Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Hadis Sohbetleri
Hadis Sohbetleri 92- İhlas ve niyet
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 466119" data-attributes="member: 1004566"><p style="text-align: center"><p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><a href="http://gonulsohbetleri.blogspot.de/2008/04/ihlas-ve-niyet.html" target="_blank"><span style="color: #000000">İHLAS VE NİYET</span></a></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Amelleri Yalnız Allah Rızası için yapmak </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">İhlâs kavram olarak, şirk ve riyadan, batıl inançlardan, kötü duygu ve düşüncelerden, çıkar hesaplarından ve genel manada gösteriş arzusundan kalbi temizlemeyi,her türlü hayırlı faaliyete iyi niyetle yönelmeyi ve her durumda yalnızca Allahın rızasını gözetmeyi ifade eder. Kulun gerek tutum ve davranışlarında gerekse sözlerinde yalnızca Allahın rızasını gözetmesi gerekir. Kuşkusuz, ibadetlerin abdest, niyet, tekbir ve kıraat gibi zahiri şartları yanında bir de huşû, hudû ve ihlâs gibi bâtınî şartları bulunmaktadır. Örneğin abdestsiz namaz geçerli sayılmayacağı gibi ihlassız eda edilen bir ibadet de makbul olmaz. Buna göre, amellerin geçerli olabilmesinin iki şartı vardır. Birincisi, Allah'ın emrettiği şekilde yerine getirilmiş olması; ikincisi ise ihlasla yani yalnızca Allah'ın rızasını kazanmak amacıyla yapılmış olmasıdır. Bu iki şartı birlikte taşımayan hiçbir amel Allah katında kabule şayan değildir. Dolayısıyla, ibadetlerin ruhudur. Çünkü her şeye değer kazandıran ihlastır. Hz. Peygamber de duaların ihlasla yapılmasını istemiştir. Kişi çok ibadet etmekle değil, ihlaslı olarak yaptığı ibadetlerle kurtuluşa erecektir. Doğruluğun özel bir şekli olarak görülen ihlas, bazen niyet anlamında kullanılmaktadır. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Gerçek şu ki, ihlâslı olan kimseler Allah Teâlânın yardımına mahzar olurlar. Kuran-ı Kerimde geçen “ıbâdullâhil-muhlesîn ifadesi, “Allahın yardımına mahzar olup hâlis dindarlığa ve hidayete eriştirilmiş olanlar anlamına geldiği müfessirlerce ifade edilmektedir. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Yine Kuran-ı Kerimde bildirildiğine göre şeytan ihlâslı kişilere zarar veremeyecektir (Hicr, 15/39-42; Sâd, 38/82-83). Bu sebepledir ki Kuranda ihlâs peygamberlerin niteliklerinden biri sayılmıştır (meselâ bk. Yûnus, 12/24; Meryem, 19/51; Sâd, 38/45-46). Ayrıca Kuran-Kerimin 112. suresine dinin temel ilkesi olan tevhidi en halis, en güzel şekilde dile getirdiği için ihlâs adı verilmiştir. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">İnsanlar, iyilik yapabilecekleri gibi kötülük de yapabilirler. İyilik yapanlar bunun karşılığında mükâfât elde ederler; kötülük yapanlar ise günah işlemiş olurlar. Dolayısıyla kişi Kur'an-ı Kerim'de buyurulduğu gibi zerre miktarı hayır işlerse veya zerre miktarı kötülük işlerse kıyamette onları görecektir (Zilzâl, 99/7-. Ne mutlu amellerine şirk ve riya gibi habaseti karıştırmayanlara! </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><strong>İHLÂS ve NİYET </strong></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Hz. Aişenin rivayet ettiği bir hadiste Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Yapılan İşler niyetlere göre değerlendirilir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Kişinin niyeti Allah ve Resulüne varmak onlara hicret etmekse , eline geçecek sevap da Allah ve Resulüne hicret etme sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dünyalığa veya bir kadına kavuşmak için hicret ederse , onun hicreti de hicret ettiği şeye göre değerlendirilir. ( Buhari , Bedülvahyil; İman 41, Nikah 5.) </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">İmam Ahmed B. Hanbel, Ebu Davud, gibi alimler Bu hadis dinin üçte birini anlatır demişlerdir.İmam Şafii de “Bu hadisin yetmiş ayrı konuyla ilgisi var, bu sebeple dinin yarısı sayılır demiştir. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><strong>a) NİYET NEDİR ? </strong></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Niyet bir işi Allah rızası için yapmayı kalpten geçirmektir. İnsan bir işi yaparken öncelikle kalbinde niyet belirir, sonra dil söyleyerek, organlar da o işi yaparak tamamlanır. İnsanların işleri görünüşte aynı olmakla beraber onların niyetine göre kimine cenneti kazandırırken ; kiminin (Allah korusun) cehenneme düşmesine sebep olabilir. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Niyet sayesinde basit günlük işler ibadete dönüşürken, bazen de ibadetler boşa gider. Allah (cc) işlerimizin karşılığını niyetimize göre verir… </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Mesela; Yoldaki bir taşı kaldırmak niyet sayesinde ibadet olur. Öfkeyle birini dövmeye karar vermişken Allah korkusuyla vazgeçivermek ibadet olur. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Hz. Ali kendisine çok uyuyorsun diyen birine Ben sabah cihada gidiyorum. O cihadı en güzel şekilde yapabilmem için uyumam gerekir. demişti. Bu niyet sayesinde uyku insana cihad sevabı kazandırır. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Allah (cc) niyetle ilgili olarak şöyle buyurmuştur. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Gizlesenizde açıklasanız da Allah (cc) kalblerinizde olanı bilir. Al-i İmran 29 ( Burada kablerde olan niyettir). </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Efendimiz (sav) buyurur ki; </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Allah sizin bedenlerinize ve yüzlerinize bakmaz, kalblerinize bakar (Riyazusssalihin-5) </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">b) Amelleri yalnız Allah Rızası İçin Yapmak </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Allah (cc) samimiyeti, ihlası emreder ; </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Onlara yalnız şu emredilmiştir. İhlasla, dini yalnız Allah için yaşayarak .alarak , namazı kılsınlar, zekatı versinler. İşte dosdoğru din budur. (beyine 5) </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Yine ; kurbanla ilgili bir emrin arkasından Allah (cc) niyetlerimizin halis olması için bizi uyarıyor. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">“Kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır. Allah’a sadece sizin takvanız (İhlas ve samimiyetimiz) ulaşır. Hac, 37 </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Ameller niyetlere göredir hadisinde görüyoruz ki; hadisinde görüyoruz ki; insanlar bir ibadeti ne için yapıyorsa karşılığında ona kavuşuyorlar. Bu hadisin söylenmesi ile ilgili şöyle bir rivayet vardır: Sahabelerden biri Ümmü Kays adında bir hanım sahabiyle evlenmek istedi. Kadın da ona Hicret edersen seninle evlenirim dedi. Neticede hicret ettiler ve evlendiler. Yalnız bu adam sahabiler arasında Muhaciru Ümmü Kays şeklinde şaka konusu oldu. Efendimiz (sav)e gidip bu adamın sevap alıp almayacağını sordular. Efendimiz (sav) bu hadisi söyledi. Demek ki insanın kalbinde hicret gibi çok büyük fedakarlıklar gerektiren bir işte dahi sevap kazanmak için Allah rızası niyeti şarttır. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Allah (cc) buyurur ki Kim Ahiret kazancını istiyorsa onun kazancını çoğaltırız. Dünya kazancını isteyene de dünyalık veririz. Onun ahirette bir nasibi olmaz (Şura,20 ) </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Öyleyse dünyalık isterken bile Allah rızası için isteyeceğiz : </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Efendimiz (sav) şöyle dua ederdi: Yarabbi bana hayırlı uzun ömür ver, senin yolunda geçireyim, bana hayırlı bol rızık ihsan eyle senin yolunda kullanayım . </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">İbadetlerde niyet Allahın rızası olmazsa gösteriş olursa onun da Hak katında bir kıymeti yoktur. Hem Allah rızası, hem insanların takdirini kazanmak olursa niyet yine boşa gider. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Efendimiz (sav) Bunu güzel bir misalle anlatır: </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Kıyamet günü ilk defa bir şehit hakkında hüküm verilecek. Allahu Teala ona; </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">- Ey kulum benim için ne yaptın? buyurduğunda kul; </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">- Ya Rabbi senin uğrunda savaştım, şehit edildim diyecek. Fakat Cenab-ı Hak ona ; </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">- Hayır, yalan söyledin, sen cesur adam desinler diye çarpıştın, buyuracak ve o adam yüzüstü sürüklenerek cehenneme atılacak. Daha sonra ilim öğrenen ve öğreten, Kurn okuyan birisi, daha sonra hayır sahibi zengin bir kişi aynı akıbeti yaşayacaktır. Görüldüğü gibi gösteriş ve riya amelleri boşa çıkarmaklaa kalmıyor insanı cehenneme sürüklüyor. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Efendimiz (sav) e para ve şöhret için cihad eden biri sevap kazanır mı? diye sorduklarında; hayır hiçbir şey kazanmaz “dedi. Adam bu soruyu üç defaorunca Efendimiz (sav) “Allah (cc) yalnız kendisi için yapılan ibadetleri kabul eder. Başkasını değil! diye cevap verir. ( Nesai, Cihad,24) </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">. Allah katında yalnız Allah rızası için yapılan işlere ibadet sevabı verilir. Mesela Peygamber Efendimiz (sav) bir çok hadislerinde selam vermek, güler yüzlü olmak, hasta ziyaret etmek, cenazeye katılmak, yoldan bir taşı kaldırmak ve işlere ibadet sevabı verileceğini açıklamıştır. Tabii ki Allah rızası için yola düşmüş bir çöpü kaldırmak dahi ibadet olur. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Hanımlar evlerinde ev işini, eşinin ve çocuklarının hizmetini Allah rızası için yaptığı zaman ibadet sevabı kazanır. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Bir talebe Allah rızası için çalışırsa (Ben Allah’ın rızasını kazanmak için insanlara hizmet etmeliyim.Hizmet için de okumalıyım.) ibadet etmiş olur. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Gerektiği kadar iyi beslenip ibadetlerimi iyi yapayım veya cihadımı, hizmetimi iyi yapayım diyen insan yemek yerken bile ibadet etmiş olur. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Efendimiz (s.a.v.) kendisine gelip malının yarısını sadaka olarak dağıtmak isteyen Sad.b. Ebi Vakkasa bakın ne diyor: </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">“Üçte birini hatta o bile fazla, zira varislerini muhtaç bırakmaktansa bu hayırlı . Hatta üzülme , sofrada hanımının ağzına koyduğun lokmaya kadar her yaptığın hayrın sevabını alacaksın. Buhari; cenaiz, 36 ,vesaya2, nefakat 1; merda 16; </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Demek ailesinin geçimini Allah rızası için çalışıp temin eden bir beyefendi de sevap kazanır. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Ticaretini yaparken ölçüye tartıya, Allah korkusuyla dikkat eden, haram lokma getirmekten sakınan da ibadet sevabı kazanır. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">3. Hayırlı bir işe niyet eden, o işi yapmış gibi sevap alır. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Ebul Abbas Abdullah b Abbas b.Abdulmuttalip (ra) dan nakledildiğine göre Resulullah (sav) Allahu Teala’dan naklettiği bir hadiste şöyle buyurdu: </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Allahu Teala iyilik ve kötülükleri yazdıktan sonra bunların iyi ve kötü oluşunu şöyle açıkladı : </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Kim bir iyilik yapmak ister de yapamazsa Cenab-ı Hak bunu yapılmış mükemmel bir iyilik olarak kaydeder. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Şayet bir kimse iyilik yapmak ister, sonra da onu yaparsa Cenab-ı Hak o iyiliği on mislinden başlayıp yediyüz misliyle hatta kat kat fazlasıyla yazar. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Kim bir kötülük yapmak ister de vazgeçerse, Cenab-ı Hak bunu mükemmel bir iyilik olarak kaydeder. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Şayet bir insan kötülük yapmak ister de onu yaparsa Cenab-ı Hak o fenalığı sadece bir günah olarak yazar. (Buhari, Rikak,31; Riyazussalihin,12) </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><strong> Sonuç: </strong></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">İnsan niyetine göre hesaba çekilecektir.</span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Sizi yanımızda değerli kılacak olan ne mallarınız ne de evlatlarınızdır. Ancak iman edip, güzel ve hayırlı işler yapanların durumu başkadır. Onlara yaptıklarının kat kat fazlasıyla mükafat verilecektir. ( Sebe süresi 34,37 ) </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Allahu Teala amellerimizle bizi değerlendirir, amellerimizi de niyetlerimize göre</span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Efendimiz (sav) şu hadisi bu konuya açıklık getirecektir: Hz. Aişeden nakledilen bir hadiste Efendimiz (sav) şöyle buyurdu: </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Bir ordu Kabeye saldırmak üzere yola çıkacak. Bir çöle geldiklerinde baştan sona bütün ordu yere batacaktır. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Hz. Aişe der ki bunun üzerine ben Ya Resulullah onların arasında ticaret için yola çıkanlar ve kötü niyetli olmayanlar varken niçin hepsi birden yere batacaktır. diye sordum. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Efendimiz (sav) “Hepsi birden yere batacak, ahirette yeniden diriltilip niyetlerine göre hesaba çekileceklerdir. (Buhari,büyu 49, riyazussalihin 2) </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Kötü niyetli olmayanlar da o toplulukla beraber oldukları zulme sessiz kaldıkları için, yere batırılırlar. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Niyetin yeri kalptir. Ve esasen ihlas, samimiyet, iyi niyet kalbin güzel ahlakıdır. Belki de en başıdır. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">İnsanlar bununla kazanır. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Efendimiz (sav) bununla ilgili olarak da Şunu iyi biliniz ki insan vücudunda küçük bir et parçası vardır. Eğer bu et parçası iyi olursa bütün vücut iyi olur. Bozulursa bütün vücut bozulur. İşte bu et parçası kalbtir . ( Buhari, İman 39) buyurur. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">İyi niyetli, iyi kalpli,samimi, ihlaslı müminlere Allah (cc)ın müjdesi vardır. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">“Yaptıklarına karşılık olmak üzere nice sevindirici ve göz aydınlatıcı nimetler saklandığını kimse bilemez (Secde süresi,32) </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">B<strong>ir Hikaye </strong></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Padişahın biri bir seferde iken çok güzel muhteşem bir bahçe görür. Adamlarıyla birlikte oraya girip dinlenmek ister. Girerler. Yaşlı ak sakallı bir ihtiyar onları buyur eder, hürmet eder. Hoş geldin ve hal hatırdan sonra ihtiyar buz gibi çok güzel bir ayran getirir. Padişah ayranı içince çok beğenir. Sanki daha önce böyle bir şey içmemiştir. Bir an buranın cennet olduğunu hayal eder. Biraz sonra çıkıp gider. Yol boyunca padişah bahçeyi unutamaz. Hatta bahçenin kendisine ait olmasını arzu eder. İhtiyara başka bir yerden ufak bir ev verir, bahçeyi ele geçireyim ya da Ben padişah değil miyim bahçeye de adama el koyarım o benim hizmetkarım olur, böylece yorulunca gelip burada birkaç güzel gün geçiririm.diye düşünür.</span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Padişahın içinde filizlenen bu hırs ve tamahla dönüşte yolunu yine o bahçe olduğu yerden bahçeden geçirir. İhtiyar padişahı ve adamlarını yine hürmetle ağırlar.</span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Padişah Amca! der , yine o ayrandan var mı. Ben yol boyunca o ayranın tadını unutamadım. İhtiyar gider yine bir tas buz gibi ayran getirir. Padişah ayranı içer, fakat o da ne! Ayranın tadı bir hoş, bir acayip. Padişah şaşırır der ki: </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Amca bu ayran bozulmuş mu nedir? Tadı bir garip</span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">İhtiyar der ki; hayır padişahım ayran aynı ayran, tas aynı tas. Bozulmuş olan senin kalbin ve niyetindir. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Padişah o anda yaptığı hatayı anlar ve özürdiler. Kötü niyetinden vazgeçer. Eh bir ayran daha içelim bakalım der. İhtiyar yine ayranı getirir, ayran mükemmeldir. </span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px">Padişah o günden sonra ihtiyarla dost olur ve kalb alemiyle ilgili ondan çok şey öğrenir. </span><span style="font-size: 15px"></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 15px"></span></p> </p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 466119, member: 1004566"] [CENTER][LEFT][SIZE=2][URL="http://gonulsohbetleri.blogspot.de/2008/04/ihlas-ve-niyet.html"][COLOR=#000000]İHLAS VE NİYET[/COLOR][/URL] Amelleri Yalnız Allah Rızası için yapmak İhlâs kavram olarak, şirk ve riyadan, batıl inançlardan, kötü duygu ve düşüncelerden, çıkar hesaplarından ve genel manada gösteriş arzusundan kalbi temizlemeyi,her türlü hayırlı faaliyete iyi niyetle yönelmeyi ve her durumda yalnızca Allahın rızasını gözetmeyi ifade eder. Kulun gerek tutum ve davranışlarında gerekse sözlerinde yalnızca Allahın rızasını gözetmesi gerekir. Kuşkusuz, ibadetlerin abdest, niyet, tekbir ve kıraat gibi zahiri şartları yanında bir de huşû, hudû ve ihlâs gibi bâtınî şartları bulunmaktadır. Örneğin abdestsiz namaz geçerli sayılmayacağı gibi ihlassız eda edilen bir ibadet de makbul olmaz. Buna göre, amellerin geçerli olabilmesinin iki şartı vardır. Birincisi, Allah'ın emrettiği şekilde yerine getirilmiş olması; ikincisi ise ihlasla yani yalnızca Allah'ın rızasını kazanmak amacıyla yapılmış olmasıdır. Bu iki şartı birlikte taşımayan hiçbir amel Allah katında kabule şayan değildir. Dolayısıyla, ibadetlerin ruhudur. Çünkü her şeye değer kazandıran ihlastır. Hz. Peygamber de duaların ihlasla yapılmasını istemiştir. Kişi çok ibadet etmekle değil, ihlaslı olarak yaptığı ibadetlerle kurtuluşa erecektir. Doğruluğun özel bir şekli olarak görülen ihlas, bazen niyet anlamında kullanılmaktadır. Gerçek şu ki, ihlâslı olan kimseler Allah Teâlânın yardımına mahzar olurlar. Kuran-ı Kerimde geçen “ıbâdullâhil-muhlesîn ifadesi, “Allahın yardımına mahzar olup hâlis dindarlığa ve hidayete eriştirilmiş olanlar anlamına geldiği müfessirlerce ifade edilmektedir. Yine Kuran-ı Kerimde bildirildiğine göre şeytan ihlâslı kişilere zarar veremeyecektir (Hicr, 15/39-42; Sâd, 38/82-83). Bu sebepledir ki Kuranda ihlâs peygamberlerin niteliklerinden biri sayılmıştır (meselâ bk. Yûnus, 12/24; Meryem, 19/51; Sâd, 38/45-46). Ayrıca Kuran-Kerimin 112. suresine dinin temel ilkesi olan tevhidi en halis, en güzel şekilde dile getirdiği için ihlâs adı verilmiştir. İnsanlar, iyilik yapabilecekleri gibi kötülük de yapabilirler. İyilik yapanlar bunun karşılığında mükâfât elde ederler; kötülük yapanlar ise günah işlemiş olurlar. Dolayısıyla kişi Kur'an-ı Kerim'de buyurulduğu gibi zerre miktarı hayır işlerse veya zerre miktarı kötülük işlerse kıyamette onları görecektir (Zilzâl, 99/7-. Ne mutlu amellerine şirk ve riya gibi habaseti karıştırmayanlara! [B] İHLÂS ve NİYET [/B] Hz. Aişenin rivayet ettiği bir hadiste Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: Yapılan İşler niyetlere göre değerlendirilir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Kişinin niyeti Allah ve Resulüne varmak onlara hicret etmekse , eline geçecek sevap da Allah ve Resulüne hicret etme sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dünyalığa veya bir kadına kavuşmak için hicret ederse , onun hicreti de hicret ettiği şeye göre değerlendirilir. ( Buhari , Bedülvahyil; İman 41, Nikah 5.) İmam Ahmed B. Hanbel, Ebu Davud, gibi alimler Bu hadis dinin üçte birini anlatır demişlerdir.İmam Şafii de “Bu hadisin yetmiş ayrı konuyla ilgisi var, bu sebeple dinin yarısı sayılır demiştir. [B] a) NİYET NEDİR ? [/B] Niyet bir işi Allah rızası için yapmayı kalpten geçirmektir. İnsan bir işi yaparken öncelikle kalbinde niyet belirir, sonra dil söyleyerek, organlar da o işi yaparak tamamlanır. İnsanların işleri görünüşte aynı olmakla beraber onların niyetine göre kimine cenneti kazandırırken ; kiminin (Allah korusun) cehenneme düşmesine sebep olabilir. Niyet sayesinde basit günlük işler ibadete dönüşürken, bazen de ibadetler boşa gider. Allah (cc) işlerimizin karşılığını niyetimize göre verir… Mesela; Yoldaki bir taşı kaldırmak niyet sayesinde ibadet olur. Öfkeyle birini dövmeye karar vermişken Allah korkusuyla vazgeçivermek ibadet olur. Hz. Ali kendisine çok uyuyorsun diyen birine Ben sabah cihada gidiyorum. O cihadı en güzel şekilde yapabilmem için uyumam gerekir. demişti. Bu niyet sayesinde uyku insana cihad sevabı kazandırır. Allah (cc) niyetle ilgili olarak şöyle buyurmuştur. Gizlesenizde açıklasanız da Allah (cc) kalblerinizde olanı bilir. Al-i İmran 29 ( Burada kablerde olan niyettir). Efendimiz (sav) buyurur ki; Allah sizin bedenlerinize ve yüzlerinize bakmaz, kalblerinize bakar (Riyazusssalihin-5) b) Amelleri yalnız Allah Rızası İçin Yapmak Allah (cc) samimiyeti, ihlası emreder ; Onlara yalnız şu emredilmiştir. İhlasla, dini yalnız Allah için yaşayarak .alarak , namazı kılsınlar, zekatı versinler. İşte dosdoğru din budur. (beyine 5) Yine ; kurbanla ilgili bir emrin arkasından Allah (cc) niyetlerimizin halis olması için bizi uyarıyor. “Kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır. Allah’a sadece sizin takvanız (İhlas ve samimiyetimiz) ulaşır. Hac, 37 Ameller niyetlere göredir hadisinde görüyoruz ki; hadisinde görüyoruz ki; insanlar bir ibadeti ne için yapıyorsa karşılığında ona kavuşuyorlar. Bu hadisin söylenmesi ile ilgili şöyle bir rivayet vardır: Sahabelerden biri Ümmü Kays adında bir hanım sahabiyle evlenmek istedi. Kadın da ona Hicret edersen seninle evlenirim dedi. Neticede hicret ettiler ve evlendiler. Yalnız bu adam sahabiler arasında Muhaciru Ümmü Kays şeklinde şaka konusu oldu. Efendimiz (sav)e gidip bu adamın sevap alıp almayacağını sordular. Efendimiz (sav) bu hadisi söyledi. Demek ki insanın kalbinde hicret gibi çok büyük fedakarlıklar gerektiren bir işte dahi sevap kazanmak için Allah rızası niyeti şarttır. Allah (cc) buyurur ki Kim Ahiret kazancını istiyorsa onun kazancını çoğaltırız. Dünya kazancını isteyene de dünyalık veririz. Onun ahirette bir nasibi olmaz (Şura,20 ) Öyleyse dünyalık isterken bile Allah rızası için isteyeceğiz : Efendimiz (sav) şöyle dua ederdi: Yarabbi bana hayırlı uzun ömür ver, senin yolunda geçireyim, bana hayırlı bol rızık ihsan eyle senin yolunda kullanayım . İbadetlerde niyet Allahın rızası olmazsa gösteriş olursa onun da Hak katında bir kıymeti yoktur. Hem Allah rızası, hem insanların takdirini kazanmak olursa niyet yine boşa gider. Efendimiz (sav) Bunu güzel bir misalle anlatır: Kıyamet günü ilk defa bir şehit hakkında hüküm verilecek. Allahu Teala ona; - Ey kulum benim için ne yaptın? buyurduğunda kul; - Ya Rabbi senin uğrunda savaştım, şehit edildim diyecek. Fakat Cenab-ı Hak ona ; - Hayır, yalan söyledin, sen cesur adam desinler diye çarpıştın, buyuracak ve o adam yüzüstü sürüklenerek cehenneme atılacak. Daha sonra ilim öğrenen ve öğreten, Kurn okuyan birisi, daha sonra hayır sahibi zengin bir kişi aynı akıbeti yaşayacaktır. Görüldüğü gibi gösteriş ve riya amelleri boşa çıkarmaklaa kalmıyor insanı cehenneme sürüklüyor. Efendimiz (sav) e para ve şöhret için cihad eden biri sevap kazanır mı? diye sorduklarında; hayır hiçbir şey kazanmaz “dedi. Adam bu soruyu üç defaorunca Efendimiz (sav) “Allah (cc) yalnız kendisi için yapılan ibadetleri kabul eder. Başkasını değil! diye cevap verir. ( Nesai, Cihad,24) . Allah katında yalnız Allah rızası için yapılan işlere ibadet sevabı verilir. Mesela Peygamber Efendimiz (sav) bir çok hadislerinde selam vermek, güler yüzlü olmak, hasta ziyaret etmek, cenazeye katılmak, yoldan bir taşı kaldırmak ve işlere ibadet sevabı verileceğini açıklamıştır. Tabii ki Allah rızası için yola düşmüş bir çöpü kaldırmak dahi ibadet olur. Hanımlar evlerinde ev işini, eşinin ve çocuklarının hizmetini Allah rızası için yaptığı zaman ibadet sevabı kazanır. Bir talebe Allah rızası için çalışırsa (Ben Allah’ın rızasını kazanmak için insanlara hizmet etmeliyim.Hizmet için de okumalıyım.) ibadet etmiş olur. Gerektiği kadar iyi beslenip ibadetlerimi iyi yapayım veya cihadımı, hizmetimi iyi yapayım diyen insan yemek yerken bile ibadet etmiş olur. Efendimiz (s.a.v.) kendisine gelip malının yarısını sadaka olarak dağıtmak isteyen Sad.b. Ebi Vakkasa bakın ne diyor: “Üçte birini hatta o bile fazla, zira varislerini muhtaç bırakmaktansa bu hayırlı . Hatta üzülme , sofrada hanımının ağzına koyduğun lokmaya kadar her yaptığın hayrın sevabını alacaksın. Buhari; cenaiz, 36 ,vesaya2, nefakat 1; merda 16; Demek ailesinin geçimini Allah rızası için çalışıp temin eden bir beyefendi de sevap kazanır. Ticaretini yaparken ölçüye tartıya, Allah korkusuyla dikkat eden, haram lokma getirmekten sakınan da ibadet sevabı kazanır. 