Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Bediüzzaman'a Göre Tevekkül
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="elfaz" data-source="post: 172798" data-attributes="member: 6092"><p>Teoriksel bir kaç cihet...</p><p> </p><p>Allah'a güven ve itimat ile başlayıp, kalben beşerî güç ve kuvvetten teberri kuşağında sürdürülen ve neticede her şeyi Kudreti Sonsuz'a havale edip vicdânen itimad-ı tâmmeye ulaşma ile sona eren âlem-i emre ait ahvâl veya rûhanî seyrin mebdeine <span style="color: red">"tevekkül",</span> iki adım ötesine <span style="color: red">"teslim",</span> bir tur ilerisine "<span style="color: red">tefviz"</span> ve müntehâsına da<span style="color: red"> "sika"</span> denir. </p><p> </p><p>Misal:</p><p> </p><p>"Eğer Cenâb-ı Hakk'a lâyıkıyla tevekkül edebilseydiniz, sizi, sabah yuvasından aç ayrılıp, akşam tok olarak dönen kuşların beslendiği gibi rızıklandırırdı."Bu peygamberâne sözden herkes seviyesine göre bir şeyler anlar: </p><p> </p><p><span style="color: red"><strong>1.</strong> Avam, bundan Hz. Mevlânâ'nın hadis iktibaslı:</span></p><p> </p><p>"Evet, tevekkül her ne kadar rehber ise de, sebeplere riâyet de Peygamber sünnetidir. Hz. Peygamber (huzuruna girip de: 'Devemi bağlayayım mı, yoksa tevekkül mü edeyim?' diyen bedeviye) yüksek sesle, 'Devenin dizine ipini vur, öyle tevekkül eyle!' dedi" beyânı çizgisinde herkese açık Allah'a itimat mânâsına anlar ki: Tevekkül edecekler başkasına değil, sadece ve sadece Allah'a güvenip dayansınlar." âyeti buna işaret eder. </p><p> </p><p><span style="color: red"><strong>2.</strong> Hayatını kalb ve ruhun yamaçlarında sürdürenler</span> ise bundan, kendi havl ve kuvvetlerinden teberri ile Allah'ın havl ve kuvvetine teslim olup, gassâlin elindeki meyyit hâline gelmeyi anlarlar ki: </p><p> </p><p>"Gerçek mü'minler iseniz Allah'a itimad-ı tâmme içinde bulunun!" fermanı bunu ihtar eder. </p><p> </p><p><span style="color: red"><strong>3.</strong> Fenâfillâh ve bekâbillah zirvelerinde dolaşanlara gelince,</span> bunlar Hz. İbrahim gibi ateşe atılırken bile deyip, "Cenâb-ı Hakk'ın benim hâlimi bilmesi, benim bir şey istememe ihtiyaç bırakmamıştır." tefvizi veya İnsanlığın İftihar Tablosu gibi, düşman gölgelerinin mağaranın içine düştüğü ve herkese ürperti veren tehditlerinin Sevr'in duvarlarına çarpıp yankılandığı esnada bile, fevkalâde bir güven ve emniyet içinde: "Tasalanma, Allah bizimle beraberdir!" sözleriyle ifade edilen sikayı anlarlar ki: "Kim Allah'a tefviz-i umûr ederse O, ona kâfidir. beyânı da bu gerçeği hatırlatır. </p><p> </p><p><span style="color: seagreen"><span style="color: darkgreen"><strong><u>Tefviz </u></strong>en yüksek mertebe,<strong><u> sika</u></strong> en âlî makamdır</span>.</span> Bu mertebeyi tutan ve bu makamın hakkını veren, sadece aklıyla, mantığıyla, inançlarıyla değil, bütün zâhir ve bâtın duygularıyla Hakk'ın emir ve iş'ârlarında erir ve O'na bir mir'ât-ı mücellâ olur ki, mertebeler üstü bu mertebenin kendine göre bir kısım emâreleri de vardır: </p><p> </p><p><strong>1.</strong> Tedbiri takdir içinde görüp sükûnet bulmak,</p><p><strong>2.</strong> İradesini gerçek iradenin gölgesi bilip asla yönelmek,</p><p><strong>3.</strong> Kahrı, lütfu aynı görüp bütün benliğiyle kazaya rızâ göstermek.. </p><p>bunlardan bazılarıdır.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="elfaz, post: 172798, member: 6092"] Teoriksel bir kaç cihet... Allah'a güven ve itimat ile başlayıp, kalben beşerî güç ve kuvvetten teberri kuşağında sürdürülen ve neticede her şeyi Kudreti Sonsuz'a havale edip vicdânen itimad-ı tâmmeye ulaşma ile sona eren âlem-i emre ait ahvâl veya rûhanî seyrin mebdeine [COLOR=red]"tevekkül",[/COLOR] iki adım ötesine [COLOR=red]"teslim",[/COLOR] bir tur ilerisine "[COLOR=red]tefviz"[/COLOR] ve müntehâsına da[COLOR=red] "sika"[/COLOR] denir. Misal: "Eğer Cenâb-ı Hakk'a lâyıkıyla tevekkül edebilseydiniz, sizi, sabah yuvasından aç ayrılıp, akşam tok olarak dönen kuşların beslendiği gibi rızıklandırırdı."Bu peygamberâne sözden herkes seviyesine göre bir şeyler anlar: [COLOR=red][B]1.[/B] Avam, bundan Hz. Mevlânâ'nın hadis iktibaslı:[/COLOR] "Evet, tevekkül her ne kadar rehber ise de, sebeplere riâyet de Peygamber sünnetidir. Hz. Peygamber (huzuruna girip de: 'Devemi bağlayayım mı, yoksa tevekkül mü edeyim?' diyen bedeviye) yüksek sesle, 'Devenin dizine ipini vur, öyle tevekkül eyle!' dedi" beyânı çizgisinde herkese açık Allah'a itimat mânâsına anlar ki: Tevekkül edecekler başkasına değil, sadece ve sadece Allah'a güvenip dayansınlar." âyeti buna işaret eder. [COLOR=red][B]2.[/B] Hayatını kalb ve ruhun yamaçlarında sürdürenler[/COLOR] ise bundan, kendi havl ve kuvvetlerinden teberri ile Allah'ın havl ve kuvvetine teslim olup, gassâlin elindeki meyyit hâline gelmeyi anlarlar ki: "Gerçek mü'minler iseniz Allah'a itimad-ı tâmme içinde bulunun!" fermanı bunu ihtar eder. [COLOR=red][B]3.[/B] Fenâfillâh ve bekâbillah zirvelerinde dolaşanlara gelince,[/COLOR] bunlar Hz. İbrahim gibi ateşe atılırken bile deyip, "Cenâb-ı Hakk'ın benim hâlimi bilmesi, benim bir şey istememe ihtiyaç bırakmamıştır." tefvizi veya İnsanlığın İftihar Tablosu gibi, düşman gölgelerinin mağaranın içine düştüğü ve herkese ürperti veren tehditlerinin Sevr'in duvarlarına çarpıp yankılandığı esnada bile, fevkalâde bir güven ve emniyet içinde: "Tasalanma, Allah bizimle beraberdir!" sözleriyle ifade edilen sikayı anlarlar ki: "Kim Allah'a tefviz-i umûr ederse O, ona kâfidir. beyânı da bu gerçeği hatırlatır. [COLOR=seagreen][COLOR=darkgreen][B][U]Tefviz [/U][/B]en yüksek mertebe,[B][U] sika[/U][/B] en âlî makamdır[/COLOR].[/COLOR] Bu mertebeyi tutan ve bu makamın hakkını veren, sadece aklıyla, mantığıyla, inançlarıyla değil, bütün zâhir ve bâtın duygularıyla Hakk'ın emir ve iş'ârlarında erir ve O'na bir mir'ât-ı mücellâ olur ki, mertebeler üstü bu mertebenin kendine göre bir kısım emâreleri de vardır: [B]1.[/B] Tedbiri takdir içinde görüp sükûnet bulmak, [B]2.[/B] İradesini gerçek iradenin gölgesi bilip asla yönelmek, [B]3.[/B] Kahrı, lütfu aynı görüp bütün benliğiyle kazaya rızâ göstermek.. bunlardan bazılarıdır. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Bediüzzaman'a Göre Tevekkül
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst