duanız kabul olmuyor mu?

hasret

Well-known member
*Soru:Dua nedir?Şartları nedir?Niçin her duamız kabul olmuyor?

Cevap:Dua manevi bir kalkan ve iki ucu keskin bir kılıçtır.Bu kılıcı ve kalkanı doğru ve dikkatli ve başkalarına ve kendinize, haksız yere zarar vermeden ve mahlukatın hayrına kullanmak gerektir.Hem duanın şartları vardır.Hem her duada mutlaka kabul edilir diye de bir şey yoktur.Fakat her duaya bir cevap vardır.Ya dua aynen kabul edilir veya sizin için hayırlı olmadığından kabul edilmez veya ahirete talik edilir,yani ahirette karşılığı verilir.

Mesela;bir çifçi, ürün almak için,evvela; toprağını nadasa koyacak,toprağını sürecek, tohumu dikecek,sulayacak,ilaçlayacak,hasat edecek vb. yani;cüz-i iradesini kullanarak, fiili dua edecek.

Sonra; küll-i irade sahibi olan, Allah”a;ürün vermesi için kavli,sözlü dua edecek. Çünkü bir afet gelir ürünü alıp götürebilir.

Mesela;Çekirge,kuraklık ve sel afeti gibi. Fiili ve kavli dualardan;yani şartlardan birinin eksik olması neticeye engeldir.

Önce devemizi sağlam bir kazığa bağlayıp fiili duamızı yaptıktan sonra; benim devem kaçmaz veya kaçamaz veya kaçırılamaz dememeli,kavli, sözlü duamızıda hiçbirzaman unutmamalıyız.

Devenin dizgini her zaman elinizde olmalı,gerektiğinde o dizgini gevşetmeli, gerektiğinde çekmeli; ama hiçbirzaman dizgini elden bırakılmamalı. Herzaman sürünün başında bir çoban olmalı, tedbiri hiçbirzaman elden bırakmamalı; sonra da; “görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler” diyip sabır ile beklemeli; bu kainatın da bir Sultanı ve sahibinin olduğu hiçbir zaman unutulmamalı.

Ey Aziz yolcu, elindeki torbayı, bindiğin geminin üzerine bırak, çünkü ayrıca elde taşıman ve kendine yük etmen hiç akıl karı değildir.

Gerekli iş,görev,vazife ve tedbirlerinizi aldıktan sonra da; benim gemimi hiçbir güç batırılamaz veya benim gemim, batmaz,batamaz diyerek, gururlanıp, Gayretullaha toslama.

Mesela;bir vakit Tıtanıc isminde, cesim, büyük, bir gemi yapılmış “bu gemiyi Allah bile batıramaz” diye iddia edilmiş.O gemi; daha ilk seferinde Allah”ın bir aysbergine toslamış ve batmıştır.

Ey Aziz insan;sen bu kainatın Halifesi ve Sultanısın. Siz yaprak değilsiniz ki, rüzgar nereye savurursa oraya gidesiniz.O halde bir köle gibi değil, bir reis-i cumhur gibi emir ve sorumluluk sahibi ol. Sana emanet olarak verilen mülkü ve tebanı ve aileni ve mevcudatı koru.Emanete hiyanetlik etme ve bilki onların her birinden,birgün mutlaka; bir bir hesaba çekileceksin.

Ayrıca; insanın cüz-i iradesinden başka kendisine ait günahları ve borçları vardır. Sevaptaki hissesi ise pek azdır.Kötülükte ise tamamen kusur ve günah kendisine ve sebep olan iştirakçilerine aittir.

Ey Aziz insan;sen, kafa feneri hükmünde olan cüz-i aklın ile ancak dar, kısıtlı ve sınırlı bir alanı aydınlatabilirsin.Kendini bir güneş, zan ederek; her şeyi aydınlatamazsın.Hem güneş bile sadece dünyanın belli bir yüzünü ancak aydınlatabilmektedir.

Her şeye muhtaç olan birisinin,Samed olan Allah”ın kapısını çalması doğru şeydir. Yanlış olan; kişinin hiçbirşeye muhtaç olmadığını zannetmesi ve dua etmemesidir
 
Üst