3. Hayırlı bir işe niyet eden, o işi yapmış gibi sevap alır. Ebul Abbas Abdullah b Abbas b.Abdulmuttalip (ra) dan nakledildiğine göre Resulullah (sav) Allahu Teala’dan naklettiği bir hadiste şöyle buyurdu: Allahu Teala iyilik ve kötülükleri yazdıktan sonra bunların iyi ve kötü oluşunu şöyle açıkladı : Kim bir iyilik yapmak ister de yapamazsa Cenab-ı Hak bunu yapılmış mükemmel bir iyilik olarak kaydeder. Şayet bir kimse iyilik yapmak ister, sonra da onu yaparsa Cenab-ı Hak o iyiliği on mislinden başlayıp yediyüz misliyle hatta kat kat fazlasıyla yazar. Kim bir kötülük yapmak ister de vazgeçerse, Cenab-ı Hak bunu mükemmel bir iyilik olarak kaydeder. Şayet bir insan kötülük yapmak ister de onu yaparsa Cenab-ı Hak o fenalığı sadece bir günah olarak yazar. (Buhari, Rikak,31; Riyazussalihin,12) [B] Sonuç: [/B] İnsan niyetine göre hesaba çekilecektir. Sizi yanımızda değerli kılacak olan ne mallarınız ne de evlatlarınızdır. Ancak iman edip, güzel ve hayırlı işler yapanların durumu başkadır. Onlara yaptıklarının kat kat fazlasıyla mükafat verilecektir. ( Sebe süresi 34,37 ) Allahu Teala amellerimizle bizi değerlendirir, amellerimizi de niyetlerimize göre Efendimiz (sav) şu hadisi bu konuya açıklık getirecektir: Hz. Aişeden nakledilen bir hadiste Efendimiz (sav) şöyle buyurdu: Bir ordu Kabeye saldırmak üzere yola çıkacak. Bir çöle geldiklerinde baştan sona bütün ordu yere batacaktır. Hz. Aişe der ki bunun üzerine ben Ya Resulullah onların arasında ticaret için yola çıkanlar ve kötü niyetli olmayanlar varken niçin hepsi birden yere batacaktır. diye sordum. Efendimiz (sav) “Hepsi birden yere batacak, ahirette yeniden diriltilip niyetlerine göre hesaba çekileceklerdir. (Buhari,büyu 49, riyazussalihin 2) Kötü niyetli olmayanlar da o toplulukla beraber oldukları zulme sessiz kaldıkları için, yere batırılırlar. Niyetin yeri kalptir. Ve esasen ihlas, samimiyet, iyi niyet kalbin güzel ahlakıdır. Belki de en başıdır. İnsanlar bununla kazanır. Efendimiz (sav) bununla ilgili olarak da Şunu iyi biliniz ki insan vücudunda küçük bir et parçası vardır. Eğer bu et parçası iyi olursa bütün vücut iyi olur. Bozulursa bütün vücut bozulur. İşte bu et parçası kalbtir . ( Buhari, İman 39) buyurur. İyi niyetli, iyi kalpli,samimi, ihlaslı müminlere Allah (cc)ın müjdesi vardır. “Yaptıklarına karşılık olmak üzere nice sevindirici ve göz aydınlatıcı nimetler saklandığını kimse bilemez (Secde süresi,32) B[B]ir Hikaye [/B] Padişahın biri bir seferde iken çok güzel muhteşem bir bahçe görür. Adamlarıyla birlikte oraya girip dinlenmek ister. Girerler. Yaşlı ak sakallı bir ihtiyar onları buyur eder, hürmet eder. Hoş geldin ve hal hatırdan sonra ihtiyar buz gibi çok güzel bir ayran getirir. Padişah ayranı içince çok beğenir. Sanki daha önce böyle bir şey içmemiştir. Bir an buranın cennet olduğunu hayal eder. Biraz sonra çıkıp gider. Yol boyunca padişah bahçeyi unutamaz. Hatta bahçenin kendisine ait olmasını arzu eder. İhtiyara başka bir yerden ufak bir ev verir, bahçeyi ele geçireyim ya da Ben padişah değil miyim bahçeye de adama el koyarım o benim hizmetkarım olur, böylece yorulunca gelip burada birkaç güzel gün geçiririm.diye düşünür. Padişahın içinde filizlenen bu hırs ve tamahla dönüşte yolunu yine o bahçe olduğu yerden bahçeden geçirir. İhtiyar padişahı ve adamlarını yine hürmetle ağırlar. Padişah Amca! der , yine o ayrandan var mı. Ben yol boyunca o ayranın tadını unutamadım. İhtiyar gider yine bir tas buz gibi ayran getirir. Padişah ayranı içer, fakat o da ne! Ayranın tadı bir hoş, bir acayip. Padişah şaşırır der ki: Amca bu ayran bozulmuş mu nedir? Tadı bir garip İhtiyar der ki; hayır padişahım ayran aynı ayran, tas aynı tas. Bozulmuş olan senin kalbin ve niyetindir. Padişah o anda yaptığı hatayı anlar ve özürdiler. Kötü niyetinden vazgeçer. Eh bir ayran daha içelim bakalım der. İhtiyar yine ayranı getirir, ayran mükemmeldir. Padişah o günden sonra ihtiyarla dost olur ve kalb alemiyle ilgili ondan çok şey öğrenir. [/SIZE][SIZE=4] [/SIZE][/LEFT] [/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Hadis Sohbetleri
Hadis Sohbetleri 92- İhlas ve niyet
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst