Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Nakşıbendi ve Nakşıbendilik
Sufinin Dünyası
Gençler Neyin Derdine Düşmeli
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 371051" data-attributes="member: 1004566"><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #ff0000">Müslüman olarak can verebilmek için Hazret-i Osman -radıyallâhu anh- şu altı endişe içinde olmamızı tavsiye buyurur:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #ff0000"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #ff0000">1. Îmânı kaybetme korkusu. Zîrâ son nefesin nasıl olacağı meçhuldür.</span></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">2. Kendini rezil-rüsvâ edecek şeylerin kıyâmette ortaya çıkması. Zîrâ mahşerde ilâhî ekranlar ile bütün amellerimiz önümüze serildiğinde kendimizi daha yakından tanıyacağız. Âyet-i kerîmelerde buyrulur:</span></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"></span></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">“<strong>Kitabını oku! Bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter</strong>.” (el-İsrâ, 14)</span></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">“<strong>İşte o gün yer haberlerini anlatır</strong>.” (ez-Zilzâl, 4)</span></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"></span></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">3. Şeytanın Sırât-ı Müstakîm üzerine oturması ve hayır işlerini idlâl etmesi. Âyet-i kerîmede şeytanın şerri hakkında şöyle buyrulur: “<strong>Beni azdırmana karşılık, and olsun ki, ben de onları saptırmak için Sen’in doğru yolunun üstüne oturacağım, (kullarını yoldan çıkaracağım)</strong>.” (el-A‘râf, 16) Yâni iblis, gâfil gönüllere kibir, riyâ, ucub vermek sûretiyle yapılan amelleri zâyi etme peşindedir. </span></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"></span></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">4. Kul dünyevî bir işle meşgûl iken Azrâil -aleyhisselâm-’ın gelip canını alması. Yâni, canımızı secde esnâsında mı, yoksa nefsânî bir öfke ve gaflet ânında mı vereceğiz? Hayatımız, ağzımızdan hak ve hakikate dair bir söz çıkarken mi, yoksa bir dedikodu meclisinde mi son bulacak? Azrâil -aleyhisselâm- yanımıza, gözümüz harama bakarken mi yoksa Kur’ân-ı Kerîm rahlesi başındayken mi gelecek, meçhuldür. Meselâ Hazret-i Osman -radıyallâhu anh- hep bu endişeyi taşıdığı için son nefesini Kur’ân okurken verdi. Nitekim hadîs-i şerîfte, “<strong>Kişi yaşadığı hâl üzere ölür ve öldüğü hâl üzere haşrolunur</strong>.” (Münâvî, Feyzu’l-kadîr, V, 663) buyrulur. </span></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"></span></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">5. Dünyâ hayatının âhiret hayatını unutturması. Bu tehlikenin bertaraf edilmesi, fânîliği unutmamak ve gönüllere, “<em>Yarın bu nefsin konağı mezar olacaktır</em>!” anlayışını yerleştirmek ile mümkün olacaktır.</span></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"></span></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">6. Âile ve evlâdların insanı gaflete düşürüp Hak ile meşgûliyetten alıkoyması. Bu husustaki îkâz-ı ilâhî âyet-i kerîmede şöyle beyân buyrulur:</span></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"></span></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">“<strong>Biliniz ki, mallarınız ve evlâdlarınız, birer fitnedir (imtihan konusudur). Büyük mükâfât ise, âhirette Allâh nezdindedir</strong>.” (el-Enfâl, 28</span></span></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 371051, member: 1004566"] [SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#ff0000]Müslüman olarak can verebilmek için Hazret-i Osman -radıyallâhu anh- şu altı endişe içinde olmamızı tavsiye buyurur: 1. Îmânı kaybetme korkusu. Zîrâ son nefesin nasıl olacağı meçhuldür.[/COLOR][/FONT][/SIZE] [COLOR=black][FONT=Trebuchet MS][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=red]2. Kendini rezil-rüsvâ edecek şeylerin kıyâmette ortaya çıkması. Zîrâ mahşerde ilâhî ekranlar ile bütün amellerimiz önümüze serildiğinde kendimizi daha yakından tanıyacağız. Âyet-i kerîmelerde buyrulur: [/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/COLOR] [COLOR=black][FONT=Trebuchet MS][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=red]“[B]Kitabını oku! Bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter[/B].” (el-İsrâ, 14)[/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/COLOR] [COLOR=black][FONT=Trebuchet MS][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=red]“[B]İşte o gün yer haberlerini anlatır[/B].” (ez-Zilzâl, 4) [/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/COLOR] [COLOR=black][FONT=Trebuchet MS][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=red]3. Şeytanın Sırât-ı Müstakîm üzerine oturması ve hayır işlerini idlâl etmesi. Âyet-i kerîmede şeytanın şerri hakkında şöyle buyrulur: “[B]Beni azdırmana karşılık, and olsun ki, ben de onları saptırmak için Sen’in doğru yolunun üstüne oturacağım, (kullarını yoldan çıkaracağım)[/B].” (el-A‘râf, 16) Yâni iblis, gâfil gönüllere kibir, riyâ, ucub vermek sûretiyle yapılan amelleri zâyi etme peşindedir. [/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/COLOR] [COLOR=black][FONT=Trebuchet MS][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=red]4. Kul dünyevî bir işle meşgûl iken Azrâil -aleyhisselâm-’ın gelip canını alması. Yâni, canımızı secde esnâsında mı, yoksa nefsânî bir öfke ve gaflet ânında mı vereceğiz? Hayatımız, ağzımızdan hak ve hakikate dair bir söz çıkarken mi, yoksa bir dedikodu meclisinde mi son bulacak? Azrâil -aleyhisselâm- yanımıza, gözümüz harama bakarken mi yoksa Kur’ân-ı Kerîm rahlesi başındayken mi gelecek, meçhuldür. Meselâ Hazret-i Osman -radıyallâhu anh- hep bu endişeyi taşıdığı için son nefesini Kur’ân okurken verdi. Nitekim hadîs-i şerîfte, “[B]Kişi yaşadığı hâl üzere ölür ve öldüğü hâl üzere haşrolunur[/B].” (Münâvî, Feyzu’l-kadîr, V, 663) buyrulur. [/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/COLOR] [COLOR=black][FONT=Trebuchet MS][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=red]5. Dünyâ hayatının âhiret hayatını unutturması. Bu tehlikenin bertaraf edilmesi, fânîliği unutmamak ve gönüllere, “[I]Yarın bu nefsin konağı mezar olacaktır[/I]!” anlayışını yerleştirmek ile mümkün olacaktır. [/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/COLOR] [COLOR=black][FONT=Trebuchet MS][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=red]6. Âile ve evlâdların insanı gaflete düşürüp Hak ile meşgûliyetten alıkoyması. Bu husustaki îkâz-ı ilâhî âyet-i kerîmede şöyle beyân buyrulur: [/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/COLOR] [COLOR=black][FONT=Trebuchet MS][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=red]“[B]Biliniz ki, mallarınız ve evlâdlarınız, birer fitnedir (imtihan konusudur). Büyük mükâfât ise, âhirette Allâh nezdindedir[/B].” (el-Enfâl, 28[/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Nakşıbendi ve Nakşıbendilik
Sufinin Dünyası
Gençler Neyin Derdine Düşmeli
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst