Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Hadis Sohbetleri
Hadis Sohbetleri 81-Zalimin zulmü..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 433586" data-attributes="member: 1004566"><p><span style="font-size: 12px">Câhiliyyenin Zulüm Anlay<span style="font-family: 'Times New Roman'">ışı</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></p><p> <span style="font-size: 12px">Câhiliyyenin adalet ve zulüm anlay<span style="font-family: 'Times New Roman'">ışı, birçok çarpıklıklarla ve çifte standartlı nifakla hastalıklı bir anlayıştır. Zulmü sadece fizikî bir yaptırım olarak ve hiç sebep yokken yapılan bir haksızlık olarak değerlendiren câhiliyye, özellikle müslüman müstaz’aflara inanç ve psikolojik zulümleri zulüm olarak kabul bile etmez. Câhiliyye zihniyetine sahip olanlar, kendi içinde bulundukları zulmün farkında bile değillerdir. Kendi kurtuluşları için çabalayan dâvetçilere ise kendi haklarına saldırıyor ithamında bulundukları çokça görülür. Allah’a şirk koşmanın büyük bir zulüm olduğunu hiçmi hiç düşünüp kavramazlar. Müslüman olduğunu iddia eden câhiliyye mensupları, müşrikce inanç ve yaşayışı, küfür ahlâkını (ahlâksızlığını) bir hak olarak görür, müslümanların bunlara tavır almasını ise zulüm olarak değerlendirir. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span>Câhiliyyenin zulüm hakk<span style="font-family: 'Times New Roman'">ındaki anlayışını Kur’an’dan bir örnekle sergileyelim: Kur’an’a göre put kırmak değil; puta tapmak zulümdür, hem de en büyük zulüm. Müslüman da zulme tepki gösteren kişidir. Zâlimin zulmüne engel olmak, kahramanca bir iş kabul edilmesi gerektiği halde, Hz. İbrahim’in putları kırmasının, putperest câhiliyye mensuplarınca bir zulüm olarak nitelendiğini Kur’an bize haber verir. </span><em>“Bunu tanr<span style="font-family: 'Times New Roman'">ılarımıza kim yaptı? Kim cür’et etti ilâhlarımıza bunu yapmaya! Muhakkak o, zâlimlerden biridir’ dediler.”</span></em> (21/Enbiyâ, 59) Görülüyor ki, zulmü ortadan kald<span style="font-family: 'Times New Roman'">ırmaya çalışmak, putperestlerin bakış açısından büyük bir zulüm olarak değerlendirilmektedir. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">İzutsu bu konuda şunları söyler: Zulüm, esasen kişinin meseleye bakış için seçtiği mihenge/ölçüye göre izâfî/görecelidir. Kâfirlere göre putların tahribi bir zulüm eylemi teşkil etmektedir. Zira, müşrikler açısından bakıldığı zaman, bunun yapılması için hiçmi hiç neden yok iken, mü’minler açısından aynı hareketi haklı gösterecek birçok sebep bulmak mümkündür. Benzer biçimde, müslümanların, sadece “Rabbımız Allah’tır” dedikleri için kâfirler tarafından evlerinden çıkarılmaları onlar için, hiçbir haklı sebebe dayanmayan inkârı imkânsız bir zulüm fiilidir. Ancak, kâfirlerin bakış açısından, İslâm’ın tek Allah inancı, kendilerinin mü’minlere karşı bu şekilde davranmaları için yeterli sebebi rahatlıkla sağlamaktadır. </span>(3) <em>“Kendileriyle sava<span style="font-family: 'Times New Roman'">şılanlara (mü’minlere), zulme uğradıkları için (savaş konusunda) izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak surette kadirdir. Onlar ki, sırf ‘Rabbimiz Allah’tır’ dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir.” </span> </em>(22/Hacc, 39-40) </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-size: 12px">Firavun’un <span style="font-family: 'Times New Roman'">İsrâil oğullarını köleleştirmesi, erkek çocuklarını öldürüp kız çocuklarını sağ bırakmaya varan zulümleri (Bkz. 2/Bakara, 49-51), Firavun ve ona bağlı olanlarca normal bir durum olarak kabul edilirken; bu apaçık zulme karşı çıkan Hz. Mûsa, fitne ve fesad çıkaran bir nankör olarak nitelenir (26/Şuarâ, 18-19). Meselenin hakikatini ve içyüzünü Hz. Mûsa Firavun’un suratına şöyle çarpar: </span><em>“O ba<span style="font-family: 'Times New Roman'">şıma kaktığın nimet, İsrâil oğullarını köle yapman (yüzünden)dir.”</span></em> (40/Mü'min, 26; 26/<span style="font-family: 'Times New Roman'">Şuarâ, 22)</span></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kur’an, <span style="font-family: 'Times New Roman'">şirkin ve dolayısıyla zulmün sebeplerinden birinin, ataların yolunu körü körüne sürdürme ve taklit olduğunu belirtir. Geleneği sürdürme alışkanlıkları, câhiliyye tarafından bir hak ve haklılık olarak benimsenir. O yüzden câhiliyye düşüncesinde, zulüm normal bir vaka, câhiliyye yönetiminde de doğal bir icraat olarak kabul edilir. Zulme adalet, adalete de zulüm dendiği, kavramların ters yüz edildiği de sıkça görülür. Câhiliyye anlayışında câhiliyyet hamiyyeti/taassubu söz konusudur (48/Fetih, 26). İster haklı ister haksız olsun, yakın akrabasını, hatta kendi sülâlesini, hemşehrisini, vatandaşını kayırma duygusu vardır. Dolayısıyla “kendi yakınları, hata etmez, zulm etmez, her zaman haklıdır; ona karşı olanlar da her durumda zulüm içindedir” anlayışı câhiliyyenin bu konudaki yaklaşımlarından biridir. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 433586, member: 1004566"] [SIZE=3]Câhiliyyenin Zulüm Anlay[FONT=Times New Roman]ışı [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman][/FONT] [/SIZE][SIZE=3]Câhiliyyenin adalet ve zulüm anlay[FONT=Times New Roman]ışı, birçok çarpıklıklarla ve çifte standartlı nifakla hastalıklı bir anlayıştır. Zulmü sadece fizikî bir yaptırım olarak ve hiç sebep yokken yapılan bir haksızlık olarak değerlendiren câhiliyye, özellikle müslüman müstaz’aflara inanç ve psikolojik zulümleri zulüm olarak kabul bile etmez. Câhiliyye zihniyetine sahip olanlar, kendi içinde bulundukları zulmün farkında bile değillerdir. Kendi kurtuluşları için çabalayan dâvetçilere ise kendi haklarına saldırıyor ithamında bulundukları çokça görülür. Allah’a şirk koşmanın büyük bir zulüm olduğunu hiçmi hiç düşünüp kavramazlar. Müslüman olduğunu iddia eden câhiliyye mensupları, müşrikce inanç ve yaşayışı, küfür ahlâkını (ahlâksızlığını) bir hak olarak görür, müslümanların bunlara tavır almasını ise zulüm olarak değerlendirir. [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman] [/FONT]Câhiliyyenin zulüm hakk[FONT=Times New Roman]ındaki anlayışını Kur’an’dan bir örnekle sergileyelim: Kur’an’a göre put kırmak değil; puta tapmak zulümdür, hem de en büyük zulüm. Müslüman da zulme tepki gösteren kişidir. Zâlimin zulmüne engel olmak, kahramanca bir iş kabul edilmesi gerektiği halde, Hz. İbrahim’in putları kırmasının, putperest câhiliyye mensuplarınca bir zulüm olarak nitelendiğini Kur’an bize haber verir. [/FONT][I]“Bunu tanr[FONT=Times New Roman]ılarımıza kim yaptı? Kim cür’et etti ilâhlarımıza bunu yapmaya! Muhakkak o, zâlimlerden biridir’ dediler.”[/FONT][/I] (21/Enbiyâ, 59) Görülüyor ki, zulmü ortadan kald[FONT=Times New Roman]ırmaya çalışmak, putperestlerin bakış açısından büyük bir zulüm olarak değerlendirilmektedir. [/FONT] [/SIZE][SIZE=3][FONT=Times New Roman][/FONT][FONT=Times New Roman]İzutsu bu konuda şunları söyler: Zulüm, esasen kişinin meseleye bakış için seçtiği mihenge/ölçüye göre izâfî/görecelidir. Kâfirlere göre putların tahribi bir zulüm eylemi teşkil etmektedir. Zira, müşrikler açısından bakıldığı zaman, bunun yapılması için hiçmi hiç neden yok iken, mü’minler açısından aynı hareketi haklı gösterecek birçok sebep bulmak mümkündür. Benzer biçimde, müslümanların, sadece “Rabbımız Allah’tır” dedikleri için kâfirler tarafından evlerinden çıkarılmaları onlar için, hiçbir haklı sebebe dayanmayan inkârı imkânsız bir zulüm fiilidir. Ancak, kâfirlerin bakış açısından, İslâm’ın tek Allah inancı, kendilerinin mü’minlere karşı bu şekilde davranmaları için yeterli sebebi rahatlıkla sağlamaktadır. [/FONT](3) [I]“Kendileriyle sava[FONT=Times New Roman]şılanlara (mü’minlere), zulme uğradıkları için (savaş konusunda) izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak surette kadirdir. Onlar ki, sırf ‘Rabbimiz Allah’tır’ dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir.” [/FONT] [/I](22/Hacc, 39-40) [/SIZE][SIZE=3]Firavun’un [FONT=Times New Roman]İsrâil oğullarını köleleştirmesi, erkek çocuklarını öldürüp kız çocuklarını sağ bırakmaya varan zulümleri (Bkz. 2/Bakara, 49-51), Firavun ve ona bağlı olanlarca normal bir durum olarak kabul edilirken; bu apaçık zulme karşı çıkan Hz. Mûsa, fitne ve fesad çıkaran bir nankör olarak nitelenir (26/Şuarâ, 18-19). Meselenin hakikatini ve içyüzünü Hz. Mûsa Firavun’un suratına şöyle çarpar: [/FONT][I]“O ba[FONT=Times New Roman]şıma kaktığın nimet, İsrâil oğullarını köle yapman (yüzünden)dir.”[/FONT][/I] (40/Mü'min, 26; 26/[FONT=Times New Roman]Şuarâ, 22)[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman][/FONT]Kur’an, [FONT=Times New Roman]şirkin ve dolayısıyla zulmün sebeplerinden birinin, ataların yolunu körü körüne sürdürme ve taklit olduğunu belirtir. Geleneği sürdürme alışkanlıkları, câhiliyye tarafından bir hak ve haklılık olarak benimsenir. O yüzden câhiliyye düşüncesinde, zulüm normal bir vaka, câhiliyye yönetiminde de doğal bir icraat olarak kabul edilir. Zulme adalet, adalete de zulüm dendiği, kavramların ters yüz edildiği de sıkça görülür. Câhiliyye anlayışında câhiliyyet hamiyyeti/taassubu söz konusudur (48/Fetih, 26). İster haklı ister haksız olsun, yakın akrabasını, hatta kendi sülâlesini, hemşehrisini, vatandaşını kayırma duygusu vardır. Dolayısıyla “kendi yakınları, hata etmez, zulm etmez, her zaman haklıdır; ona karşı olanlar da her durumda zulüm içindedir” anlayışı câhiliyyenin bu konudaki yaklaşımlarından biridir. [/FONT] [/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Hadis Sohbetleri
Hadis Sohbetleri 81-Zalimin zulmü..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst