Ben Siperimi Terk Ettim!

topraktoprak

Well-known member
Yıl 1968.Kâh İstanbul'da,kâh Ankara'da îmân hizmetinin koşan soluğu olan Muhterem Zübeyir Gündüzalp,kardeşi Haydar Açıkbaşın nikâhı sebebiyle bir fırsat buluyor ve nikaha beş gün kala memleketi Ermenek'e geliyor.

Kucaklaşmalar,görüşmeler,hasret gidermeler derken..Sıla-i rahim gerçekleşiyor.Bir yandan da nikâh hazırlıkları sürüyor.

Nikâha iki gün gibi kısa bir zaman kala,Zübeyir Ağabey kardeşine diyor ki:

'' Kardeşim! Ben gideyim! Bana Karaman'a kadar bilet al.''

Kardeşi Haydar Bey şaşkınlıkla:

''Ağabey! Düğünden sonra git.Ne kaldı ki? Şurada iki gün var!''

''Kardeşim! Benim gitmem lâzım! Görüştük.Sıla-i rahim yaptık.Üç gün yeter! Bana izin ver! Ben gideyim!''

Haydar Bey gözyaşlarını tutamıyor,adeta yalvarıyor:

''Ağabey! Ne olursun,iki gün daha kal!''

Zübeyir Ağabey nazik sesini yükseltiyor bu defa:

''Kardeşim! Ben gideceğim! Sen bana bilet almazsan,ben Karaman'a kadar yayan gideceğim.Daha fazla kalamam! Ben siperimi terk ettim!''

Zübeyir Ağabeyin,''Ben siperimi terk ettim!'' sözü kardeşi Haydar beyin ciğerine ok gibi saplanıyor!

O da bu siperin kara sevdalılarındandır çünkü.Siperde kalmanın ne demek olduğunu gâyet iyi biliyor.

Yaşlı gözleri nihâyet helâlleşme cümleleri teskin ediyor:

''Kardeşim! Hakkını helâl et!''

Ve Zübeyir Ağabey,kardeşinin nikahına iki gün kala Ankara'ya Nur hizmetine,siperine geri dönüyor..


İki elimiz var. Eğer yüz elimiz de olsa, ancak nura kâfi gelir.
Bediüzzaman Said Nursi,Lem'alar


“Zübeyirim’i kainata değişmem”
(Bediüzzaman Said Nursi)
 
Üst