Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Hadis Sohbetleri
Hadis Sohbetleri 94- Anne baba hakkı .
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 470437" data-attributes="member: 1004566"><p>Anne ve babaya dil ile hürmet</p><p></p><p></p><p></p><p></p><p>Anne ve babaya öf bile dememeli, kırıcı sözler sarf etmemeli, yanlarında çok ve yüksek sesle konuşmayarak tevazu göstermelidir! </p><p></p><p>Cenab-ı Hak anne ve babaya “öf” bile dememelidir</p><p></p><p>Ve Rabbin, kendisinden başkasına ibadet etmemenizi ve ana-babaya iyilik etmeyi emretti. Eğer onlardan biri veya her ikisi, senin yanında ihtiyarlığa erişirse, sakın onlara “öf!” bile deme! Onları azarlama ve onlara güzel söz söyle! [1]</p><p></p><p>Yüce Allah’ın; “Onları azarlama” buyruğundaki; Azar” şiddetle reddetmek ve kaba davranmak demektir.</p><p></p><p>Onlara tatlı ve güzel söz söyle” yumuşak ve incelikli söz söyle. Babacığım, anneciğim deyip onları isimleriyle zikretmeyerek, künyeleriyle onları çağırmamak gibi. Bu açıklamayı Ata yapmıştır.</p><p></p><p>İbn Beddâh Et-Tucibi de der ki:</p><p></p><p>“Ben, Said Bin El-Müseyyeb’e şöyle dedim:</p><p></p><p>Kur’ân-ı Kerim’de yer alan anne babaya iyilik ile ilgili her bir hususun ne manaya geldiğini biliyorum. Bundan tek istisna, yüce Allah’ın: “Onlara tatlı ve güzel söz söyle.” buyruğudur. Bu kavl-i kerimin mahiyeti nedir? İbn Müseyyeb dedi ki:</p><p></p><p>“Bu, uslu bir kölenin, kaba ve haşin efendisine karşı söyleyeceği sözler demektir.” [2]</p><p></p><p>İnanç bağından sonra gelen ilk bağ aile bağıdır. İşte bu nedenle surenin akışı içinde anne-babaya iyilik, Allah’a kulluğa bağlanmaktadır. Bu da söz konusu iyiliğin Allah katındaki değerini ortaya koymaktadır;</p><p></p><p>“Anne-babana karşı nazik davranmanızı kesin hükme bağladı.”</p><p></p><p>Eğer ana-babadan biri ya da her ikisi yanında yaşlılık çağına ererlerse, sakın onlara “öf be, bıktım senden” deme. Onları azarlama. Onlara tatlı ve saygılı sözler söyle.” [3]</p><p></p><p>Bu ayet, insan üzerinde Allah’tan sonra en büyük hak sahibi olan kimselerin anne-baba olduğunu bildirmektedir. O halde çocuklar anne ve babalarına itaat etmeli, saygı göstermeli ve hizmet etmelidirler. Toplumdaki kollektif ahlâk, çocukların anne-babalarına müteşekkir ve saygılı olmalarını zorunlu kılmalıdır. Anne-baba nasıl çocukluklarında onları besleyip büyüttülerse, çocuklar da onlara aynı şekilde hizmet etmelidirler. Her şeyin ötesinde bu ayet sadece ahlâkî bir emir veya tavsiye değil, aynı zamanda ayrıntılarını hadis ve fıkıh kitaplarında bulabileceğimiz anne-babanın hak ve yetkilerinin dayanağı niteliğindedir. Bundan başka anne-babanın haklarını gözetme, onlara itaat ve saygılı davranış, İslâm toplum ve medeniyetinde maddi öğretimin ve ahlâkî eğitimin en önemli öğesini oluşturmaktadır. Tüm bunlar, İslâm devletinin aile hayatını kanunlar, hukukî düzenlemeler ve eğitim politikaları ile dengeli ve sağlıklı bir biçimde devam ettirmesi ve ailenin parçalanmasını engellemesi ilkesinin oluşmasını sağlayan emirlerdir. [4]</p><p></p><p>Hasan-ı Basri hazretleri buyurdu ki:</p><p></p><p>“Alim bir evladın ana-babası kafir olsa, kuyudan su çekmeleri için ona muhtaç olsalar, o da birkaç kova çektikten sonra öf dese, bu sebeple bütün amellerinin sevabı yok olur.</p><p></p><p>Evlat sesini, anne ve babasının sesinden yüksek tutmamalıdır</p><p></p><p>O halde yürüyüşünde mutedil ol; sesini de alçalt! Çünkü seslerin en çirkini, elbette eşeklerin sesidir! [5]</p><p></p><p>Alçak sesle konuşma; terbiye, kendine güven, sözün doğruluğu ve gücü konusunda iç rahatlığını yansıtır. Terbiyesiz veya sözü ve kendi değerinden kuşkuda olandan başkası kabalık etmez, bağırıp çağırmaz. Evet! Sadece onlar hiddet, kabalık ve bağırtı ile bu kuşkularını gizlemeye çalışırlar.</p><p></p><p>Kur’ân yöntemi, anlatımı şu ifade ile sürdürerek bu davranışın çirkinliğini vurgulamaktadır:</p><p></p><p>“Çünkü seslerin en çirkini eşeklerin sesidir.” Görüldüğü gibi, tiksindiricilik ve çirkinlikle birlikte, insanı alaya almaya çağıran gülünç bir sahne çiziyor. Ayetteki, düşünceyi uyandıran ifade aracılığıyla kafasında bu gülünç sahneyi canlandırabilen duygu sahibi birinin sonra kalkıp, bu eşeklerin sesine özenmesi düşünülemez. [6]</p><p></p><p>Anne ve babanın yanında çok konuşulmamalıdır</p><p></p><p>Başkalarının yanında bile çok konuşmak uygun değilken, onların yanında çok konuşmamak, edebi aşmamak gerekir. Ana-baba bildiği şeyleri de anlatsa, yine aynı şeyler mi dememek. Hiç duymamış gibi can kulağı ile dinlemek.</p><p></p><p>En zararlı şey, çok konuşmaktır. [7]</p><p></p><p>Çok konuşmak kalbi karartır. Kalbi kararan da Allahü Teala’dan uzaklaşır. [8]</p><p></p><p>Anne ve babaya kaba, dokunaklı ve argo söz kullanmamalıdır</p><p></p><p>Onlara karşı yahut onların yanında kaba, dokunaklı ve argo söz söylememeli, asla kalpleri kırılmamalıdır.</p><p></p><p>Çirkin konuşana Cennet haramdır. [9]</p><p></p><p>Çirkin sözlü olmak hayasızlıktan ve münafıklıktandır.[10]</p><p></p><p>Çirkin konuşan ve hayası az olan, mümin-i kamil imanı kuvvetli değildir. [11]</p><p></p><p>Anne ve babanın demediklerini dedi şeklinde söylememelidir</p><p></p><p>Kim peygamberine yahut gözlerine, ya da anne babasına karşı (demediklerini dedi, görmediğini gördü, diye) yalan uydurursa cennet kokusunu asla koklayamaz. [12]</p><p></p><p>Hanımını onlardan üstün tutmamak. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:</p><p></p><p>Hanımı anneden üstün tutmamalıdır</p><p></p><p>Hanımını anasından üstün tutana lanet olsun! Onun farz ve diğer ibadetleri kabul olmaz. [13]</p><p></p><p>Anne-babanın arasını açacak sözlerden kaçınmalıdır</p><p></p><p>Ana-babanın arasını açacak söz ve hareketlerden uzak durmak. Ana-baba ile oğul veya kızın arasını açacak işlerden uzak durmak. Gelinleri, ana-baba ile oğullarının arasını açacak sözlerden uzak tutmalıdır. Peygamber Efendimiz (asm);</p><p></p><p>“Ana ile oğulun arasını açana lanet olsun.” buyurmuştur. [14]</p><p></p><p>Anne-babanın hayır duaları alınmalıdır</p><p></p><p>Hayır dualarını almak. Ana-baba duasını ganimet bilmek. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:</p><p></p><p>Üç kişinin duası kabul olur. Ana-baba, mazlum ve misafirin duası. [15]</p><p></p><p>“Ana-babanın duası, ilahi hicaba ulaşır, duaları kabul olur.” [16]</p><p></p><p>Anne-babanın bedduasını almaktan kaçınmalıdır</p><p></p><p></p><p></p><p>Beddualarını almamak. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:</p><p></p><p>Ana-babanın çocuğuna ve mazlumun zalime olan bedduaları, reddolmaz. [17] </p><p></p><p></p><p></p><p>Kendinize, evladınıza ve malınıza beddua etmeyin! Duaların kabul olduğu bir saate rastlar da bedduanız kabul olur. [18] </p><p></p><p>Ana-baba çağırdığı zaman herhangi bir işle uğraşırsan, hemen onu terk edip, derhal ana-babanın emrine koş! Anan-baban sana kızıp bağırırsa, onlara sen bir şey söyleme! Ananın-babanın duasını almak istersen, sana emrettikleri işleri çabuk ve güzel yapmaya çalış! Bu işini beğenmeyip sana gücenmelerinden ve beddua etmelerinden kork! Sana darılır iseler, onlara karşı sert söyleme! Hemen ellerini öperek gazaplarını teskin et! Ananın-babanın kalblerine geleni gözet! Çünkü senin saadet ve felaketin, onların kalblerinden doğan sözdedir. Anan-baban hasta ise, ihtiyar ise, onlara yardım et! Saadetini onlardan alacağın hayır duada bil! Eğer onları incitip, beddualarını alırsan, dünya ve ahiretin harap olur. Atılan ok tekrar geri yaya gelmez. Onlar hayatta iken, kıymetini bil!</p><p></p><p>Onların;</p><p>•Sözlerini kesmemek, sözlerinin arasına girmemek.</p><p>•Bilgiçlik taslamamak. Yanlış da söyleseler, öyle değil diyerek itiraz etmemek.</p><p>•Aralarını açacak söz ve hareketlerden uzak durmak.</p><p>•Konuşurken, yap, yapma gibi ifadeler kullanmamak, bir şey isterken ricada bulunulmalıdır.</p><p>•İsimleri ile çağırmamak,</p><p>•Çağırdıkları zaman, herhangi bir işle uğraşılırsa bile, hemen onu terk edip, derhal emirlerine koşmak</p><p>•Emrettikleri işleri çabuk ve güzel yapmaya çalışma</p><p>•Darılır iseler, onlara karşı sert söylememeyerek hiddetlerini teskin etmek</p><p>•Onların kalplerine geleni gözetmek (Çünkü saadet ve felaketin, onların kalplerinden doğan sözdedir.)</p><p>•Anne-baba hasta ise, ihtiyar ise, onlara yardım etmek gibi unsurlar İslam’ın anne ve baba hukuku noktasındaki temel prensiplerindendir.</p><p></p><p>Kaynakça:</p><p></p><p>[1] İsra 23</p><p></p><p>[2] İmam Kurtubi Tefsiri</p><p></p><p>[3] Fizilal’il Kur’an, Seyyid Kutub</p><p></p><p>[4] Tefhim-ul Kur’an, Mevdudi</p><p></p><p>[5] Lokman, 19</p><p></p><p>[6] Fizilal’il Kur’an, Seyyid Kutub</p><p></p><p>[7] Deylemi</p><p></p><p>[8] Beyhaki</p><p></p><p>[9] Ebu Nuaym</p><p></p><p>[10] Beyhaki</p><p></p><p>[11] Buhari</p><p></p><p>[12] Taberani</p><p></p><p>[13] Şir’atül İslam</p><p></p><p>[14] Gunyetüt Talibin</p><p></p><p>[15] Tirmizi</p><p></p><p>[16] İbn-i Mace</p><p></p><p>[17] Tirmizi</p><p></p><p>[18] Müslim湯</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 470437, member: 1004566"] Anne ve babaya dil ile hürmet Anne ve babaya öf bile dememeli, kırıcı sözler sarf etmemeli, yanlarında çok ve yüksek sesle konuşmayarak tevazu göstermelidir! Cenab-ı Hak anne ve babaya “öf” bile dememelidir Ve Rabbin, kendisinden başkasına ibadet etmemenizi ve ana-babaya iyilik etmeyi emretti. Eğer onlardan biri veya her ikisi, senin yanında ihtiyarlığa erişirse, sakın onlara “öf!” bile deme! Onları azarlama ve onlara güzel söz söyle! [1] Yüce Allah’ın; “Onları azarlama” buyruğundaki; Azar” şiddetle reddetmek ve kaba davranmak demektir. Onlara tatlı ve güzel söz söyle” yumuşak ve incelikli söz söyle. Babacığım, anneciğim deyip onları isimleriyle zikretmeyerek, künyeleriyle onları çağırmamak gibi. Bu açıklamayı Ata yapmıştır. İbn Beddâh Et-Tucibi de der ki: “Ben, Said Bin El-Müseyyeb’e şöyle dedim: Kur’ân-ı Kerim’de yer alan anne babaya iyilik ile ilgili her bir hususun ne manaya geldiğini biliyorum. Bundan tek istisna, yüce Allah’ın: “Onlara tatlı ve güzel söz söyle.” buyruğudur. Bu kavl-i kerimin mahiyeti nedir? İbn Müseyyeb dedi ki: “Bu, uslu bir kölenin, kaba ve haşin efendisine karşı söyleyeceği sözler demektir.” [2] İnanç bağından sonra gelen ilk bağ aile bağıdır. İşte bu nedenle surenin akışı içinde anne-babaya iyilik, Allah’a kulluğa bağlanmaktadır. Bu da söz konusu iyiliğin Allah katındaki değerini ortaya koymaktadır; “Anne-babana karşı nazik davranmanızı kesin hükme bağladı.” Eğer ana-babadan biri ya da her ikisi yanında yaşlılık çağına ererlerse, sakın onlara “öf be, bıktım senden” deme. Onları azarlama. Onlara tatlı ve saygılı sözler söyle.” [3] Bu ayet, insan üzerinde Allah’tan sonra en büyük hak sahibi olan kimselerin anne-baba olduğunu bildirmektedir. O halde çocuklar anne ve babalarına itaat etmeli, saygı göstermeli ve hizmet etmelidirler. Toplumdaki kollektif ahlâk, çocukların anne-babalarına müteşekkir ve saygılı olmalarını zorunlu kılmalıdır. Anne-baba nasıl çocukluklarında onları besleyip büyüttülerse, çocuklar da onlara aynı şekilde hizmet etmelidirler. Her şeyin ötesinde bu ayet sadece ahlâkî bir emir veya tavsiye değil, aynı zamanda ayrıntılarını hadis ve fıkıh kitaplarında bulabileceğimiz anne-babanın hak ve yetkilerinin dayanağı niteliğindedir. Bundan başka anne-babanın haklarını gözetme, onlara itaat ve saygılı davranış, İslâm toplum ve medeniyetinde maddi öğretimin ve ahlâkî eğitimin en önemli öğesini oluşturmaktadır. Tüm bunlar, İslâm devletinin aile hayatını kanunlar, hukukî düzenlemeler ve eğitim politikaları ile dengeli ve sağlıklı bir biçimde devam ettirmesi ve ailenin parçalanmasını engellemesi ilkesinin oluşmasını sağlayan emirlerdir. [4] Hasan-ı Basri hazretleri buyurdu ki: “Alim bir evladın ana-babası kafir olsa, kuyudan su çekmeleri için ona muhtaç olsalar, o da birkaç kova çektikten sonra öf dese, bu sebeple bütün amellerinin sevabı yok olur. Evlat sesini, anne ve babasının sesinden yüksek tutmamalıdır O halde yürüyüşünde mutedil ol; sesini de alçalt! Çünkü seslerin en çirkini, elbette eşeklerin sesidir! [5] Alçak sesle konuşma; terbiye, kendine güven, sözün doğruluğu ve gücü konusunda iç rahatlığını yansıtır. Terbiyesiz veya sözü ve kendi değerinden kuşkuda olandan başkası kabalık etmez, bağırıp çağırmaz. Evet! Sadece onlar hiddet, kabalık ve bağırtı ile bu kuşkularını gizlemeye çalışırlar. Kur’ân yöntemi, anlatımı şu ifade ile sürdürerek bu davranışın çirkinliğini vurgulamaktadır: “Çünkü seslerin en çirkini eşeklerin sesidir.” Görüldüğü gibi, tiksindiricilik ve çirkinlikle birlikte, insanı alaya almaya çağıran gülünç bir sahne çiziyor. Ayetteki, düşünceyi uyandıran ifade aracılığıyla kafasında bu gülünç sahneyi canlandırabilen duygu sahibi birinin sonra kalkıp, bu eşeklerin sesine özenmesi düşünülemez. [6] Anne ve babanın yanında çok konuşulmamalıdır Başkalarının yanında bile çok konuşmak uygun değilken, onların yanında çok konuşmamak, edebi aşmamak gerekir. Ana-baba bildiği şeyleri de anlatsa, yine aynı şeyler mi dememek. Hiç duymamış gibi can kulağı ile dinlemek. En zararlı şey, çok konuşmaktır. [7] Çok konuşmak kalbi karartır. Kalbi kararan da Allahü Teala’dan uzaklaşır. [8] Anne ve babaya kaba, dokunaklı ve argo söz kullanmamalıdır Onlara karşı yahut onların yanında kaba, dokunaklı ve argo söz söylememeli, asla kalpleri kırılmamalıdır. Çirkin konuşana Cennet haramdır. [9] Çirkin sözlü olmak hayasızlıktan ve münafıklıktandır.[10] Çirkin konuşan ve hayası az olan, mümin-i kamil imanı kuvvetli değildir. [11] Anne ve babanın demediklerini dedi şeklinde söylememelidir Kim peygamberine yahut gözlerine, ya da anne babasına karşı (demediklerini dedi, görmediğini gördü, diye) yalan uydurursa cennet kokusunu asla koklayamaz. [12] Hanımını onlardan üstün tutmamak. Peygamber efendimiz buyuruyor ki: Hanımı anneden üstün tutmamalıdır Hanımını anasından üstün tutana lanet olsun! Onun farz ve diğer ibadetleri kabul olmaz. [13] Anne-babanın arasını açacak sözlerden kaçınmalıdır Ana-babanın arasını açacak söz ve hareketlerden uzak durmak. Ana-baba ile oğul veya kızın arasını açacak işlerden uzak durmak. Gelinleri, ana-baba ile oğullarının arasını açacak sözlerden uzak tutmalıdır. Peygamber Efendimiz (asm); “Ana ile oğulun arasını açana lanet olsun.” buyurmuştur. [14] Anne-babanın hayır duaları alınmalıdır Hayır dualarını almak. Ana-baba duasını ganimet bilmek. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Üç kişinin duası kabul olur. Ana-baba, mazlum ve misafirin duası. [15] “Ana-babanın duası, ilahi hicaba ulaşır, duaları kabul olur.” [16] Anne-babanın bedduasını almaktan kaçınmalıdır Beddualarını almamak. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Ana-babanın çocuğuna ve mazlumun zalime olan bedduaları, reddolmaz. [17] Kendinize, evladınıza ve malınıza beddua etmeyin! Duaların kabul olduğu bir saate rastlar da bedduanız kabul olur. [18] Ana-baba çağırdığı zaman herhangi bir işle uğraşırsan, hemen onu terk edip, derhal ana-babanın emrine koş! Anan-baban sana kızıp bağırırsa, onlara sen bir şey söyleme! Ananın-babanın duasını almak istersen, sana emrettikleri işleri çabuk ve güzel yapmaya çalış! Bu işini beğenmeyip sana gücenmelerinden ve beddua etmelerinden kork! Sana darılır iseler, onlara karşı sert söyleme! Hemen ellerini öperek gazaplarını teskin et! Ananın-babanın kalblerine geleni gözet! Çünkü senin saadet ve felaketin, onların kalblerinden doğan sözdedir. Anan-baban hasta ise, ihtiyar ise, onlara yardım et! Saadetini onlardan alacağın hayır duada bil! Eğer onları incitip, beddualarını alırsan, dünya ve ahiretin harap olur. Atılan ok tekrar geri yaya gelmez. Onlar hayatta iken, kıymetini bil! Onların; •Sözlerini kesmemek, sözlerinin arasına girmemek. •Bilgiçlik taslamamak. Yanlış da söyleseler, öyle değil diyerek itiraz etmemek. •Aralarını açacak söz ve hareketlerden uzak durmak. •Konuşurken, yap, yapma gibi ifadeler kullanmamak, bir şey isterken ricada bulunulmalıdır. •İsimleri ile çağırmamak, •Çağırdıkları zaman, herhangi bir işle uğraşılırsa bile, hemen onu terk edip, derhal emirlerine koşmak •Emrettikleri işleri çabuk ve güzel yapmaya çalışma •Darılır iseler, onlara karşı sert söylememeyerek hiddetlerini teskin etmek •Onların kalplerine geleni gözetmek (Çünkü saadet ve felaketin, onların kalplerinden doğan sözdedir.) •Anne-baba hasta ise, ihtiyar ise, onlara yardım etmek gibi unsurlar İslam’ın anne ve baba hukuku noktasındaki temel prensiplerindendir. Kaynakça: [1] İsra 23 [2] İmam Kurtubi Tefsiri [3] Fizilal’il Kur’an, Seyyid Kutub [4] Tefhim-ul Kur’an, Mevdudi [5] Lokman, 19 [6] Fizilal’il Kur’an, Seyyid Kutub [7] Deylemi [8] Beyhaki [9] Ebu Nuaym [10] Beyhaki [11] Buhari [12] Taberani [13] Şir’atül İslam [14] Gunyetüt Talibin [15] Tirmizi [16] İbn-i Mace [17] Tirmizi [18] Müslim湯 [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Hadis Sohbetleri
Hadis Sohbetleri 94- Anne baba hakkı .
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst