Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Bilim ve İnanç/İmân Üzerine Felsefi Bir İrdeleme
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 229383" data-attributes="member: 27"><p><strong>Felsefe'de Apriori Problemine Örnekler </strong></p><p><strong></strong></p><p> <span style="color: darkslategray"><strong><span style="color: darkgreen">1: Sokrates Felsefesi'nde Aksiyomatik / Apriorik Unsurlar </span></strong></span></p><p><span style="color: darkslategray"><strong></strong></span></p><p> Sokrates, bir "tümel (küllî) hakikat"ın var oldugunu, bunun bulunabilecegini savunmaktadır. Dikkat edilecek olursa. "bir tümel hakikat'ın mevcudiyetinin kabulü", felsefi bir, apriori, bir aksiyom, bir inanç'tır. Ona göre, bilgi, fazîlettir ve hayr'ın kaynağıdır, buna mukabil şerrin kaynağı da cehalet olmaktadır. Aristoteles'in şehadetine göre, onun indinde tümeller, ile tanımlamalar ayrı varlıklar değildirler ve fakat bunlar daha sonra Platonistler (Eflâtuncular) olmuştur.19</p><p></p><p></p><p> Sokrates, insan bilgilerinin esas olarak ona "verilmiş" oldugunu ileri sürmektedir ki, bu da yine, bir apriori'dir. O, bilginin temellerinin "hatırlama" ile bulunabileceğini söyler, bunu diyaloglarda muhatabından çıkarır. Özellikle, "Menon" isimli diyalogda "hatırlama nazariyesi" ele alınmıştır.20 Sokrates, hatırlamayı muhatabına yaptırır ki bu işlem, yani, bir insanı zorlayarak ona doğru bilgiyi buldurmak, başka deyimle, onu "hatırlamaya zorlayarak" bilgiyi ona istihraç ettirmek, Sokrates tarafından, "maieutike" (ebelik) olarak isimlendirilmektedir.21 Buna ebelik tesmiye edilmesinin sebebi, Sokrates'in. bir ebenin bir kadına doğum yapmasına yardımcı olması ama kendisi doğum yapmaması gibi, hiçbir tahsili olmayan bir kişiye dahi, aklın temel kurallarını bularak ortaya çıkarmasına yardımcı olmasıdır. Bu işlem, aynı zamanda bir "sorgulama" (istintak, inquiry) mahiyeti de taşımaktadır. Zira, birisine birşeyi hatırlatmaya çalışmak için, onun sorgulanması gerekmektedir. </p><p></p><p></p><p> Sokrates, insanda bilgi kaynagı olarak hatırlama teorisini vaz' ettikten maâdâ, bu prosesin ancak, insan rûhunun bâkî olması, fıziksel-dünya ötesi (meta-tizik) bir menşe'e sahip olması ile mümkün olabileceği sonucuna varmaktadır. Menon Diyalogu nda bu konuyu ele alan fılozof, "... varlıkların gerçekleri her zaman ruhumuzda bulunduğuna göre, ruhumuzun da ölmez olması gerekir. O halde gevşememeli, şu anda bilmediğimiz, yani hatırlayamadığımız şeyleri araştırmaya, hatırlamaya çalışmalıyız" demektedir.22</p><p></p><p> </p><p> İnsan rûhunda, doğmadan önce hazır bilgilerin mevcut olduğunu, ya da, diger bir söyleyişle, insanda doğuştan verilen fikirler, ya da teknik deyimiyle, "fıtrî fıkirler" [cibillî fıkirler, ideae innatae] bulunduğunu, insanın bu temel bilgilerle donatılmış olarak yer-yüzüne gönderildiğini savunmakla. Sokrates, fıtrî fikirler teorisinin ilk savunucularından olmaktadır ki bu fikir de yine bir felsetî apriorik kabul olnıak- tadır. </p><p></p><p></p><p> Bunun yanında, Sokrates, insanda, "doğruyu yanlıştan ayırdetmeye yarayan bir yetenek" daha bulunduğunu, insanın aynı zamanda bu yetenekle donatılmış olarak bu-dünya'ya geldiğini de ileri sürmektedir. Onun "daimenion" adını verdiği bu yetenek, bir nevi' "vicdan" anlamındadır. Bu kavram, yani iyi ile kötü, doğru ile yanlış arasında ayrım yapabilme yeteneğinin doguştan (fıtratan) mevdut olduğu fikri, Gazzâlî'de "ilâhî nûr" (Allah tarafından insana gönderilen ışık), Descartes'da da "tabiî nur" (veya "tabiî ışık", "lumen naturelle") kavramı ile ifade edilmektedir.23</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 229383, member: 27"] [B]Felsefe'de Apriori Problemine Örnekler [/B] [COLOR=darkslategray][B][COLOR=darkgreen]1: Sokrates Felsefesi'nde Aksiyomatik / Apriorik Unsurlar [/COLOR] [/B][/COLOR] Sokrates, bir "tümel (küllî) hakikat"ın var oldugunu, bunun bulunabilecegini savunmaktadır. Dikkat edilecek olursa. "bir tümel hakikat'ın mevcudiyetinin kabulü", felsefi bir, apriori, bir aksiyom, bir inanç'tır. Ona göre, bilgi, fazîlettir ve hayr'ın kaynağıdır, buna mukabil şerrin kaynağı da cehalet olmaktadır. Aristoteles'in şehadetine göre, onun indinde tümeller, ile tanımlamalar ayrı varlıklar değildirler ve fakat bunlar daha sonra Platonistler (Eflâtuncular) olmuştur.19 Sokrates, insan bilgilerinin esas olarak ona "verilmiş" oldugunu ileri sürmektedir ki, bu da yine, bir apriori'dir. O, bilginin temellerinin "hatırlama" ile bulunabileceğini söyler, bunu diyaloglarda muhatabından çıkarır. Özellikle, "Menon" isimli diyalogda "hatırlama nazariyesi" ele alınmıştır.20 Sokrates, hatırlamayı muhatabına yaptırır ki bu işlem, yani, bir insanı zorlayarak ona doğru bilgiyi buldurmak, başka deyimle, onu "hatırlamaya zorlayarak" bilgiyi ona istihraç ettirmek, Sokrates tarafından, "maieutike" (ebelik) olarak isimlendirilmektedir.21 Buna ebelik tesmiye edilmesinin sebebi, Sokrates'in. bir ebenin bir kadına doğum yapmasına yardımcı olması ama kendisi doğum yapmaması gibi, hiçbir tahsili olmayan bir kişiye dahi, aklın temel kurallarını bularak ortaya çıkarmasına yardımcı olmasıdır. Bu işlem, aynı zamanda bir "sorgulama" (istintak, inquiry) mahiyeti de taşımaktadır. Zira, birisine birşeyi hatırlatmaya çalışmak için, onun sorgulanması gerekmektedir. Sokrates, insanda bilgi kaynagı olarak hatırlama teorisini vaz' ettikten maâdâ, bu prosesin ancak, insan rûhunun bâkî olması, fıziksel-dünya ötesi (meta-tizik) bir menşe'e sahip olması ile mümkün olabileceği sonucuna varmaktadır. Menon Diyalogu nda bu konuyu ele alan fılozof, "... varlıkların gerçekleri her zaman ruhumuzda bulunduğuna göre, ruhumuzun da ölmez olması gerekir. O halde gevşememeli, şu anda bilmediğimiz, yani hatırlayamadığımız şeyleri araştırmaya, hatırlamaya çalışmalıyız" demektedir.22 İnsan rûhunda, doğmadan önce hazır bilgilerin mevcut olduğunu, ya da, diger bir söyleyişle, insanda doğuştan verilen fikirler, ya da teknik deyimiyle, "fıtrî fıkirler" [cibillî fıkirler, ideae innatae] bulunduğunu, insanın bu temel bilgilerle donatılmış olarak yer-yüzüne gönderildiğini savunmakla. Sokrates, fıtrî fikirler teorisinin ilk savunucularından olmaktadır ki bu fikir de yine bir felsetî apriorik kabul olnıak- tadır. Bunun yanında, Sokrates, insanda, "doğruyu yanlıştan ayırdetmeye yarayan bir yetenek" daha bulunduğunu, insanın aynı zamanda bu yetenekle donatılmış olarak bu-dünya'ya geldiğini de ileri sürmektedir. Onun "daimenion" adını verdiği bu yetenek, bir nevi' "vicdan" anlamındadır. Bu kavram, yani iyi ile kötü, doğru ile yanlış arasında ayrım yapabilme yeteneğinin doguştan (fıtratan) mevdut olduğu fikri, Gazzâlî'de "ilâhî nûr" (Allah tarafından insana gönderilen ışık), Descartes'da da "tabiî nur" (veya "tabiî ışık", "lumen naturelle") kavramı ile ifade edilmektedir.23 [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Bilim ve İnanç/İmân Üzerine Felsefi Bir İrdeleme
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst