Evlatlarımızdan şikâyet etmeye hakkımız var mı?

Livza

Well-known member
Anne-baba katili çocuklarBirkaç sene önce Ankara’da bir aile faciası yaşanmıştı. Genç bir kız, sevdiği erkekle evlenmesine karşı çıkan ailesini öldürmek için bir plan yaparak, evin anahtarını sevdiği erkeğe vermiş; genç erkek de anahtarla eve girerek, evde bulunan anne babayı öldürmüş, kız da ablasını öldürmüş ve bu olay sonunda üç kişinin canına kıyılmıştı. Sevdiği erkek uğruna annesini babasını öldürten ve ablasını da kendi öldürerek ailesinin katili olan bir genç kız vahşeti yaşanıyordu.Diğer bir olay da yine yıllar önce Bursa’da yaşanmıştı. Borca giren erkek evlat, borcunu ödeyebilmek için şeytanî bir plan yapmış; anne ve babasının öldürtüp miraslarına konarak borcunu ödemeyi düşünmüştü. Sonrasında, kiralık bir katil tutarak, anne ve babasını öldürtmüş ve ölen anne babasının cenazesinde sahte gözyaşları bile dökmüştü. Polisin büyük başarısıyla olay sonradan aydınlığa kavuşturulmuş; anne ve babanın ölümüne azmettiren katil evlat tutuklanmıştı.Bu iki olay sadece birer örnek… Daha bunlar gibi her gün onlarca olay yaşanıyor; anne ve babasını öldüren, yaralayan, sokağa atan, arayıp hatırını sormayan, ihtiyaçlarını gidermeyen hayırsız evlat örneklerini, ne yazık ki medyada her gün görmek ve duymak mümkün. Etrafımızdaki insanlara ve komşularımıza kulak verdiğimiz zaman, birçok insanın, evlatlarının hayırsızlığından ve kötülüğünden şikâyet etmekte olduğunu görürüz. Hatta bu yüzden yataklara düşen, hastalanan birçok ebeveyn görmekteyiz. Hayırlı bir evlat, anne ve baba için en büyük nimet olabilirken, hayırsız bir evlat da anne ve babası için en büyük düşman olabilmektedir.Şikâyet etmeye hakkımız var mı?Peki, neden anne ve babalar evlatlarından şikâyet ediyorlar? Neden evlatlar anne ve babalarını perişan ediyorlar, ağlatıyorlar, inim inim inletiyorlar? Suçlu kim? Suçlu anne baba mı? Yoksa suçlu evlat mı? Yoksa suçlu toplum mu? Yoksa maneviyatsız eğitim mi? Sorumsuz medya mı? Hangisi?Elbette suçu, tamamen bunlardan sadece birisine yükleyemeyiz. Ama her birinin suçu var. Devlet suçlu, görevini yapmayan eğitim sistemi suçlu. Gençleri kötülüğe sevk eden medya suçlu. Dinini, diyanetini bilmeyen ve dindar evlat yetiştirmeyen anne ve baba suçlu. Dini öğrenmeyip malayani ve geçici zevkler peşinde koşan gençlerimiz suçlu. Devamlı bataklıkta sinek üreten ortam da suçlu. Velhasıl; hepimiz suçluyuz…Suçu sadece başkalarında aramaya kalkmayalım. Çocuğunu haram lokma ile besleyen, onlara dinini diyanetini öğretmeyen, ahiretlerini düşünmeyen insanların, herhalde evlatlarından fazla şikâyet etme hakları olmasa gerektir.Anne babaya itaatHer şeyde olduğu gibi iyi bir evlat isteyen anne ve babalar, evlatlarına İslamî bir terbiye vermek zorundadırlar. İslam terbiyesiyle yetişen bir evlat anne ve babasına kötülük etmez, onları dövmez, onları aç açıkta bırakmaz, onlara sövmez hatta Kur’an ifadesiyle “öf!” bile demez. Anne ve baba kötü de olsa hiç bir evladın anne ve babasına isyan etmeye, eziyet etmeye hakkı yoktur.Bakınız, bunu ayet-i kerimede Rabbimiz şöyle veriyor: “Rabbin, yalnız kendisine kulluk etmenizi ve anaya babaya karşı iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi yanında yaşlanırsa onlara ‘öf!’ bile deme ve onları azarlama. Onlarla güzel bir biçimde konuş. İkisine de acıyarak tevazu kanatlarını indir. Ve şöyle de: ‘Ey Rabbim! Onların beni küçükten terbiye edip yetiştirdikleri gibi, sen de kendilerine merhamet et.” (İsrâ; 24) “Allah’a kulluk edin. O’na bir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya iyilik edin.” (Nisa; 36)Anne-baba hakkının önemi hakkında pek çok hadisi şerif vardır. Bunlardan birisi de şöyledir: Sevgili Peygamberimiz bir gün ashabına: - Size büyük günahların en büyüğünün ne olduğunu söyleyeyim mi? Diye sordu. Yanındakiler: – Evet (Ya Rasulallah) deyince, Hazret-i Peygamber bu günahları şöyle ifade etti: – Allah’a şirk koşmak ve anne babaya asi olmak. (Buhari) Anne ve babanın hakkı ve önemi ile ilgili daha birçok ayet ve hadislere yer vermek mümkündür.Anne baba kimdir?Ayet ve hadisler incelendiğinde, ısrarla evladın anne ve babasına itaat etmesi, iyilik etmesi ve onlara isyan etmemesi istenmektedir. Gerçekten de insana hayatında en büyük iyilikleri dokunan kişilerin başında anne ve baba gelir. Çünkü evladın dünyaya gelmesinde, yetişmesinde ve bir yerlere gelmesinde anne ve babanın çok emeği vardır.Bir zamanlar biz büsbütün acizdik, onlar güçlü kuvvetli idiler. Öyle iken onlar bizi emzirdiler, hırpalamadılar. Hep gözümüzün içine bakarak bizi büyüttüler. Şimdi onlar aciz düştüler, muhtaç kaldılar. Sonrasında biz güçlendik, kuvvetlendik, onlara güzelce bakacak bir hale geldik. Artık emek sırası bize gelmiş, hizmet nöbeti bize düşmüştür. Gün gelir, biz de bu sırayı geçirip bu nöbeti savarız. Büyütüp yetiştirdiğimiz evlatlardan elbet imdat umarız. İşte, bunu iyice bilelim de analarımızı, babalarımızı horlamayalım. Yüksünerek onları hırpalamayalım.Evlat için ana baba gerçekten pek büyük bir nimettir. Henüz hayatta iken onların kıymetini bilmek lazımdır. İnsan ne kadar hizmet ve iyilikte bulunsa, ana-babanın hakkını tamamen ödeyemez. Ana-babaya ihsan ve ikramda bulunmak, onlara karşı iyi ve güzel davranmak, evlat üzerine farzdır. Allah’ın kesin emridir. Onlara isyan ve eziyet ise haramdır.Çocuklarının annne ve babalarına karşı en temel vazifelerinin başında (meşru taleplerine) itaat, sevgi, saygı hürmet, minnettarlık, darda kalınca yardım ve ölünce hayırla onları yâd etmek gelir.Burada sayılan esaslar ve bunların dışında kalan olumlu, sözlü ve fiili görevleri yerine getirerek, anne ve babasının rızalarını alan evlat, dünya ve ahiret mutluluğuna erer.Buradan anne ve babası sağ olan kardeşlerimize sesleniyorum. Anne ve babanız vefat etmeden önce, onların kıymetini bilin. Onları baş tacı edin. Onları elinizin üstünde tutun. Büyük alimlerimiz anne ve babanın yüzüne sevgiyle bakmanın bile sevap olduğunu söylüyorlar. Bizler anne-babamızın rızasını kazanarak, onların hayır duasını almanın gayreti içinde olalım. Zira Peygamberimiz, “Üç dua vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir; mazlumun duası, misafirin duası ve anne babanın evladına duası.” (İbn Mâce) buyurmuştur.Tecrübeyle sabittir ki annesine ve babasına hayrı olmayan insan, kendi evlatlarından hayır görmez. Ya da bunun cezasını çok ağır öder. Peygamberimiz anne ve babanın dualarının makbul olduğunu haber veriyor. Bugün bir takım sıkıntılar çeken insanlar, neden sıkıntı çektiklerini merak ediyorlarsa anne ve babasını razı edip etmediği yönünde nefis muhasebesi yapmalarını tavsiye ederiz. Sevgili Peygamberimizin şu hadisini hiç unutmamak gerekir. “Allah’ın rızası, anne babanın rızasında, Allah’ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir.” (Tirmizi)Cenab-ı Hakk, Peygamberimizle cennette komşu olmayı; anne babalarımızın rızasını ve duasını kazanmayı cümlemize nasip eylesin. (Âmin).HASAN ÇALIŞKAN
 
Üst