Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Risale-i Nur'a ve Bediüzzaman'a Gelen İtirazlar
Bediüzzaman'ın gayb konusundaki tespitlerine yapılan iddalar
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="memluk" data-source="post: 179806" data-attributes="member: 9260"><p><u><span style="font-size: 15px">İddia:</span></u></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">Nur Risaleleri’nden yaptığımız bu alıntılardan, evliyanın gaybı bildiği sonucu çıkmaktadır. Nitekim, bu kanaat Nur Risaleleri’nde açık olarak belirtilmiştir:</span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">Madem Hz. Ali (R.A.) "ene medînetu’l-‘ilmi ve ‘aliyyun bâbuhâ" hadisine mazhardır. Hem madem Şah-ı Velayet ünvanını alarak harika kerametlerini göstermiştir. Hem ahir zamanda gelen hadiselere karşı Kur'an ve Al-i Beyt cihetinde herkesten ziyade alâkadardır. Hem madem esrarlı Kaside-i Ercüziyede ve meşhur Kaside-i Celcelûtiyesinde vâkıat-ı istikbaliyeden haber veriyor. Ve "esrar-ı gaybiyeyi benden sorunuz" diye iddia ederek kısmen davasını ihbarat-i sadıka-i gaybiye ile isbat etmiştir. (...) </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">(...) (Hz. Ali) diyor ki:</span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">"evvel-i dünyadan kıyamete kadar ulum-u esrar-ı mühimme bize meşhud derecesinde inkişaf etmiş kim ne isterse sorsun, sözümüze şüphe edenler zelil olur" </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">İmam-ı Ali’nin bir kısım sırları ve gaybî haberleri dahi bildirmek istediği anlaşılıyor. Ben sıkıntılı bir zamanda İmam-ı Ali’nin (R.A.) Âyet-ül-Kübrâ namını verdiği "Yedinci Şuâ"yı bitirdiğim aynı vakitte -îtikadımca bana acele bir mükâfat ve bir ücret olarak- geceleyin Celcelûtiyeyi okudum. Birden bir ihtar-ı gaybî gibi kalbime denildi: İmam-ı Ali (R.A.), Risale-i Nur ile çok meşguldür. Mecmuundan haber verildiği gibi kıymetdâr risalelerine de işaret derecesinde remzedip îmâ ediyor. Eğer sarih bir surette gaybdan haber vermek (çok zararları bulunduğundan hikmete münafi olduğu cihetle) hikmet-i İlâhiye tarafından yasak olmasa idi tasrih edecekti. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">"Ne isterseniz benden sorunuz, haber vereyim size. Sorun bana mazîden, halden ve istikbalden!" diye ashâb-ı izâm arasında, kendini âleme ilân eden ve her müşkülü izah ve beyan ve "ene medînetu’l-‘ilmi ve ‘aliyyun bâbuhâ" Hadîs-i Şerifini isbat ve ayan eden nâşir-i ilim ve vâkıf-ı esrar-ı Kur'ân Cenab-ı Hazret-i Haydar (...) </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: red"><span style="color: purple">Sual: Gavs-ı A’zam gibi büyük veliler, bâzı evkatta, mâzi ve müstakbeli hazır gibi müşahede ederler. Neden mâziye ait cihette sarahat suretinde haber veriyorlar da, istikbalden hafî remizlerle, gizli işaretlerle bahsediyorlar?</span></span></span><span style="color: red"></span></p><p> <span style="color: red"></span></p><p><span style="color: red"><span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Elcevap: "lâ ya’lemu’l-gaybe illallâhu" âyetiyle, "‘âlimu’l-gaybi felâ yuzhiru ‘alâ gaybihî ehaden illâ meni’rtezâ min rasûlin..." âyetini ifade ettikleri kudsî yasağa karşı ubudiyetkârane bir hüsn-ü edeb takınmak için, tasrihden işaret mesleğine girmişler. Tâ ki işaretler ile, remz ile anlaşılsın ki, ihtiyarsız niyetsiz bir surette talim-i İlâhî ile olmuştur. Çünkü istikbâlî olan gaybiyat, niyet ve ihtiyar ile verilmediği gibi; niyet ile de müdahale etmek, o yasağa karşı adem-i itâati işmam ediyor. </span></span></span></p><p> <span style="color: red"></span></p><p><span style="color: red"><span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Ehl-i Hak geçmişte olanı, gönüllerinde bir kitap gibi okurlar, hâl ve gelecek hepsi aynı şekilde, onların derûnundadır.</span></span></span></p><p> <span style="color: red"></span></p><p><span style="color: red"><span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Gördüklerini ve söylediklerini (onlara) Allah öğretiyor, (onlar), Hakk’ın mükemmel ve ölçülü kudreti ve âletidirler. (...)</span></span></span></p><p> <span style="color: red"></span></p><p><span style="color: red"><span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Bu sırrı, Ehl-i velâyetten her zaman görürsün, gelecekten ve hâlden haber vermişlerdir. </span></span></span></p><p> <span style="color: red"></span></p><p><span style="color: red"><span style="font-size: 12px"><span style="color: black">"lâ ya’lemu’l-gaybe illallâhu" düstüruna karşı hürmetsizlik ve itaatsizlik etmemek içindir ki, medar-ı teklif ve hakaik-ı îmaniyeden başka olan umur-u gaybiyeden izn-i Rabbanî ile haber verenler dahi, yalnız işaret suretinde perdeli ve kapalı ihbar etmişler. </span></span></span></p><p> <span style="color: red"></span></p><p><span style="color: red"><span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Gayb ile ilgili teknik açıklamalara girmeden, ayet-i kerimelerden bazılarının meallerini vermekle yetineceğiz:</span></span></span></p><p> <span style="color: red"></span></p><p> <span style="color: red">GAYBI TÜMÜYLE BİLEN YALNIZ ALLAH’TIR</span></p><p><span style="color: red"></span></p><p><span style="color: red">"Gaybın anahtarları onun yanındadır, onları ondan başkası bilmez. (...)" </span></p><p><span style="color: red"></span></p><p><span style="color: red">"(...) De ki: 'Gayb yalnızca Allah’ındır (gaybı bilen odur).' (...)" </span></p><p><span style="color: red"></span></p><p><span style="color: red">"Göklerin ve yerin gaybı Allah’a aittir. (...)" </span></p><p><span style="color: red"></span></p><p><span style="color: red">"De ki: Göklerde ve yerde Allah’tan başka hiç kimse gaybı bilmez. (...)" </span></p><p> <span style="color: red"></span></p><p> <span style="color: red"></span></p><p><span style="color: red"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="memluk, post: 179806, member: 9260"] [U][SIZE=4]İddia:[/SIZE][/U] [SIZE=3][COLOR=red]Nur Risaleleri’nden yaptığımız bu alıntılardan, evliyanın gaybı bildiği sonucu çıkmaktadır. Nitekim, bu kanaat Nur Risaleleri’nde açık olarak belirtilmiştir:[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=red]Madem Hz. Ali (R.A.) "ene medînetu’l-‘ilmi ve ‘aliyyun bâbuhâ" hadisine mazhardır. Hem madem Şah-ı Velayet ünvanını alarak harika kerametlerini göstermiştir. Hem ahir zamanda gelen hadiselere karşı Kur'an ve Al-i Beyt cihetinde herkesten ziyade alâkadardır. Hem madem esrarlı Kaside-i Ercüziyede ve meşhur Kaside-i Celcelûtiyesinde vâkıat-ı istikbaliyeden haber veriyor. Ve "esrar-ı gaybiyeyi benden sorunuz" diye iddia ederek kısmen davasını ihbarat-i sadıka-i gaybiye ile isbat etmiştir. (...) [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=red](...) (Hz. Ali) diyor ki:[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=red]"evvel-i dünyadan kıyamete kadar ulum-u esrar-ı mühimme bize meşhud derecesinde inkişaf etmiş kim ne isterse sorsun, sözümüze şüphe edenler zelil olur" [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=red]İmam-ı Ali’nin bir kısım sırları ve gaybî haberleri dahi bildirmek istediği anlaşılıyor. Ben sıkıntılı bir zamanda İmam-ı Ali’nin (R.A.) Âyet-ül-Kübrâ namını verdiği "Yedinci Şuâ"yı bitirdiğim aynı vakitte -îtikadımca bana acele bir mükâfat ve bir ücret olarak- geceleyin Celcelûtiyeyi okudum. Birden bir ihtar-ı gaybî gibi kalbime denildi: İmam-ı Ali (R.A.), Risale-i Nur ile çok meşguldür. Mecmuundan haber verildiği gibi kıymetdâr risalelerine de işaret derecesinde remzedip îmâ ediyor. Eğer sarih bir surette gaybdan haber vermek (çok zararları bulunduğundan hikmete münafi olduğu cihetle) hikmet-i İlâhiye tarafından yasak olmasa idi tasrih edecekti. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=red]"Ne isterseniz benden sorunuz, haber vereyim size. Sorun bana mazîden, halden ve istikbalden!" diye ashâb-ı izâm arasında, kendini âleme ilân eden ve her müşkülü izah ve beyan ve "ene medînetu’l-‘ilmi ve ‘aliyyun bâbuhâ" Hadîs-i Şerifini isbat ve ayan eden nâşir-i ilim ve vâkıf-ı esrar-ı Kur'ân Cenab-ı Hazret-i Haydar (...) [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=red][COLOR=purple]Sual: Gavs-ı A’zam gibi büyük veliler, bâzı evkatta, mâzi ve müstakbeli hazır gibi müşahede ederler. Neden mâziye ait cihette sarahat suretinde haber veriyorlar da, istikbalden hafî remizlerle, gizli işaretlerle bahsediyorlar?[/COLOR][/COLOR][/SIZE][COLOR=red] [SIZE=3][COLOR=black]Elcevap: "lâ ya’lemu’l-gaybe illallâhu" âyetiyle, "‘âlimu’l-gaybi felâ yuzhiru ‘alâ gaybihî ehaden illâ meni’rtezâ min rasûlin..." âyetini ifade ettikleri kudsî yasağa karşı ubudiyetkârane bir hüsn-ü edeb takınmak için, tasrihden işaret mesleğine girmişler. Tâ ki işaretler ile, remz ile anlaşılsın ki, ihtiyarsız niyetsiz bir surette talim-i İlâhî ile olmuştur. Çünkü istikbâlî olan gaybiyat, niyet ve ihtiyar ile verilmediği gibi; niyet ile de müdahale etmek, o yasağa karşı adem-i itâati işmam ediyor. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]Ehl-i Hak geçmişte olanı, gönüllerinde bir kitap gibi okurlar, hâl ve gelecek hepsi aynı şekilde, onların derûnundadır.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]Gördüklerini ve söylediklerini (onlara) Allah öğretiyor, (onlar), Hakk’ın mükemmel ve ölçülü kudreti ve âletidirler. (...)[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]Bu sırrı, Ehl-i velâyetten her zaman görürsün, gelecekten ve hâlden haber vermişlerdir. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]"lâ ya’lemu’l-gaybe illallâhu" düstüruna karşı hürmetsizlik ve itaatsizlik etmemek içindir ki, medar-ı teklif ve hakaik-ı îmaniyeden başka olan umur-u gaybiyeden izn-i Rabbanî ile haber verenler dahi, yalnız işaret suretinde perdeli ve kapalı ihbar etmişler. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]Gayb ile ilgili teknik açıklamalara girmeden, ayet-i kerimelerden bazılarının meallerini vermekle yetineceğiz:[/COLOR][/SIZE] GAYBI TÜMÜYLE BİLEN YALNIZ ALLAH’TIR "Gaybın anahtarları onun yanındadır, onları ondan başkası bilmez. (...)" "(...) De ki: 'Gayb yalnızca Allah’ındır (gaybı bilen odur).' (...)" "Göklerin ve yerin gaybı Allah’a aittir. (...)" "De ki: Göklerde ve yerde Allah’tan başka hiç kimse gaybı bilmez. (...)" [/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Risale-i Nur'a ve Bediüzzaman'a Gelen İtirazlar
Bediüzzaman'ın gayb konusundaki tespitlerine yapılan iddalar
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst