Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Hadis Sohbetleri
Hadis Sohbetleri 80-Kadınlar fitne,midir.???
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 432525" data-attributes="member: 1004566"><p><span style="font-size: 12px">Üsâme İbni Zeyd radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>“Benden sonra erkeklere kadınlardan daha zararlı bir fitne sebebi bırakmadım.”</strong> (Buhârî Nikâh 17; Müslim Zikir 97 98. Ayrıca bk. Tirmizî Edeb 31; İbni Mâce Fiten 31)</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İlk bakışta hadîs-i şerîfin bütün kadınları fitne ve fesada yol açan uğursuz yaratıklar kabul ettiği sanılabilir. Hayır, Efendimiz böyle bir şey söylememiştir. Bu hadiste bazı problemli kadınlara işaret edilmekte huysuzlukları sebebiyle onların erkekleri zor durumda bırakacakları belirtilmektedir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Şu âyet-i kerîme konumuza ışık tutmaktadır:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>“Ey imân edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama affeder kusurlarını başlarına kakmaz hoşgörür ve bağışlarsanız bilin ki Allah da çok bağışlayan çok esirgeyendir”</strong>(Tegâbün, 64/14).</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Malını ve canını Allah yoluna adayan bazı mü’minleri eşleri ve çocukları daha çok duygularına hitap etmek suretiyle bu davranıştan vazgeçirebilirler. Sen ölürsen biz ne yaparız? Savaşa gitme diyebilirler. Paranı boş yere harcama çoluğunu çocuğunu düşün diyerek erkeğin hayır yapmasına engel olabilirler. Sahip olduklarından daha fazlasını istemek suretiyle kocalarını gayri meşrû kazanmaya sevkedip günaha itebilirler.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Rivayet edildiğine göre ashâb-ı kirâm devrinde bazı sahâbîlerin eşleri ve çocukları “Eğer gidecek olursan biz sensiz ne yaparız?” bahânesiyle onların hicret etmesini geciktirmişlerdi. Bu gecikme yüzünden ne büyük mânevî kayıplara uğradıklarını anlayan o sahâbîler hanımlarını ve çocuklarını cezalandırmaya kalkınca onları daha hoşgörülü davranmaya ve affetmeye dâvet eden yukarıdaki âyet-i kerîme nâzil olmuştu. İşte kadınların erkekler için tehlike olacağı yönlerden biri budur.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Meselenin önemli bir yönü daha vardır: Kur’ân-ı Kerîm’de belirtildiği üzere (Âl-i İmrân, 3/14) insan bazı dünya zevk ve nimetlerine düşkün olarak yaratılmıştır. Bunlardan biri belki de birincisi iki cinsin birbirine olan meylidir. Bu ilginin ölçülü kullanılmaması her iki taraf için de tehlike doğurur. Hadîs-i şerîfte bu tehlikeye erkeklerin dikkati çekilmekte kadınlar konusunda dikkatli ve uyanık olmaları istenmektedir. Bu konuyu şu hadis açıkça bildirmektedir:</span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>“Dünya tatlı, göz kamaştırıcı ve çekicidir. Allah onu sizin kullanmanıza verecek ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyaya aldanmaktan sakının. Kadınlara kapılmaktan korunun. Çünkü İsrailoğullarında ilk fitne kadınlar yüzünden çıkmıştır.”</strong> (Müslim, Zikir 99; Tirmizî, Fiten 26; İbni Mâce,Fiten 19)</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İnsan dünyaya kapıldı mı, artık nereye kadar gideceğini kestirmek mümkün olmaz. Bu nimetlerin elden çıkması da onları gerektiği gibi kullanamamakla ilgilidir. Zira Efendimiz, “Allah nasıl davranacağınıza bakacak” buyurmuş, bunların imtihan vesilesi olduklarını duyurmuştur.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Hz. Peygamber ikinci olarak kadınlara karşı da uyanık davranmayı ve “takvâ”ya yönelik olan tehlikede “kadın”ın önemli bir yeri olduğunu hatırlatmakta, hatta İsrailoğulları’ndaki ilk fitnenin kadınlar sebebiyle ortaya çıktığını da örnek göstermekle konuya ait hassâsiyeti iyice vurgulamaktadır. (Sözü edilen fitne hakkında bilgi için bk. Ali el-Kârî, Mirkât IV, 267-269)</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">“Takvâ”nın belli başlı iki konuda, dünya ve kadınlar konusunda daha çok gerekli olduğu, bu iki unsurun “takvâ”yı herşeyden çok etkileyeceği anlaşılmaktadır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Nefsanî ve şeytanî güçler, insanları saptırmak için ne yazık ki, nefis ve şeytanın esiri olmuş erkek ve kadınları kullanmaktadır Burada en çok öne çıkan cins de kadındır</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Diğer taraftan, bu hadisin çevirisinde göz önünde bulundurulması gereken önemli bir nokta bulunmaktadır. <strong>‘Fitne’ </strong>kelimesinin Türkçe’de kullanıldığı anlamın, Hadis’te kullanılan anlamdan çok farklı olmasıdır. Bu sebeple, Arapça’daki anlamı, özellikle de hadisin söylendiği dönemdeki anlamı dikkate alınmadan ‘fitne’ kelimesi Türkçe’ye, olduğu gibi ‘fitne’ olarak çevrildiği zaman, kanaatimizce önemli bir anlam kayması ile karşı karşıya kalınacaktır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Demek ki ‘fitne’ kelimesinin tarih içerisindeki anlam kaymasını göz önüne almadan, bu hadisi anlamaya çalışmak hatalı olacaktır. Ayrıntılara girmeden ifade edersek, ‘Fitne’ kelimesi, Türkçe’de ‘Azdırma, baştan çıkarma, karışıklık, fesat, arabozan, karıştırıcı… (Şemsettin Sami, Kamus-i Türkî) gibi anlamlara gelmektedir Ancak Arapça’da kelimenin esas anlamı ‘sınamak’ (Asım Efendi, Kamûs Tecümesi; Lisânü’l’Arab) , deneme, imtihan (hayır veya şerle) sınamadır. Açıkça görüleceği üzere ‘Fitne’ kelimesinin Türkçe’de kullanıldığı anlam, Arapça’daki esas anlamından farklıdır. Kelime, Arapça’da ‘sınav’ anlamına gelmektedir. (bk. Diyanet Aylık Dergi, Sayı; 165)</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Elmalılı Hamdi Yazır tefsirinde, Nisa Süresinin 117 ayetin açıklamasında şunları söyler: "En yüksek sevgilerini Allah'a tahsis etmeyip de kadınlara tahsis etmiş olanlar, şeytana aldanmaktan ve ona kul olmaktan kurtulamazlar Nitekim; <strong>‘Kadınlar şeytanın ağlarıdır’</strong> (Nehc-ül Fesaha, 1/635, bu hadisin sıhhat konusu hadis alimlerince tartışılmaktadır) denilmiştir. Şeytanlar başka yol ile aldatamadıklarını en çok kadınla aldatırlar."</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Burada şuna özellikle dikkat edilmelidir ki; takva ve dış örtüleriyle Allah'a kul olan Müslüman kadınlar, elbette şeytanın tuzağı değildir, bilakis şeytanın tuzağını bozan kişilerdir</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>“Kadınlar, şeytanın ağlarıdır”</strong> İfadesi; hem kadınları dikkatli olmağa çağırmakta, hem de şehvet esiri erkeklerin, gerçekte kimin ağına takıldıklarını haber vermekte ve onları ikaz etmektedir. Bu Hadis ile, şehvetine esir olmuş bir erkek, şeytanın ağına takılmış ‘serseri bir balık’ olarak tasvir edilmektedir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ve yine Allah Resulü, müminlerin, şeytanın bu tuzağına düşmemeleri için ikaz ederek şöyle buyurmaktadır: “Dikkat edin! Bir erkek yabancı bir kadınla baş başa kaldığında, muhakkak üçüncüsü şeytandır” (Tirmizi, Rada 16)</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bu sözden maksat, kadının yerilmesi ve kötülenmesi değil, onun çok dikkatli olması ve şeytanın bir tuzağı haline gelmekten kendisini koruyup kollaması gerektiğidir. Aksi halde hem kendisini, hem de toplumu fesada sürüklemesi kaçınılmaz olur. Maalesef günümüzde, büyük ölçüde böyle olduğu çok açık bir şekilde ortadadır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Medyada bir çok defa şahitlik ediyoruz ki, siyasetçiler, ilim adamları, zenginler, gizli kameralarla çekilen görüntülerle, cinsellik komplosunun bir kurbanı olarak, sık sık teşhir edilmektedir. Evet, günümüzün insanlarını zorlu bir cinsellik sınavı beklemektedir. Boyalı, cilalı hanımların, her yerde arz-ı endam etmeleri, erkekler için büyük bir imtihan değil midir? Ya da çok yakışıklı ve zengin bir erkeğin bir hanımı saptırmak için yanaşması, kadınlar için büyük bir imtihan değil midir?</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Şehvet türlü türlü kılıklara girerek, her zaman insanları kuşatmakta ve zorlu bir imtihana çekmektedir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kısaca ifade etmek gerekirse: Hem erkek hem de kadının, İlahi sevgiyle olgunlaşması için yaradılışta özlerine bu potansiyel yerleştirilmiştir. Her ikisine de olumlu veya olumsuz yöne gitme özgürlüğü verilmiştir. Kadın Hz. Meryem de olabilir, Ebu Leheb'in karısı da. Erkek Ebubekir de olabilir Ebu Cehil de.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p>Alinti</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 432525, member: 1004566"] [SIZE=3]Üsâme İbni Zeyd radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu: [B]“Benden sonra erkeklere kadınlardan daha zararlı bir fitne sebebi bırakmadım.”[/B] (Buhârî Nikâh 17; Müslim Zikir 97 98. Ayrıca bk. Tirmizî Edeb 31; İbni Mâce Fiten 31) İlk bakışta hadîs-i şerîfin bütün kadınları fitne ve fesada yol açan uğursuz yaratıklar kabul ettiği sanılabilir. Hayır, Efendimiz böyle bir şey söylememiştir. Bu hadiste bazı problemli kadınlara işaret edilmekte huysuzlukları sebebiyle onların erkekleri zor durumda bırakacakları belirtilmektedir. Şu âyet-i kerîme konumuza ışık tutmaktadır: [B]“Ey imân edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama affeder kusurlarını başlarına kakmaz hoşgörür ve bağışlarsanız bilin ki Allah da çok bağışlayan çok esirgeyendir”[/B](Tegâbün, 64/14). Malını ve canını Allah yoluna adayan bazı mü’minleri eşleri ve çocukları daha çok duygularına hitap etmek suretiyle bu davranıştan vazgeçirebilirler. Sen ölürsen biz ne yaparız? Savaşa gitme diyebilirler. Paranı boş yere harcama çoluğunu çocuğunu düşün diyerek erkeğin hayır yapmasına engel olabilirler. Sahip olduklarından daha fazlasını istemek suretiyle kocalarını gayri meşrû kazanmaya sevkedip günaha itebilirler. Rivayet edildiğine göre ashâb-ı kirâm devrinde bazı sahâbîlerin eşleri ve çocukları “Eğer gidecek olursan biz sensiz ne yaparız?” bahânesiyle onların hicret etmesini geciktirmişlerdi. Bu gecikme yüzünden ne büyük mânevî kayıplara uğradıklarını anlayan o sahâbîler hanımlarını ve çocuklarını cezalandırmaya kalkınca onları daha hoşgörülü davranmaya ve affetmeye dâvet eden yukarıdaki âyet-i kerîme nâzil olmuştu. İşte kadınların erkekler için tehlike olacağı yönlerden biri budur. Meselenin önemli bir yönü daha vardır: Kur’ân-ı Kerîm’de belirtildiği üzere (Âl-i İmrân, 3/14) insan bazı dünya zevk ve nimetlerine düşkün olarak yaratılmıştır. Bunlardan biri belki de birincisi iki cinsin birbirine olan meylidir. Bu ilginin ölçülü kullanılmaması her iki taraf için de tehlike doğurur. Hadîs-i şerîfte bu tehlikeye erkeklerin dikkati çekilmekte kadınlar konusunda dikkatli ve uyanık olmaları istenmektedir. Bu konuyu şu hadis açıkça bildirmektedir: [B] “Dünya tatlı, göz kamaştırıcı ve çekicidir. Allah onu sizin kullanmanıza verecek ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyaya aldanmaktan sakının. Kadınlara kapılmaktan korunun. Çünkü İsrailoğullarında ilk fitne kadınlar yüzünden çıkmıştır.”[/B] (Müslim, Zikir 99; Tirmizî, Fiten 26; İbni Mâce,Fiten 19) İnsan dünyaya kapıldı mı, artık nereye kadar gideceğini kestirmek mümkün olmaz. Bu nimetlerin elden çıkması da onları gerektiği gibi kullanamamakla ilgilidir. Zira Efendimiz, “Allah nasıl davranacağınıza bakacak” buyurmuş, bunların imtihan vesilesi olduklarını duyurmuştur. Hz. Peygamber ikinci olarak kadınlara karşı da uyanık davranmayı ve “takvâ”ya yönelik olan tehlikede “kadın”ın önemli bir yeri olduğunu hatırlatmakta, hatta İsrailoğulları’ndaki ilk fitnenin kadınlar sebebiyle ortaya çıktığını da örnek göstermekle konuya ait hassâsiyeti iyice vurgulamaktadır. (Sözü edilen fitne hakkında bilgi için bk. Ali el-Kârî, Mirkât IV, 267-269) “Takvâ”nın belli başlı iki konuda, dünya ve kadınlar konusunda daha çok gerekli olduğu, bu iki unsurun “takvâ”yı herşeyden çok etkileyeceği anlaşılmaktadır. Nefsanî ve şeytanî güçler, insanları saptırmak için ne yazık ki, nefis ve şeytanın esiri olmuş erkek ve kadınları kullanmaktadır Burada en çok öne çıkan cins de kadındır Diğer taraftan, bu hadisin çevirisinde göz önünde bulundurulması gereken önemli bir nokta bulunmaktadır. [B]‘Fitne’ [/B]kelimesinin Türkçe’de kullanıldığı anlamın, Hadis’te kullanılan anlamdan çok farklı olmasıdır. Bu sebeple, Arapça’daki anlamı, özellikle de hadisin söylendiği dönemdeki anlamı dikkate alınmadan ‘fitne’ kelimesi Türkçe’ye, olduğu gibi ‘fitne’ olarak çevrildiği zaman, kanaatimizce önemli bir anlam kayması ile karşı karşıya kalınacaktır. Demek ki ‘fitne’ kelimesinin tarih içerisindeki anlam kaymasını göz önüne almadan, bu hadisi anlamaya çalışmak hatalı olacaktır. Ayrıntılara girmeden ifade edersek, ‘Fitne’ kelimesi, Türkçe’de ‘Azdırma, baştan çıkarma, karışıklık, fesat, arabozan, karıştırıcı… (Şemsettin Sami, Kamus-i Türkî) gibi anlamlara gelmektedir Ancak Arapça’da kelimenin esas anlamı ‘sınamak’ (Asım Efendi, Kamûs Tecümesi; Lisânü’l’Arab) , deneme, imtihan (hayır veya şerle) sınamadır. Açıkça görüleceği üzere ‘Fitne’ kelimesinin Türkçe’de kullanıldığı anlam, Arapça’daki esas anlamından farklıdır. Kelime, Arapça’da ‘sınav’ anlamına gelmektedir. (bk. Diyanet Aylık Dergi, Sayı; 165) Elmalılı Hamdi Yazır tefsirinde, Nisa Süresinin 117 ayetin açıklamasında şunları söyler: "En yüksek sevgilerini Allah'a tahsis etmeyip de kadınlara tahsis etmiş olanlar, şeytana aldanmaktan ve ona kul olmaktan kurtulamazlar Nitekim; [B]‘Kadınlar şeytanın ağlarıdır’[/B] (Nehc-ül Fesaha, 1/635, bu hadisin sıhhat konusu hadis alimlerince tartışılmaktadır) denilmiştir. Şeytanlar başka yol ile aldatamadıklarını en çok kadınla aldatırlar." Burada şuna özellikle dikkat edilmelidir ki; takva ve dış örtüleriyle Allah'a kul olan Müslüman kadınlar, elbette şeytanın tuzağı değildir, bilakis şeytanın tuzağını bozan kişilerdir [B]“Kadınlar, şeytanın ağlarıdır”[/B] İfadesi; hem kadınları dikkatli olmağa çağırmakta, hem de şehvet esiri erkeklerin, gerçekte kimin ağına takıldıklarını haber vermekte ve onları ikaz etmektedir. Bu Hadis ile, şehvetine esir olmuş bir erkek, şeytanın ağına takılmış ‘serseri bir balık’ olarak tasvir edilmektedir. Ve yine Allah Resulü, müminlerin, şeytanın bu tuzağına düşmemeleri için ikaz ederek şöyle buyurmaktadır: “Dikkat edin! Bir erkek yabancı bir kadınla baş başa kaldığında, muhakkak üçüncüsü şeytandır” (Tirmizi, Rada 16) Bu sözden maksat, kadının yerilmesi ve kötülenmesi değil, onun çok dikkatli olması ve şeytanın bir tuzağı haline gelmekten kendisini koruyup kollaması gerektiğidir. Aksi halde hem kendisini, hem de toplumu fesada sürüklemesi kaçınılmaz olur. Maalesef günümüzde, büyük ölçüde böyle olduğu çok açık bir şekilde ortadadır. Medyada bir çok defa şahitlik ediyoruz ki, siyasetçiler, ilim adamları, zenginler, gizli kameralarla çekilen görüntülerle, cinsellik komplosunun bir kurbanı olarak, sık sık teşhir edilmektedir. Evet, günümüzün insanlarını zorlu bir cinsellik sınavı beklemektedir. Boyalı, cilalı hanımların, her yerde arz-ı endam etmeleri, erkekler için büyük bir imtihan değil midir? Ya da çok yakışıklı ve zengin bir erkeğin bir hanımı saptırmak için yanaşması, kadınlar için büyük bir imtihan değil midir? Şehvet türlü türlü kılıklara girerek, her zaman insanları kuşatmakta ve zorlu bir imtihana çekmektedir. Kısaca ifade etmek gerekirse: Hem erkek hem de kadının, İlahi sevgiyle olgunlaşması için yaradılışta özlerine bu potansiyel yerleştirilmiştir. Her ikisine de olumlu veya olumsuz yöne gitme özgürlüğü verilmiştir. Kadın Hz. Meryem de olabilir, Ebu Leheb'in karısı da. Erkek Ebubekir de olabilir Ebu Cehil de. [/SIZE] Alinti [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Hadis Sohbetleri
Hadis Sohbetleri 80-Kadınlar fitne,midir.???
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst