yüzde doksan dokuzu masukundan sikâyetçidir. Çünkü kalbin batini Cenâb-i Hakk’in muhabbeti için yaratilmistir. Allah adina ve mânâ-i harfiyle olmayan dünyevî sevgiler ve mecazî asklar ise bu kudsî makami putlarla doldurmak gibidir. Fitrat, fitrî olmayan bir seyi reddettiginden mecazî asklarda ya taninmama, ya tahkir, ya refakatsizlik ya da müfarakat söz konusudur.[/B] 19 Makalenin tamamını okumak isterseniz: [URL="http://www.tevhid.gen.tr/risale-i-nurdan-makaleler/33961-ism-i-vedud-ve-ask-uzerine/"]İsm-i Vedûd ve Aşk Üzerine[/URL] Uzun lafın kısası; insan bir fanidir, fakat ebed için yaratılmış bir fanidir. Faniye karşı olan şiddetli aşk, ya ayrılıklarla, ya ondan ilgi görememe, gibi sebeplerle aşık olanı dünyada dahi azap içinde bırakacaktır. allah cc. bu şiddetli sevme özelliğini insana O'nu sevmemiz için, herşeyi Kendi adına sevmemiz için vermiş. Yani fani olandan, Baki olana aşkın yönünü çevirmek gerekiyor bu durumda. Hayırlısı olsun. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Site Yönetimi ve Forum Duyuruları
Yardım Konuları
Hakkımda hayırlısı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst