Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
BenLik DuyguLarımız
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="bardak" data-source="post: 157144" data-attributes="member: 1298"><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><u><span style="color: darkslategray"><strong>KALPLERİMİZ ÇOK GENİŞTİ. İÇİNİ HEP BEN'LERLE DOLDURDUK. SANKİ BEN'LER KALPLERİMİZİ DAHA DA GENİŞLETTİ. KALPLERİMİZ GENİŞLEDİ GENİŞLEMESİNE AMA İÇİNDE O KADAR ÇOK BEN VARDI Kİ SEN'LERE YER KALMADI. KALPLERİMİZİ BEN'LERDEN SEN'LERE AÇMAYI BAŞARAMADIK. BUNU BAŞARMANIN BELKİ DE TEK YOLU VARDI<em>"</em></strong></span><em> <span style="color: #a600ff">BEN" ÖLDÜRMEK</span></em></u><em>.</em> </span></span></span></p><p></p><p> </p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #baff00"><span style="font-size: 15px">Mevlana Mesnevi'sinde bir hikâye anlatır:</span> </span></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"></span></p><p> <span style="color: #000000"></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">Bir adam, dostunun kapısına gelip, kapısını çalar. İçeriden gelen ses: </span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">-Kapıyı çalan da kim, diye sorar. </span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">Adam: </span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">-BEN'im, diye cevap verince, dostu: </span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">-Git, şimdi zamanı değil, sonra gel der. </span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">-Adam, kapıdan ayrılır ve bir yıl dostunun hasretiyle yanıp tutuşur. Bir yılın sonunda dostunun kapısına tekrar gelir. Reddedilme korkusuyla kapıyı çalar. </span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">İçeriden gelen ses: </span></span></p><p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">-Kim o, diye sorar. Adam: </span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">-SEN'im, diye cevap verir. </span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">Dost, adamı içeri davet eder: </span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">-Mademki BEN'sin, içeri gir. Ev dar iki kişi sığmıyor, der. </span></span></p><p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">Kaçımızın SEN' im diyebileceği, ruhunu birleştirebileceği bir dostu var? Kaçımız BEN'ini SEN yapmayı başarabildi? İşimiz hep BEN'lerle. Çok sevdiğimizi söylediğimiz halde SEN'im diyemiyoruz sevdiğimize. Ya sevgimizde bir problem var ya da BEN'imizde. Eğer sevdiğimizle SEN olabilseydik, arada mesafeler olsa bile SEN'imiz hep yakın olurdu. Bu yüzden"gözden ırak olan gönülden de ırak olur"sözü, SEN olamayan BEN'ler için doğru olsa gerek. SEN olmayı başarabilseydik maddi mesafelerin bir önemi olmaz, gözümüzden ıraklık, gönlümüzdeki ıraklığa engel olurdu. </span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">Biz BEN'likleri ne zaman aşarsak SEN'likler o kadar yanı başımızda olacak. "Gerçek aşk" da bu olsa gerek. SEN-BEN değil, sevdiğimizle bir olmak. </span></span></p><p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">BEN'ini Leylası ile SEN yapan Mecnun'a "adın ne?" diye sorduklarında, "Leyla" diye cevap vermişti. Mecnun'un karşısına bir gün Leyla çıktığında, önce onu tanıyamamış, Leyla olduğunu anladığında ise ona şunları söylemişti; "Bir bütün idim ben Leylâ ile. Sense Leylâ"yım diyorsun. Sen Leylâ isen eğer; beni yakmaya hayalin yeter, takatim yok sana kavuşmaya. Varlığı olmayan bir zerreye aynadan ne fayda? Canım gideli hayli zamandır, cismindeki bir başka candır; bir özge candır. Sensin beni benden ayıran, uzaklaştıran. Ben yokum, senin tecellin var. Vuslatının ağır yükünü kaldıramam ki. Önceleri sen vardın, şimdi ben yok oldum. Manevi dünyamda dostum daima sensin. Leyla öldüğünde ise Mecnun'a "Leyla ölmedi mi?" diye sorduklarında "Hayır, BEN Leyla'yım" diye cevap vermişti. </span></span></p><p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><u>Hallac-ı Mansur, </u>Allah'tan başka her şeyin batıl ve yalnız Allah'ın hak olduğuna kesin kanaat getirince, "sen kimsin?" sorusuna muhatap olduğunda "Ene'l-Hakk" (ben Hakk'ım) diye cevap vermiş ve bu cevap onun idamına sebep olmuştu. BEN'ini SEN yapmanın ne demek olduğunu bilmeyenler, kelime mânâsı; "Ben Hakk'ım" demek olan "Enel-Hak" sözünün hakîki mânâsının: "Ben yokum, Hakk var" demek olduğunu anlayamamışlar ve bu Hakk aşığını idam etmişlerdi. </span></span></p><p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">Bir rivayete göre Hallac-ı Mansur'u darağacına astıkları vakit İblis yanına gelmiş ve "Bir sen ENE (BEN) dedin, bir de ben (Sen ene'l-Hakk dedin, ben "ene hayrun minhu" [Ben ondan hayırlıyım] dedim). Nasıl oluyor da Allah, bu yüzden senin üzerine rahmet, benim üzerime lânet yağdırıyor?" diye sormuş. Hallâc-ı Mansûr şu cevâbı vermiş: "Sen "Ene" dedin, kendini ortaya koydun, ben "Ene" dedim, kendimi ortadan kovdum. Benliği ortaya getirmenin kötü, benliği ortadan kaldırmanın ise iyi olduğunu bilesin, diye bana rahmet, sana lânet etti." </span></span></p><p></span></p><p> <span style="color: #000000"></span></p><p> <span style="color: #000000"></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">Ene'l-Hakk'ı bir başka şekilde ifade eden Yunus Emre de "Beni bende deme ben bende değilem! Bir ben vardır bende benden içeru"demiştir. </span></span></p><p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">Hakk'ı dost edinip BEN'ini unutanlar bu birkaç örnekle sınırlı değil. Şimdi soralım BEN'imize, SEN'im diyebileceğimiz bir dostu bulmayı başardık mı? Birinin SEN'im diyebileceği kadar dost olabildik mi? </span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">Kalplerimiz çok genişti. İçini hep BEN'lerle doldurduk. Sanki BEN'ler kalplerimizi daha da genişletti. Kalplerimiz genişledi genişlemesine ama içinde o kadar çok BEN vardı ki SEN'lere yer kalmadı. Kalplerimizi BEN'lerden SEN'lere açmayı başaramadık. Bunu başarmanın belki de tek yolu vardı" BEN'i öldürmek. BEN'i öldürmek kolay kolay olacak bir şey değildi. BEN'e SEN dedirtebilmek için BEN'in iyi bir terbiyeye ihtiyacı vardı. BEN terbiye olmazsa SEN'i bulmak mümkün olmazdı. Bu terbiye de sevgi ve aşk ile olurdu. </span></span></p><p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px">BEN'imizi terbiye etmek için uğraştık mı? Böyle bir amacımız oldu mu?.. </span></span></p><p></span></p><p> <span style="color: #000000"></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><u>Muhyiddin İhyâ Efendi,</u> "Rabbim, sen beni bana verdin,/ Ben de kendimi sana veriyorum" diyor. Bizi, bize veren O'na BEN'imizi verebildik mi? "Kendimi arıyorum, gören var mı?"diyecek kadar BEN'ini O'na veren ve O'nunla SEN olabilen Erzurumlu İbrahim Hakkı, O'ndan gelen her şeye razı olduğunu şu dizeleriyle bildiriyor: </span></span></p><p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkgreen"><strong><em>Hoştur bana senden gelen, </em></strong></span></span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkgreen"><strong><em>Ya gonca gül, yahut diken </em></strong></span></span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkgreen"><strong><em>Ya hayattır yahut kefen, </em></strong></span></span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkgreen"><strong><em>Nârın da hoş, nurun da hoş, </em></strong></span></span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkgreen"><strong><em>Kahrın da hoş, lütfun da hoş. </em></strong></span></span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkgreen"><strong><em>Gelse celalinden cefa </em></strong></span></span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkgreen"><strong><em>Yahut cemalinden vefa </em></strong></span></span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkgreen"><strong><em>İkisi de cana safa </em></strong></span></span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkgreen"><strong><em>Nârın da hoş, nurun da hoş, </em></strong></span></span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkgreen"><strong><em>Kahrın da hoş lütfun da hoş... </em></strong></span></span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: #000000"></p><p></span><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkgreen"><strong><em>Ne mutlu SEN'ini bulabilene..</em></strong></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="bardak, post: 157144, member: 1298"] [CENTER][COLOR=#000000][SIZE=3][FONT=Arial Narrow][U][COLOR=darkslategray][B]KALPLERİMİZ ÇOK GENİŞTİ. İÇİNİ HEP BEN'LERLE DOLDURDUK. SANKİ BEN'LER KALPLERİMİZİ DAHA DA GENİŞLETTİ. KALPLERİMİZ GENİŞLEDİ GENİŞLEMESİNE AMA İÇİNDE O KADAR ÇOK BEN VARDI Kİ SEN'LERE YER KALMADI. KALPLERİMİZİ BEN'LERDEN SEN'LERE AÇMAYI BAŞARAMADIK. BUNU BAŞARMANIN BELKİ DE TEK YOLU VARDI[I]"[/I][/B][/COLOR][I] [COLOR=#a600ff]BEN" ÖLDÜRMEK[/COLOR][/I][/U][I].[/I] [/FONT][/SIZE][/COLOR][/CENTER] [CENTER][COLOR=#000000][FONT=Arial Narrow][SIZE=3][COLOR=#baff00][SIZE=4]Mevlana Mesnevi'sinde bir hikâye anlatır:[/SIZE] [/COLOR][/SIZE][/FONT][/COLOR][COLOR=#000000][/COLOR][/CENTER][COLOR=#000000] [CENTER][FONT=Arial Narrow][SIZE=3]Bir adam, dostunun kapısına gelip, kapısını çalar. İçeriden gelen ses: [/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3]-Kapıyı çalan da kim, diye sorar. [/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3]Adam: [/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3]-BEN'im, diye cevap verince, dostu: [/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3]-Git, şimdi zamanı değil, sonra gel der. [/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3]-Adam, kapıdan ayrılır ve bir yıl dostunun hasretiyle yanıp tutuşur. Bir yılın sonunda dostunun kapısına tekrar gelir. Reddedilme korkusuyla kapıyı çalar. [/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3]İçeriden gelen ses: [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Arial Narrow][SIZE=3]-Kim o, diye sorar. Adam: [/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3]-SEN'im, diye cevap verir. [/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3]Dost, adamı içeri davet eder: [/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3]-Mademki BEN'sin, içeri gir. Ev dar iki kişi sığmıyor, der. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Arial Narrow][SIZE=3]Kaçımızın SEN' im diyebileceği, ruhunu birleştirebileceği bir dostu var? Kaçımız BEN'ini SEN yapmayı başarabildi? İşimiz hep BEN'lerle. Çok sevdiğimizi söylediğimiz halde SEN'im diyemiyoruz sevdiğimize. Ya sevgimizde bir problem var ya da BEN'imizde. Eğer sevdiğimizle SEN olabilseydik, arada mesafeler olsa bile SEN'imiz hep yakın olurdu. Bu yüzden"gözden ırak olan gönülden de ırak olur"sözü, SEN olamayan BEN'ler için doğru olsa gerek. SEN olmayı başarabilseydik maddi mesafelerin bir önemi olmaz, gözümüzden ıraklık, gönlümüzdeki ıraklığa engel olurdu. [/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3]Biz BEN'likleri ne zaman aşarsak SEN'likler o kadar yanı başımızda olacak. "Gerçek aşk" da bu olsa gerek. SEN-BEN değil, sevdiğimizle bir olmak. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Arial Narrow][SIZE=3]BEN'ini Leylası ile SEN yapan Mecnun'a "adın ne?" diye sorduklarında, "Leyla" diye cevap vermişti. Mecnun'un karşısına bir gün Leyla çıktığında, önce onu tanıyamamış, Leyla olduğunu anladığında ise ona şunları söylemişti; "Bir bütün idim ben Leylâ ile. Sense Leylâ"yım diyorsun. Sen Leylâ isen eğer; beni yakmaya hayalin yeter, takatim yok sana kavuşmaya. Varlığı olmayan bir zerreye aynadan ne fayda? Canım gideli hayli zamandır, cismindeki bir başka candır; bir özge candır. Sensin beni benden ayıran, uzaklaştıran. Ben yokum, senin tecellin var. Vuslatının ağır yükünü kaldıramam ki. Önceleri sen vardın, şimdi ben yok oldum. Manevi dünyamda dostum daima sensin. Leyla öldüğünde ise Mecnun'a "Leyla ölmedi mi?" diye sorduklarında "Hayır, BEN Leyla'yım" diye cevap vermişti. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][SIZE=3][FONT=Arial Narrow][U]Hallac-ı Mansur, [/U]Allah'tan başka her şeyin batıl ve yalnız Allah'ın hak olduğuna kesin kanaat getirince, "sen kimsin?" sorusuna muhatap olduğunda "Ene'l-Hakk" (ben Hakk'ım) diye cevap vermiş ve bu cevap onun idamına sebep olmuştu. BEN'ini SEN yapmanın ne demek olduğunu bilmeyenler, kelime mânâsı; "Ben Hakk'ım" demek olan "Enel-Hak" sözünün hakîki mânâsının: "Ben yokum, Hakk var" demek olduğunu anlayamamışlar ve bu Hakk aşığını idam etmişlerdi. [/FONT][/SIZE][/CENTER] [CENTER][FONT=Arial Narrow][SIZE=3]Bir rivayete göre Hallac-ı Mansur'u darağacına astıkları vakit İblis yanına gelmiş ve "Bir sen ENE (BEN) dedin, bir de ben (Sen ene'l-Hakk dedin, ben "ene hayrun minhu" [Ben ondan hayırlıyım] dedim). Nasıl oluyor da Allah, bu yüzden senin üzerine rahmet, benim üzerime lânet yağdırıyor?" diye sormuş. Hallâc-ı Mansûr şu cevâbı vermiş: "Sen "Ene" dedin, kendini ortaya koydun, ben "Ene" dedim, kendimi ortadan kovdum. Benliği ortaya getirmenin kötü, benliği ortadan kaldırmanın ise iyi olduğunu bilesin, diye bana rahmet, sana lânet etti." [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Arial Narrow][SIZE=3]Ene'l-Hakk'ı bir başka şekilde ifade eden Yunus Emre de "Beni bende deme ben bende değilem! Bir ben vardır bende benden içeru"demiştir. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Arial Narrow][SIZE=3]Hakk'ı dost edinip BEN'ini unutanlar bu birkaç örnekle sınırlı değil. Şimdi soralım BEN'imize, SEN'im diyebileceğimiz bir dostu bulmayı başardık mı? Birinin SEN'im diyebileceği kadar dost olabildik mi? [/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3]Kalplerimiz çok genişti. İçini hep BEN'lerle doldurduk. Sanki BEN'ler kalplerimizi daha da genişletti. Kalplerimiz genişledi genişlemesine ama içinde o kadar çok BEN vardı ki SEN'lere yer kalmadı. Kalplerimizi BEN'lerden SEN'lere açmayı başaramadık. Bunu başarmanın belki de tek yolu vardı" BEN'i öldürmek. BEN'i öldürmek kolay kolay olacak bir şey değildi. BEN'e SEN dedirtebilmek için BEN'in iyi bir terbiyeye ihtiyacı vardı. BEN terbiye olmazsa SEN'i bulmak mümkün olmazdı. Bu terbiye de sevgi ve aşk ile olurdu. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Arial Narrow][SIZE=3]BEN'imizi terbiye etmek için uğraştık mı? Böyle bir amacımız oldu mu?.. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][SIZE=3][FONT=Arial Narrow][U]Muhyiddin İhyâ Efendi,[/U] "Rabbim, sen beni bana verdin,/ Ben de kendimi sana veriyorum" diyor. Bizi, bize veren O'na BEN'imizi verebildik mi? "Kendimi arıyorum, gören var mı?"diyecek kadar BEN'ini O'na veren ve O'nunla SEN olabilen Erzurumlu İbrahim Hakkı, O'ndan gelen her şeye razı olduğunu şu dizeleriyle bildiriyor: [/FONT][/SIZE][/CENTER] [CENTER][FONT=Arial Narrow][SIZE=4][COLOR=darkgreen][B][I]Hoştur bana senden gelen, [/I][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][COLOR=darkgreen][B][I]Ya gonca gül, yahut diken [/I][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][COLOR=darkgreen][B][I]Ya hayattır yahut kefen, [/I][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][COLOR=darkgreen][B][I]Nârın da hoş, nurun da hoş, [/I][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][COLOR=darkgreen][B][I]Kahrın da hoş, lütfun da hoş. [/I][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][COLOR=darkgreen][B][I]Gelse celalinden cefa [/I][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][COLOR=darkgreen][B][I]Yahut cemalinden vefa [/I][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][COLOR=darkgreen][B][I]İkisi de cana safa [/I][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][COLOR=darkgreen][B][I]Nârın da hoş, nurun da hoş, [/I][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][COLOR=darkgreen][B][I]Kahrın da hoş lütfun da hoş... [/I][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [/CENTER][/COLOR][CENTER][FONT=Arial Narrow][SIZE=4][COLOR=darkgreen][B][I]Ne mutlu SEN'ini bulabilene..[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
BenLik DuyguLarımız
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst