Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Risale-i Nur'a ve Bediüzzaman'a Gelen İtirazlar
Bediüzzaman'a Gelen İtirazlar
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="memluk" data-source="post: 185614" data-attributes="member: 9260"><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"><strong>İddia: </strong> </span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Said Nursî, ayetlerden ebcedî ve cifrî çıkarsamalarının, işarî tefsirden olduğunu iddia etmiştir. Bu çıkarsamaların yapıldığı hemen her yerde "mâna-yı işarî, mâna-yı remzî, işareten, remzen, imaen..." ifadelerine rastlanmaktadır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">"İşarî tefsir" şöyle tanımlanmaktadır:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">İşarî tefsir, sülûk ve tasavvuf erbabına zahir olan gizli bir işaretle, Kur'an’ı zahirinin gayrına tevil etmektir. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">İşarî tefsirleri, Kur'an’ın zahir manasından başka bir mana taşımadığını iddia eden Zahirîler haricindeki İslâm âlimleri kabul etmişlerdir. İbn Hazm, Kur'an’da bâtın mananın olmadığını, Peygamber’in şeriatta hiçbir şeyi gizlememiş olduğunu söylemektedir.</span></span></p><p> </p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 15px"> </span><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 15px"><strong>İddiaya cevap:</strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 15px"> Genellikle kaynaklarda işarî tefsirle uğraşanlar, sülûk ve tasavvuf erbabı olduğu için, bunlar işarî tefsirle özdeşleştirilmiştir. Yoksa, “İşarî tefsir, sülûk ve tasavvuf erbabına zahir olan...” ifadesi, bu işi tasavvuf erbabından başka herhangi bir alim tarafından bilinemeyeceği anlamına gelmez. Demek ki, Bediüzzaman gibi bir allamenin de işarî tefsir kapsamında istinbatlar/çıkarsamalar yapma hakkı vardır.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"><strong>İddia:</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">İmam Gazalî ve İbn Teymiye bâtınî manayı tamamen inkâr etmemiş, bilhassa İbn Teymiye zahir ulemanın anlayamayacağı bir bâtın manayı kabul etmiş, fakat bunun muteberliğini şartlara bağlayarak şöyle demiştir: Bâtın ilmi iki çeşittir: Zahire muhalif olan bâtın, zahire uygun olan bâtın. Zahire muhalif olan bâtın, batıldır. Kim zahire muhalif bir bâtın ilmi bildiğini iddia ederse, o hatalıdır. O, ya mülhit, ya zındık veya cahil ve sapıktır. Zahire uygun bâtın, zahir gibidir. Bu da ikiye ayrılır: Birincisi, Kur'an’ın zahirine uygundur, Kur'an’ın ve hadisin lâfızları veya delâletiyle o manaya istidlâl edilebilir. Fakat, bu lâfızlarla bizzat o mana kastedilmemiştir. Bunun için buna "işaret" demişlerdir. "Bu lâfızlarla sadece bu mana kastedilmiştir" demek, Allah’a iftiradır. İkincisi, lâfzın delâletiyle değil de kıyas yoluyla böyle bâtın bir mana çıkarmaktır. Bu da kıyas gibidir. Fakihlerin kıyas dediklerine, sufiler "işaret" demişlerdir. Bu da aynı kıyas gibi, sahih de olabilir, batıl da.</span></span></p><p> </p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 15px"> </span><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>İddiaya cevap:</strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Verdana'"> </span><span style="font-family: 'Verdana'">Bediüzzaman’ın “risalede biz demiyoruz ki: "Âyetin mâna-yı sarîhi budur." Tâ hocalar "fîhinazarun" desin” ifadesi, bu konuda çok önemlidir.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Verdana'"> Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi, İbn Teymiye’nin işarî tefsir hakkında “Bu da kıyas gibidir. Fakihlerin kıyas dediklerine, sufiler "işaret" demişlerdir…” demesi çok önemlidir. Bilindiği üzere “Kıyas”, alimlerin cumhuru tarafından kullanılan, şer’î bir delil olarak kabul edilen ve açıkça ifade edilmeyen bazı hakikatlere ulaşmak için bir yol haritası olarak görülen, ayet ve hadislerle desteklenen bir ilmî istinbat/çıkarsama unsurdur. Sadece Risalelerde kullanılan işarî tefsir konusu olan mubah kısımlarda değil, farz ve vacip kısımlar için de yaygın bir kullanıma sahiptir.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="memluk, post: 185614, member: 9260"] [FONT=Tahoma][SIZE=4][B]İddia: [/B] Said Nursî, ayetlerden ebcedî ve cifrî çıkarsamalarının, işarî tefsirden olduğunu iddia etmiştir. Bu çıkarsamaların yapıldığı hemen her yerde "mâna-yı işarî, mâna-yı remzî, işareten, remzen, imaen..." ifadelerine rastlanmaktadır. "İşarî tefsir" şöyle tanımlanmaktadır: İşarî tefsir, sülûk ve tasavvuf erbabına zahir olan gizli bir işaretle, Kur'an’ı zahirinin gayrına tevil etmektir. İşarî tefsirleri, Kur'an’ın zahir manasından başka bir mana taşımadığını iddia eden Zahirîler haricindeki İslâm âlimleri kabul etmişlerdir. İbn Hazm, Kur'an’da bâtın mananın olmadığını, Peygamber’in şeriatta hiçbir şeyi gizlememiş olduğunu söylemektedir.[/SIZE][/FONT] [SIZE=4] [/SIZE] [INDENT][SIZE=4] [/SIZE][FONT=Verdana][SIZE=4][B]İddiaya cevap:[/B] Genellikle kaynaklarda işarî tefsirle uğraşanlar, sülûk ve tasavvuf erbabı olduğu için, bunlar işarî tefsirle özdeşleştirilmiştir. Yoksa, “İşarî tefsir, sülûk ve tasavvuf erbabına zahir olan...” ifadesi, bu işi tasavvuf erbabından başka herhangi bir alim tarafından bilinemeyeceği anlamına gelmez. Demek ki, Bediüzzaman gibi bir allamenin de işarî tefsir kapsamında istinbatlar/çıkarsamalar yapma hakkı vardır. [/SIZE][/FONT] [/INDENT][SIZE=4] [/SIZE] [FONT=Tahoma][SIZE=4][B]İddia:[/B] İmam Gazalî ve İbn Teymiye bâtınî manayı tamamen inkâr etmemiş, bilhassa İbn Teymiye zahir ulemanın anlayamayacağı bir bâtın manayı kabul etmiş, fakat bunun muteberliğini şartlara bağlayarak şöyle demiştir: Bâtın ilmi iki çeşittir: Zahire muhalif olan bâtın, zahire uygun olan bâtın. Zahire muhalif olan bâtın, batıldır. Kim zahire muhalif bir bâtın ilmi bildiğini iddia ederse, o hatalıdır. O, ya mülhit, ya zındık veya cahil ve sapıktır. Zahire uygun bâtın, zahir gibidir. Bu da ikiye ayrılır: Birincisi, Kur'an’ın zahirine uygundur, Kur'an’ın ve hadisin lâfızları veya delâletiyle o manaya istidlâl edilebilir. Fakat, bu lâfızlarla bizzat o mana kastedilmemiştir. Bunun için buna "işaret" demişlerdir. "Bu lâfızlarla sadece bu mana kastedilmiştir" demek, Allah’a iftiradır. İkincisi, lâfzın delâletiyle değil de kıyas yoluyla böyle bâtın bir mana çıkarmaktır. Bu da kıyas gibidir. Fakihlerin kıyas dediklerine, sufiler "işaret" demişlerdir. Bu da aynı kıyas gibi, sahih de olabilir, batıl da.[/SIZE][/FONT] [SIZE=4] [/SIZE] [INDENT][SIZE=4] [/SIZE][SIZE=4][FONT=Verdana][B]İddiaya cevap:[/B] [/FONT][FONT=Verdana]Bediüzzaman’ın “risalede biz demiyoruz ki: "Âyetin mâna-yı sarîhi budur." Tâ hocalar "fîhinazarun" desin” ifadesi, bu konuda çok önemlidir.[/FONT] [FONT=Verdana] Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi, İbn Teymiye’nin işarî tefsir hakkında “Bu da kıyas gibidir. Fakihlerin kıyas dediklerine, sufiler "işaret" demişlerdir…” demesi çok önemlidir. Bilindiği üzere “Kıyas”, alimlerin cumhuru tarafından kullanılan, şer’î bir delil olarak kabul edilen ve açıkça ifade edilmeyen bazı hakikatlere ulaşmak için bir yol haritası olarak görülen, ayet ve hadislerle desteklenen bir ilmî istinbat/çıkarsama unsurdur. Sadece Risalelerde kullanılan işarî tefsir konusu olan mubah kısımlarda değil, farz ve vacip kısımlar için de yaygın bir kullanıma sahiptir.[/FONT][/SIZE] [/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Risale-i Nur'a ve Bediüzzaman'a Gelen İtirazlar
Bediüzzaman'a Gelen İtirazlar
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst