Düşmanlığa sen son ver!

Muvahhid1

Well-known member
b_360_0_0_00___files_images_content_resized-2528-1311344920.jpg



Mü'minlerde nifak ve şikak, kin ve adavete sebebiyet veren tarafgirlik ve inat ve haset, hakikatçe ve hikmetçe ve insaniyet-i kübra olan İslamiyetçe ve hayat-ı şahsiyece ve hayat-ı içtimaiyece ve hayat-ı maneviyece çirkin ve merduttur, muzır ve zulümdür ve hayat-ı beşeriye için zehirdir." (22. Mektup)

Adavet, düşmanlıktır. Düşmanlığın başlangıç noktası belli olabilir; fakat bitiş noktası belli olmaz. Bir Müslüman'ın en büyük düşmanı günahlardır, haramlardır. Eğer bir haramda ısrar edilirse oradan da küfre, inkara giden yola girilir. Bu sebepten Müslüman'ın en büyük düşmanı günahlardır. Vücudumuz aklın kumandasında, kalbin rotasında Saadeti Ebediyye'ye gidiyor. İnsan bunlara dikkat etmez de bir harama dalarsa, o gemi batar. Ne gemisi battı? İslam gemisi battı yahu! O batan Japon gemisi değil!

Adavet haramdır, tembellik haramdır, sapık fikirler haramdır, cehalet haramdır. Cehalet bilgisizlik değildir. Cehaletin babası sayılan Ebu Cehil, kavminin bilginlerindendi. Fakat hakla batılı karıştırıyordu. Evet, Müslüman'ın en büyük düşmanı haramlardır. Bu sebepten düşmanlığı yani adaveti, inanç sistemimizden arındırmalıyız.

Bir insanın dokuz tane hatası olsa, bir tane iyi huyu olsa o insana kötü denemez. Çünkü o insana bütünüyle kötü dersek, iyi huylarına iftira etmiş oluruz ve iftira en büyük haramlardandır. Bir insanın iyi taraflarına bağlanırsak, rahat ederiz. Kötü huyları veya alışkanlıkları varsa onları da tamir etmenin yollarını arayacağız.

Bir arkadaş geldi... "Ben eşimden ayrılacağım!" dedi. "Mecburum buna..."

Eşinin hatalarını tek tek saydı. Ben de ona şöyle söyledim. "Senin eşin içki içmiyor, senin eşin kumar oynamıyor, senin eşinin bir erkekle alakası yok. Bak kardeşim; bir insan İslamiyet'e pamuk ipliği ile bağlı olsa o iplik koparılamaz, kuvvetlendirilir. Senin eşinin 'sana göre' yirmi tane hatalı hareketi varsa, eminim dört-beş tane de çok iyi tarafları vardır. Bu durumda sen eşine kötü diyemezsin. Bu durumda eşini boşama." dedim. "Her şeyden önemlisi sen eşine daha saygılı olursan, evinde daha fazla vakit geçirirsen, ona iltifat edersen, her zaman şikayetini değil, memnuniyetini belirtirsen, İslamiyet'i yaşayabildiğin kadar yaşayıp, susabildiğin kadar susarsan, her şey düzelecektir."

Bir tebessüm, bir bardak çay çok şeyi değiştirir.

O arkadaş evvela eşine daha fazla vakit ayırmaya başladı. Çok şükür, araları düzeldi.
Müslümanca düşünmek ve hareket etmek lazım. Kin besleyeceğimize, yakınlık göstersek kötü mü olur? Yakınlık göstermek, hoşgörülü olmak, düşmanlığı bitirir. Zaten hoşgörüsüz insan herkese kulp taka taka sonunda yapayalnız kalır.

Bazen, bir şeyleri duymamazlıktan gelmek en iyisidir. İslamiyet,te, izzet-i nefis yoktur, izzet-i iman vardır. Karşımızdaki insanın imanına, ibadetine önem vereceğiz. "Falan şahıs bana şöyle dedi." Bunun bir önemi yoktur. O öyle dedi diye biz o duruma düşmeyiz ki!..

Küstüğümüz, darıldığımız insana niye küsüyoruz, niye darılıyoruz? Belki de o insan çok şey yapıyordur da biz daha fazlasını istiyoruzdur. Daha fazlası olmaz. Hepsi bu kadar. İnsanları olduğu gibi kabul etsek, birçok sorun ortadan kalkacak. Manava gidip biber alıyoruz. Adam diyor ki, "arasında acılar da olabilir." "Olsun" diyoruz, "Sen ver bir kilo..." Sonra o biberi yerken, acı boğazımıza takılıyor, kızmaya hakkımız var mı? Biber bu. Elbet acısı olacak. Benim dinim bana diyor ki, "at kinini". Bunlar Allah için olacak işler. Allah için olmazsa, hiçbir şey olmaz. Bir Müslüman, bulunduğu şartlara mağlup olmamalı. "Ben neyim, ne yapmalıyım?" demeli. Adavetin tersi, uhuvvettir, uhuvvet olmazsa anarşi olur, anarşinin neticesi sosyal yangındır. Sosyal yangın, toplumun maddeten ve manen, kül olmasıdır.

Hekimoğlu İsmail
 
Üst