Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Bir sorum olucak cevaplarmısınız?????
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="nurul reþha" data-source="post: 221870" data-attributes="member: 1008015"><p style="margin-left: 20px"> <span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">Geliniz hadisenin gerçek aslının cereyan şeklini bizzat Bediuzzamanın ifadelerinden dinleyelim: </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">Arabi Hutbe-i Şamiyenin zeyli olan “Teşhis-ül İllet” isimli eserin başında şöyle kaydetmektedir: </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">“<strong>Hürriyetin başında Sultan Reşad’ın Rumeliye seyahatı münasebetiyle Vilayat-i Şarkiye namına </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"><strong>bende refakat ettim. Şimendiferimizde iki mektepli mütefennin arkadaşla bir muhasebe oldu. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"><strong>Benden sual ettiler ki: “Hamiyet-i diniye mi, yoksa hamiyet-i milliye mi daha kuvvetli, daha </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"><strong>lazım?”</strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">Hz.Üstad trendeki o iki muallim ile yaptığı karşılıklı konuşmayı bilahere kaleme almış ve bir risale yaparak, “Teşhis-ül İllet” ismiyle o günlerde hem </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">Arapça hem Türkçesi ile bastırmıştır. </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">Bu mühim risale Hutbe-i Şamiye eseri arkasında yayınlandığı gibi, Türkçe ve Arapçası Osmanlıca Asar-ı Bediiye kitabında da yer almaktadır. </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">Şimdi asıl mevzumuzu anlatan ifadesine geçiyoruz. Ama önce hadisenin geliş seyrini kaydedelim, şöyleki; 28 Nisan 1911’de Şam’da Emeviye camiinde irad eylediği Hutbeden sonra (Hutbe-i Şamiye) Şam’dan İstanbul’a dönmüş ve Sultan Reşadın tahta oturuşunun 2. yılı dönümü münesabetiyle yapılan merasime Bediuzzaman da katılmıştır. Daha sonra <strong>Sultan Reşadın Rumeliye yaptığı seyahate Bediuzzamanı da yanına almıştır</strong>. Bu seyahat 6 Haziran 1911’de Barbaros zırhlı gemisiyle İstanbul’dan Selanik’e kadar gittikten, sonra trenle Kosova’ya doğru devam edilmiş ve 11 Haziranda Kosova’nın vilayet merkezi olan Üskübe ulaşılmıştır… </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">Şimdi asıl mevzu olan hususa geçiyoruz: </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">Hz. Üstad bilahere bu meseleyi (Medreset-üz Zehra meselesini) DP. hükümetinede anlatmak ve onları bu çok büyük hizmete sevk ve teşvik etmek üzere 20 Ağustos 1951’de DP. Bakanlar <strong>Kuruluna ve hususiyle Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleriye yazdığı şu mektubu yazdırmıştır</strong>: </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"><strong>“Heyeti Vekileye ve Tevfik İleriye arz ediyoruz ki; </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"><strong>Şark Üniversitesi hakkında çok kıymettar hizmetinizi Üstadımıza söyledik. O da dedi ki: “Ben hasta olmasa idim, bende o mesele için vilayet-i şarkiyeye gidecektim. Ben bütün ruh-u canımla Maarif Vekilini tebrik ediyorum. Hem 55 seneden beri Medresetüz-Zehra Şark Üniversitesinin tesisine çalışmak ve o üniversiteyi biri Van’da, biri Diyarbekir’de, biri Bitlis’te üç tane, hiç olmazsa bir tane Van’da tesis etmek için Hürriyetten evvel İstanbul’a geldim. Hürriyet çıktı o mesele geri kaldı. Sonra ittihatçılar zamanında Sultan Reşadın Rumeliye seyahatı münasebetiyle Kosovaya gittim. O vakit Kosavada büyük bir Darül –fününün tesisine teşebbüs edilmişti. Ben orada hem ittahatçılara ve hem Sultan Reşada dedim ki: “Şark böyle bir Darul-Fununa daha ziyade muhtaçtır. Alem-i İslamın merkezi hükmündedir…” </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"><strong>O vakit bana vaad ettiler. Sonra Balkan harbi çıktı. O medrese yeri istila edildi. Bende dedim ki: “<span style="color: red">Öyle ise, o yirmi bin altın lirayı Şark Darul Funununa veriniz. Kabul ettiler</span>…<span style="color: blue"><u>bende Van’a gittim ve bin lira ile Van gölü kenarında Artemitte temelini attıktan sonra, harb-ı umumi çıktı, tekrar geri kaldı…”</u></span></strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">Mektubun devamında; </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">Rus esaretinden firar edip İstanbul’a döndüğünü İstanbul’da İngilizlerle ve menfi propagandalarıyla mücadelesinden sonra Ankara’dan defalarca çağırıldığını ve sonra Ankara’ya geldiğini ve tekrar milli mecliste Medreset-üz Zehra meselesini gündeme taşıdığını ve <span style="font-size: 15px"><strong>meclisçe kabul</strong></span> edilip <strong>150000 banknot tahsisat ayrıldığını</strong> vs. dile getirilmektedir. Bu mektubun tamamını görmek isteyenler Mufassal Marihçe-i Hayat eserimiz 2.baskı; 3.cilt sh.1992-1994’de baksınlar.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">Abdulkadir Badıllı</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"></span></span> </p></blockquote><p></p>
[QUOTE="nurul reþha, post: 221870, member: 1008015"] [INDENT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]Geliniz hadisenin gerçek aslının cereyan şeklini bizzat Bediuzzamanın ifadelerinden dinleyelim: [/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]Arabi Hutbe-i Şamiyenin zeyli olan “Teşhis-ül İllet” isimli eserin başında şöyle kaydetmektedir: [/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]“[B]Hürriyetin başında Sultan Reşad’ın Rumeliye seyahatı münasebetiyle Vilayat-i Şarkiye namına [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3][B]bende refakat ettim. Şimendiferimizde iki mektepli mütefennin arkadaşla bir muhasebe oldu. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3][B]Benden sual ettiler ki: “Hamiyet-i diniye mi, yoksa hamiyet-i milliye mi daha kuvvetli, daha [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3][B]lazım?”[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]Hz.Üstad trendeki o iki muallim ile yaptığı karşılıklı konuşmayı bilahere kaleme almış ve bir risale yaparak, “Teşhis-ül İllet” ismiyle o günlerde hem [/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]Arapça hem Türkçesi ile bastırmıştır. [/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]Bu mühim risale Hutbe-i Şamiye eseri arkasında yayınlandığı gibi, Türkçe ve Arapçası Osmanlıca Asar-ı Bediiye kitabında da yer almaktadır. [/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]Şimdi asıl mevzumuzu anlatan ifadesine geçiyoruz. Ama önce hadisenin geliş seyrini kaydedelim, şöyleki; 28 Nisan 1911’de Şam’da Emeviye camiinde irad eylediği Hutbeden sonra (Hutbe-i Şamiye) Şam’dan İstanbul’a dönmüş ve Sultan Reşadın tahta oturuşunun 2. yılı dönümü münesabetiyle yapılan merasime Bediuzzaman da katılmıştır. Daha sonra [B]Sultan Reşadın Rumeliye yaptığı seyahate Bediuzzamanı da yanına almıştır[/B]. Bu seyahat 6 Haziran 1911’de Barbaros zırhlı gemisiyle İstanbul’dan Selanik’e kadar gittikten, sonra trenle Kosova’ya doğru devam edilmiş ve 11 Haziranda Kosova’nın vilayet merkezi olan Üskübe ulaşılmıştır… [/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]Şimdi asıl mevzu olan hususa geçiyoruz: [/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]Hz. Üstad bilahere bu meseleyi (Medreset-üz Zehra meselesini) DP. hükümetinede anlatmak ve onları bu çok büyük hizmete sevk ve teşvik etmek üzere 20 Ağustos 1951’de DP. Bakanlar [B]Kuruluna ve hususiyle Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleriye yazdığı şu mektubu yazdırmıştır[/B]: [/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3][B]“Heyeti Vekileye ve Tevfik İleriye arz ediyoruz ki; [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3][B]Şark Üniversitesi hakkında çok kıymettar hizmetinizi Üstadımıza söyledik. O da dedi ki: “Ben hasta olmasa idim, bende o mesele için vilayet-i şarkiyeye gidecektim. Ben bütün ruh-u canımla Maarif Vekilini tebrik ediyorum. Hem 55 seneden beri Medresetüz-Zehra Şark Üniversitesinin tesisine çalışmak ve o üniversiteyi biri Van’da, biri Diyarbekir’de, biri Bitlis’te üç tane, hiç olmazsa bir tane Van’da tesis etmek için Hürriyetten evvel İstanbul’a geldim. Hürriyet çıktı o mesele geri kaldı. Sonra ittihatçılar zamanında Sultan Reşadın Rumeliye seyahatı münasebetiyle Kosovaya gittim. O vakit Kosavada büyük bir Darül –fününün tesisine teşebbüs edilmişti. Ben orada hem ittahatçılara ve hem Sultan Reşada dedim ki: “Şark böyle bir Darul-Fununa daha ziyade muhtaçtır. Alem-i İslamın merkezi hükmündedir…” [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3][B]O vakit bana vaad ettiler. Sonra Balkan harbi çıktı. O medrese yeri istila edildi. Bende dedim ki: “[COLOR=red]Öyle ise, o yirmi bin altın lirayı Şark Darul Funununa veriniz. Kabul ettiler[/COLOR]…[COLOR=blue][U]bende Van’a gittim ve bin lira ile Van gölü kenarında Artemitte temelini attıktan sonra, harb-ı umumi çıktı, tekrar geri kaldı…”[/U][/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]Mektubun devamında; [/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]Rus esaretinden firar edip İstanbul’a döndüğünü İstanbul’da İngilizlerle ve menfi propagandalarıyla mücadelesinden sonra Ankara’dan defalarca çağırıldığını ve sonra Ankara’ya geldiğini ve tekrar milli mecliste Medreset-üz Zehra meselesini gündeme taşıdığını ve [SIZE=4][B]meclisçe kabul[/B][/SIZE] edilip [B]150000 banknot tahsisat ayrıldığını[/B] vs. dile getirilmektedir. Bu mektubun tamamını görmek isteyenler Mufassal Marihçe-i Hayat eserimiz 2.baskı; 3.cilt sh.1992-1994’de baksınlar. Abdulkadir Badıllı [/SIZE][/FONT] [/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Bir sorum olucak cevaplarmısınız?????
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst