Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Bir dinin iki mabedi olmaz - Hayrettin Karaman
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 439094" data-attributes="member: 1"><p><strong>Bu cemevi meselesi son yıllarda kamuoyunu çok meşgul etti. Başlangıçta bir kısım Alevî vatandaşlar, kendilerine göre uygun gördükleri yerlerde cemevi adıyla binalar yaptılar. Bu yapıların ibadethane (mabed) olarak kullanılacağı veya camiye alternatif olacağı konularında bir beyan yoktu. Daha önce, özellikle şehirlerde Alevîlerin ölülerinin cenaze namazları da camilerde kılınıyordu, ikinci adımda bazıları cenazelerini cemevlerinden kaldırmaya başladılar. Üçüncü adımda cemevlerinin, tıpkı camiler gibi ibadethane (mabed) olarak tanınması talebi ortaya çıktı. Bu talep henüz karşılanmadı, ama bir başlangıç yerine 'aynı mekanda bir cami, bir de cemevi yapma' uygulaması başlatıldı. Beyanlarına bakılırsa bu uygulamanın amacı bölme değil, birleştirme, çatışma değil, buluşma imiş.</strong></p><p></p><p></p><p></p><p><strong>Şimdi soruyorum:</strong></p><p></p><p></p><p>Her ikisi de Müslüman olan Sünniler ile Alevîler, bütün Müslümanların ortak mabedi olan camide namazlarını kılar, cenazelerini kaldırır; samah, ayin, zikir, dînî musiki, özel sohbetler gibi yine bir kısmı ibadet sayılabilecek faaliyetlerini özel mekanlarında (tekke, dergâh, cemevi…) yaparlarsa mı birlik ve beraberlik olur; yoksa farklı dinlerin mensupları gibi ibadetlerini, farklı mabetlerde yaparlarsa mı birlik ve beraberlik olur.</p><p>Bu teşebbüsün taraflarından biri şöyle diyor:</p><p></p><p></p><p>'Devlet taraf tutarak, 'Camiden başka ibadet yeri olamaz İslam'da' gibi ipe sapa gelmez, hiç bir bilgiye dayanmayan bir düşünceyi kendisine düstur yapamaz.'</p><p></p><p></p><p>Bir kere devlet 'camiden başka ibadet yeri olmaz' demiyor, bunu diyen bir devlet temsilcisini ne gördüm, ne duydum.</p><p>Devletin ve önemli sayıda halk kitlesinin dediği şudur:</p><p>İbadet, şartları taşıyan her yerde olur. Mesela namazı dileyen camide kılar, dileyen evinde, işyerinde, tarlasında bağında, tekkesinde, dergahında, cemevinde … kılar. Ama bir dinin iki mabedi olmaz. Mabed, mezhebleri ve tarikatleri farklı da olsa bir dine mensup olan bütün müminlerin ortak ibadethanesidir. Bu ibadethane dışında kalan ve içinde bir dine mensup grupların bazı ibadetler ile ayinler vb. icra ettikleri yerlere 'mabed' denmez, 'tekke, dergâh, cemevi, dernek evi' gibi isimler verilir. Ve bu uygulama yıllardır böyle olmuştur, ipe sapa gelir, bilgiye ve geleneğe dayanmaktadır.</p><p></p><p></p><p>Ortak mabed ve özel ayin vb. yerlerin aynı mekanda da, farklı mekanlarda da olması caizdir, tarihte de olmuştur. Ama hiçbir zaman bu gruplara mahsus özel mekanlar ortak mabed olan camiye alternatif olmamıştır, onun yerine konmak istenmemiştir. Asıl ipe sapa gelmez, bilgiye dayanmaz ve birlik amacına aykırı olan talep ve uygulama, gruplara mahsus özel mekanları, mabed diyerek caiminin yerine koymak, grupları ortak mabed olan camiden uzaklaştırmaktır.</p><p>Camilerle cemevlerinin aynı mekanlarda yapılması eğer sembolik birkaç uygulama ile sınırlı olmaz da birden genelleştirilirse köprü kurmadan ırmak geçmek gibi bir risk sözkonusu olabilir. Bunu yapmak isteyenler önce, Alevîler ile Sünnîlerin din alimlerini, kanaat önderlerini bir araya getirmeli, belli bir süreç içinde önce dinamitlenen köprüleri yeniden kurmalı, fikirler ve gönüller kaynaştıktan, taraflar birbirini anladıktan, bu farklı yapıların birinin genel, diğerinin özel olduğunu kabullendikten… sonra uygulamaya devam etmelidirler.</p><p></p><p></p><p><strong>Kimsenin niyetini okumak durumunda değilim, ama kesin kanaatim şudur ki, müminlerin mabedlerini ikilemek birleştirmeye değil, bölmeye hizmet edecektir.</strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 439094, member: 1"] [B]Bu cemevi meselesi son yıllarda kamuoyunu çok meşgul etti. Başlangıçta bir kısım Alevî vatandaşlar, kendilerine göre uygun gördükleri yerlerde cemevi adıyla binalar yaptılar. Bu yapıların ibadethane (mabed) olarak kullanılacağı veya camiye alternatif olacağı konularında bir beyan yoktu. Daha önce, özellikle şehirlerde Alevîlerin ölülerinin cenaze namazları da camilerde kılınıyordu, ikinci adımda bazıları cenazelerini cemevlerinden kaldırmaya başladılar. Üçüncü adımda cemevlerinin, tıpkı camiler gibi ibadethane (mabed) olarak tanınması talebi ortaya çıktı. Bu talep henüz karşılanmadı, ama bir başlangıç yerine 'aynı mekanda bir cami, bir de cemevi yapma' uygulaması başlatıldı. Beyanlarına bakılırsa bu uygulamanın amacı bölme değil, birleştirme, çatışma değil, buluşma imiş.[/B] [B]Şimdi soruyorum:[/B] Her ikisi de Müslüman olan Sünniler ile Alevîler, bütün Müslümanların ortak mabedi olan camide namazlarını kılar, cenazelerini kaldırır; samah, ayin, zikir, dînî musiki, özel sohbetler gibi yine bir kısmı ibadet sayılabilecek faaliyetlerini özel mekanlarında (tekke, dergâh, cemevi…) yaparlarsa mı birlik ve beraberlik olur; yoksa farklı dinlerin mensupları gibi ibadetlerini, farklı mabetlerde yaparlarsa mı birlik ve beraberlik olur. Bu teşebbüsün taraflarından biri şöyle diyor: 'Devlet taraf tutarak, 'Camiden başka ibadet yeri olamaz İslam'da' gibi ipe sapa gelmez, hiç bir bilgiye dayanmayan bir düşünceyi kendisine düstur yapamaz.' Bir kere devlet 'camiden başka ibadet yeri olmaz' demiyor, bunu diyen bir devlet temsilcisini ne gördüm, ne duydum. Devletin ve önemli sayıda halk kitlesinin dediği şudur: İbadet, şartları taşıyan her yerde olur. Mesela namazı dileyen camide kılar, dileyen evinde, işyerinde, tarlasında bağında, tekkesinde, dergahında, cemevinde … kılar. Ama bir dinin iki mabedi olmaz. Mabed, mezhebleri ve tarikatleri farklı da olsa bir dine mensup olan bütün müminlerin ortak ibadethanesidir. Bu ibadethane dışında kalan ve içinde bir dine mensup grupların bazı ibadetler ile ayinler vb. icra ettikleri yerlere 'mabed' denmez, 'tekke, dergâh, cemevi, dernek evi' gibi isimler verilir. Ve bu uygulama yıllardır böyle olmuştur, ipe sapa gelir, bilgiye ve geleneğe dayanmaktadır. Ortak mabed ve özel ayin vb. yerlerin aynı mekanda da, farklı mekanlarda da olması caizdir, tarihte de olmuştur. Ama hiçbir zaman bu gruplara mahsus özel mekanlar ortak mabed olan camiye alternatif olmamıştır, onun yerine konmak istenmemiştir. Asıl ipe sapa gelmez, bilgiye dayanmaz ve birlik amacına aykırı olan talep ve uygulama, gruplara mahsus özel mekanları, mabed diyerek caiminin yerine koymak, grupları ortak mabed olan camiden uzaklaştırmaktır. Camilerle cemevlerinin aynı mekanlarda yapılması eğer sembolik birkaç uygulama ile sınırlı olmaz da birden genelleştirilirse köprü kurmadan ırmak geçmek gibi bir risk sözkonusu olabilir. Bunu yapmak isteyenler önce, Alevîler ile Sünnîlerin din alimlerini, kanaat önderlerini bir araya getirmeli, belli bir süreç içinde önce dinamitlenen köprüleri yeniden kurmalı, fikirler ve gönüller kaynaştıktan, taraflar birbirini anladıktan, bu farklı yapıların birinin genel, diğerinin özel olduğunu kabullendikten… sonra uygulamaya devam etmelidirler. [B]Kimsenin niyetini okumak durumunda değilim, ama kesin kanaatim şudur ki, müminlerin mabedlerini ikilemek birleştirmeye değil, bölmeye hizmet edecektir.[/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Bir dinin iki mabedi olmaz - Hayrettin Karaman
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst