Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Cezbe Nedir?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="memluk" data-source="post: 155511" data-attributes="member: 9260"><p>Elmalılı Tefsirinde CEZBE</p><p></p><p>ALLAH Teala şöyle buyuruyor:</p><p></p><p>" Musa, tayin ettiğimiz vakitte bizimle buluşmağa gelip de Rabb'i onunla konuşunca:</p><p></p><p>"Rabb'im bana kendini göster, sana bakayım! dedi. Rabb'i buyurdu ki: Sen beni göremezsin; fakat dağa bak, eğer o yerinde durursa sen de beni göreceksin!" Rabb'i dağa tecelli edince onu yerle bir ediverdi, Musa da baygın düştü. Aydınca: Sen yücesin, sana tevbe ettim, ben inananların ilkiyim" dedi. (Araf, 143),</p><p></p><p>Elmalılı Hamdi Yazır "Hak Dini Kur'an Dili" adlı tefsirinde bu ayeti tefsir ederken şöyle der:</p><p></p><p>"Rabb'i Hz. Musa'yı (a.s) doğrudan doğruya fakat perde arkasından kelamıyla mutlu edince bu kelamın şevk ve neşesiyle</p><p></p><p>ALLAH'ı (c.c.) görme arzusu onda uyandı ve galeyena gelerek "Ey Rabbim bana göster kendini, bakıp göreyim seni", dedi. Yani perdeyi kaldır bana bizzat tecelli et de didarı-m göreyim diye yalvardı.</p><p></p><p>Bunun üzerine ALLAH Zatındaki bütün azamet ve kudreti ile değil, emir ve iradesinden bir parçasının dağa çarpması ile dağ dümdüz oluverdi ve Musa (a.s) baygın düştü." (Hak Dini Kur'an Dili, Cild 4, sn. 129)</p><p></p><p>PEYGAMBER EFENDİMİZİN ŞAHSINDA CEZBE</p><p></p><p>Peygamber Efendimizin şahsında cezbenin başlangıcı, Hira dağındaki mağarada itikaf yaptığı günlere rastlar. Peygamber Efendimiz o sıralarda her sene belirli bir ayda, yanına bir miktar azık alarak bu mağarada inzivaya çekilirdi. Her yıl tekrarlanan bu ibadet zinciri içerisinde 40 yaşına bastığı yıl, yine Hira dağındaki mağarasında ibadet yaptığı sırada, aniden Cebrail (a.s) kendine göründü. Cebrail (a.s) Peygamber Efendimize yaklaşarak: "Oku" dedi. Peygamber Efendimiz de : "Ben okuma bilmem!", cevabını verdi. Bu üç defa tekrarlandı. Üçüncü defada Cebrail (a.s) Peygamber Efendimizi iyice kucaklayıp sıkarak "Yaratan Rabb'inin adıyla oku..." dedi. O da okudu. Bu kucaklaşma neticesinde Cebrail (a.s) ile Peygamber Efendimiz arasında manevi bir etkileşim oldu, titremeye başladı ve bundan dolayı müşrikler O'na saralı, hasta gibi yakışıksız sözler söylemişlerdi.</p><p></p><p>Burada Peygamber Efendimizin titremesi vecd ve istiğrak halinden dolayıdır. Demek ki bunlar Hz. Peygamber'in (s.a) ruhi hayatında mevcuttur.</p><p></p><p>Sevgili Peygamberimiz Kur'an'ı okunurken duyduklarında kendilerinden geçer, vecde gelirlerdi. Konu ile ilgili olarak rivayetlerin biri şöyledir:</p><p></p><p>Rasül-i Ekrem (s.a) şöyle buyurmaktadır:: "Hud ve benzeri sûreler beni kocattı." (Tırmizî, Tefsir, 56) Bu hadis vecd'den haber vermektedir. Zira kocamak, hüzün ve korkudan gelir. Hüzün ve korku ise, vecd demektir. Rivayete göre: İbn Mesud (r.a.) Rasül-i Ekrem'e Nisa süresini okudu da:</p><p></p><p>"Her ümmetten peygamberlerini şahid getirdiğimiz zaman ve seni de o peygamberlerin sıdkına şahid getirdiğimiz zaman onların halleri nice olur?" (Nisa: 41) ayet-i celilesini okuduğu zaman, Rasül-i Ekrem'in gözleri yaş ile doldu ve: "Yeter" buyurdu. (Buhari, cihad, 7,Müslim, Salatu'l-Musafirin, 2)</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="memluk, post: 155511, member: 9260"] Elmalılı Tefsirinde CEZBE ALLAH Teala şöyle buyuruyor: " Musa, tayin ettiğimiz vakitte bizimle buluşmağa gelip de Rabb'i onunla konuşunca: "Rabb'im bana kendini göster, sana bakayım! dedi. Rabb'i buyurdu ki: Sen beni göremezsin; fakat dağa bak, eğer o yerinde durursa sen de beni göreceksin!" Rabb'i dağa tecelli edince onu yerle bir ediverdi, Musa da baygın düştü. Aydınca: Sen yücesin, sana tevbe ettim, ben inananların ilkiyim" dedi. (Araf, 143), Elmalılı Hamdi Yazır "Hak Dini Kur'an Dili" adlı tefsirinde bu ayeti tefsir ederken şöyle der: "Rabb'i Hz. Musa'yı (a.s) doğrudan doğruya fakat perde arkasından kelamıyla mutlu edince bu kelamın şevk ve neşesiyle ALLAH'ı (c.c.) görme arzusu onda uyandı ve galeyena gelerek "Ey Rabbim bana göster kendini, bakıp göreyim seni", dedi. Yani perdeyi kaldır bana bizzat tecelli et de didarı-m göreyim diye yalvardı. Bunun üzerine ALLAH Zatındaki bütün azamet ve kudreti ile değil, emir ve iradesinden bir parçasının dağa çarpması ile dağ dümdüz oluverdi ve Musa (a.s) baygın düştü." (Hak Dini Kur'an Dili, Cild 4, sn. 129) PEYGAMBER EFENDİMİZİN ŞAHSINDA CEZBE Peygamber Efendimizin şahsında cezbenin başlangıcı, Hira dağındaki mağarada itikaf yaptığı günlere rastlar. Peygamber Efendimiz o sıralarda her sene belirli bir ayda, yanına bir miktar azık alarak bu mağarada inzivaya çekilirdi. Her yıl tekrarlanan bu ibadet zinciri içerisinde 40 yaşına bastığı yıl, yine Hira dağındaki mağarasında ibadet yaptığı sırada, aniden Cebrail (a.s) kendine göründü. Cebrail (a.s) Peygamber Efendimize yaklaşarak: "Oku" dedi. Peygamber Efendimiz de : "Ben okuma bilmem!", cevabını verdi. Bu üç defa tekrarlandı. Üçüncü defada Cebrail (a.s) Peygamber Efendimizi iyice kucaklayıp sıkarak "Yaratan Rabb'inin adıyla oku..." dedi. O da okudu. Bu kucaklaşma neticesinde Cebrail (a.s) ile Peygamber Efendimiz arasında manevi bir etkileşim oldu, titremeye başladı ve bundan dolayı müşrikler O'na saralı, hasta gibi yakışıksız sözler söylemişlerdi. Burada Peygamber Efendimizin titremesi vecd ve istiğrak halinden dolayıdır. Demek ki bunlar Hz. Peygamber'in (s.a) ruhi hayatında mevcuttur. Sevgili Peygamberimiz Kur'an'ı okunurken duyduklarında kendilerinden geçer, vecde gelirlerdi. Konu ile ilgili olarak rivayetlerin biri şöyledir: Rasül-i Ekrem (s.a) şöyle buyurmaktadır:: "Hud ve benzeri sûreler beni kocattı." (Tırmizî, Tefsir, 56) Bu hadis vecd'den haber vermektedir. Zira kocamak, hüzün ve korkudan gelir. Hüzün ve korku ise, vecd demektir. Rivayete göre: İbn Mesud (r.a.) Rasül-i Ekrem'e Nisa süresini okudu da: "Her ümmetten peygamberlerini şahid getirdiğimiz zaman ve seni de o peygamberlerin sıdkına şahid getirdiğimiz zaman onların halleri nice olur?" (Nisa: 41) ayet-i celilesini okuduğu zaman, Rasül-i Ekrem'in gözleri yaş ile doldu ve: "Yeter" buyurdu. (Buhari, cihad, 7,Müslim, Salatu'l-Musafirin, 2) [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Cezbe Nedir?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst