El örgüsünden kazandığı parayla otistik çocuğunu tedavi ettiriyor

HaberRss

Haber Robotu
21el.jpg
İstanbul’un Bağcılar ilçesinde yaşayan 5 çocuk annesi Fatma İnan’ın fedakârlığı göz yaşartıyor. Evin geçimini ve otizm hastası oğlunun tedavi masraflarını el örgüsünden kazandığı parayla karşılamaya çalışıyor Fatma Hanım. Kapı kapı dolaşıp lif satıyor. 15 yaşındaki Mustafa’nın aylık tedavi masrafı ise 5 bin lirayı buluyor.Fatma İnan, hayata çocukları için tutunan bir anne. Kimseye muhtaç olmadan yaşamını sürdürmek isteyen fedakâr anne, neredeyse ailenin bütün yükünü sırtlamış. Fatma Hanım, kapı kapı dolaşarak elinde işlediği lifleri satmaya çalışıyor. Eşi Hasan İnan ise iş bulamadığı için çalışamıyor. Sadece evin günlük ihtiyacını karşılayabiliyor. Onları maddi sıkıntıdan ziyade üzen şey, otizm hastası oğulları Mustafa'nın eğitimi. Zira oğullarının özel otizm merkezlerinin ücretlerinin pahalı olması sebebiyle eğitimi yarım kalıyor. Türkiye'de yaklaşık 500 bin otizmle mücadele eden hasta var. Mustafa İnan da bunlardan sadece bir tanesi. Daha iyi tedavi alması için devlet hastanelerinde otizm tedavi merkezi açılmasını talep eden baba İnan, oğlunun madde bağımlılarıyla birlikte aynı mekânda tedavi edildiğini söylüyor.4 yaşında iken Mustafa'ya otizm teşhisi konulduktan sonra hastane odaları Mustafa'nın hiç peşini bırakmamış. Beyninde oluşan tümör sonucu epilepsi nöbetleri ile felç de geçiren Mustafa, ameliyat ve tedaviler sonucu tekrar birkaç kelime de olsa konuşmaya başlamış. Mustafa'nın 4 kız kardeşi daha var. Anne, baba ve kardeşler, bütün varlıklarını Mustafa'nın tedavisine adamış. Anne kapı kapı dolaşarak lif satıyor, baba günü kurtaracak işler yaparak Mustafa'yı otizm merkezlerine gönderiyor. Mustafa'nın iki kere ölümden döndüğünü anlatan anne Fatma, "Günde on defa nöbet geçiriyordu. Beynindeki tümör için ameliyat olurken kalbi durmuş. Allah onu bana bir kez daha bağışladı. Ben Mustafa'dan nasıl vazgeçebilirim ki? " diyor. Mustafa 8 yaşına geldiğinde okula başladığını anlatan anne, oğlunun yaşadığı sıkıntıları şöyle anlatıyor: "Önce normal okula gönderdik Mustafa'yı, engelli çocuklar için rehberlik kaynaştırma sınıfları var, oraya gitti. İlk zamanlar her şey çok iyiydi. Ta ki öğretmeni, Mustafa'nın sırtında sopa kırana kadar. Daha sonra oradan alıp Güneşli’de bulunan özel bir rehabilitasyon merkezine gönderdik çocuğu, orada da şiddet gördüğüne bizzat şahit oldum. Mustafa, yaşadığı sıkıntılardan sonra iki yıl kendisini eve kapattı. Eğitim alması için verdiğim bu otizm merkezlerinde oğlum çok daha kötü oldu. Sinir krizi geçiriyor, camları kırıyordu." Aile, Mustafa'nın bu davranışlarından sonra devlet hastanesine yatırmaya karar verdiklerini söylüyor. Psikiyatri servisinde tedavi olması için doktorlar tarafından teşhis konulduktan sonra bir hafta hastanede kaldığının bilgisini veren anne Fatma, "Çocuğumu madde bağımlılarıyla aynı yere koydular. Ellerini kollarını bağlayıp odaya attılar. Bunun sebebini sorduğumda tedavi yönteminin bu olduğunu söylediler. Çocuğum burada kaldıktan sonra çok daha kötü oldu. Hırçınlığı kat be kat arttı." diyor.Otizmli çocukları tedavi edecek hastane yokDevlet hastanelerinde otizmli çocuklar için tedavi merkezlerinin olmadığının altını çizen Fatma İnan, "Türkiye'de otizmli çocuk gerçeği var. Sadece tanı konuluyor hastanelerde. Biz çocuklarımızı tedavi ettirecek bir yer bulamıyoruz." diye yakınıyor. Çocukların sadece özel rehabilite merkezlerinde tedavi olduklarını söyleyen Fatma Hanım, "Bu merkezler çok pahalı ve verdikleri eğitim de ortada. Buralar, bu insanları iyileştirmeye yönelik değil, tamamen ticaret amaçlı kurulmuş merkezler." diyor ve ekliyor: "Şu an Mustafa'yı evime çok uzak olmasına rağmen Beylikdüzü'nde Yaşam Otizm Eğitim Merkezi'ne göndermeye çalışıyorum. Eğitim ücretinin bir miktarını ünlü bir yapımcı karşılıyordu, o da bitti, geri kalan kısmını da sattığım lifler ve yardımlarla halletmeye çalışıyorum. Mustafa burada çok ilerleme kaydetti, eğitiminin yarıda kalmasını istemiyorum." Mustafa'nın eğitmeni olan Yusuf Gülten ise "8 aydır Mustafa ile bire bir haftanın 3 günü ilgileniyorum. Bu kadar az bir eğitimle çok ilerleme kaydettik. Eğitiminin tam zamanlıya çıkması şart.” ifadelerini kullanıyor.

Devami...
 
Üst