Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Aile ve Yaşam
Evimde müthiş bir yangın var: İçinde çocuklarım yanıyor...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="topraktoprak" data-source="post: 307122" data-attributes="member: 11795"><p><span style="font-size: 12px">Bediüzzaman, hayatının gayesini, moda tabirle vizyonunu: “Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımıkurtarmağa koşuyorum.”Ve “hey efendiler ben imanın cereyanındayım, karşımda imansızlık cereyanı var” şeklinde özetlemektedir. Üstad, yazdığı eserlerle, küfrün bel kemiğini kırdığını ifade eder. Hakikaten bugün küfür teorik olarak iman hakikatleri karşısında mağluptur ve mecalsizdir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Hâl böyle iken, imtihan sırrının gereği olarak, sorular değişmiş, muhatap olunan farklı zorluklar ve durumlar ortaya çıkmıştır. İman ve inanca dair birçok meselesini inançlı insanlar, aileden başlayarak sosyal hayatın en geniş dairelerine kadar, “inandıklarına uygun yaşayamama” sorunu ile karşı karşıyadır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Aslında bu mesele, küçük yaşlardan itibaren aile içinde baş gösteren ve zamanla merkezden muhite yayılan bir problemdir. Evet, bu sorunun temel unsurlarından biri, hemen herkesin evinde irili ufaklı sayıca bir ya da birden çok olan “Televizyon” ve onun kanalları aracılığı ile surda açılan gediklerdir…</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Evet, televizyonla müslümanın tahassüngâhı (sığınağı)olan aile hayatında gedikler açılmıştır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Evet televizyonla, “bir nevi cennetimiz olan ailemize” haramiler, zebaniler dalmıştır…</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Evet televizyonla, telaffuzundan bile rahatsız olduğumuz bir çok şey, gözlerimiz önüne serilerek zamanla ülfete akabinde ünsiyete dönüşmüştür…</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Televizyon sayesindedir ki, inandığımız gibi yaşayamadığımız için yaşadığımız gibi inanmaya başlamışızdır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bizler, çok masum olarak evlerimize giren televizyonlar sayesinde, önce, “dilediğimiz kanalları tercih ederiz, istemediklerimizi seyretmeyiz” gibi masum görünen, bir düşünceye kapıldık.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Hatta “el kadar” çocuğumuzu” sakinleşsin ya da ev işleri yapan anneye problem çıkarmasın diye saatlerce televizyonun karşısında oturttuk.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ve çocuk televizyona bağımlı olarak büyüdü gelişti, genç kız ya da delikanlı oldu…</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Okuldan geldiğinde apar topar yemeğini yiyip oturdu karşısına ve ta bebeklik çağından itibaren bilinçaltına gönderilen mesajlarla kafasında “rol modeller oluşturmaya” başladı. Falanca televizyon programlarındaki kahramanlar gibi konuşmaya, filanca gibi giyinmeye kısaca “başkaları gibi” yaşamaya başladı. Derken biz her defasında, “bazen çok sert tepkilerle, bazen anlatarak, bazen ikaz ederek ama her defasında yorgun ve bitkin” ama gerçek suçlu ya da sorumlunun “kendimiz olduğunu” da çok defa unutarak yenik düştük.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Saygı beklerken gördüğümüz hırçınlıklar, “aslında ben onlar için ne kadar da fedakârlık yapmıştım” diye sızım sızım sızlattı içimizi…</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Yine fedakârca çıktığımız alış verişlerde “giyecek” konusunda yaşadığımız tartışma ve çatışmalarla, bir kez daha yenildiğimizi hissettik. Kızımız bizim istediğimiz gibi değil, televizyonda gördüğü, mp3’ten şarkılarını dinlediği “rol modeli” gibi giyinmek istiyordu.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kısaca, cennetimiz olan ailemiz, servetimiz olan çocuklarımızla birlikte saadetimiz, huzurumuz, sevincimiz… bir bir elimizden uçup gidiyordu…</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Sahi nerede yanlış yapmıştık, samanlıkta kaybettiğimizi ne zamana kadar dışarıda arayacaktık?</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Üstad, “Nefsini itham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, istiâze eder. İstiâze eden, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar. İtiraf etse, affa müstahak olur”diye buyurmaktadır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Suçu kendimizde aramaya başlayınca, çözümde beraberinde gelmeye başladı. Evet, biz her ne kadar kapılarımızı çelikten, pencerelerimizi demir korkuluklardan yapmış olsak bile, televizyonla hem kafamızı hem kalbimizi açmıştık dışarıya. Sorgusuz ve hesapsız bir şekilde.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Evet dostlar, gün, “Zararın neresinden dönsek kârdır” hesabı bu gidişe bir dur deme zamanıdır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Sığınağımız olan evlerimizi yeniden bir cennet bahçesine çevirmek için,</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">-Dur demeliyiz televizyona…</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ta ki aile meclislerimizi yeniden kurabilelim.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ta ki birbirimizi anlama ve dinleme imkanı bulabilelim.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ta ki hedeflerimizi ortaklaşa tespit edip sağlıklı kararlar alabilelim…</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">-Dur demeliyiz televizyona, </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ta ki okuma saatlerimiz olsun hep birlikte,</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ta ki namazlarımızı kılalım cemaatle…</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ta ki Eğlence saatlerimiz olsun topluca,</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">-Dur demeliyiz televizyona;</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ta ki tesbihatlarımızı yapalım huzurla,</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ta ki Dersimizi okuyalım sırayla,</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">-Dur demeliyiz televizyona;</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ta ki Kur’anımızı öğrenelim doğruca</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Hadisler ezberleyelim güzelce</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İlahiler, gazeller, okuyup huzurla dolalım zevkle coşalım…</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">“Yitik sevdamızı, kaybolan saadetimizi geri getirmek adına!”</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Dur diyelim televizyona…</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Hilmi Ulaş</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">RisaleHaber</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="topraktoprak, post: 307122, member: 11795"] [SIZE=3]Bediüzzaman, hayatının gayesini, moda tabirle vizyonunu: “Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımıkurtarmağa koşuyorum.”Ve “hey efendiler ben imanın cereyanındayım, karşımda imansızlık cereyanı var” şeklinde özetlemektedir. Üstad, yazdığı eserlerle, küfrün bel kemiğini kırdığını ifade eder. Hakikaten bugün küfür teorik olarak iman hakikatleri karşısında mağluptur ve mecalsizdir. Hâl böyle iken, imtihan sırrının gereği olarak, sorular değişmiş, muhatap olunan farklı zorluklar ve durumlar ortaya çıkmıştır. İman ve inanca dair birçok meselesini inançlı insanlar, aileden başlayarak sosyal hayatın en geniş dairelerine kadar, “inandıklarına uygun yaşayamama” sorunu ile karşı karşıyadır. Aslında bu mesele, küçük yaşlardan itibaren aile içinde baş gösteren ve zamanla merkezden muhite yayılan bir problemdir. Evet, bu sorunun temel unsurlarından biri, hemen herkesin evinde irili ufaklı sayıca bir ya da birden çok olan “Televizyon” ve onun kanalları aracılığı ile surda açılan gediklerdir… Evet, televizyonla müslümanın tahassüngâhı (sığınağı)olan aile hayatında gedikler açılmıştır. Evet televizyonla, “bir nevi cennetimiz olan ailemize” haramiler, zebaniler dalmıştır… Evet televizyonla, telaffuzundan bile rahatsız olduğumuz bir çok şey, gözlerimiz önüne serilerek zamanla ülfete akabinde ünsiyete dönüşmüştür… Televizyon sayesindedir ki, inandığımız gibi yaşayamadığımız için yaşadığımız gibi inanmaya başlamışızdır. Bizler, çok masum olarak evlerimize giren televizyonlar sayesinde, önce, “dilediğimiz kanalları tercih ederiz, istemediklerimizi seyretmeyiz” gibi masum görünen, bir düşünceye kapıldık. Hatta “el kadar” çocuğumuzu” sakinleşsin ya da ev işleri yapan anneye problem çıkarmasın diye saatlerce televizyonun karşısında oturttuk. Ve çocuk televizyona bağımlı olarak büyüdü gelişti, genç kız ya da delikanlı oldu… Okuldan geldiğinde apar topar yemeğini yiyip oturdu karşısına ve ta bebeklik çağından itibaren bilinçaltına gönderilen mesajlarla kafasında “rol modeller oluşturmaya” başladı. Falanca televizyon programlarındaki kahramanlar gibi konuşmaya, filanca gibi giyinmeye kısaca “başkaları gibi” yaşamaya başladı. Derken biz her defasında, “bazen çok sert tepkilerle, bazen anlatarak, bazen ikaz ederek ama her defasında yorgun ve bitkin” ama gerçek suçlu ya da sorumlunun “kendimiz olduğunu” da çok defa unutarak yenik düştük. Saygı beklerken gördüğümüz hırçınlıklar, “aslında ben onlar için ne kadar da fedakârlık yapmıştım” diye sızım sızım sızlattı içimizi… Yine fedakârca çıktığımız alış verişlerde “giyecek” konusunda yaşadığımız tartışma ve çatışmalarla, bir kez daha yenildiğimizi hissettik. Kızımız bizim istediğimiz gibi değil, televizyonda gördüğü, mp3’ten şarkılarını dinlediği “rol modeli” gibi giyinmek istiyordu. Kısaca, cennetimiz olan ailemiz, servetimiz olan çocuklarımızla birlikte saadetimiz, huzurumuz, sevincimiz… bir bir elimizden uçup gidiyordu… Sahi nerede yanlış yapmıştık, samanlıkta kaybettiğimizi ne zamana kadar dışarıda arayacaktık? Üstad, “Nefsini itham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, istiâze eder. İstiâze eden, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar. İtiraf etse, affa müstahak olur”diye buyurmaktadır. Suçu kendimizde aramaya başlayınca, çözümde beraberinde gelmeye başladı. Evet, biz her ne kadar kapılarımızı çelikten, pencerelerimizi demir korkuluklardan yapmış olsak bile, televizyonla hem kafamızı hem kalbimizi açmıştık dışarıya. Sorgusuz ve hesapsız bir şekilde. Evet dostlar, gün, “Zararın neresinden dönsek kârdır” hesabı bu gidişe bir dur deme zamanıdır. Sığınağımız olan evlerimizi yeniden bir cennet bahçesine çevirmek için, -Dur demeliyiz televizyona… Ta ki aile meclislerimizi yeniden kurabilelim. Ta ki birbirimizi anlama ve dinleme imkanı bulabilelim. Ta ki hedeflerimizi ortaklaşa tespit edip sağlıklı kararlar alabilelim… -Dur demeliyiz televizyona, Ta ki okuma saatlerimiz olsun hep birlikte, Ta ki namazlarımızı kılalım cemaatle… Ta ki Eğlence saatlerimiz olsun topluca, -Dur demeliyiz televizyona; Ta ki tesbihatlarımızı yapalım huzurla, Ta ki Dersimizi okuyalım sırayla, -Dur demeliyiz televizyona; Ta ki Kur’anımızı öğrenelim doğruca Hadisler ezberleyelim güzelce İlahiler, gazeller, okuyup huzurla dolalım zevkle coşalım… “Yitik sevdamızı, kaybolan saadetimizi geri getirmek adına!” Dur diyelim televizyona… Hilmi Ulaş RisaleHaber[/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Aile ve Yaşam
Evimde müthiş bir yangın var: İçinde çocuklarım yanıyor...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst