Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Nakşıbendi ve Nakşıbendilik
Sufinin Dünyası
Gâfil İnsanların Vasıfları
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 480330" data-attributes="member: 1004566"><p>Gâfil İnsanların Vasıfları </p><p></p><p></p><p></p><p>Cenâb-ı Hak buyuruyor:</p><p>“Allâh’ı unutan ve bu yüzden Allâh’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.” (Haşr, 19) </p><p> </p><p></p><p>Rasûlullah (sav) buyurdular:</p><p>“Dünya akıllı insanların ganimeti, cahillerin gafletidir.” (Gazzâlî, İhyâ, IV, 373) </p><p> </p><p></p><p>Şöyle bir kıssa nakledilir:</p><p></p><p>Dükkânı şehrin çıkış kapısında bulunan bir bakkal varmış. O kapıdan ne zaman bir cenâze çıksa yanında bulundurduğu testiye bir meyve çekirdeği atar ve bir ay sonra da onları sayarak:</p><p></p><p>“–Bu ay şu kadar kişi testiye düştü!” dermiş.</p><p></p><p>Ecel tokmağı bir gün onun da kapısını çalmış. Epey bir zaman geçtikten sonra, ölümünden habersiz bir dostu kendisini ziyârete gelmiş. Onu göremeyince de komşularına:</p><p></p><p>“–Burada oturan bir bakkal vardı; ona ne oldu?” diye sormuş.</p><p></p><p>Oradakiler de hep bir ağızdan şu cevabı vermişler:</p><p></p><p> “–O da testiye düştü!..”</p><p></p><p>Unutmayalım ki her canlı bir gün mutlakâ ölümü tadacaktır. Ecel denilen o testiye düşmeyecek bir insan yoktur. Fakat insanoğlu, ekseriyetle çevresindeki insanların birer birer dâr-ı bekāya göç edişlerini seyreder de, yine de gafleti sebebiyle ibret alamaz, kendini dâimâ ölümden uzak görür…</p><p></p><p>Aslında insan, ömrü boyunca sayısız kere ölümle yüz yüze gelmektedir. Nitekim yaşanan hastalıklar, beklenmeyen sürprizler, meydana gelen felâketler, hayatta her an mevcud olan, fakat insanın gaflet ve acziyeti sebebiyle çoğu kez habersiz olduğu nice hayatî tehlikeler, ölümle insan arasında çok ince bir perde olduğunun bir göstergesi değil de nedir?</p><p></p><p>Gâfil bir kimse, hayatı nefs gözlüğüyle seyrettiğinden, bir gün mutlaka karşılaşacağı ölüm, diriliş, hesap, sırat gibi zor menzilleri unutur. İlâhî nîmetler karşısında nankörlük ederek pervasızca günahlara dalar. Cehâlet, şehvet, ihtiras, kibir, gurur, cimrilik ve öfke gibi hamâkat manzaraları sergiler.</p><p>Kalbi gafletle perdelenen gönül, hakikati idrâk edemez hâle gelir. Bu sebeple büyükler, üç sıfatla muttasıf olan insanların aslâ Hak dostu olamayacaklarını bildirmişlerdir. Derin bir gafletin neticesi olarak kişide hâsıl olan bu üç vasıf; cimrilik, kibir ve ahmaklıktır. (Osman Nûri Topbaş, Genç Dergisi, Şubat-2012) </p><p> </p><p></p><p>Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)</p><p>el-Berr: Bütün iyilik ve güzelliklerin sahibi, kullarına karşı bağışı ve ihsanı çok olan, iyiliğin, vefanın, güzelliğin ve ihsanın tek kaynağı demektir. </p><p> </p><p></p><p>Kısa Günün Kârı</p><p>Her nakşında ayrı bir hikmetin sergilendiği bu ilâhî dershânede insana ihsan edilen nimetler, kişinin gönül dünyasına göre ya hayra götüren veya şerre sürükleyen iki uçlu bir bıçak gibidir. İnsana düşense, -Rabbi’nin kendisinden arzu ettiği şekilde- âhiret rotası üzere yaşanan bir dünya hayatıdır. </p><p></p><p>Yâ Rabbi! Biz kullarını gâfillerden eyleme. Cümlemizi, kalpleri Allâhʼın zikri ile huzur bulan, Allâh’a kulluk idrâkini gönüllerinde dâimâ canlı tutan sâlih kullarının zümresine ilhâk eyle! Âmîn…</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 480330, member: 1004566"] Gâfil İnsanların Vasıfları Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Allâh’ı unutan ve bu yüzden Allâh’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.” (Haşr, 19) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Dünya akıllı insanların ganimeti, cahillerin gafletidir.” (Gazzâlî, İhyâ, IV, 373) Şöyle bir kıssa nakledilir: Dükkânı şehrin çıkış kapısında bulunan bir bakkal varmış. O kapıdan ne zaman bir cenâze çıksa yanında bulundurduğu testiye bir meyve çekirdeği atar ve bir ay sonra da onları sayarak: “–Bu ay şu kadar kişi testiye düştü!” dermiş. Ecel tokmağı bir gün onun da kapısını çalmış. Epey bir zaman geçtikten sonra, ölümünden habersiz bir dostu kendisini ziyârete gelmiş. Onu göremeyince de komşularına: “–Burada oturan bir bakkal vardı; ona ne oldu?” diye sormuş. Oradakiler de hep bir ağızdan şu cevabı vermişler: “–O da testiye düştü!..” Unutmayalım ki her canlı bir gün mutlakâ ölümü tadacaktır. Ecel denilen o testiye düşmeyecek bir insan yoktur. Fakat insanoğlu, ekseriyetle çevresindeki insanların birer birer dâr-ı bekāya göç edişlerini seyreder de, yine de gafleti sebebiyle ibret alamaz, kendini dâimâ ölümden uzak görür… Aslında insan, ömrü boyunca sayısız kere ölümle yüz yüze gelmektedir. Nitekim yaşanan hastalıklar, beklenmeyen sürprizler, meydana gelen felâketler, hayatta her an mevcud olan, fakat insanın gaflet ve acziyeti sebebiyle çoğu kez habersiz olduğu nice hayatî tehlikeler, ölümle insan arasında çok ince bir perde olduğunun bir göstergesi değil de nedir? Gâfil bir kimse, hayatı nefs gözlüğüyle seyrettiğinden, bir gün mutlaka karşılaşacağı ölüm, diriliş, hesap, sırat gibi zor menzilleri unutur. İlâhî nîmetler karşısında nankörlük ederek pervasızca günahlara dalar. Cehâlet, şehvet, ihtiras, kibir, gurur, cimrilik ve öfke gibi hamâkat manzaraları sergiler. Kalbi gafletle perdelenen gönül, hakikati idrâk edemez hâle gelir. Bu sebeple büyükler, üç sıfatla muttasıf olan insanların aslâ Hak dostu olamayacaklarını bildirmişlerdir. Derin bir gafletin neticesi olarak kişide hâsıl olan bu üç vasıf; cimrilik, kibir ve ahmaklıktır. (Osman Nûri Topbaş, Genç Dergisi, Şubat-2012) Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri) el-Berr: Bütün iyilik ve güzelliklerin sahibi, kullarına karşı bağışı ve ihsanı çok olan, iyiliğin, vefanın, güzelliğin ve ihsanın tek kaynağı demektir. Kısa Günün Kârı Her nakşında ayrı bir hikmetin sergilendiği bu ilâhî dershânede insana ihsan edilen nimetler, kişinin gönül dünyasına göre ya hayra götüren veya şerre sürükleyen iki uçlu bir bıçak gibidir. İnsana düşense, -Rabbi’nin kendisinden arzu ettiği şekilde- âhiret rotası üzere yaşanan bir dünya hayatıdır. Yâ Rabbi! Biz kullarını gâfillerden eyleme. Cümlemizi, kalpleri Allâhʼın zikri ile huzur bulan, Allâh’a kulluk idrâkini gönüllerinde dâimâ canlı tutan sâlih kullarının zümresine ilhâk eyle! Âmîn… [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Nakşıbendi ve Nakşıbendilik
Sufinin Dünyası
Gâfil İnsanların Vasıfları
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst