Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Risale-i Nur'a ve Bediüzzaman'a Gelen İtirazlar
bediüzzaman hakkında yapılan itirazlara cevap
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="memluk" data-source="post: 179710" data-attributes="member: 9260"><p><span style="font-size: 15px"><strong>İddia:</strong><span style="color: red">Allah Resulünün bile böyle bir iddiası olmadığı hâlde, Said Nursî nasıl olur da her soruya cevap verir, üstelik "tereddüt etmeden" ve "mutlak bir isabetle"?...</span></span></p><p> </p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 15px">İddiaya Cevap:</span></strong> <em><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkorchid">Hz. Peygamber(a.s.m) de bir insan olarak ancak Allah’ın bildirdiği şeyleri bilmesi kadar tabii bir şey olamaz. Daha vahiy gelmeden, bir konuda bir şey söylemsi düşünülebilir mi? Bediüzzaman –haşa- peygamber mi ki, o da vahiy bekleyip öyle konuşsun. O, bilgisini, vahiy olarak indirilmiş Kur’an’dan ve Kur’an’dan bilgilerini alan İslamî kaynaklardan almıştır. İlmî doksan temel kaynağı hafızasına aldığı ve her üç ayda onları tekrar, tekrar gözden geçirdiği bilinen Bediüzzaman’ın bu hârika ilmini hazmetmeyip onu çürütmek için her yola baş vuranın aklen ve kalben malul olduğunda tereddüt etmemek gerekir.</span></span></em></p><p><em><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkorchid">Bununla beraber, Abdullah b. Abbas’ın bildirdiğine göre, Yahudîler, Hz. Peygamber(a.s.m)’e gelip senden-peygamberlerden başkasının bilemeyeceği- bazı şeyler soracağını söyleyince, o da hiçbir kayıt koymadan “Dilediğiniz şeyi sorabilirsiniz” dedi(Hafız Heysemî, Taberanî’nin bu rivayetinin sahih olduğunu söylemiştir(bk. Mecmau’z-zevaid, 6/314-315)</span></span></em></p><p> </p><p> </p><p>• • •</p><p> </p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 15px">İddia:</span></strong> <span style="font-size: 15px"><span style="color: red">Her soruya cevap verme iddiası bir yana, âlimlik iddia etmek bile zemmedilmiştir. Nitekim, İbn Ömer (r.a.) demiştir ki: Resulullah’ın:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">"'Ben âlimim' diyen, cahildir." dediğini kesin olarak biliyorum.</span></span></p><p> </p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 15px">İddiaya Cevap:</span></strong> <em><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkorchid">Bunun manası: böbürlenerek, kibirlenerek, kendisini beğenerek –Bediüzzaman gibi cumhur-u ulemanın-hem ilmine hem de takvasına- saygı duyduğu bir şahsiyete karşı bile haset ve kin besleyecek kadar cehl-i mürekkeble mağrur bir zavallının alimlik dava etmesiyle ilgilidir. Yoksa, yeri geldiğinde alimin alim olduğunu söylemesi bir farz-ı kifâyedir. Kaldı ki, Heysemî, bu hadisin zayıf olduğunu belirtmiştir- bk. Mecmau’z-zevaid, 1/186</span></span></em></p><p> </p><p> </p><p>• • •</p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><strong>İddia:</strong> <span style="color: red">Abdullah İbn Mesud (r.a.) demiştir ki:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">"Ey insanlar, Allah’tan korkun! Sizden bir şey bilen, bildiğini söylesin. Bilmeyen de 'Allah bilir' desin. Zira, sizden birinizin bilmediği bir şey için 'Allah bilir' demesi de ilimdir.(...)"</span></span></p><p> </p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 15px">İddiaya Cevap:</span></strong> <em><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkorchid">Demek ki, Abdullah İbn Mesud (r.a.) da –bu ifadeyle-manen Bediüzzaman gibi allamelere, “Allah’tan korkun! Bir şey biliyorsanız, bildiğinizi çekinmeden söyleyin” diye tavsiyede bulunuyor. Bediüzzaman da bunu yapmıştır.. Bununla beraber, R. Nur’da “en iyisini Allah bilir” cümlesi onlarca defa geçmiştir.</span></span></em></p><p> </p><p> </p><p>• • •</p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><strong>İddia:</strong><span style="color: red"> İmran b. Hıttan şöyle demiştir: "Ben, Aişe’ye ipek(li giyinmek) hakkında sordum. Aişe:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">-İbn Abbas’a git, ona sor, dedi. İbn Abbas’a gidip ona da sordum.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">O da bana:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">-İbn Ömer’e sor, dedi. Ben de gidip İbn Ömer’e sordum.(...)"</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">Aişe ve İbn Abbas sahabenin âlimlerinden olmalarına rağmen, sorulan her soruya hemen cevap vermemişler, soru soranı başkasına yönlendirmişlerdir.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">Şureyh b. Hânî mestlerin üzerine mesh meselesini sorunca, annemiz (r.anhâ) yine cevap vermemiş ve şöyle demiştir:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">"İbn Ebu Talib’e git de ona sor! Çünkü o, bunu benden daha iyi bilir. O, Resulullah (s.a.v.)’la birlikte sefer ediyordu."</span></span></p><p> </p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 15px">İddiaya Cevap:</span></strong> <em><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkorchid">Kişinin bilmediğini daha iyi bildiğine inandığı bir kimseye havale etmesinden daha tabii ne olabilir ki.. Bediüzzaman’ın bilmediği halde bir konuyu söylemekten çekinmediğini gösteren bir bilgi gösterilebilir mi?</span></span></em></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="memluk, post: 179710, member: 9260"] [SIZE=4][B]İddia:[/B][COLOR=red]Allah Resulünün bile böyle bir iddiası olmadığı hâlde, Said Nursî nasıl olur da her soruya cevap verir, üstelik "tereddüt etmeden" ve "mutlak bir isabetle"?...[/COLOR][/SIZE] [B][SIZE=4]İddiaya Cevap:[/SIZE][/B] [I][SIZE=4][COLOR=darkorchid]Hz. Peygamber(a.s.m) de bir insan olarak ancak Allah’ın bildirdiği şeyleri bilmesi kadar tabii bir şey olamaz. Daha vahiy gelmeden, bir konuda bir şey söylemsi düşünülebilir mi? Bediüzzaman –haşa- peygamber mi ki, o da vahiy bekleyip öyle konuşsun. O, bilgisini, vahiy olarak indirilmiş Kur’an’dan ve Kur’an’dan bilgilerini alan İslamî kaynaklardan almıştır. İlmî doksan temel kaynağı hafızasına aldığı ve her üç ayda onları tekrar, tekrar gözden geçirdiği bilinen Bediüzzaman’ın bu hârika ilmini hazmetmeyip onu çürütmek için her yola baş vuranın aklen ve kalben malul olduğunda tereddüt etmemek gerekir.[/COLOR][/SIZE][/I] [I][SIZE=4][COLOR=darkorchid]Bununla beraber, Abdullah b. Abbas’ın bildirdiğine göre, Yahudîler, Hz. Peygamber(a.s.m)’e gelip senden-peygamberlerden başkasının bilemeyeceği- bazı şeyler soracağını söyleyince, o da hiçbir kayıt koymadan “Dilediğiniz şeyi sorabilirsiniz” dedi(Hafız Heysemî, Taberanî’nin bu rivayetinin sahih olduğunu söylemiştir(bk. Mecmau’z-zevaid, 6/314-315)[/COLOR][/SIZE][/I] • • • [B][SIZE=4]İddia:[/SIZE][/B] [SIZE=4][COLOR=red]Her soruya cevap verme iddiası bir yana, âlimlik iddia etmek bile zemmedilmiştir. Nitekim, İbn Ömer (r.a.) demiştir ki: Resulullah’ın:[/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=red]"'Ben âlimim' diyen, cahildir." dediğini kesin olarak biliyorum.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=red] [/COLOR][/SIZE] [B][SIZE=4]İddiaya Cevap:[/SIZE][/B] [I][SIZE=4][COLOR=darkorchid]Bunun manası: böbürlenerek, kibirlenerek, kendisini beğenerek –Bediüzzaman gibi cumhur-u ulemanın-hem ilmine hem de takvasına- saygı duyduğu bir şahsiyete karşı bile haset ve kin besleyecek kadar cehl-i mürekkeble mağrur bir zavallının alimlik dava etmesiyle ilgilidir. Yoksa, yeri geldiğinde alimin alim olduğunu söylemesi bir farz-ı kifâyedir. Kaldı ki, Heysemî, bu hadisin zayıf olduğunu belirtmiştir- bk. Mecmau’z-zevaid, 1/186[/COLOR][/SIZE][/I] • • • [SIZE=4][B]İddia:[/B] [COLOR=red]Abdullah İbn Mesud (r.a.) demiştir ki:[/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=red]"Ey insanlar, Allah’tan korkun! Sizden bir şey bilen, bildiğini söylesin. Bilmeyen de 'Allah bilir' desin. Zira, sizden birinizin bilmediği bir şey için 'Allah bilir' demesi de ilimdir.(...)"[/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=red] [/COLOR][/SIZE] [COLOR=red] [/COLOR] [B][SIZE=4]İddiaya Cevap:[/SIZE][/B] [I][SIZE=4][COLOR=darkorchid]Demek ki, Abdullah İbn Mesud (r.a.) da –bu ifadeyle-manen Bediüzzaman gibi allamelere, “Allah’tan korkun! Bir şey biliyorsanız, bildiğinizi çekinmeden söyleyin” diye tavsiyede bulunuyor. Bediüzzaman da bunu yapmıştır.. Bununla beraber, R. Nur’da “en iyisini Allah bilir” cümlesi onlarca defa geçmiştir.[/COLOR][/SIZE][/I] [SIZE=4][COLOR=darkorchid] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=darkorchid] [/COLOR][/SIZE] • • • [SIZE=4][B]İddia:[/B][COLOR=red] İmran b. Hıttan şöyle demiştir: "Ben, Aişe’ye ipek(li giyinmek) hakkında sordum. Aişe:[/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=red]-İbn Abbas’a git, ona sor, dedi. İbn Abbas’a gidip ona da sordum.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=red]O da bana:[/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=red]-İbn Ömer’e sor, dedi. Ben de gidip İbn Ömer’e sordum.(...)"[/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=red]Aişe ve İbn Abbas sahabenin âlimlerinden olmalarına rağmen, sorulan her soruya hemen cevap vermemişler, soru soranı başkasına yönlendirmişlerdir.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=red]Şureyh b. Hânî mestlerin üzerine mesh meselesini sorunca, annemiz (r.anhâ) yine cevap vermemiş ve şöyle demiştir:[/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=red]"İbn Ebu Talib’e git de ona sor! Çünkü o, bunu benden daha iyi bilir. O, Resulullah (s.a.v.)’la birlikte sefer ediyordu."[/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=red] [/COLOR][/SIZE] [COLOR=red] [/COLOR] [B][SIZE=4]İddiaya Cevap:[/SIZE][/B] [I][SIZE=4][COLOR=darkorchid]Kişinin bilmediğini daha iyi bildiğine inandığı bir kimseye havale etmesinden daha tabii ne olabilir ki.. Bediüzzaman’ın bilmediği halde bir konuyu söylemekten çekinmediğini gösteren bir bilgi gösterilebilir mi?[/COLOR][/SIZE][/I] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Risale-i Nur'a ve Bediüzzaman'a Gelen İtirazlar
bediüzzaman hakkında yapılan itirazlara cevap
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst