Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Ceylan Çalışkan
Ceylan çalişkan abimiz'in üstad'imiza yaptigi latifeler
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Leyli_Efruz" data-source="post: 102756" data-attributes="member: 1456"><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><strong><em>CEYLAN ÇALIŞKAN ABİMİZ'İN ÜSTAD'IMIZA YAPTIGI LATİFELER</em></strong></span></span></p><p><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="color: red">"Ben oklava yedim"</span></span></span></strong></em><span style="color: seagreen"></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong>üstad bir yanlışlıktan dolayı hiddet edip, küçük kulunç değneği ile vurduktan sonra, "Size baklava alacağım yemeniz için" deyince, "Ben oklava yedim Üstadım" diye, yine üstadı tebessüm ettirmiş.</strong></span></span></strong></em></span></p><p> <span style="color: seagreen"></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">"Nine ihtiyardır"</span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: black">Bahar günü arabayla kır gezintisi yaparken otlayan koyunların, kuzuların yanından geçerken. Üstad, "Ceylân, sana bir koyun alacağım, bir de nine alacağım. Nine koyunu sağar, sen de sütünü içersin" deyince, Ceylân "Nine ihtiyardır, bu işleri yapamaz Üstadım" diye cevap vermiş.</span></strong></span></strong></em></span></p><p> <span style="color: seagreen"></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">"Zekeriya'nın dolmuşu</span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong>"Bir gün babasının yazdığı hasret ve şikâyet mektupları üzerine Zekeriya Kötapçı, Abdullah Yeğin'e hitaben Emirdağ'a, Üstada gelmesi için mektup yazmış. Bunun üzerine Yeğin Urfa'dan kalkıp, Emirdağ'a, Üstadın yanına gelmiş. Üstad hiddet edip, böyle durup dururken niçin geldiğini sorarak hiddet etmiş. Zekeriya Kitapçı'nın mektubu üzerine bu işin olduğunu anlayan Ceylân Çalışkan, zekâsından fışkıran cevabını biraz da argoya sarsarak, hemen cevap vermiş: "Zekeriya'nın dolmuşuna binmiş. Üstadım."</strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: red">"Bir huri bana yeter"</span></strong></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong><em>Üstad iman ve Kur'ân hizmetini ehemmiyetini, bu zamandaki fedakârlığı anlatarak, "Size yirmi huri de verilse, yine bu hizmeti terk etmemeniz lâzım deyince, Ceylân Çalışkan yine lâtifesini yapmış: "Üstadım, bir tanesi yeter bana."</em></strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong><em>l96l yazında Nur talebeleriyle birlikte Ceylân Çalışkan'ı birinci şubede nezarete koymuşlardı. Hadisede mühim bir unsur olan Said Özdemir, elindeki içinde Nur'un matbaa klişeleri, formaları da çantasıyla birlikte, fırsatını bulup firar etmişti. Yirmi üç gün kadar Nur talebeleri nezarette kalınca Ceylân Çalışkan şu mısraları yazmıştı:</em></strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong><em>"Ağustos'un dördüncü haftası</em></strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong><em>"Said ve çantası</em></strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong><em>"Birinci şubeden bırakıp kaçtı</em></strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong><em>"Başımıza sevaplı belâlar açtı."</em></strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong><em>Bu şiiri eline alıp okuyan Birinci Şube Müdürü, "Bunu kim yazdı?" diye sormuştu. "İçinizden en eski kimse onunla konuşalım" diyen Birinci Şube Müdürü Muzaffer Yılmaz'a Ceylân Çalışkan, "Eskilere itibar olsa, bit pazarına nur yağardı" diye şaka yapmıştı.</em></strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong><em>***</em></strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong><em>Harbiyede sabahleyin kapılar geç açılınca, içerde sıkışıp kalan Ceylân Çalışkan şu lâtifeleri satırları yazmıştı:</em></strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong><em>"Saat on bire geldi</em></strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong><em>Yemeğe hâcet kalmadı</em></strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong><em>Halimize demeye hacet kalmadı</em></strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong><em>Herkes hacetini içerde görür</em></strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong><em>Hacetim var demeye hacet kalmadı</em></strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong><em>Burası bir sivri adadır</em></strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong><em>Yassıada'ya gitmeye hacet kalmadı."</em></strong></span></span></strong></em></span></p><p><span style="color: seagreen"><em><strong><span style="font-size: 12px">risale-i nur son şahitler bediüzzaman'ı anlatıyor 2.cilt</span></strong></em></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Leyli_Efruz, post: 102756, member: 1456"] [SIZE=3][COLOR=seagreen][B][I]CEYLAN ÇALIŞKAN ABİMİZ'İN ÜSTAD'IMIZA YAPTIGI LATİFELER[/I][/B][/COLOR][/SIZE] [I][B][SIZE=3][COLOR=seagreen][COLOR=red]"Ben oklava yedim"[/COLOR][/COLOR][/SIZE][/B][/I][COLOR=seagreen] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B]üstad bir yanlışlıktan dolayı hiddet edip, küçük kulunç değneği ile vurduktan sonra, "Size baklava alacağım yemeniz için" deyince, "Ben oklava yedim Üstadım" diye, yine üstadı tebessüm ettirmiş.[/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=red]"Nine ihtiyardır"[/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][B][COLOR=black]Bahar günü arabayla kır gezintisi yaparken otlayan koyunların, kuzuların yanından geçerken. Üstad, "Ceylân, sana bir koyun alacağım, bir de nine alacağım. Nine koyunu sağar, sen de sütünü içersin" deyince, Ceylân "Nine ihtiyardır, bu işleri yapamaz Üstadım" diye cevap vermiş.[/COLOR][/B][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=red]"Zekeriya'nın dolmuşu[/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B]"Bir gün babasının yazdığı hasret ve şikâyet mektupları üzerine Zekeriya Kötapçı, Abdullah Yeğin'e hitaben Emirdağ'a, Üstada gelmesi için mektup yazmış. Bunun üzerine Yeğin Urfa'dan kalkıp, Emirdağ'a, Üstadın yanına gelmiş. Üstad hiddet edip, böyle durup dururken niçin geldiğini sorarak hiddet etmiş. Zekeriya Kitapçı'nın mektubu üzerine bu işin olduğunu anlayan Ceylân Çalışkan, zekâsından fışkıran cevabını biraz da argoya sarsarak, hemen cevap vermiş: "Zekeriya'nın dolmuşuna binmiş. Üstadım."[/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][B][COLOR=red]"Bir huri bana yeter"[/COLOR][/B][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B][I]Üstad iman ve Kur'ân hizmetini ehemmiyetini, bu zamandaki fedakârlığı anlatarak, "Size yirmi huri de verilse, yine bu hizmeti terk etmemeniz lâzım deyince, Ceylân Çalışkan yine lâtifesini yapmış: "Üstadım, bir tanesi yeter bana."[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B][I]l96l yazında Nur talebeleriyle birlikte Ceylân Çalışkan'ı birinci şubede nezarete koymuşlardı. Hadisede mühim bir unsur olan Said Özdemir, elindeki içinde Nur'un matbaa klişeleri, formaları da çantasıyla birlikte, fırsatını bulup firar etmişti. Yirmi üç gün kadar Nur talebeleri nezarette kalınca Ceylân Çalışkan şu mısraları yazmıştı:[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B][I]"Ağustos'un dördüncü haftası[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B][I]"Said ve çantası[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B][I]"Birinci şubeden bırakıp kaçtı[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B][I]"Başımıza sevaplı belâlar açtı."[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B][I]Bu şiiri eline alıp okuyan Birinci Şube Müdürü, "Bunu kim yazdı?" diye sormuştu. "İçinizden en eski kimse onunla konuşalım" diyen Birinci Şube Müdürü Muzaffer Yılmaz'a Ceylân Çalışkan, "Eskilere itibar olsa, bit pazarına nur yağardı" diye şaka yapmıştı.[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B][I]***[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B][I]Harbiyede sabahleyin kapılar geç açılınca, içerde sıkışıp kalan Ceylân Çalışkan şu lâtifeleri satırları yazmıştı:[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B][I]"Saat on bire geldi[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B][I]Yemeğe hâcet kalmadı[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B][I]Halimize demeye hacet kalmadı[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B][I]Herkes hacetini içerde görür[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B][I]Hacetim var demeye hacet kalmadı[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B][I]Burası bir sivri adadır[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3][COLOR=black][B][I]Yassıada'ya gitmeye hacet kalmadı."[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=3]risale-i nur son şahitler bediüzzaman'ı anlatıyor 2.cilt[/SIZE][/B][/I][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Ceylan Çalışkan
Ceylan çalişkan abimiz'in üstad'imiza yaptigi latifeler
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst