Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Hadis Sohbetleri
- Hadis Sohbetleri 98- Giyinmiş, çıplak kadınlar...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 492124" data-attributes="member: 1004566"><p>SÜSLÜMAN DEVE HÖRGÜÇLÜLERE:</p><p></p><p> Onlar kapanmayı “dindarlaşmaya” değil “sosyalleşmeye” aracı olarak gören; genç neslin “dolama” diye ağzına doladığı renk renk,desen desen şalları ve saçlarının arkasına sardıkları ismi lazım olmayan o her neyse ile kafalarını bir füze gibi yapmayı becerebilen,görünüşüyle adeta “Ben Resulullah’ın (a.s) ‘’ Onlara cennetin kokusu haramdır’ dediği deve hörgüçlüyüm” diye bağıran ve işin ilginç tarafı bu mide bulandırıcı halleriyle bir de başları dik gezerek ve kendilerini İslam’ı veya sofiliği temsil eden kişiler olarak görmeye cüret edebilen, üniversite gençliğinin “süslüman” olarak tanımladığı süslü Müslümanlar.</p><p></p><p> </p><p></p><p>GİYİNMİŞ ÇIPLAK KADINLAR: CENNET ONLARA UZAK</p><p></p><p></p><p>İSLAMDA YASAKLANAN DEVE HÖRGÜCÜ (TOPUZ) ÇEŞİTLERİ“Ateş (cehennem) ehlinden iki sınıf vardır, henüz onları görmedim. (Birinci sınıf) Yanlarında sığır kuyruğu gibi bir şeyler taşıyıp onlarla insanlara vuran kimseler… (İkincisi) Giyinmiş çıplak kadınlar ki, bunlar Allah’a taatten (itaatten) dışarı çıkmışlardır. Bunlar (hem kendileri baştan çıkmıştır), hem de başkalarını baştan çıkartırlar. Başları deve hörgücü gibidir. Bu gibi kadınlar, Cennet’e girmek şöyle dursun, onun kokusunu bile alamazlar. Halbuki Cennet’in kokusu şu şu kadar uzak mesafeden hissedilir.” (Hadîsin ravisi Ebu Hureyre hazretleridir.)</p><p></p><p></p><p>“Cennetin hangi kapısından istersen o kapıdan gir!” müjdesine layık olmak varken, “Cennetin kokusunu dahi duyamayanların içine düşecek hale gelmek” göze alınabilecek bir akıbet değildir.</p><p></p><p>Bu konuda ahir zaman kadınlarının giyimlerini tarif eden hadislerde: “kasiyatün!- ariyatün!..” kelimeleri kullanılmıştır. Yani, onlar giyinmişler ama çok dar giyerek hiç giyinmemişler gibi görüntü verecekler… saçlarını başlarına toplayıp deve hörgücü görüntüsü vererek de dikkatleri hep kendi üzerlerine çekmeye çalışacaklar.. İşte bu türlü tahrikçi giyimleri tercih edenler cennetin kokusunu dahi duyamayacaklar… uyarısında bulunulmuştur.</p><p></p><p>Bu sebeple, ahir zaman kadınlarının giyimini tercih eden görüntü vermemek için el-yüz dışında bedeni tümüyle örten bolulukta, beden hatlarını belli etmeyen genişlikte giyimleri tercih etmekte isabet olduğu kesindir. Yani giyinmişler ama giyinmemişler gibi kendine baktıran darlıkta giymemeli, saçlarını başına deve hörgücü görüntüsü verecek şekilde toplayarak dikkatleri üzerine çekmeye çalışıyor yorumuna sebep olmamalıdır..</p><p></p><p>Zaten tesettürün hedefi de, bakışları üzerine çekmek değil tam aksine, üzerine yönelecek rahatsız edici bakışlardan kendini korumaya almaktır..</p><p></p><p>YAPMAYIN ALLAH AŞKINA!</p><p></p><p>Giysiler çok abartılı. Renkler çok parlak. Görünüş fazla kokoş.. Yapmayın Allah aşkına. Geçen otobüsle eve dönerken yaşadığım bir olay. Birbirleriyle sarmaş dolaş genç bir çiftin hal ve hareketlerinden rahatsız olduğum için olacak arka taraflarında otururken ön taraflarındaki yerin boşalmasıyla oraya geçtim. O sırada namı diğer modern bir kapalı, namı diğmez bir deve hörgüçlü otobüsten indi. Bakmaya değil aynı ortamda durulmaya haya edilecek bir giyim. Hareketlerinden rahatsız olduğum gençlerin kısık sesle olan konuşmalarına kulak misafiri oldum , şöyle diyorlardı</p><p></p><p>“ Şuna baksana . Başına sarmış kırmızı eşarp, başını eğdiğinde ensesi, yukarı baktığında boğazı, eğildiğinde göğsü açılıyor. Altına giydiği daracık bir kot, ayaklarında boyum kadar topuk..Yüzündeki makyajı da gördün mü? Birde Müslümanım diye başları dik geziyorlar. Baş örtüsü işte böyle bir şey. İyi ki açık saçlarım..”</p><p></p><p>Utandım. Gerçekten utandım. Bu konuşmaları duyduktan sonra henüz ineceğim durak gelmeden indim ve böyle bir şey yazmaya karar verdim.</p><p></p><p></p><p></p><p>Başını örttü diye bu kıza tesettürlü mü diyeceğiz?</p><p></p><p></p><p>Yukarıda mealini verdiğim hadîs-i şerifte “Giyinmiş çıplak kadınlar…” ibaresi yer alıyor. Evet, böyleleri tesettürlü çıplaklardır. Böyle çarpıcı, göze batıcı, tahrik edici kıyafet, çıplak kadınlarınkinden daha fazla dikkat çeker.</p><p></p><p>Saçları deve hörgücü gibi olan kadınlar hadîsi, Resulüllah Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) bir mucizesidir. “Ben onları görmedim…” diyor, ileride olacak bir şeyden bahs ediyor…</p><p></p><p>KUR’AN’DA GEÇEN GERÇEK TESETTÜR NASILDIR?</p><p></p><p>İslâm bilginleri âyet ve hadislere dayanarak avret mahallini (örtülmesi zorunlu yerlerini) erkekler için diz kapağı ile göbek arasının; kadın için; Müslüman kadınlara karşı göbek ile diz kapağı arasının; mahremlere yani dinen evlenemeyeceği erkeklere karşı; yüzü, başı, saçı, göğsü (sadrı), ayakları, bacakları, elleri ve kolları hariç diğer uzuvlarının; namahremlere yani dinen nikâhlanması helâl olan erkeklere karşı; yüzü, elleri ve ayakları hariç bütün uzuvlarının avret yeri olduğunu söylemişlerdir.</p><p></p><p>Kur’ân-ı Kerim’de kadınların örtünmeleri ile ilgili olarak Ahzâb sûresinde, “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mümin kadınlara (dışarı çıktıkları zaman) örtülerini üstlerine salmalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.” buyurulmuştur (Ahzâb, 33/59). </p><p></p><p>Bu âyetten sonra inen Nûr sûresinin 31. âyetinde ise; “Mümin kadınlara da söyle, gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar; ırzlarını korusunlar. Kendiliğinden görünen kısmı hariç, zinetlerini açmasınlar. Baş örtülerini, yakalarının üzerine salsınlar. Süslerini; kocaları, babaları, kayınpederleri, oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, mümin kadınlar, ellerinin altında bulunan köleleri, erkekliği kalmamış hizmetçiler yahut henüz kadınların mahrem yerlerini anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah’a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.” buyurulmuştur. </p><p></p><p>Kur’ân’daki bu hükümlerin yanında Hz. Peygamber de, vücut hatlarını belli edecek tarzda giyinmeyi, karşı cinsi tahrik edecek şekilde, dar ve şeffaf giyinmeyi yasaklamıştır. Bu âyetler ve Hz. Peygamberin hadislerinden, avret mahallinin namazda olduğu gibi namaz dışında da örtülmesinin gerektiği anlaşılmaktadır. Bu âyetlere bakıldığında, başka bir delile gerek olmaksızın, tesettürün emredildiği anlaşılır. Çünkü, açılması yasaklanan uzuvların örtülmesi emredilmeyip sadece tavsiye edilmiş olsaydı, daha sonra kimlerin yanında ziynetlerin açılabileceğinin sayılması anlamsız olurdu. Bu da, örtünme ile ilgili bu âyetlerin emir ifade ettiğini göstermektedir. (Kaynak: Diyanet)</p><p></p><p>GÜNAHKARA DEĞİL GÜNAHA DÜŞMANIZ</p><p></p><p> Ne olur artık kendinize gelin. Tesettürün kuralları belli ve aşikardır. Mübarek Erol bir sohbetinde şöyle buyuruyor “ Allah’u Teâla’nın emrini kendi nefsimizin emrinin üstüne koymadan gerçek anlamda iman etmiş olamayız ”. Allah rızası için değişin. Değişin ‘Allah rızası’ için.</p><p></p><p>Allahu teala buyuruyor: “Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah’a dönün” (Tahrim 8 )</p><p></p><p>Mustafa Sefa EREM</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 492124, member: 1004566"] SÜSLÜMAN DEVE HÖRGÜÇLÜLERE: Onlar kapanmayı “dindarlaşmaya” değil “sosyalleşmeye” aracı olarak gören; genç neslin “dolama” diye ağzına doladığı renk renk,desen desen şalları ve saçlarının arkasına sardıkları ismi lazım olmayan o her neyse ile kafalarını bir füze gibi yapmayı becerebilen,görünüşüyle adeta “Ben Resulullah’ın (a.s) ‘’ Onlara cennetin kokusu haramdır’ dediği deve hörgüçlüyüm” diye bağıran ve işin ilginç tarafı bu mide bulandırıcı halleriyle bir de başları dik gezerek ve kendilerini İslam’ı veya sofiliği temsil eden kişiler olarak görmeye cüret edebilen, üniversite gençliğinin “süslüman” olarak tanımladığı süslü Müslümanlar. GİYİNMİŞ ÇIPLAK KADINLAR: CENNET ONLARA UZAK İSLAMDA YASAKLANAN DEVE HÖRGÜCÜ (TOPUZ) ÇEŞİTLERİ“Ateş (cehennem) ehlinden iki sınıf vardır, henüz onları görmedim. (Birinci sınıf) Yanlarında sığır kuyruğu gibi bir şeyler taşıyıp onlarla insanlara vuran kimseler… (İkincisi) Giyinmiş çıplak kadınlar ki, bunlar Allah’a taatten (itaatten) dışarı çıkmışlardır. Bunlar (hem kendileri baştan çıkmıştır), hem de başkalarını baştan çıkartırlar. Başları deve hörgücü gibidir. Bu gibi kadınlar, Cennet’e girmek şöyle dursun, onun kokusunu bile alamazlar. Halbuki Cennet’in kokusu şu şu kadar uzak mesafeden hissedilir.” (Hadîsin ravisi Ebu Hureyre hazretleridir.) “Cennetin hangi kapısından istersen o kapıdan gir!” müjdesine layık olmak varken, “Cennetin kokusunu dahi duyamayanların içine düşecek hale gelmek” göze alınabilecek bir akıbet değildir. Bu konuda ahir zaman kadınlarının giyimlerini tarif eden hadislerde: “kasiyatün!- ariyatün!..” kelimeleri kullanılmıştır. Yani, onlar giyinmişler ama çok dar giyerek hiç giyinmemişler gibi görüntü verecekler… saçlarını başlarına toplayıp deve hörgücü görüntüsü vererek de dikkatleri hep kendi üzerlerine çekmeye çalışacaklar.. İşte bu türlü tahrikçi giyimleri tercih edenler cennetin kokusunu dahi duyamayacaklar… uyarısında bulunulmuştur. Bu sebeple, ahir zaman kadınlarının giyimini tercih eden görüntü vermemek için el-yüz dışında bedeni tümüyle örten bolulukta, beden hatlarını belli etmeyen genişlikte giyimleri tercih etmekte isabet olduğu kesindir. Yani giyinmişler ama giyinmemişler gibi kendine baktıran darlıkta giymemeli, saçlarını başına deve hörgücü görüntüsü verecek şekilde toplayarak dikkatleri üzerine çekmeye çalışıyor yorumuna sebep olmamalıdır.. Zaten tesettürün hedefi de, bakışları üzerine çekmek değil tam aksine, üzerine yönelecek rahatsız edici bakışlardan kendini korumaya almaktır.. YAPMAYIN ALLAH AŞKINA! Giysiler çok abartılı. Renkler çok parlak. Görünüş fazla kokoş.. Yapmayın Allah aşkına. Geçen otobüsle eve dönerken yaşadığım bir olay. Birbirleriyle sarmaş dolaş genç bir çiftin hal ve hareketlerinden rahatsız olduğum için olacak arka taraflarında otururken ön taraflarındaki yerin boşalmasıyla oraya geçtim. O sırada namı diğer modern bir kapalı, namı diğmez bir deve hörgüçlü otobüsten indi. Bakmaya değil aynı ortamda durulmaya haya edilecek bir giyim. Hareketlerinden rahatsız olduğum gençlerin kısık sesle olan konuşmalarına kulak misafiri oldum , şöyle diyorlardı “ Şuna baksana . Başına sarmış kırmızı eşarp, başını eğdiğinde ensesi, yukarı baktığında boğazı, eğildiğinde göğsü açılıyor. Altına giydiği daracık bir kot, ayaklarında boyum kadar topuk..Yüzündeki makyajı da gördün mü? Birde Müslümanım diye başları dik geziyorlar. Baş örtüsü işte böyle bir şey. İyi ki açık saçlarım..” Utandım. Gerçekten utandım. Bu konuşmaları duyduktan sonra henüz ineceğim durak gelmeden indim ve böyle bir şey yazmaya karar verdim. Başını örttü diye bu kıza tesettürlü mü diyeceğiz? Yukarıda mealini verdiğim hadîs-i şerifte “Giyinmiş çıplak kadınlar…” ibaresi yer alıyor. Evet, böyleleri tesettürlü çıplaklardır. Böyle çarpıcı, göze batıcı, tahrik edici kıyafet, çıplak kadınlarınkinden daha fazla dikkat çeker. Saçları deve hörgücü gibi olan kadınlar hadîsi, Resulüllah Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) bir mucizesidir. “Ben onları görmedim…” diyor, ileride olacak bir şeyden bahs ediyor… KUR’AN’DA GEÇEN GERÇEK TESETTÜR NASILDIR? İslâm bilginleri âyet ve hadislere dayanarak avret mahallini (örtülmesi zorunlu yerlerini) erkekler için diz kapağı ile göbek arasının; kadın için; Müslüman kadınlara karşı göbek ile diz kapağı arasının; mahremlere yani dinen evlenemeyeceği erkeklere karşı; yüzü, başı, saçı, göğsü (sadrı), ayakları, bacakları, elleri ve kolları hariç diğer uzuvlarının; namahremlere yani dinen nikâhlanması helâl olan erkeklere karşı; yüzü, elleri ve ayakları hariç bütün uzuvlarının avret yeri olduğunu söylemişlerdir. Kur’ân-ı Kerim’de kadınların örtünmeleri ile ilgili olarak Ahzâb sûresinde, “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mümin kadınlara (dışarı çıktıkları zaman) örtülerini üstlerine salmalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.” buyurulmuştur (Ahzâb, 33/59). Bu âyetten sonra inen Nûr sûresinin 31. âyetinde ise; “Mümin kadınlara da söyle, gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar; ırzlarını korusunlar. Kendiliğinden görünen kısmı hariç, zinetlerini açmasınlar. Baş örtülerini, yakalarının üzerine salsınlar. Süslerini; kocaları, babaları, kayınpederleri, oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, mümin kadınlar, ellerinin altında bulunan köleleri, erkekliği kalmamış hizmetçiler yahut henüz kadınların mahrem yerlerini anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah’a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.” buyurulmuştur. Kur’ân’daki bu hükümlerin yanında Hz. Peygamber de, vücut hatlarını belli edecek tarzda giyinmeyi, karşı cinsi tahrik edecek şekilde, dar ve şeffaf giyinmeyi yasaklamıştır. Bu âyetler ve Hz. Peygamberin hadislerinden, avret mahallinin namazda olduğu gibi namaz dışında da örtülmesinin gerektiği anlaşılmaktadır. Bu âyetlere bakıldığında, başka bir delile gerek olmaksızın, tesettürün emredildiği anlaşılır. Çünkü, açılması yasaklanan uzuvların örtülmesi emredilmeyip sadece tavsiye edilmiş olsaydı, daha sonra kimlerin yanında ziynetlerin açılabileceğinin sayılması anlamsız olurdu. Bu da, örtünme ile ilgili bu âyetlerin emir ifade ettiğini göstermektedir. (Kaynak: Diyanet) GÜNAHKARA DEĞİL GÜNAHA DÜŞMANIZ Ne olur artık kendinize gelin. Tesettürün kuralları belli ve aşikardır. Mübarek Erol bir sohbetinde şöyle buyuruyor “ Allah’u Teâla’nın emrini kendi nefsimizin emrinin üstüne koymadan gerçek anlamda iman etmiş olamayız ”. Allah rızası için değişin. Değişin ‘Allah rızası’ için. Allahu teala buyuruyor: “Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah’a dönün” (Tahrim 8 ) Mustafa Sefa EREM [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Hadis Sohbetleri
- Hadis Sohbetleri 98- Giyinmiş, çıplak kadınlar...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst