Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Edebiyat
Düş Taşı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ali Said" data-source="post: 120716" data-attributes="member: 8283"><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><img src="http://www.edebiyatdefteri.com/resim/resimli_siir/buyuk/181684.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></strong><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red"><span style="font-size: 18px"><span style="color: Blue">Düşler… </span></span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red"></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red">Fecrin onulmaz yaralarına sürülen güneş ışığı merheminin, insanın da düşlerine sürüldüğü vakit başlar fırtına azra sahralarda. Kahramanımız kuyularda arar âzurde yaşları, eleğimsağma hüznün renklerini sunar mehlikaya…</span></span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"> Hayallere gidiş yolunu törpüleyen, zemberek hayat kırıntılarını toplar kanamış avuçlarıyla. Her ne kadar düşlerine vurulacak şamar seslerini duyacağını bilse de, duymadan ayrılmaz ölüme gülümsediği penceresinden. Oysa geride bırakmaya karar vermiştir üryan gözlerini. Âmâ dolaşmaya ant içtiğinden beridir hissetmeye başlamıştır aşkından yuvarlanan taşların sancılarını…</span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"> Ulvî düşlerini hür bıraktığı kuşların müstesna şehbâllerinde taşımaya adamıştır. Islaklaşırken yüreği, yağmurun karşı konul(a)maz seline tutulur. Yağmur fırtınaya dönüşse de uçurtması dalgalanır aşkın şâhikasında, elem dokur kirpiklerden süzülen çiğ taneleri…</span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Artık yuvarlanmak için kararını vermiştir. Uçurumların kıyısındaki al gelincikler gibi ölüme devamlı gülümseyecek, kâinatın akışına aldırmadan içini kâinata çevirecektir. Aşkına kıyam ettiği zamanı, zamanın ötesine geçebilmek için aracı olmuştur. Düşünde gördüğü aşkından yuvarlanan taşlar gibi yuvarlanmak en büyük sancısı, çırpındığı tufanlarda meçhule giden gemiye binmek en büyük gayesi olmuştur. Sessizce yol almak ister muhabbete; sevginin doruğuna çıkabilmek için feda eder umudun kıyısında topladığı incileri… Umudunu hakikat ateşine çevirmiş, korların gülistana çevrilmesini beklemeye koyulmuştur…</span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"> Uzleti bağrına bastığı kara taşlarla çevrili... Gönlü aşkın odunda alazlandığı için korku nedir bilmez, göçmen kuşlara katılarak güneşin doğduğu yere hicret eder. Sürgününde sürgün eder aşkı düşlerinde. Kavuşacağını bildiği halde dayanamaz, sabrın merhemini sürer intizar gözlerine. Nazını damıtır sevdasına, sevdası ölür; taşıyamaz bu yükü…</span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"> Öl sevdam! Bu yük sana ağır… Sen sadece görevini yap; aracı ol eşrefi mahlûkatın Rabbiyle iletişimine…</span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"> Dağları delmenin hesabını yaparken, güneşin gözlerini aldattığı hissine kapılır bir an; karanlık yavaş yavaş çökmeye başlar. Düşünde kuyulara yuvarladığı taşları bırakır ve geceye hazırlanmaya başlar. Kâinatta sükûtunu bozacak bir işaretin izini sürmektedir gözleri. Birdenbire kuyuya attığı taşların bir nur gibi parladığını görür ve yıldızların taşların yanında sönük kaldığını müşahede eder. İlk defa yıldızların sönük kalmasına şâhit olduğundan hayrete düşer. Ama o daha çok dolunayın konumunu merak ettiğinden olacak, gözleri bu nura karşı dolunayı aramaktadır…</span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Purple"> Heyhat! Dolunay ortada yok!... Tüm sahte düşleri bünyesinde topladığı dolunay, yer yarılmış da yerin içine girmiş sanki… Düşlerde hakikat perdesini gizleyen dolunay, dayanamaz elbet bu nura, kim bilir belki de parçalanmıştır…</span></span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"> Taşların zikrini duymaya başladığı an, asumanlarda uçtuğunu hissetti… Kurduğu tüm aşka gebe düşlerinin yanından kanat çırparak ilerledi. Yuvarlanan taşları, sancısından parçalanan kayaları izleye izleye semalara çıktı. Birden kendisinin de taş olduğu hissetti ve yuvarlanmaya başladı… Öyle bir yuvarlanmaydı ki nereye varacağı konusunda içinde hiçbir ukde yoktu, hiç endişe taşımıyordu…</span></span></strong></p><p></p><p></p><p> <strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"> <span style="font-size: 18px"><span style="color: Lime">Biliyordu nereye gittiğini… Rabbinin huzuruna varacağını daha önceden kurduğu düşte görmüştü…</span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ali Said, post: 120716, member: 8283"] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][IMG]http://www.edebiyatdefteri.com/resim/resimli_siir/buyuk/181684.jpg[/IMG] [/SIZE][/FONT][/B][B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=Red][SIZE=5][COLOR=Blue]Düşler… [/COLOR][/SIZE] [/COLOR][/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=Red]Fecrin onulmaz yaralarına sürülen güneş ışığı merheminin, insanın da düşlerine sürüldüğü vakit başlar fırtına azra sahralarda. Kahramanımız kuyularda arar âzurde yaşları, eleğimsağma hüznün renklerini sunar mehlikaya…[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B] [B] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4] Hayallere gidiş yolunu törpüleyen, zemberek hayat kırıntılarını toplar kanamış avuçlarıyla. Her ne kadar düşlerine vurulacak şamar seslerini duyacağını bilse de, duymadan ayrılmaz ölüme gülümsediği penceresinden. Oysa geride bırakmaya karar vermiştir üryan gözlerini. Âmâ dolaşmaya ant içtiğinden beridir hissetmeye başlamıştır aşkından yuvarlanan taşların sancılarını…[/SIZE][/FONT][/B] [B] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4] Ulvî düşlerini hür bıraktığı kuşların müstesna şehbâllerinde taşımaya adamıştır. Islaklaşırken yüreği, yağmurun karşı konul(a)maz seline tutulur. Yağmur fırtınaya dönüşse de uçurtması dalgalanır aşkın şâhikasında, elem dokur kirpiklerden süzülen çiğ taneleri…[/SIZE][/FONT][/B] [B] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Artık yuvarlanmak için kararını vermiştir. Uçurumların kıyısındaki al gelincikler gibi ölüme devamlı gülümseyecek, kâinatın akışına aldırmadan içini kâinata çevirecektir. Aşkına kıyam ettiği zamanı, zamanın ötesine geçebilmek için aracı olmuştur. Düşünde gördüğü aşkından yuvarlanan taşlar gibi yuvarlanmak en büyük sancısı, çırpındığı tufanlarda meçhule giden gemiye binmek en büyük gayesi olmuştur. Sessizce yol almak ister muhabbete; sevginin doruğuna çıkabilmek için feda eder umudun kıyısında topladığı incileri… Umudunu hakikat ateşine çevirmiş, korların gülistana çevrilmesini beklemeye koyulmuştur…[/SIZE][/FONT][/B] [B] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4] Uzleti bağrına bastığı kara taşlarla çevrili... Gönlü aşkın odunda alazlandığı için korku nedir bilmez, göçmen kuşlara katılarak güneşin doğduğu yere hicret eder. Sürgününde sürgün eder aşkı düşlerinde. Kavuşacağını bildiği halde dayanamaz, sabrın merhemini sürer intizar gözlerine. Nazını damıtır sevdasına, sevdası ölür; taşıyamaz bu yükü…[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4] Öl sevdam! Bu yük sana ağır… Sen sadece görevini yap; aracı ol eşrefi mahlûkatın Rabbiyle iletişimine…[/SIZE][/FONT][/B] [B] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4] Dağları delmenin hesabını yaparken, güneşin gözlerini aldattığı hissine kapılır bir an; karanlık yavaş yavaş çökmeye başlar. Düşünde kuyulara yuvarladığı taşları bırakır ve geceye hazırlanmaya başlar. Kâinatta sükûtunu bozacak bir işaretin izini sürmektedir gözleri. Birdenbire kuyuya attığı taşların bir nur gibi parladığını görür ve yıldızların taşların yanında sönük kaldığını müşahede eder. İlk defa yıldızların sönük kalmasına şâhit olduğundan hayrete düşer. Ama o daha çok dolunayın konumunu merak ettiğinden olacak, gözleri bu nura karşı dolunayı aramaktadır…[/SIZE][/FONT][/B] [B] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=Purple] Heyhat! Dolunay ortada yok!... Tüm sahte düşleri bünyesinde topladığı dolunay, yer yarılmış da yerin içine girmiş sanki… Düşlerde hakikat perdesini gizleyen dolunay, dayanamaz elbet bu nura, kim bilir belki de parçalanmıştır…[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B] [B] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4] Taşların zikrini duymaya başladığı an, asumanlarda uçtuğunu hissetti… Kurduğu tüm aşka gebe düşlerinin yanından kanat çırparak ilerledi. Yuvarlanan taşları, sancısından parçalanan kayaları izleye izleye semalara çıktı. Birden kendisinin de taş olduğu hissetti ve yuvarlanmaya başladı… Öyle bir yuvarlanmaydı ki nereye varacağı konusunda içinde hiçbir ukde yoktu, hiç endişe taşımıyordu…[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][SIZE=5][COLOR=Lime] [/COLOR][/SIZE][SIZE=5][COLOR=Lime]Biliyordu nereye gittiğini… Rabbinin huzuruna varacağını daha önceden kurduğu düşte görmüştü…[/COLOR][/SIZE][/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4] [/SIZE][/FONT][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Edebiyat
Düş Taşı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst