Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Aile ve Yaşam
EwLi we Bekarların Okuması GerekLi Olan Bir Yazı..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ARİF" data-source="post: 26394" data-attributes="member: 536"><p>önce teşekkürler allah razı olsun ve bunu yeni bir konuyla açmaktansa buraya yazmayı uygun gördüm.</p><p><span style="font-size: 12px">Saadet asrında bazı sahabiler ibadetlerde o kadar ileri gittiler ki... Sonunda üç beş kişi şöyle bir karar aldı:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: darkorange">" - Bekar olanlar evlenmeyecekler, evlenmiş olanlar dünyaya dalmayacaklar, bütün gece namaz kılacaklar, bütün gün oruç tutacaklardı..."</span></strong></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">Dediklerini yapmaya başladılar... Gece gündüz ibadet... Böyle olunca evlerini ihmal ediyorlardı... Bunu Efendimiz sav haber aldı... Ve onlara şöyle dedi:</span></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorange">"- İçinizde <span style="color: #08bd09"><strong>Allah</strong></span> cc 'dan en çok korkan ben olduğum halde... Geceleri namaz kılıyorum ama uyuyorum... Oruçta tutuyorum... Ama hergün değil... Aile hayatımı da yaşıyor, onları ihmal etmiyorum.. Yani hem dünyama çalışıyorum, hem ahiretime... Sizin her şeyi terkedipte yalnızca ahirete yönelmeniz benim tebliğ ettiğim dinde yoktur..."</span></span></strong></p><p></p><p><u><strong><span style="font-size: 12px">Efendimiz durumu şöyle bağladı:</span></strong></u></p><p><u><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorange">"- Sizin üzerinizde ailenizin hakkı vardır... Nefsinizin de, çocuklarınızın da hakkı vardır...Her hak sahibine haklarını vermeğe mecbursun..."</span></span></strong></u></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorange">Yine bir genç vardı... Yeni evlenmişti... Farz, nafile diyor.. Kendisini gece gündüz ibadete veriyordu... Artık hanımının yüzünü bile görmez olmuştu...</span> </span></strong></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">Anlayışlı ve tahammüllü hanımı onun bu halini zamanla geçer düşüncesiyle çok görmedi... Fakat beyinin halinden vaz geçeceği yoktu... İyi niyetli hanım sonunda tahammü edemedi ve durumu Halife Ömer'e şöyle izah etti...</span></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorange">"- Ey mü'minlerin Emiri... Öyle zahid bir beyim vardır ki, bütün yaz boyu sıcak günlerde oruç tutuyor... yine böyle kısa gecelerde sabahlara kadar da nafile namaz kılıyor... Bunu aralıksız sürdürüyor, hiç bırakmıyor..."</span></span></strong></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">Halife böyle bir gencin varlığından dolayı memnun oldu...</span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">Gencin hanımına dedi ki... Böyle bir kocaya sahip olduğun için ne mutlu sana... Beyini tebrik etmek lazım...</span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">Kendisinin şikayet ettiği konuyu, Halifenin tebrik ettiğini gören kadın, başka hiç birşey söylemeden çıkıp gitti...</span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">Fakat meşhur Basra kadısı KA'B buna itiraz da bulundu:</span></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorange">"- Ya ÖMER, siz bu kadının kocasını tebrik mi ediyorsunuz? Halbu ki kadın onu size şikayet ediyor dedi..."</span></span></strong></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">Halife tereddüde düşmüştü.. Acaba genç kadının yaptığı tebrik miydi, yoksa şikayet miydi....</span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">Kadını çağırdılar ve sordular... Genç bayan şöyle cevap verdi:</span></p><p></p><p><u><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorange">"- Ne takdiri, şikayet ettim.. Ben de başka kadınlar gibiyim... Benim de normal ve fıtri ihtiyaçlarım var... Ama onun böyle bir meselesi yok... İbadet etmekten, gözleri beni görmüyor... dedi.."</span></span></strong></u></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">İslam hukukçusu Ka'b haklı çıkmıştı... Halife ona şöyle dedi:</span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">"- Söyle bakalım ey Ka'b.. Bu kadına ne diyeceksin... Teşhisi sen yaptın, tedaviyi de sen göstereceksin...."</span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">Genci buldular... Ka'b (ra ) ona şöyle dedi..:</span></p><p></p><p><u><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorange">"- İbadetin en faziletlisi orta olanıdır... Bundan böyle aileni günlerce ihmal etmeyecek, her dört günde bir mutlaka onun yanında olacaksın.. En az dört günde bir yanında olmaz, onu yine yalnız bırakmakta ısrar edersen, yaptığın ibadet seni sorumluluktan kurtarmaz..."</span></span></strong></u></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">Genç teşekkür edip gidince, devrin halifesi Hz. Ömer (ra) Ka'b a sordu:</span></p><p></p><p><u><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorange">"- Yarın <span style="color: #08bd09"><strong>Allah</strong></span>(cc)'ın huzurunda verdiğin fetvayı, dört günde bir ailenin yanında ol sözünü nasıl izah edeceksin... ?</span></span></strong></u></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">Ka'b rahat cevap verdi ve dedi ki:</span></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorange">"- Ya Ömer ra Allahü Teala Kur'an'ı Kerim'inde bir erkeğin dörde kadar evlene bileceğini bildir miyor mu?</span></span></strong></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">-Bildiriyor...</span></p><p></p><p><u><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorange">- Bu şu demektir... Demek ki bir kadın beyinden üç gün ayrı kalabilir... Dördüncü gün ise sıra kendisine gelir..."</span></span></strong></u></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">Cevap halifenin hoşuna gitmişti...</span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">Bu sözünden sonra da Ka'b Basra kadısı olarak tayin edildi...</span></p><p></p><p><u><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorange">Velhasılı kelam:</span></span></strong></u></p><p><u><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorange">İbadetlerin en faziletlisi vasat olanıdır... Vasat ibadet sahibini mecburi mükellefiyetleri yapamaz hale düşürmez... Aile ve çoluk çocuğunu ihmal eder hale sürüklemez... Bilakis mükellefiyetlerini hatırlatır....</span></span></strong></u></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">Rabbım cümlemizi sorumluluklarını gerçek mana da idrak edenlerden eylesin...</span></p><p></p><p>(a l ı n t ı)</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ARİF, post: 26394, member: 536"] önce teşekkürler allah razı olsun ve bunu yeni bir konuyla açmaktansa buraya yazmayı uygun gördüm. [SIZE=3]Saadet asrında bazı sahabiler ibadetlerde o kadar ileri gittiler ki... Sonunda üç beş kişi şöyle bir karar aldı: [B][COLOR=darkorange]" - Bekar olanlar evlenmeyecekler, evlenmiş olanlar dünyaya dalmayacaklar, bütün gece namaz kılacaklar, bütün gün oruç tutacaklardı..."[/COLOR][/B][/SIZE] [SIZE=3]Dediklerini yapmaya başladılar... Gece gündüz ibadet... Böyle olunca evlerini ihmal ediyorlardı... Bunu Efendimiz sav haber aldı... Ve onlara şöyle dedi:[/SIZE] [B][SIZE=3][COLOR=darkorange]"- İçinizde [COLOR=#08bd09][B]Allah[/B][/COLOR] cc 'dan en çok korkan ben olduğum halde... Geceleri namaz kılıyorum ama uyuyorum... Oruçta tutuyorum... Ama hergün değil... Aile hayatımı da yaşıyor, onları ihmal etmiyorum.. Yani hem dünyama çalışıyorum, hem ahiretime... Sizin her şeyi terkedipte yalnızca ahirete yönelmeniz benim tebliğ ettiğim dinde yoktur..."[/COLOR][/SIZE][/B] [U][B][SIZE=3]Efendimiz durumu şöyle bağladı:[/SIZE][/B][/U] [U][B][SIZE=3][COLOR=darkorange]"- Sizin üzerinizde ailenizin hakkı vardır... Nefsinizin de, çocuklarınızın da hakkı vardır...Her hak sahibine haklarını vermeğe mecbursun..."[/COLOR][/SIZE][/B][/U] [B][SIZE=3][COLOR=darkorange]Yine bir genç vardı... Yeni evlenmişti... Farz, nafile diyor.. Kendisini gece gündüz ibadete veriyordu... Artık hanımının yüzünü bile görmez olmuştu...[/COLOR] [/SIZE][/B] [SIZE=3]Anlayışlı ve tahammüllü hanımı onun bu halini zamanla geçer düşüncesiyle çok görmedi... Fakat beyinin halinden vaz geçeceği yoktu... İyi niyetli hanım sonunda tahammü edemedi ve durumu Halife Ömer'e şöyle izah etti...[/SIZE] [B][SIZE=3][COLOR=darkorange]"- Ey mü'minlerin Emiri... Öyle zahid bir beyim vardır ki, bütün yaz boyu sıcak günlerde oruç tutuyor... yine böyle kısa gecelerde sabahlara kadar da nafile namaz kılıyor... Bunu aralıksız sürdürüyor, hiç bırakmıyor..."[/COLOR][/SIZE][/B] [SIZE=3]Halife böyle bir gencin varlığından dolayı memnun oldu...[/SIZE] [SIZE=3]Gencin hanımına dedi ki... Böyle bir kocaya sahip olduğun için ne mutlu sana... Beyini tebrik etmek lazım...[/SIZE] [SIZE=3]Kendisinin şikayet ettiği konuyu, Halifenin tebrik ettiğini gören kadın, başka hiç birşey söylemeden çıkıp gitti...[/SIZE] [SIZE=3]Fakat meşhur Basra kadısı KA'B buna itiraz da bulundu:[/SIZE] [B][SIZE=3][COLOR=darkorange]"- Ya ÖMER, siz bu kadının kocasını tebrik mi ediyorsunuz? Halbu ki kadın onu size şikayet ediyor dedi..."[/COLOR][/SIZE][/B] [SIZE=3]Halife tereddüde düşmüştü.. Acaba genç kadının yaptığı tebrik miydi, yoksa şikayet miydi....[/SIZE] [SIZE=3]Kadını çağırdılar ve sordular... Genç bayan şöyle cevap verdi:[/SIZE] [U][B][SIZE=3][COLOR=darkorange]"- Ne takdiri, şikayet ettim.. Ben de başka kadınlar gibiyim... Benim de normal ve fıtri ihtiyaçlarım var... Ama onun böyle bir meselesi yok... İbadet etmekten, gözleri beni görmüyor... dedi.."[/COLOR][/SIZE][/B][/U] [SIZE=3]İslam hukukçusu Ka'b haklı çıkmıştı... Halife ona şöyle dedi:[/SIZE] [SIZE=3]"- Söyle bakalım ey Ka'b.. Bu kadına ne diyeceksin... Teşhisi sen yaptın, tedaviyi de sen göstereceksin...."[/SIZE] [SIZE=3]Genci buldular... Ka'b (ra ) ona şöyle dedi..:[/SIZE] [U][B][SIZE=3][COLOR=darkorange]"- İbadetin en faziletlisi orta olanıdır... Bundan böyle aileni günlerce ihmal etmeyecek, her dört günde bir mutlaka onun yanında olacaksın.. En az dört günde bir yanında olmaz, onu yine yalnız bırakmakta ısrar edersen, yaptığın ibadet seni sorumluluktan kurtarmaz..."[/COLOR][/SIZE][/B][/U] [SIZE=3]Genç teşekkür edip gidince, devrin halifesi Hz. Ömer (ra) Ka'b a sordu:[/SIZE] [U][B][SIZE=3][COLOR=darkorange]"- Yarın [COLOR=#08bd09][B]Allah[/B][/COLOR](cc)'ın huzurunda verdiğin fetvayı, dört günde bir ailenin yanında ol sözünü nasıl izah edeceksin... ?[/COLOR][/SIZE][/B][/U] [SIZE=3]Ka'b rahat cevap verdi ve dedi ki:[/SIZE] [B][SIZE=3][COLOR=darkorange]"- Ya Ömer ra Allahü Teala Kur'an'ı Kerim'inde bir erkeğin dörde kadar evlene bileceğini bildir miyor mu?[/COLOR][/SIZE][/B] [SIZE=3]-Bildiriyor...[/SIZE] [U][B][SIZE=3][COLOR=darkorange]- Bu şu demektir... Demek ki bir kadın beyinden üç gün ayrı kalabilir... Dördüncü gün ise sıra kendisine gelir..."[/COLOR][/SIZE][/B][/U] [SIZE=3]Cevap halifenin hoşuna gitmişti...[/SIZE] [SIZE=3]Bu sözünden sonra da Ka'b Basra kadısı olarak tayin edildi...[/SIZE] [U][B][SIZE=3][COLOR=darkorange]Velhasılı kelam:[/COLOR][/SIZE][/B][/U] [U][B][SIZE=3][COLOR=darkorange]İbadetlerin en faziletlisi vasat olanıdır... Vasat ibadet sahibini mecburi mükellefiyetleri yapamaz hale düşürmez... Aile ve çoluk çocuğunu ihmal eder hale sürüklemez... Bilakis mükellefiyetlerini hatırlatır....[/COLOR][/SIZE][/B][/U] [SIZE=3]Rabbım cümlemizi sorumluluklarını gerçek mana da idrak edenlerden eylesin...[/SIZE] (a l ı n t ı) [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Aile ve Yaşam
EwLi we Bekarların Okuması GerekLi Olan Bir Yazı..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst