Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Hadis Sohbetleri
Hadis Sohbetleri 94- Anne baba hakkı .
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 469808" data-attributes="member: 1004566"><p><strong>2- Ana-babaya iyilik ve ihsân, evlâd üzerine farzdır Allahü teâlâ buyuruyor ki:</strong></p><p></p><p></p><p>(Ana-babadan biri veya ikisi yaşlanınca usanıp da öf deme! Ağır söz söyleme! Onlarla yumuşak ve tatlı konuş!) [İsrâ 23]</p><p>(Allahtan başkasına kulluk etmeyin, ana-babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere iyilik edin, insanlarla güzel güzel konuşun, namazı kılın, zekâtı verin) [Bekara 83]</p><p></p><p></p><p>Peygamber efendimize, Lokman sûresinin (Dünyada ana-babanla iyi geçin) meâlindeki 15 âyet-i kerîmesinin açıklaması sorulduğunda şöyle buyurdu: (Onlarla iyi geçinmek demek;</p><p></p><p>1- Aç iseler, yemek vermek</p><p>2- Elbiseleri yoksa elbise yapmak</p><p>3- Hizmete muhtâç iseler, onlara hizmeti cana minnet bilmek </p><p>4- Çağırdıklarında, buyurun deyip yanlarına gitmek ve onlara hep iyilik etmek </p><p>5- Bir iş buyurduklarında emirlerini yerine getirmek, günah olan emirler yerine getirilmez </p><p>6- Onlarla konuşurken tatlı ve yumuşak hitâb etmek</p><p>7- Onları isimleri ile çağırmamak</p><p>8- Onlarla bir yere giderken arkalarından gitmek</p><p>9- Kendi için sevdiği şeyi, onlar için de sevmek</p><p>10- Kendine duâ ederken, onlara da duâ etmek) [RNâsıhîn]</p><p></p><p></p><p></p><p><strong>Hadîs-i Şerîflerde buyuruldu ki:</strong></p><p></p><p>(Ana-babasının ihtiyâcını karşılamak veya onları insanlara muhtaç etmemek için çalışan kimse, fîsebîlillah [Allah yolunda] çalışıyor demektir) [Taberânî]</p><p></p><p>(Ana-babaya ihsânda bulunmak ve akrabayı ziyâret etmek şekaveti saâdete çevirir, ömrü artırır ve insanı fena ölümden korur [Ebû Nuaym]</p><p></p><p>(Ömrünün uzun, rızkının bereketli olmasını istiyen, ana-babasına iyilik etsin, sıla-i rahim yapsın!) [İ Ahmed]</p><p></p><p>(Evlâd, babasının hakkını hiçbir sûretle ödeyemez Ancak onu köle olarak bulur ve sonra da satın alarak âzâd ederse, ancak o zaman hakkını ödemiş olabilir) [Müslim]</p><p></p><p>(İffetli olursanız, kadınlarınız da iffetli olur Ana-babanıza ihsân ederseniz, çocuklarınız da size ihsân eder!) [Taberânî]</p><p>(Annenin duâsı, en çabuk kabul olan duâdır) [İGazâlî]</p><p></p><p>(Ana-babaya iyilik etmek, namaz, oruç, hac ve cihâddan daha üstündür) [İGazâlî]</p><p></p><p>(Evlâdının iyiliğini görmesi için, ona yardım eden babaya, Allah merhamet etsin) [İbni Hibbân]</p><p></p><p></p><p>Bir kimse gelip dedi ki:</p><p>- Yâ Resûlallah, büyük bir günâh işledim Tevbem kabûl olur mu, ne yapmam lâzımdır?</p><p>Peygamber efendimiz buyurdu:</p><p>- Annen var mı?</p><p>- Hayır yok </p><p>- Teyzen var mı?</p><p>- Evet var</p><p>- Öyle ise ona iyilik et! (Tirmizî)</p><p></p><p></p><p><strong></strong></p><p><strong>Allahü teâlâ, Hz Mûsâ'ya vahyetti ki:</strong></p><p></p><p>(Ana-babasına itâ'at edip bana isyân edeni iyilerden yazarım Bana itâ'at edip ana-babasına isyân edeni ise kötülerden yazarım) [İGazâlî]</p><p>Bu konudaki hadîs-i şerîflerden birkaçı şöyle:</p><p></p><p></p><p>(Ana-babasını üzen ve sıla-i rahmi terk eden, Cennetin kokusunu duyamaz) [Taberânî]</p><p></p><p>(En üstün amel, vaktinde kılınan namaz ve ana-babaya iyiliktir) [Müslim]</p><p></p><p>(Ana-babasının rızâsını alan mü'mine Cennetten iki kapı açılır Onları üzene ise Cehennemden iki kapı açılır) [Beyhekî]</p><p></p><p>(İlim öğrenen talebe, kocasına itâ'at eden kadın, ana-babasına iyilik eden evlâd, Peygamberlerle beraber hesâbsız olarak Cennete girer) [İRâfi'î]</p><p></p><p>(Ana-babasına iyilik edenin ömrü uzun, rızkı bereketli olur) [İAhmed]</p><p></p><p>(En fazîletli amel, vaktinde kılınan namazdan sonra ana-babaya iyiliktir) [Müslim]</p><p></p><p>(Ana-babaya ihsân, bedbahtlığı saâdete çevirir, ömrü uzatır ve insanı kötü ölümden korur) [Ebû Nuaym]</p><p></p><p>(Ana-babanıza ihsân ederseniz, çocuklarınız da size ihsân eder) [Taberânî]</p><p></p><p>(Ömrünün uzun ve rızkının ziyâde olmasını istiyen, ana-babasına ihsânda bulunsun ve akrabasını yoklasın!) [İAhmed] </p><p></p><p>(Ebrâra "ebrâr" denmesi: Ana-baba ve cocuklarına iyilik etmelerindendir Ana-babanın senin üzerinde hakkı varsa, çocuklarının da senin üzerinde hakkı vardır) [Taberânî]</p><p></p><p>(Allah katında en fazîletli amel, vaktinde kılınan namaz, anaya-babaya ihsân ve Allah yolunda cihâddır) [Buhârî]</p><p></p><p>(İnsanlar içinde en büyük hak sahibi, erkeğin üzerine annesi, kadının üzerine de kocasıdır) [Hâkim]</p><p></p><p>(Sadaka veren kimse, neden müslüman olan ana-babasının ruhu için vermez? Halbuki böyle yaparsa, verdiği sadakanın sevâbı, onların rûhuna gideceği gibi, onlardan bir şey eksilmemek şartı ile, onların sevâbı gibi bir sevâb da kendisine yazılır) [Taberânî]</p><p></p><p>(Üç zümreye Cehennem ateşi dokunmaz: Bunlar, kocasına itâ'at eden kadın, ana-babasına iyilik eden evlâd ve insanlara merhamet eden kimsedir) [RNâsıhîn]</p><p></p><p>(Ana-babasını küstürmüş olduğu hâlde, sabahlıyan kimseye Cehennemden iki kapı açılır Bu halde akıllanmıyana da aynı şekilde Cehennemden iki kapı açılır Bunlardan bir tanesi hayatta olur da, onun rızâsını almaz ve onu küstürürse, kendisini Cehenneme götüren bir kapı açılır Ana-babası kendisine zulmetseler de, zulmetmeseler de, böyledir) [Beyhekî] </p><p></p><p></p><p><strong>Görüldüğü gibi ana-baba, zâlim de olsalar, kendisine zulmetseler de evlâd, onları küstürmemelidir</strong></p><p></p><p>Ana-babanın veya hiç kimsenin günâh olan emirleri yapılmaz Ana-babanın yemeklerinde harâm karışmış olduğu şüpheli bile olsa, ana-baba bu yemekten yemesi için evlâdını zorlasa, evlâdın o yemekten yemesi lâzımdır Çünkü şüpheli şeylerden kaçınmak vera', ana-babanın rızâsını almak ise vâcibdir</p><p>Yemen'den bir kişi gelip dedi ki:</p><p>- Yâ Resûlallah, cihâda gitmek istiyorum</p><p>- Yemen'de anan-baban var mı?</p><p>- Evet var yâ Resûlallah</p><p>- Cihâda gitmene izin verdiler mi?</p><p>- Hayır vermediler yâ Resûlallah</p><p>- Ana-babana git, izin iste! Müsâade ederlerse cihâda git! İzin vermezlerse, onlara hizmet et! Çünkü îmândan sonra, Allahü teâlânın rızâsına kavuşturucu amellerin en üstünü, ana-babaya iyilik ve ihsândır) (İAhmed)</p><p></p><p></p><p><strong>Yine cihâda gitmek için gelen bir kişiye Peygamber efendimiz buyurdu ki:</strong></p><p></p><p>- Annen var mı?</p><p>- Evet var yâ Resûlallah</p><p>- Onun yanına git! Cennet onun ayakları altındadır (Taberânî)</p><p></p><p>Bir kişi, hicret etmek için Peygamber efendimize dedi ki:</p><p>- Anne ve babamı ağlatarak geldim yâ Resûlallah</p><p>- Hemen git, onları ağlattığın gibi güldür! (Ebû Davud)</p><p></p><p>Bir zât suâl etti ki:</p><p>- Yâ Resûlallah cihâda gitmek istiyorum</p><p>- Annen var mı?</p><p>- Evet var</p><p>- Ona hizmet et, Cenneti, onu râzı etmekle kazanırsın! (Taberânî)</p><p></p><p>Cihâda gitmek için gelen başka birisine de, (Annenin yanından ayrılma! Cennet onun ayağı altındadır) buyuruldu (Nesâî)</p><p>Mûsâ aleyhisselâm dedi ki:</p><p>- Yâ Rabbî, Cennetteki arkadaşım kimdir?</p><p>- Filân yerde bir kasap vardır Senin Cennetteki arkadaşın odur</p><p>Mûsâ aleyhisselâm, tarif edilen yere gitti Güneş batıncaya kadar orada kaldı Akşam olunca, kasap, bir parça et alıp, çantasına koydu Kasap akşam evine giderken, Mûsâ aleyhisselâm sordu:</p><p>- Ey genç, misâfir kabul eder misin?</p><p>- Evet memnuniyetle </p><p>Beraber gittiler Eve gelince, genç, bu etten güzel bir yemek pişirdi Sonra evin tavanına asılı duran bir zenbili indirdi İçinde çok yaşlı, zaif, güçsüz bir kadın vardı Onu zenbilden çıkardı Bir kaşık alıp doyuncaya kadar ağzına yemek koydu Sonra elbisesini değiştirdi Tekrar zenbile yerleştirdi Bu esnâda kadının dudakları kımıldadı Sonra kasap zenbili alıp tavana astı Bunları gören Mûsâ aleyhisselâm sordu:</p><p>- Bu kadın kim, ona ne yaptın?</p><p>- Bu benim annemdir Çok yaşlandıTakati kalmadı Oturacak halde de değildir Çarşıdan gelince, onu doyurup altını değiştirmeden kendim bir şey yemem</p><p>- O esnâda annenizin dudaklarının kımıldadığını gördüm Bir şey mi söylüyordu?</p><p>- Evet hergün "Yâ Rabbî, oğlumu Cennette Mûsâ aleyhisselâma arkadaş eyle" diye duâ eder" </p><p>- Gözün aydın olsun, Mûsâ Peygamber benim ve Cennetteki arkadaşım da sensin (Şir'a)</p><p></p><p>İbni Abbâs hazretleri, "Ana-babana karşı, kusurlu, güçsüz, aşağı bir kölenin, sert kaba efendisine karşı bulunduğu hâl içerisinde ol" buyururdu</p><p></p><p></p><p><strong>Hasan-ı Basrî hazretleri de buyurdu ki:</strong></p><p></p><p>(Âlim bir evlâdın ana-babası kâfir olsa, kuyudan su çekmeleri için ona muhtaç olsalar, o da birkaç kova çektikten sonra öf dese, öf demesi sebebiyle bütün amelleri yok olur)</p><p></p><p>Ana-babasını beğenmiyerek ben onların oğlu, kızı değilim dememelidir! Çünkü Resûlullah efendimiz, (Annem-babam onlar değildir diyene, Allahın, meleklerin ve bütün insanların lâ'neti olsun Allahü teâlâ böyle diyenin farz ve nâfilelerini kabûl etmez) buyurdu (Şir'a)</p><p></p><p>Mûsâ aleyhisselâm, Allahü teâlâdan dokuz def'a nasîhat istedi Hepsinde de Cenâb-ı Hak, ana-babaya itâ'at etmesini istiyerek, (Ana-babasına iyilik edenleri, dünyada sevdiklerim arasına alırım Kabirde onlara arkadaş olur, mahşerde merhamet ederim Sırâtı geçirir, Cennette onlarla vâsıtasız konuşurum Ana-babasına âsî olan, Peygamberler gibi çok amel etse, amelini kabûl etmeyip, onu Cehenneme atarım Ana-babasına itâ'at edeni de, bana karşı kusurlu olsa da, affederim) buyurdu </p><p></p><p></p><p><strong>Buhârî'deki hadîs-i şerîfte özetle deniyor ki:</strong></p><p></p><p>Eski ümmetlerden üç kişi yolculuğa çıkarlar Geceyi geçirmek üzere bir mağaraya girince dağdan bir kaya parçası yuvarlanarak mağaranın ağzını kapatır "Bizi bu kayadan ancak iyi amellerimizi dile getirerek Allah'a yapacağımız duâ kurtarabilir" derler</p><p>İçlerinden biri şöyle dedi:</p><p></p><p>Anam-babam çok yaşlı idi Onları doyurmadan çoluk çocuğumu ve hayvanlarımı doyurmazdım Birgün, odun toplamak için uzaklara gitmiştim Geç vakte kadar da dönemedim Akşam içecekleri sütü, getirdiğimde anamla babam uyumuşlar Onlara sütlerini içirmeden önce çoluk çocuğumun ve hayvanlarımın karınlarını doyurmazdım Çocuklar da, yanımda ağlıyorlardı Çanak elimde tanyeri ağarıncaya kadar onların uyanmalarını bekledim Anamla babam uyanıp sütlerini içtiler "Ya rabbî bunu senin rızan için yapmışsam buradan bizi kurtar"</p><p></p><p>Kaya biraz açıldı Fakat çıkmak mümkün değildi</p><p></p><p>Diğeri her türlü imkân varken çok sevdiği amcasınının kızı ile zinâ etmediği ve kıza verdiği 120 dinar altını almadığı olayı hatırlayıp, (Yâ rabbî, bunları senin rızan için yapmışsam bizi buradan kurtar) dedi Kaya biraz daha açıldı Ancak yer çıkabilecekleri kadar değildi</p><p>Üçüncüsü şöyle dedi:</p><p></p><p>Çalıştırdığım işçilerden biri ücretini almadan gitmişti Ben de onun ücretini ürettim Öyle ki, bundan birçok mal meydana geldi Bir müddet sonra bana gelip ücretini istedi</p><p></p><p>(Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunların hepsi senin ücretinden üremiştir, al götür) dedim</p><p>O da (benimle alay etmiyorsun ya) dedi Ben de (hayır, alay etmiyorum, doğrusu bu) deyince, malların hepsini alarak götürdü Banahiçbir şey bırakmadı (Yâ rabbî bunu senin rızan için yapmışsam, içinde bulunduğumuz şu belâdan bizi kurtar) </p><p>Bunun üzerine kaya tamamen açıldı Onlar da mağaradan çıkarak yollarına devam ettiler</p><p>Ana-babaya karşı alçak gönüllü olmalı, yaşadıkları müddetçe onlara hizmet etmeli ve bununla onların rızâlarını kazanmalıdır HzHüseyn'in oğlu Alî, edeblerini gözetemem endişesiyle, ana-babasıyla yemek yemekten çekinirdi </p><p></p><p>Ana-babasını râzı eden kimse için, Cennette iki kapı açılır Bir kimsenin ana-babası zâlim olsalar dahi onlara karşı gelmek onlarla sert konuşmak câiz değildir Çeşitli vesilelerle, onların elleri öpülüp, duâları alınmalı, haklarını helâl ettirmelidir</p><p></p><p>Bu vesilelerden biri de bayramlardır Bayramlarda, ana-babaya çeşitli hediyeler alıp, bayramları tebrik edilerek, hakları helâl ettirilmeli ve duâlarını almalıdır! Arada kırgınlıklar varsa bu vesile ile giderilmelidir Allahü teâlâ buyurdu ki: </p><p></p><p>- Yâ Mûsâ, günahlar içinde bir günah vardır ki benim indimde çok ağır ve büyüktür O da, ana-baba evlâdını çağırdığı zaman emrini dinlememesidir (Ey Oğl İlm)</p><p></p><p>Ana-baba, kızıp birşey söylediği zaman onlara karşılık vermemelidir Emrettikleri şeyleri bir an önce yapıp onların duâsını almalıdır Onların üzülüp bedduâ etmelerinden korkmalıdır Yanlış bir iş yapıp onları üzünce hemen ellerine sarılıp özür dilemelidir İnsanın saâdeti ve felâketi onların kalblerinden gelen ve ağızlarından çıkacak olan sözdedir Atılan ok tekrar geri gelmez Onlar hayatta iken kıymetini bilip, hayır duâlarını almak lâzımdır Vefâtlarından sonraki pişmanlık fayda vermez Onlar hayatta iken ne yapıp yapıp onları memnun etmelidir</p><p></p><p>Soğuk bir kış gecesinde, Bâyezid-i Bistâmi hazretleri küçükken annesi ile yatsı namazını kılıp yatmıştı Gece yarısına doğru annesi uyandı Çok susamıştı Oğluna seslendi:</p><p></p><p>- Oğlum, bir bardak su verir misin? </p><p></p><p>Hemen yatağından fırlayan, küçük Bâyezid, su testisine baktı Fakat içinde su yoktu Annesine:</p><p></p><p>- Anneciğim, testide su yok ben hemen doldurup geleyim, dedi</p><p></p><p>Koşarak dışarı çıktı Her yer buz ile kaplıydı Zorlukla testiyi doldurup geri döndü Fakat, geri dönene kadar annesi tekrar uyumuştu Annesini uyandırmaya kıyamadı Elinde su dolu bardak ile, annesinin baş ucunda beklemeye başladı Hava çok soğuk olduğu için, bir müddet sonra soğuktan titremeye başladı Buna rağmen, bardağı bırakıp yatmadı Annesinin uyandığında, "Hani su" diyerek üzüleceğinden korkuyordu Anesini üzmemek için, her türlü sıkıntıya katlanmaya râzı idi Elinde su bardağı saatlerce ayakta annesinin uyanmasını bekledi Nihayet, annesi, "su, su" diye mırıldanmaya başladı Hemen, "buyur anneciğim, suyun hazır" dedi Annesi daha ilk sözünde suyun hazır olmasını anlıyamadı Oğluna sordu:</p><p></p><p>- Oğlum ne çabuk getirdin?</p><p></p><p>- Anneciğim, daha önce uyandığında, su istemiştin O zaman su olmadığı için, testiyi doldurmaya gittim Geldiğimde senin daldığını gördüm Uyanmanı bekledim</p><p></p><p>Oğlunun bu kadar, sadakatli olduğuna çok sevinen annesi sevinçten ağladı Allahü teâlâ kendisine böyle bir oğul ihsân ettiği için şükretti:</p><p>- Yâ Rabbî ben oğlumdan râzıyım, sen de râzı ol, dedi</p><p></p><p>Annesinin duâsı sebebiyle, Bâyezid-i Bistâmî hazretleri, evliyâlıkta yüksek derecelere kavuştu Allahü teâlânın sevgili kulu oldu</p><p>Kendisine sordular:</p><p></p><p>- Bu derecelere nasıl kavuştunuz?</p><p>- Annemin rızâsını almakla</p><p>Anne hakkı önemlidir Anneye hürmet ve hizmet, babadan önce gelir Biri, suâl etti ki:</p><p>- Yâ Resûlallah, insanlar içinde iyilik etmeme en lâyık olan kimdir?</p><p>- Annendir</p><p>- Sonra?</p><p>- Annendir</p><p>- Daha sonra?</p><p>- Babandır (Buhârî, Müslim)</p><p></p><p></p><p>Başka bir hadîs-i şerîfte de, (Önce, annene, sonra babana, kızkardeşine, erkek kardeşine ve sırası ile diğer yakınlarına iyilik et) buyuruldu (Nesâî)</p><p></p><p>Üstünlük başka, hakkı olmak, iyiliğe lâyık olmak başkadır Anne, kâfir bile olsa ona iyilik etmelidir! Bir kimse (Yâ Resûlallah, annem müşriktir Ona iyilik etmem câiz midir?) diye sorunca, (Evet annene iyilik ve ihsânda bulun) buyurdu (Ebû Dâvüd)</p><p></p><p>Îmânlı olup, Cehennemden en son çıkacaklar Allah yolunda olan ana-babasının islâmiyete uygun olan emirlerine âsî olanlardır Allahü teâlâ buyurdu ki: </p><p>- Yâ Mûsâ, ana-babasını râzı eden beni râzı etmiş olur Ana babasını râzı edip bana âsî olan kimseyi dahi iyilerden sayarım Ana-babasına âsî olan, bana mûtî [itâatkâr] olsa bile, onu fenâlar tarafına ilhâk ederim [Ey Oğul ilm]</p><p></p><p></p><p><strong>HzMuâz, Resûlullah efendimize sordu:</strong></p><p></p><p>- Minbere çıkarken üç kere âmin demenizin sebebi nedir?</p><p></p><p>- Cebrâil aleyhisselâm geldi "Ramazan ayına yetiştiği halde [günahları] mağfiret olunmadan ölen kimse ateşe girsin" dedi Ben de âmin dedim Sonra "yanında senin adın anıldığı halde sana salevât getirmiyen kimse ateşe girsin" dedi Ben de âmin dedim Daha sonra "ana-babasına veya ikisinden birine yetiştiği halde onların hakkını gözetmeden ölen, ateşe girsin " dedi Ben de âmin dedim) [İNeccâr]</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 469808, member: 1004566"] [B]2- Ana-babaya iyilik ve ihsân, evlâd üzerine farzdır Allahü teâlâ buyuruyor ki:[/B] (Ana-babadan biri veya ikisi yaşlanınca usanıp da öf deme! Ağır söz söyleme! Onlarla yumuşak ve tatlı konuş!) [İsrâ 23] (Allahtan başkasına kulluk etmeyin, ana-babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere iyilik edin, insanlarla güzel güzel konuşun, namazı kılın, zekâtı verin) [Bekara 83] Peygamber efendimize, Lokman sûresinin (Dünyada ana-babanla iyi geçin) meâlindeki 15 âyet-i kerîmesinin açıklaması sorulduğunda şöyle buyurdu: (Onlarla iyi geçinmek demek; 1- Aç iseler, yemek vermek 2- Elbiseleri yoksa elbise yapmak 3- Hizmete muhtâç iseler, onlara hizmeti cana minnet bilmek 4- Çağırdıklarında, buyurun deyip yanlarına gitmek ve onlara hep iyilik etmek 5- Bir iş buyurduklarında emirlerini yerine getirmek, günah olan emirler yerine getirilmez 6- Onlarla konuşurken tatlı ve yumuşak hitâb etmek 7- Onları isimleri ile çağırmamak 8- Onlarla bir yere giderken arkalarından gitmek 9- Kendi için sevdiği şeyi, onlar için de sevmek 10- Kendine duâ ederken, onlara da duâ etmek) [RNâsıhîn] [B]Hadîs-i Şerîflerde buyuruldu ki:[/B] (Ana-babasının ihtiyâcını karşılamak veya onları insanlara muhtaç etmemek için çalışan kimse, fîsebîlillah [Allah yolunda] çalışıyor demektir) [Taberânî] (Ana-babaya ihsânda bulunmak ve akrabayı ziyâret etmek şekaveti saâdete çevirir, ömrü artırır ve insanı fena ölümden korur [Ebû Nuaym] (Ömrünün uzun, rızkının bereketli olmasını istiyen, ana-babasına iyilik etsin, sıla-i rahim yapsın!) [İ Ahmed] (Evlâd, babasının hakkını hiçbir sûretle ödeyemez Ancak onu köle olarak bulur ve sonra da satın alarak âzâd ederse, ancak o zaman hakkını ödemiş olabilir) [Müslim] (İffetli olursanız, kadınlarınız da iffetli olur Ana-babanıza ihsân ederseniz, çocuklarınız da size ihsân eder!) [Taberânî] (Annenin duâsı, en çabuk kabul olan duâdır) [İGazâlî] (Ana-babaya iyilik etmek, namaz, oruç, hac ve cihâddan daha üstündür) [İGazâlî] (Evlâdının iyiliğini görmesi için, ona yardım eden babaya, Allah merhamet etsin) [İbni Hibbân] Bir kimse gelip dedi ki: - Yâ Resûlallah, büyük bir günâh işledim Tevbem kabûl olur mu, ne yapmam lâzımdır? Peygamber efendimiz buyurdu: - Annen var mı? - Hayır yok - Teyzen var mı? - Evet var - Öyle ise ona iyilik et! (Tirmizî) [B] Allahü teâlâ, Hz Mûsâ'ya vahyetti ki:[/B] (Ana-babasına itâ'at edip bana isyân edeni iyilerden yazarım Bana itâ'at edip ana-babasına isyân edeni ise kötülerden yazarım) [İGazâlî] Bu konudaki hadîs-i şerîflerden birkaçı şöyle: (Ana-babasını üzen ve sıla-i rahmi terk eden, Cennetin kokusunu duyamaz) [Taberânî] (En üstün amel, vaktinde kılınan namaz ve ana-babaya iyiliktir) [Müslim] (Ana-babasının rızâsını alan mü'mine Cennetten iki kapı açılır Onları üzene ise Cehennemden iki kapı açılır) [Beyhekî] (İlim öğrenen talebe, kocasına itâ'at eden kadın, ana-babasına iyilik eden evlâd, Peygamberlerle beraber hesâbsız olarak Cennete girer) [İRâfi'î] (Ana-babasına iyilik edenin ömrü uzun, rızkı bereketli olur) [İAhmed] (En fazîletli amel, vaktinde kılınan namazdan sonra ana-babaya iyiliktir) [Müslim] (Ana-babaya ihsân, bedbahtlığı saâdete çevirir, ömrü uzatır ve insanı kötü ölümden korur) [Ebû Nuaym] (Ana-babanıza ihsân ederseniz, çocuklarınız da size ihsân eder) [Taberânî] (Ömrünün uzun ve rızkının ziyâde olmasını istiyen, ana-babasına ihsânda bulunsun ve akrabasını yoklasın!) [İAhmed] (Ebrâra "ebrâr" denmesi: Ana-baba ve cocuklarına iyilik etmelerindendir Ana-babanın senin üzerinde hakkı varsa, çocuklarının da senin üzerinde hakkı vardır) [Taberânî] (Allah katında en fazîletli amel, vaktinde kılınan namaz, anaya-babaya ihsân ve Allah yolunda cihâddır) [Buhârî] (İnsanlar içinde en büyük hak sahibi, erkeğin üzerine annesi, kadının üzerine de kocasıdır) [Hâkim] (Sadaka veren kimse, neden müslüman olan ana-babasının ruhu için vermez? Halbuki böyle yaparsa, verdiği sadakanın sevâbı, onların rûhuna gideceği gibi, onlardan bir şey eksilmemek şartı ile, onların sevâbı gibi bir sevâb da kendisine yazılır) [Taberânî] (Üç zümreye Cehennem ateşi dokunmaz: Bunlar, kocasına itâ'at eden kadın, ana-babasına iyilik eden evlâd ve insanlara merhamet eden kimsedir) [RNâsıhîn] (Ana-babasını küstürmüş olduğu hâlde, sabahlıyan kimseye Cehennemden iki kapı açılır Bu halde akıllanmıyana da aynı şekilde Cehennemden iki kapı açılır Bunlardan bir tanesi hayatta olur da, onun rızâsını almaz ve onu küstürürse, kendisini Cehenneme götüren bir kapı açılır Ana-babası kendisine zulmetseler de, zulmetmeseler de, böyledir) [Beyhekî] [B]Görüldüğü gibi ana-baba, zâlim de olsalar, kendisine zulmetseler de evlâd, onları küstürmemelidir[/B] Ana-babanın veya hiç kimsenin günâh olan emirleri yapılmaz Ana-babanın yemeklerinde harâm karışmış olduğu şüpheli bile olsa, ana-baba bu yemekten yemesi için evlâdını zorlasa, evlâdın o yemekten yemesi lâzımdır Çünkü şüpheli şeylerden kaçınmak vera', ana-babanın rızâsını almak ise vâcibdir Yemen'den bir kişi gelip dedi ki: - Yâ Resûlallah, cihâda gitmek istiyorum - Yemen'de anan-baban var mı? - Evet var yâ Resûlallah - Cihâda gitmene izin verdiler mi? - Hayır vermediler yâ Resûlallah - Ana-babana git, izin iste! Müsâade ederlerse cihâda git! İzin vermezlerse, onlara hizmet et! Çünkü îmândan sonra, Allahü teâlânın rızâsına kavuşturucu amellerin en üstünü, ana-babaya iyilik ve ihsândır) (İAhmed) [B]Yine cihâda gitmek için gelen bir kişiye Peygamber efendimiz buyurdu ki:[/B] - Annen var mı? - Evet var yâ Resûlallah - Onun yanına git! Cennet onun ayakları altındadır (Taberânî) Bir kişi, hicret etmek için Peygamber efendimize dedi ki: - Anne ve babamı ağlatarak geldim yâ Resûlallah - Hemen git, onları ağlattığın gibi güldür! (Ebû Davud) Bir zât suâl etti ki: - Yâ Resûlallah cihâda gitmek istiyorum - Annen var mı? - Evet var - Ona hizmet et, Cenneti, onu râzı etmekle kazanırsın! (Taberânî) Cihâda gitmek için gelen başka birisine de, (Annenin yanından ayrılma! Cennet onun ayağı altındadır) buyuruldu (Nesâî) Mûsâ aleyhisselâm dedi ki: - Yâ Rabbî, Cennetteki arkadaşım kimdir? - Filân yerde bir kasap vardır Senin Cennetteki arkadaşın odur Mûsâ aleyhisselâm, tarif edilen yere gitti Güneş batıncaya kadar orada kaldı Akşam olunca, kasap, bir parça et alıp, çantasına koydu Kasap akşam evine giderken, Mûsâ aleyhisselâm sordu: - Ey genç, misâfir kabul eder misin? - Evet memnuniyetle Beraber gittiler Eve gelince, genç, bu etten güzel bir yemek pişirdi Sonra evin tavanına asılı duran bir zenbili indirdi İçinde çok yaşlı, zaif, güçsüz bir kadın vardı Onu zenbilden çıkardı Bir kaşık alıp doyuncaya kadar ağzına yemek koydu Sonra elbisesini değiştirdi Tekrar zenbile yerleştirdi Bu esnâda kadının dudakları kımıldadı Sonra kasap zenbili alıp tavana astı Bunları gören Mûsâ aleyhisselâm sordu: - Bu kadın kim, ona ne yaptın? - Bu benim annemdir Çok yaşlandıTakati kalmadı Oturacak halde de değildir Çarşıdan gelince, onu doyurup altını değiştirmeden kendim bir şey yemem - O esnâda annenizin dudaklarının kımıldadığını gördüm Bir şey mi söylüyordu? - Evet hergün "Yâ Rabbî, oğlumu Cennette Mûsâ aleyhisselâma arkadaş eyle" diye duâ eder" - Gözün aydın olsun, Mûsâ Peygamber benim ve Cennetteki arkadaşım da sensin (Şir'a) İbni Abbâs hazretleri, "Ana-babana karşı, kusurlu, güçsüz, aşağı bir kölenin, sert kaba efendisine karşı bulunduğu hâl içerisinde ol" buyururdu [B]Hasan-ı Basrî hazretleri de buyurdu ki:[/B] (Âlim bir evlâdın ana-babası kâfir olsa, kuyudan su çekmeleri için ona muhtaç olsalar, o da birkaç kova çektikten sonra öf dese, öf demesi sebebiyle bütün amelleri yok olur) Ana-babasını beğenmiyerek ben onların oğlu, kızı değilim dememelidir! Çünkü Resûlullah efendimiz, (Annem-babam onlar değildir diyene, Allahın, meleklerin ve bütün insanların lâ'neti olsun Allahü teâlâ böyle diyenin farz ve nâfilelerini kabûl etmez) buyurdu (Şir'a) Mûsâ aleyhisselâm, Allahü teâlâdan dokuz def'a nasîhat istedi Hepsinde de Cenâb-ı Hak, ana-babaya itâ'at etmesini istiyerek, (Ana-babasına iyilik edenleri, dünyada sevdiklerim arasına alırım Kabirde onlara arkadaş olur, mahşerde merhamet ederim Sırâtı geçirir, Cennette onlarla vâsıtasız konuşurum Ana-babasına âsî olan, Peygamberler gibi çok amel etse, amelini kabûl etmeyip, onu Cehenneme atarım Ana-babasına itâ'at edeni de, bana karşı kusurlu olsa da, affederim) buyurdu [B]Buhârî'deki hadîs-i şerîfte özetle deniyor ki:[/B] Eski ümmetlerden üç kişi yolculuğa çıkarlar Geceyi geçirmek üzere bir mağaraya girince dağdan bir kaya parçası yuvarlanarak mağaranın ağzını kapatır "Bizi bu kayadan ancak iyi amellerimizi dile getirerek Allah'a yapacağımız duâ kurtarabilir" derler İçlerinden biri şöyle dedi: Anam-babam çok yaşlı idi Onları doyurmadan çoluk çocuğumu ve hayvanlarımı doyurmazdım Birgün, odun toplamak için uzaklara gitmiştim Geç vakte kadar da dönemedim Akşam içecekleri sütü, getirdiğimde anamla babam uyumuşlar Onlara sütlerini içirmeden önce çoluk çocuğumun ve hayvanlarımın karınlarını doyurmazdım Çocuklar da, yanımda ağlıyorlardı Çanak elimde tanyeri ağarıncaya kadar onların uyanmalarını bekledim Anamla babam uyanıp sütlerini içtiler "Ya rabbî bunu senin rızan için yapmışsam buradan bizi kurtar" Kaya biraz açıldı Fakat çıkmak mümkün değildi Diğeri her türlü imkân varken çok sevdiği amcasınının kızı ile zinâ etmediği ve kıza verdiği 120 dinar altını almadığı olayı hatırlayıp, (Yâ rabbî, bunları senin rızan için yapmışsam bizi buradan kurtar) dedi Kaya biraz daha açıldı Ancak yer çıkabilecekleri kadar değildi Üçüncüsü şöyle dedi: Çalıştırdığım işçilerden biri ücretini almadan gitmişti Ben de onun ücretini ürettim Öyle ki, bundan birçok mal meydana geldi Bir müddet sonra bana gelip ücretini istedi (Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunların hepsi senin ücretinden üremiştir, al götür) dedim O da (benimle alay etmiyorsun ya) dedi Ben de (hayır, alay etmiyorum, doğrusu bu) deyince, malların hepsini alarak götürdü Banahiçbir şey bırakmadı (Yâ rabbî bunu senin rızan için yapmışsam, içinde bulunduğumuz şu belâdan bizi kurtar) Bunun üzerine kaya tamamen açıldı Onlar da mağaradan çıkarak yollarına devam ettiler Ana-babaya karşı alçak gönüllü olmalı, yaşadıkları müddetçe onlara hizmet etmeli ve bununla onların rızâlarını kazanmalıdır HzHüseyn'in oğlu Alî, edeblerini gözetemem endişesiyle, ana-babasıyla yemek yemekten çekinirdi Ana-babasını râzı eden kimse için, Cennette iki kapı açılır Bir kimsenin ana-babası zâlim olsalar dahi onlara karşı gelmek onlarla sert konuşmak câiz değildir Çeşitli vesilelerle, onların elleri öpülüp, duâları alınmalı, haklarını helâl ettirmelidir Bu vesilelerden biri de bayramlardır Bayramlarda, ana-babaya çeşitli hediyeler alıp, bayramları tebrik edilerek, hakları helâl ettirilmeli ve duâlarını almalıdır! Arada kırgınlıklar varsa bu vesile ile giderilmelidir Allahü teâlâ buyurdu ki: - Yâ Mûsâ, günahlar içinde bir günah vardır ki benim indimde çok ağır ve büyüktür O da, ana-baba evlâdını çağırdığı zaman emrini dinlememesidir (Ey Oğl İlm) Ana-baba, kızıp birşey söylediği zaman onlara karşılık vermemelidir Emrettikleri şeyleri bir an önce yapıp onların duâsını almalıdır Onların üzülüp bedduâ etmelerinden korkmalıdır Yanlış bir iş yapıp onları üzünce hemen ellerine sarılıp özür dilemelidir İnsanın saâdeti ve felâketi onların kalblerinden gelen ve ağızlarından çıkacak olan sözdedir Atılan ok tekrar geri gelmez Onlar hayatta iken kıymetini bilip, hayır duâlarını almak lâzımdır Vefâtlarından sonraki pişmanlık fayda vermez Onlar hayatta iken ne yapıp yapıp onları memnun etmelidir Soğuk bir kış gecesinde, Bâyezid-i Bistâmi hazretleri küçükken annesi ile yatsı namazını kılıp yatmıştı Gece yarısına doğru annesi uyandı Çok susamıştı Oğluna seslendi: - Oğlum, bir bardak su verir misin? Hemen yatağından fırlayan, küçük Bâyezid, su testisine baktı Fakat içinde su yoktu Annesine: - Anneciğim, testide su yok ben hemen doldurup geleyim, dedi Koşarak dışarı çıktı Her yer buz ile kaplıydı Zorlukla testiyi doldurup geri döndü Fakat, geri dönene kadar annesi tekrar uyumuştu Annesini uyandırmaya kıyamadı Elinde su dolu bardak ile, annesinin baş ucunda beklemeye başladı Hava çok soğuk olduğu için, bir müddet sonra soğuktan titremeye başladı Buna rağmen, bardağı bırakıp yatmadı Annesinin uyandığında, "Hani su" diyerek üzüleceğinden korkuyordu Anesini üzmemek için, her türlü sıkıntıya katlanmaya râzı idi Elinde su bardağı saatlerce ayakta annesinin uyanmasını bekledi Nihayet, annesi, "su, su" diye mırıldanmaya başladı Hemen, "buyur anneciğim, suyun hazır" dedi Annesi daha ilk sözünde suyun hazır olmasını anlıyamadı Oğluna sordu: - Oğlum ne çabuk getirdin? - Anneciğim, daha önce uyandığında, su istemiştin O zaman su olmadığı için, testiyi doldurmaya gittim Geldiğimde senin daldığını gördüm Uyanmanı bekledim Oğlunun bu kadar, sadakatli olduğuna çok sevinen annesi sevinçten ağladı Allahü teâlâ kendisine böyle bir oğul ihsân ettiği için şükretti: - Yâ Rabbî ben oğlumdan râzıyım, sen de râzı ol, dedi Annesinin duâsı sebebiyle, Bâyezid-i Bistâmî hazretleri, evliyâlıkta yüksek derecelere kavuştu Allahü teâlânın sevgili kulu oldu Kendisine sordular: - Bu derecelere nasıl kavuştunuz? - Annemin rızâsını almakla Anne hakkı önemlidir Anneye hürmet ve hizmet, babadan önce gelir Biri, suâl etti ki: - Yâ Resûlallah, insanlar içinde iyilik etmeme en lâyık olan kimdir? - Annendir - Sonra? - Annendir - Daha sonra? - Babandır (Buhârî, Müslim) Başka bir hadîs-i şerîfte de, (Önce, annene, sonra babana, kızkardeşine, erkek kardeşine ve sırası ile diğer yakınlarına iyilik et) buyuruldu (Nesâî) Üstünlük başka, hakkı olmak, iyiliğe lâyık olmak başkadır Anne, kâfir bile olsa ona iyilik etmelidir! Bir kimse (Yâ Resûlallah, annem müşriktir Ona iyilik etmem câiz midir?) diye sorunca, (Evet annene iyilik ve ihsânda bulun) buyurdu (Ebû Dâvüd) Îmânlı olup, Cehennemden en son çıkacaklar Allah yolunda olan ana-babasının islâmiyete uygun olan emirlerine âsî olanlardır Allahü teâlâ buyurdu ki: - Yâ Mûsâ, ana-babasını râzı eden beni râzı etmiş olur Ana babasını râzı edip bana âsî olan kimseyi dahi iyilerden sayarım Ana-babasına âsî olan, bana mûtî [itâatkâr] olsa bile, onu fenâlar tarafına ilhâk ederim [Ey Oğul ilm] [B]HzMuâz, Resûlullah efendimize sordu:[/B] - Minbere çıkarken üç kere âmin demenizin sebebi nedir? - Cebrâil aleyhisselâm geldi "Ramazan ayına yetiştiği halde [günahları] mağfiret olunmadan ölen kimse ateşe girsin" dedi Ben de âmin dedim Sonra "yanında senin adın anıldığı halde sana salevât getirmiyen kimse ateşe girsin" dedi Ben de âmin dedim Daha sonra "ana-babasına veya ikisinden birine yetiştiği halde onların hakkını gözetmeden ölen, ateşe girsin " dedi Ben de âmin dedim) [İNeccâr] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Hadis Sohbetleri
Hadis Sohbetleri 94- Anne baba hakkı .
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst