Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Aile ve Yaşam
Evlilik Ve Aile Terapisi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="NuruAhsen" data-source="post: 31586" data-attributes="member: 857"><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">BAZI NOTLAR </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Aslında evliliklerde ortaya çıkan sorunlar, problem olarak görülmeye başladığı zamandan önce de vardır genellikle. Fakat hayatın farklı devrelerinde (çocukların doğumu, okula gitmeleri, meslek ve para problemleri vb.) çiftler daha çok bu ilişki harici problemler üzerine yoğunlaşır ve bu yüzden evliliğin iyi yürümesini önleyen şeyleri göremez, görse de üstünde durmamaya çalışır, ya da zamanla bu durumun düzeleceğine kendini inandırmaya çalışır. Böylece kısır bir döngüde hayatın hay-huyu içinde problemler giderek birikir ve ertelendikçe büyür. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Fakat bu kısır döngü sürüp giderken, ani ve büyük değişimler, krizler veya kayıplar yaşandığı takdirde ya da uğraşılan (çocuk, iş, geçim derdi gibi) problemler çözülüp aradan çıktığında, kişiler artık ilişkilerini sorgulamaya başlarlar. “Ben ne için bu evliliği sürdürüyorum, bu beraberlikten ne bekliyorum?” gibi sorular sorulur. Daha önce farkına varmak bile istenilmeyen problemlerin ne denli büyüdüğü, eşlerin ne kadar birbirinden koptuğu hayretle fark edilir ve sorunların üzerine gidip onları araştırmaya, yorumlamaya başlar eşler. Sonuçta da çatışmalar ortaya çıkar. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Nitekim deprem gibi büyük felaketlerden veya savaş, kıtlık gibi ciddi kriz dönemlerinden sonra aile içi problemlerin ve de boşanmaların arttığı bilinen bir gerçektir. Geçenlerde gazetelerde çıkan haberlerde 17 Ağustos depreminden sonra İzmit ve Adapazarı’nda boşanmaların neredeyse yüzde yüz oranında arttığı yazılıyordu. Ama “Neden acaba?” havasında boşlukta bırakılmıştı bu tesbit. Aslında hiç de şaşırtıcı değildir bu. İnsanlar ‘günlerin altına den-den çekerek’ yaşadıkları tekdüze hayat esnasında sormaya vakit bulamadıkları ciddi sorgulamaları, böylesi dramatik dönemlerden sonra daha çok yaparlar ve tüm hayatlarını olduğu gibi evliliklerini de böyle kriz dönemlerinde daha bir kökten sorgularlar. O yüzden, önce deprem, şimdi de ekonomik krizle sarsılan toplumumuzda aile terapisine eskisinden çok daha fazla ihtiyaç olacağı açıktır. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Terapi isteği genellikle ilişkinin artık kopma noktasına geldiği zamanlarda ve daha çok da kadınlardan gelir. “Eşimle anlaşamıyoruz,” “Evliliğimiz yürümüyor” diye doğrudan konuya girenler olduğu gibi, asıl problemi örterek gerginlik, sinirlilik, uykusuzluk gibi belirtilerle terapiste başvuranlara da sıklıkla rastlanır. Sebepleri dile getirmeyip sonuçları çözmeye çalışmak kulağını tersten göstermek gibidir oysa. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Doğrudan aile terapisi için başvuran çoğu çiftin amacı, ilişkilerini, evliliklerini kurtarmaktır. Ama bazen de, tersine, ayrılığı kolaylaştırıp bir an evvel boşanmak için müracaat edenler de olur. Ve hemen daima şu soru sorulur terapiste: “Sizce ne yapmalıyım; ayrılayım mı?” </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Bilinmelidir ki, hiçbir zaman bir terapist evliliğin bitmesine ya da devam etmesine karar veremez, vermemelidir. Karar mutlaka eşlere ait olmalıdır. Terapist sadece problemlere farklı bir açıdan bakmaya yardım eder ve aradaki diyalog kopukluğunu çözmekte yardımcı olur. Hatta bu yardım bazen evliliği ‘kurtarır,’ ama bazen de tersine boşanmayı hızlandırabilir bile. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Aslında (ilk anda şaşırtıcı olarak) boşanmak için bile ilişkinin düzelmesi gerekir. Garip ama, böyledir bu. Zira iyi bir diyalog kuramayan eşler boşanmayı bile beceremezler genellikle. Problemli ilişkilerde boşanma fikri, ağızdan kolayca çıkan basit bir çözüm olarak gelse de, yakınlaştıkça uzaklaşılan ve alınması zorlaşan bir karar haline gelmektedir. İyi bir diyalog olmadan iyi bir ayrılık da olamaz. Kur’ân’daki “Eğer karı-koca (aralarında anlaşarak) boşanırlarsa Allah ikisini de fazlıyla zengin eder” (Nisâ: 130) ifadesi bu noktadan çok anlamlıdır. Marifet, lânet okuyarak terketmek değil, birbirini anlayıp, eğer yürümeyecekse anlaşarak ayrılmaktır. Zaten doğru bir diyalogla verilmemiş ayrılık kararlarının ardından pişmanlık ve geri dönüşler çok olur.</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="NuruAhsen, post: 31586, member: 857"] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]BAZI NOTLAR [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Aslında evliliklerde ortaya çıkan sorunlar, problem olarak görülmeye başladığı zamandan önce de vardır genellikle. Fakat hayatın farklı devrelerinde (çocukların doğumu, okula gitmeleri, meslek ve para problemleri vb.) çiftler daha çok bu ilişki harici problemler üzerine yoğunlaşır ve bu yüzden evliliğin iyi yürümesini önleyen şeyleri göremez, görse de üstünde durmamaya çalışır, ya da zamanla bu durumun düzeleceğine kendini inandırmaya çalışır. Böylece kısır bir döngüde hayatın hay-huyu içinde problemler giderek birikir ve ertelendikçe büyür. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Fakat bu kısır döngü sürüp giderken, ani ve büyük değişimler, krizler veya kayıplar yaşandığı takdirde ya da uğraşılan (çocuk, iş, geçim derdi gibi) problemler çözülüp aradan çıktığında, kişiler artık ilişkilerini sorgulamaya başlarlar. “Ben ne için bu evliliği sürdürüyorum, bu beraberlikten ne bekliyorum?” gibi sorular sorulur. Daha önce farkına varmak bile istenilmeyen problemlerin ne denli büyüdüğü, eşlerin ne kadar birbirinden koptuğu hayretle fark edilir ve sorunların üzerine gidip onları araştırmaya, yorumlamaya başlar eşler. Sonuçta da çatışmalar ortaya çıkar. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Nitekim deprem gibi büyük felaketlerden veya savaş, kıtlık gibi ciddi kriz dönemlerinden sonra aile içi problemlerin ve de boşanmaların arttığı bilinen bir gerçektir. Geçenlerde gazetelerde çıkan haberlerde 17 Ağustos depreminden sonra İzmit ve Adapazarı’nda boşanmaların neredeyse yüzde yüz oranında arttığı yazılıyordu. Ama “Neden acaba?” havasında boşlukta bırakılmıştı bu tesbit. Aslında hiç de şaşırtıcı değildir bu. İnsanlar ‘günlerin altına den-den çekerek’ yaşadıkları tekdüze hayat esnasında sormaya vakit bulamadıkları ciddi sorgulamaları, böylesi dramatik dönemlerden sonra daha çok yaparlar ve tüm hayatlarını olduğu gibi evliliklerini de böyle kriz dönemlerinde daha bir kökten sorgularlar. O yüzden, önce deprem, şimdi de ekonomik krizle sarsılan toplumumuzda aile terapisine eskisinden çok daha fazla ihtiyaç olacağı açıktır. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Terapi isteği genellikle ilişkinin artık kopma noktasına geldiği zamanlarda ve daha çok da kadınlardan gelir. “Eşimle anlaşamıyoruz,” “Evliliğimiz yürümüyor” diye doğrudan konuya girenler olduğu gibi, asıl problemi örterek gerginlik, sinirlilik, uykusuzluk gibi belirtilerle terapiste başvuranlara da sıklıkla rastlanır. Sebepleri dile getirmeyip sonuçları çözmeye çalışmak kulağını tersten göstermek gibidir oysa. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Doğrudan aile terapisi için başvuran çoğu çiftin amacı, ilişkilerini, evliliklerini kurtarmaktır. Ama bazen de, tersine, ayrılığı kolaylaştırıp bir an evvel boşanmak için müracaat edenler de olur. Ve hemen daima şu soru sorulur terapiste: “Sizce ne yapmalıyım; ayrılayım mı?” [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Bilinmelidir ki, hiçbir zaman bir terapist evliliğin bitmesine ya da devam etmesine karar veremez, vermemelidir. Karar mutlaka eşlere ait olmalıdır. Terapist sadece problemlere farklı bir açıdan bakmaya yardım eder ve aradaki diyalog kopukluğunu çözmekte yardımcı olur. Hatta bu yardım bazen evliliği ‘kurtarır,’ ama bazen de tersine boşanmayı hızlandırabilir bile. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Aslında (ilk anda şaşırtıcı olarak) boşanmak için bile ilişkinin düzelmesi gerekir. Garip ama, böyledir bu. Zira iyi bir diyalog kuramayan eşler boşanmayı bile beceremezler genellikle. Problemli ilişkilerde boşanma fikri, ağızdan kolayca çıkan basit bir çözüm olarak gelse de, yakınlaştıkça uzaklaşılan ve alınması zorlaşan bir karar haline gelmektedir. İyi bir diyalog olmadan iyi bir ayrılık da olamaz. Kur’ân’daki “Eğer karı-koca (aralarında anlaşarak) boşanırlarsa Allah ikisini de fazlıyla zengin eder” (Nisâ: 130) ifadesi bu noktadan çok anlamlıdır. Marifet, lânet okuyarak terketmek değil, birbirini anlayıp, eğer yürümeyecekse anlaşarak ayrılmaktır. Zaten doğru bir diyalogla verilmemiş ayrılık kararlarının ardından pişmanlık ve geri dönüşler çok olur.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Aile ve Yaşam
Evlilik Ve Aile Terapisi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst