gönül ustası

kasif1

Well-known member
Selâm sana, ey gönül ustası selâm
Sen zamanın ruhuna gül oku/yansın
Sen mekânın tarhında gül dokuyansın
Kelâm sana dâir, ben sana şair
Gurbetin cevri cefası sende saklı
Sürgün valizinde dünya çapında düşler
Haritada esamisi okunmayan yollar
Senin çiçeksi avlunda dolanır dururlar
Aşkla şevkle adım adım, Mecnun'a varır adın
Yeryüzü senden sorulur bucak bucak
Sen gönül ustası, birleşir sende dünyanın her paftası
Senin kalbin gülşen ocak, selâm sana kucak kucak

Bir zamanlar zarf zarf kutlu bir davetle geldi bahar
Yeşil bir biletti bahtıma düşen, okudum harf harf
Hicrete kurulu saatler çaldı kalbimin kapısını
Belki bir Asya türküsü çaldı, belki de bir Lâtin şarkısı...
İçimde dipsiz bir kuyu, baktım boğum boğum
Vaktimi çaldı kuyuya vuran sesler...
İstasyonda çınlayan siren sesiyle irkildim
Giden çoktan gitmiş, kalan kalmıştı yok yere
İşte o siren sesi kaldı, kala kala hicretten yana
Neyleyim, bundan ötesi boş söz bana dair
Neyleyim, bundan ötesi ben sana şair...

Sen yeryüzü mirasçısı
Gül muştularıyla bezenmiş 'garip'lik işçisi
Son Nebi'ye 'kardeş' olmaya namzet
Sen gönül ustası
Her derde derman şifa kaynağın var, umut aşısı
Her serde ferman zeytin dalın var, mürüvvet tâcı
Her yerde inci mercan gözyaşların var, Hızır sağanağı
Her yerde dilin İsm-i Hakk'ı söyler, söyledikçe açar güller
Her yerde dilin Nâm-ı Muhammedî söyler, söyledikçe coşar gönüller
 
Üst