Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Dikenler Arasında Güle Ulaşmak Cenâb-ı Hak buyuruyor: “
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="uður1" data-source="post: 278649" data-attributes="member: 1016557"><p>MESNEVİ-İ NURİYE DERSLERİ</p><p></p><p>4.14.REŞHALAR(DEVAMI)</p><p></p><p>ONİKİNCİ REŞHA(DEVAMI)</p><p></p><p>Ey gözleri sağlam ve kalbleri kör olmayan insanlar! Bakınız, insan âleminde iki daire ve iki levha vardır:</p><p></p><p>Birinci daire: Rububiyet dairesidir.</p><p>İkinci daire: Ubudiyet dairesidir.</p><p>Birinci levha: Hüsn-ü san’attır</p><p>İkinci levha ise: Tefekkür ve istihsandır.</p><p></p><p>Bu iki daire ile iki levha arasındaki münasebete bakınız ki, ubudiyet dairesi bütün kuvvetiyle rububiyet dairesi hesabına çalışıyor. Tefekkür, teşekkür, istihsan levhası da bütün işaretleriyle hüsn-ü san’at ve nimet levhasına bakıyor.</p><p></p><p>Bu hakikati gözünle gördükten sonra, rububiyet ve ubudiyet dairelerinin reisleri arasında en büyük bir münasebetin bulunmamasına aklınca imkân var mıdır? Ve Sâniin makasıdına kemâl-i ihlâsla hizmet eden ubudiyet reisinin Sâni ile azîm bir münasebeti ve kavî bir intisabı ve o intisapla her iki daire reisleri arasında bir muârefe ve mükâleme ve alışverişin olmamasına ihtimal var mıdır? Öyleyse, bilbedâhe tahakkuk etti ki, ubudiyet reisi, rububiyetin has mahbup ve makbulüdür.</p><p></p><p>Ey insan! Bu süslü masnuatı envâ-ı mehasinle tezyin eden ve bütün zîhayat olanların zevklerine, iştahlarına göre bu kadar nimetleri in’âm eden Sâni’in en kâmil, en cemîl ve ibadetine kemâl-i iştiyakla teveccüh eden ve Sâni’in mehasin-i san’atına takdir ve istihsanatıyla arş ve ferşi taraba, sevinmeye getiren ve Sâniin ihsanatına yaptığı teşekkürat ve tekbirat ile berr ve bahri cezbeye getiren şu güzel mahlûk ve masnuuna iltifat edip sözünü nazar-ı itibara almaması ve teşekküratına mukabele etmemesi ve teveccüh edip, kendisiyle konuşmaması ve iktidarına göre bütün mahlûkata bir imam ve mürşid yapmaması imkânı var mıdır?</p><p></p><p> </p><p> </p><p></p><p>Lügatler :</p><p></p><p>arş ve ferş : gök ve yer</p><p>azîm : büyük, yüce</p><p>berr ve bahr : denizler ve karalar</p><p>bilbedâhe : ap açık</p><p>cemîl : güzel</p><p>cezbe : Allah aşkıyla kendinden geçme</p><p>envâ-ı mehasin : çeşitli güzellikler</p><p>hakikat : gerçek</p><p>has : özel</p><p>hüsn-ü san’at : san’at güzelliği, güzel san’atlar</p><p>ihsanat : iyilikler, bağışlar</p><p>iktidar : güç, kudret</p><p>iltifat etmek : yönelmek, değer vermek</p><p>imam : önder, rehber</p><p>imkân : mümkün olma, olabilirlik</p><p>in’âm eden : nimetlendiren</p><p>intisab : bağlanma, mensup olma</p><p>istihsan : beğenme, güzel bulma</p><p>istihsanat : beğenmeler, güzel bulmalar</p><p>iştah : istek, arzu</p><p>kâmil : olgun, mükemmel</p><p>kavî : kuvvetli, sağlam</p><p>kemâl-i ihlâs : mükemmel ve kusursuz samimiyet</p><p>kemâl-i iştiyak : tam bir istek ve arzu</p><p>levha : görünen manzara; tablo</p><p>mahbup : sevgili</p><p>mahlûk : yaratılmış varlık, yaratık</p><p>mahlûkat : yaratılmışlar, yaratıklar</p><p>makasıd : gayeler, istenilen şeyler</p><p>makbul : kabul gören</p><p>masnu : san’at eseri</p><p>masnuat : san’at eseri varlıklar</p><p>mehasin-i san'at : san’at güzellikleri</p><p>muârefe : karşılıklı tanışma, bilişme; birbirini bilip tanıma</p><p>mukabele etmek : karşılık vermek</p><p>mükâleme : karşılıklı konuşma</p><p>münasebet : bağlantı, bağ</p><p>mürşid : doğru yolu gösteren</p><p>nazar-ı itibar : dikkate alma</p><p>nimet : iyilik, lütuf, ihsan</p><p>reis : başkan</p><p>rububiyet : Allah’ın her varlığa, yaratılış gayelerine ulaşmaları için zarar verici şeylerden koruyup, onları terbiye etmesi, tedbir, tasarruf ve egemenliği altında bulundurması</p><p>Sâni : her şeyi san’atla yaratan Allah</p><p>tahakkuk etmek : gerçekleşmek</p><p>takdir : övgü</p><p>taraba getiren : sevinç veren</p><p>tefekkür : Allah’ı tanımak için etraflıca ve derinlemesine düşünme</p><p>tekbirat : tekbirler</p><p>teşekkürat : teşekkürler</p><p>teveccüh etmek : yönelmek</p><p>tezyin eden : süsleyen</p><p>ubudiyet reisi : Allah'a hakiki kulluğu gösteren lider; Hz. Peygamber (a.s.m.)</p><p>ubudiyet : kulluk, ibadet</p><p>zîhayat : canlı, hayat sahibi</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="uður1, post: 278649, member: 1016557"] MESNEVİ-İ NURİYE DERSLERİ 4.14.REŞHALAR(DEVAMI) ONİKİNCİ REŞHA(DEVAMI) Ey gözleri sağlam ve kalbleri kör olmayan insanlar! Bakınız, insan âleminde iki daire ve iki levha vardır: Birinci daire: Rububiyet dairesidir. İkinci daire: Ubudiyet dairesidir. Birinci levha: Hüsn-ü san’attır İkinci levha ise: Tefekkür ve istihsandır. Bu iki daire ile iki levha arasındaki münasebete bakınız ki, ubudiyet dairesi bütün kuvvetiyle rububiyet dairesi hesabına çalışıyor. Tefekkür, teşekkür, istihsan levhası da bütün işaretleriyle hüsn-ü san’at ve nimet levhasına bakıyor. Bu hakikati gözünle gördükten sonra, rububiyet ve ubudiyet dairelerinin reisleri arasında en büyük bir münasebetin bulunmamasına aklınca imkân var mıdır? Ve Sâniin makasıdına kemâl-i ihlâsla hizmet eden ubudiyet reisinin Sâni ile azîm bir münasebeti ve kavî bir intisabı ve o intisapla her iki daire reisleri arasında bir muârefe ve mükâleme ve alışverişin olmamasına ihtimal var mıdır? Öyleyse, bilbedâhe tahakkuk etti ki, ubudiyet reisi, rububiyetin has mahbup ve makbulüdür. Ey insan! Bu süslü masnuatı envâ-ı mehasinle tezyin eden ve bütün zîhayat olanların zevklerine, iştahlarına göre bu kadar nimetleri in’âm eden Sâni’in en kâmil, en cemîl ve ibadetine kemâl-i iştiyakla teveccüh eden ve Sâni’in mehasin-i san’atına takdir ve istihsanatıyla arş ve ferşi taraba, sevinmeye getiren ve Sâniin ihsanatına yaptığı teşekkürat ve tekbirat ile berr ve bahri cezbeye getiren şu güzel mahlûk ve masnuuna iltifat edip sözünü nazar-ı itibara almaması ve teşekküratına mukabele etmemesi ve teveccüh edip, kendisiyle konuşmaması ve iktidarına göre bütün mahlûkata bir imam ve mürşid yapmaması imkânı var mıdır? Lügatler : arş ve ferş : gök ve yer azîm : büyük, yüce berr ve bahr : denizler ve karalar bilbedâhe : ap açık cemîl : güzel cezbe : Allah aşkıyla kendinden geçme envâ-ı mehasin : çeşitli güzellikler hakikat : gerçek has : özel hüsn-ü san’at : san’at güzelliği, güzel san’atlar ihsanat : iyilikler, bağışlar iktidar : güç, kudret iltifat etmek : yönelmek, değer vermek imam : önder, rehber imkân : mümkün olma, olabilirlik in’âm eden : nimetlendiren intisab : bağlanma, mensup olma istihsan : beğenme, güzel bulma istihsanat : beğenmeler, güzel bulmalar iştah : istek, arzu kâmil : olgun, mükemmel kavî : kuvvetli, sağlam kemâl-i ihlâs : mükemmel ve kusursuz samimiyet kemâl-i iştiyak : tam bir istek ve arzu levha : görünen manzara; tablo mahbup : sevgili mahlûk : yaratılmış varlık, yaratık mahlûkat : yaratılmışlar, yaratıklar makasıd : gayeler, istenilen şeyler makbul : kabul gören masnu : san’at eseri masnuat : san’at eseri varlıklar mehasin-i san'at : san’at güzellikleri muârefe : karşılıklı tanışma, bilişme; birbirini bilip tanıma mukabele etmek : karşılık vermek mükâleme : karşılıklı konuşma münasebet : bağlantı, bağ mürşid : doğru yolu gösteren nazar-ı itibar : dikkate alma nimet : iyilik, lütuf, ihsan reis : başkan rububiyet : Allah’ın her varlığa, yaratılış gayelerine ulaşmaları için zarar verici şeylerden koruyup, onları terbiye etmesi, tedbir, tasarruf ve egemenliği altında bulundurması Sâni : her şeyi san’atla yaratan Allah tahakkuk etmek : gerçekleşmek takdir : övgü taraba getiren : sevinç veren tefekkür : Allah’ı tanımak için etraflıca ve derinlemesine düşünme tekbirat : tekbirler teşekkürat : teşekkürler teveccüh etmek : yönelmek tezyin eden : süsleyen ubudiyet reisi : Allah'a hakiki kulluğu gösteren lider; Hz. Peygamber (a.s.m.) ubudiyet : kulluk, ibadet zîhayat : canlı, hayat sahibi [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Dikenler Arasında Güle Ulaşmak Cenâb-ı Hak buyuruyor: “
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst