Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Elmayı şükürle yiyen insan ilân eder ve der ki
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="NuruAhsen" data-source="post: 85407" data-attributes="member: 857"><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><img src="http://www.risalehaber.com/resimler/haberler/54574.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><strong>Bismillahirrahmanirrahim</strong></span></span></p><p></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">Şükrün envâı var. O nevilerin en câmii ve fihriste-i umumiyesi, namazdır. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">Hem şükür içinde sâfi bir İmân var; hâlis bir tevhid bulunur. Çünkü, bir elmayı yiyen ve "Elhamdülillâh" diyen adam, o şükürle ilân eder ki: </span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">"O elma doğrudan doğruya dest-i kudretin yadigârı ve doğrudan doğruya hazine-i rahmetin hediyesidir" demesiyle ve itikad etmesiyle, herşeyi, cüz'î olsun küllî olsun, Onun dest-i kudretine teslim ediyor. Ve herşeyde rahmetin cilvesini bilir. Hakikî bir imanı ve hâlis bir tevhidi, şükürle beyan ediyor. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">İnsan-ı gafil, küfran-ı nimetle ne derece hasârete düştüğünü, çok cihetlerden yalnız bir veçhini söyleyeceğiz. Şöyle ki: </span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">Lezzetli bir nimeti insan yese, eğer şükretse, o yediği nimet, o şükür vasıtasıyla bir nur olur, uhrevî bir meyve-i Cennet olur. Verdiği lezzetle, Cenâb-ı Hakkın iltifat-ı rahmetinin eseri olduğunu düşünmekle, büyük ve daimî bir lezzet ve zevk veriyor. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">Bu gibi mânevî lübleri ve hülâsaları ve mânevî maddeleri ulvî makamlara gönderip, maddî ve tüflî (posa) ve kışrî, yani vazifesini bitiren ve lüzumsuz kalan maddeleri fuzulât olup aslına, yani anâsıra inkılâp etmeye gidiyor. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">Eğer şükretmezse, o muvakkat lezzet, zeval ile bir elem ve teessüf bırakır ve kendisi dahi kazurat olur. Elmas mahiyetindeki nimet, kömüre kalb olur. Şükürle, zâil rızıklar, daimî lezzetler, bâki meyveler verir. Şükürsüz nimet, en güzel bir suretten, çirkin bir surete döner. Çünkü, o gafile göre rızkın âkıbeti, muvakkat bir lezzetten sonra fuzulâttır. (Mektubat. s, 350)</span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><strong><em>Bediüzzaman Said Nursi</em></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><strong><u>SÖZLÜK:</u></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">ENVÂ : Çeşitler, türler, cinsler, nevîler.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">NEVÎ : Çeşit ile alâkalı; cinse ait.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">CÂMİİYYET : Kapsayıcılık.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">FİHRİSTE-İ UMÛMİYE : Genel fihriste.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">HÂLİS : Hilesiz, katıksız, saf, duru; her işi sırf Allah rızâsı için olan.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">DEST-İ KUDRET : Kudret eli.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">HAZÎNE-İ RAHMET : Rahmet hazînesi.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">CÜZ`Î : Azdan olan, parçaya âit olan, pek az, kıymetsiz.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">KÜLLÎ : Bütüne mensup parçalardan ve fertlerden meydana gelen, umumî, bütün.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">İNSAN-I GAFİL : Unutan, dikkatsiz insan.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">KÜFRÂN-I NÎMET : Cenâb-ı Hakkın ihsan ettiği nîmetleri bilmeme ve hürmetsizlik etme, nankörlük.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">HASÂRET : Zarar etme, ziyan, kayıp.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">İLTİFÂTÂT-I RAHMET : Allah`ın rahmetinin lütuf ve iyilikleri.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">LÜB : Öz.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">HULÂSA : Birşeyin, bir bâhsin özü; kısaca esâsı.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">KIŞRÎ : Kabuk.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">FUZULAT : Ziyade olup işe yaramayan şeyler. Fazlalıklar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">ANÂSIR : Unsurlar, elemanlar, öğeler.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">MUVAKKAT : Geçici; kısa bir zaman, vakitli, fâni.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">ZEVAL : Zâil olma, sona erme. * Gitmek. Yerinden ayrılıp gitmek. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">TEESSÜF : Üzülme, beğenmeme ve râzı olmadığını ifâde etme, eseflenme.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">KAZURÂT : Pislikler, artık maddeler.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">ZÂİL (E) : Gelip geçici, yok olup giden</span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">FUZULAT : Ziyade olup işe yaramayan şeyler. Fazlalıklar.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="NuruAhsen, post: 85407, member: 857"] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][IMG]http://www.risalehaber.com/resimler/haberler/54574.jpg[/IMG][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][B]Bismillahirrahmanirrahim[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]Şükrün envâı var. O nevilerin en câmii ve fihriste-i umumiyesi, namazdır. [/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]Hem şükür içinde sâfi bir İmân var; hâlis bir tevhid bulunur. Çünkü, bir elmayı yiyen ve "Elhamdülillâh" diyen adam, o şükürle ilân eder ki: [/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]"O elma doğrudan doğruya dest-i kudretin yadigârı ve doğrudan doğruya hazine-i rahmetin hediyesidir" demesiyle ve itikad etmesiyle, herşeyi, cüz'î olsun küllî olsun, Onun dest-i kudretine teslim ediyor. Ve herşeyde rahmetin cilvesini bilir. Hakikî bir imanı ve hâlis bir tevhidi, şükürle beyan ediyor. [/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]İnsan-ı gafil, küfran-ı nimetle ne derece hasârete düştüğünü, çok cihetlerden yalnız bir veçhini söyleyeceğiz. Şöyle ki: [/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]Lezzetli bir nimeti insan yese, eğer şükretse, o yediği nimet, o şükür vasıtasıyla bir nur olur, uhrevî bir meyve-i Cennet olur. Verdiği lezzetle, Cenâb-ı Hakkın iltifat-ı rahmetinin eseri olduğunu düşünmekle, büyük ve daimî bir lezzet ve zevk veriyor. [/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]Bu gibi mânevî lübleri ve hülâsaları ve mânevî maddeleri ulvî makamlara gönderip, maddî ve tüflî (posa) ve kışrî, yani vazifesini bitiren ve lüzumsuz kalan maddeleri fuzulât olup aslına, yani anâsıra inkılâp etmeye gidiyor. [/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]Eğer şükretmezse, o muvakkat lezzet, zeval ile bir elem ve teessüf bırakır ve kendisi dahi kazurat olur. Elmas mahiyetindeki nimet, kömüre kalb olur. Şükürle, zâil rızıklar, daimî lezzetler, bâki meyveler verir. Şükürsüz nimet, en güzel bir suretten, çirkin bir surete döner. Çünkü, o gafile göre rızkın âkıbeti, muvakkat bir lezzetten sonra fuzulâttır. (Mektubat. s, 350)[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][B][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][B][I]Bediüzzaman Said Nursi[/I][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][B][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][B][U]SÖZLÜK:[/U][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]ENVÂ : Çeşitler, türler, cinsler, nevîler.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]NEVÎ : Çeşit ile alâkalı; cinse ait.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]CÂMİİYYET : Kapsayıcılık.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]FİHRİSTE-İ UMÛMİYE : Genel fihriste.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]HÂLİS : Hilesiz, katıksız, saf, duru; her işi sırf Allah rızâsı için olan.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]DEST-İ KUDRET : Kudret eli.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]HAZÎNE-İ RAHMET : Rahmet hazînesi.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]CÜZ`Î : Azdan olan, parçaya âit olan, pek az, kıymetsiz.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]KÜLLÎ : Bütüne mensup parçalardan ve fertlerden meydana gelen, umumî, bütün.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]İNSAN-I GAFİL : Unutan, dikkatsiz insan.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]KÜFRÂN-I NÎMET : Cenâb-ı Hakkın ihsan ettiği nîmetleri bilmeme ve hürmetsizlik etme, nankörlük.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]HASÂRET : Zarar etme, ziyan, kayıp.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]İLTİFÂTÂT-I RAHMET : Allah`ın rahmetinin lütuf ve iyilikleri.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]LÜB : Öz.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]HULÂSA : Birşeyin, bir bâhsin özü; kısaca esâsı.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]KIŞRÎ : Kabuk.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]FUZULAT : Ziyade olup işe yaramayan şeyler. Fazlalıklar.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]ANÂSIR : Unsurlar, elemanlar, öğeler.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]MUVAKKAT : Geçici; kısa bir zaman, vakitli, fâni.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]ZEVAL : Zâil olma, sona erme. * Gitmek. Yerinden ayrılıp gitmek. [/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]TEESSÜF : Üzülme, beğenmeme ve râzı olmadığını ifâde etme, eseflenme.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]KAZURÂT : Pislikler, artık maddeler.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]ZÂİL (E) : Gelip geçici, yok olup giden[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]FUZULAT : Ziyade olup işe yaramayan şeyler. Fazlalıklar.[/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Elmayı şükürle yiyen insan ilân eder ve der ki
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst