Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Asa-yı Musa
Asa-yı Musa 8. Ders - Âhireti Allah'tan Soruyoruz.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 420300" data-attributes="member: 27"><p>İşte, şu üç temsili fehmettinse, bak: </p><p></p><p>Nakkâş-ı Ezelî, gözümüzün önünde kışın beyaz sahifesini çevirip, </p><p>bahar ve yaz yeşil yaprağını açıp, rû-yi arzın sahifesinde</p><p> <strong>üç yüz binden ziyade envâı, kudret ve kader kalemiyle ahsen-i suret üzere yazar.</strong></p><p> <strong>Birbiri içinde, birbirine karışmaz. Beraber yazar; birbirine mani olmaz. </strong></p><p><strong>Teşkilce, suretçe birbirinden ayrı, hiç şaşırtmaz, yanlış yazmaz.</strong></p><p></p><p>Evet, en büyük bir ağacın ruh programını, </p><p>bir nokta gibi en küçük bir çekirdekte derc edip muhafaza eden Zât-ı Hakîm-i Hafîz, </p><p><strong>vefat edenlerin ruhlarını nasıl muhafaza eder, denilir mi?</strong> </p><p><strong>Ve küre-i arzı bir sapan taşı gibi çeviren Zât-ı Kadîr, </strong></p><p><strong>âhirete giden misafirlerinin yolunda nasıl bu arzı kaldıracak veya dağıtacak, denilir mi?</strong> </p><p><strong></strong></p><p><strong>Hem, hiçten, yeniden bütün zîhayatın ordularını, </strong></p><p><strong>bütün cesetlerinin taburlarında kemâl-i intizamla </strong></p><p><strong>zerrâtı emr-i <span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 22px">كُنْ فَيَكُونُ </span></span> [SUP][SUP]1[/SUP] [/SUP] ile kaydedip yerleştiren, </strong></p><p><strong>ordular icad eden Zât-ı Zülcelâl,</strong></p><p> <strong>tabur-misal cesedin nizamı altına girmekle birbiriyle tanışan </strong></p><p><strong>zerrât-ı esasiye ve eczâ-yı asliyesini bir sayha ile nasıl toplayabilir, denilir mi?</strong></p><p></p><p>Hem bu bahar haşrine benzeyen, dünyanın her devrinde, her asrında, hattâ gece gündüzün tebdilinde, hattâ cevv-i havada bulutların icad ve ifnâsında haşre nümune ve misal ve emare olacak ne kadar nakışlar yaptığını gözünle görüyorsun. Hattâ, eğer hayalen bin sene evvel kendini farz etsen, sonra zamanın iki cenahı olan mazi ile müstakbeli birbirine karşılaştırsan; asırlar, günler adedince misal-i haşir ve kıyametin nümunelerini göreceksin. Sonra, bu kadar nümune ve misalleri müşahede ettiğin halde, haşr-i cismânîyi akıldan uzak görüp istib’âd etmekle inkâr etsen, ne kadar divanelik olduğunu sen de anlarsın. Bak, Ferman-ı Âzam, bahsettiğimiz hakikate dair ne diyor:</p><p></p><p><span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 22px">فَانْظُرْ اِلٰۤى اٰثَارِ رَحْمَتِ اللهِ كَيْفَ يُحْيِى اْلاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَاۤ اِنَّ ذٰلِكَ لَمُحْيِى الْمَوْتٰى وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ </span></span> [SUP]<strong>[SUP]<strong>2</strong>[/SUP] </strong>[/SUP]</p><p><strong>Elhasıl:</strong> <strong>Haşre mâni hiçbir şey yoktur. Muktazî ise, herşeydir.</strong></p><p></p><p></p><p><strong>[SUP]<strong>1</strong>[/SUP] : “(Cenâb-ı Hak) Birşeyin olmasını murad ettiği zaman, Onun işi sadece ‘Ol’ demektir; o da oluverir.” Yâsin Sûresi, 36:82. </strong></p><p><strong> <strong>[SUP]<strong>2</strong>[/SUP] : “Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor! Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O herşeye hakkıyla kadirdir.” Rum Sûresi, 30:50.</strong></strong></p><p></p><p></p><p><strong>Onuncu Söz</strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 420300, member: 27"] İşte, şu üç temsili fehmettinse, bak: Nakkâş-ı Ezelî, gözümüzün önünde kışın beyaz sahifesini çevirip, bahar ve yaz yeşil yaprağını açıp, rû-yi arzın sahifesinde [B]üç yüz binden ziyade envâı, kudret ve kader kalemiyle ahsen-i suret üzere yazar.[/B] [B]Birbiri içinde, birbirine karışmaz. Beraber yazar; birbirine mani olmaz. Teşkilce, suretçe birbirinden ayrı, hiç şaşırtmaz, yanlış yazmaz.[/B] Evet, en büyük bir ağacın ruh programını, bir nokta gibi en küçük bir çekirdekte derc edip muhafaza eden Zât-ı Hakîm-i Hafîz, [B]vefat edenlerin ruhlarını nasıl muhafaza eder, denilir mi?[/B] [B]Ve küre-i arzı bir sapan taşı gibi çeviren Zât-ı Kadîr, âhirete giden misafirlerinin yolunda nasıl bu arzı kaldıracak veya dağıtacak, denilir mi?[/B] [B] Hem, hiçten, yeniden bütün zîhayatın ordularını, bütün cesetlerinin taburlarında kemâl-i intizamla zerrâtı emr-i [FONT=trebuchet ms][SIZE=6]كُنْ فَيَكُونُ [/SIZE][/FONT] [SUP][SUP]1[/SUP] [/SUP] ile kaydedip yerleştiren, ordular icad eden Zât-ı Zülcelâl, tabur-misal cesedin nizamı altına girmekle birbiriyle tanışan zerrât-ı esasiye ve eczâ-yı asliyesini bir sayha ile nasıl toplayabilir, denilir mi?[/B] Hem bu bahar haşrine benzeyen, dünyanın her devrinde, her asrında, hattâ gece gündüzün tebdilinde, hattâ cevv-i havada bulutların icad ve ifnâsında haşre nümune ve misal ve emare olacak ne kadar nakışlar yaptığını gözünle görüyorsun. Hattâ, eğer hayalen bin sene evvel kendini farz etsen, sonra zamanın iki cenahı olan mazi ile müstakbeli birbirine karşılaştırsan; asırlar, günler adedince misal-i haşir ve kıyametin nümunelerini göreceksin. Sonra, bu kadar nümune ve misalleri müşahede ettiğin halde, haşr-i cismânîyi akıldan uzak görüp istib’âd etmekle inkâr etsen, ne kadar divanelik olduğunu sen de anlarsın. Bak, Ferman-ı Âzam, bahsettiğimiz hakikate dair ne diyor: [FONT=trebuchet ms][SIZE=6]فَانْظُرْ اِلٰۤى اٰثَارِ رَحْمَتِ اللهِ كَيْفَ يُحْيِى اْلاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَاۤ اِنَّ ذٰلِكَ لَمُحْيِى الْمَوْتٰى وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ [/SIZE][/FONT] [SUP][B][SUP][B]2[/B][/SUP] [/B][/SUP] [B]Elhasıl:[/B] [B]Haşre mâni hiçbir şey yoktur. Muktazî ise, herşeydir.[/B] [B][SUP][B]1[/B][/SUP] : “(Cenâb-ı Hak) Birşeyin olmasını murad ettiği zaman, Onun işi sadece ‘Ol’ demektir; o da oluverir.” Yâsin Sûresi, 36:82. [B][SUP][B]2[/B][/SUP] : “Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor! Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O herşeye hakkıyla kadirdir.” Rum Sûresi, 30:50.[/B][/B] [B]Onuncu Söz[/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Asa-yı Musa
Asa-yı Musa 8. Ders - Âhireti Allah'tan Soruyoruz.
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst