Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Asa-yı Musa
Asa-yı Musa 3. Ders - Madem Ölüm Öldürülmüyor Ve Kabir Kapısı Kapanmıyor..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 342215" data-attributes="member: 27"><p><strong>Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 35 - Madem Ölüm Öldürülmüyor Ve Kabir Kapısı Kapanm</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">[NOT]İki yolun—hadsiz muhbirlerin kat’î ihbarları ile—en kısa ve kolayı ve yüzde yüz Cennet ve saadet-i ebediyeyi kazandıranı bırakıp en dağdağalı ve uzun ve sıkıntılı ve yüzde doksan dokuz Cehennem hapsini ve şekavet-i daimeyi netice veren yolunu ihtiyar ettiği halde, dünyada iki yolun, birtek muhbirin yalan olabilir haberiyle yüzde birtek ihtimal-i tehlike ve bir ay hapis imkânı bulunan kısa yolu bırakıp, menfaatsiz—yalnız zararsız olduğu için—uzun yolu ihtiyar eden bedbaht, sarhoş divaneler gibi, dehşetli ve uzakta görünen ve ona musallat olan ejderhalara ehemmiyet vermez, sineklerle uğraşıyor, yalnız onlara ehemmiyet verir derecede aklını, kalbini, ruhunu, insaniyetini kaybetmiş oluyor.[/NOT]</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Evet önümüzde iki yol var. Ve tercih hakkını Allah cc. bize bırakmış. Tercihlerimizi yönlendirmek içinde iki taife var. Birisi daha önce bahsettiğimiz şeytan nefis ve onlara hizmet eden herşey, ikincisi ise Kur'an, enbiyalar, evliyalar, alimler vs. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Birinci taife diyor ki;</strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">[NOT]Bundan sonra birden gördü ki, sol cihetinden şeytan gibi dessas, ayyaş, aldatıcı bir adam, çok ziynetler, süslü suretler, fantaziyeler, müskirler beraber olduğu halde geldi, karşısında durdu. Ona dedi: “Hey, arkadaş! Gel, gel, beraber işret edip keyfedelim. Şu güzel kız suretlerine bakalım. Şu hoş şarkıları dinleyelim. Şu tatlı yemekleri yiyelim.”</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Sual:</strong> “Ha, ha, nedir ağzında gizli okuyorsun?”</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Cevap:</strong> “Bir tılsım.”</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">“Bırak şu anlaşılmaz işi. Hazır keyfimizi bozmayalım.”</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>S:</strong> “Ha, şu ellerindeki nedir?”</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>C:</strong> “Bir ilâç.”</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">“At şunu. Sağlamsın. Neyin var? Alkış zamanıdır.”</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>S: </strong>“Ha, şu beş nişanlı kâğıt nedir?”</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>C:</strong> “Bir bilet. Bir tayınat senedi.”</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">“Yırt bunları. Şu güzel bahar mevsiminde yolculuk bizim nemize lâzım?” der. Herbir desise ile onu iknaa çalışır. Hattâ o biçare, ona biraz meyleder.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Yedinci Söz'den</strong>[/NOT]</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>İnsana herşekilde hilelerini yutturmaya çalışan bu taifeye karşı ikinci taife diyor ki; </strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">[NOT]“Sakın aldanma. Ve o dessasa de ki: Eğer arkamdaki arslanı öldürüp, önümdeki darağacını kaldırıp, sağ ve solumdaki yaraları def edip, peşimdeki yolculuğu men edecek bir çare sende varsa, bulursan, haydi yap, göster, görelim. Sonra de, ‘Gel, keyfedelim.’ Yoksa sus, hey sersem! Ta Hızır gibi bu zât-ı semâvî dediğini desin.”</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Yedinci Söz'den</strong>[/NOT]</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Göründüğü gibi birinci taife peşin ama yalancı bir lezzeti insana sunuyor. Bu lezzetin içinde binbir elemler var. İkici taife ise kesin ve kat'i olan bir beşer yolculuğundan bahsediyor. Eğer bu yolculuğu durdurmak mümkünse, dünya ebedi kalınacak bir yer olsa birinci taifeyi dinleyebilirsin, ancak görüyoruz ki bu yolculuk bitmiyor ve hızla devam ediyor. İkinci taife bize bu yolculuğun sonunda iki netice olduğunu kesin olarak haber veriyor. Ya şekaveti ebediye ya saadeti ebediye. Ve yolculuk esnasında bile bir huzurdan, emniyetten ve selametten haber veriyor</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bir yolda gidiyoruz. Daha önce bu gittiğimiz yoldan belki yüz arkadaşımız gitmiş ve yolun çok emniyetli olduğunu bize bildirmişler. O yolu kullananlardan hiçbiri zarar görmemiş, aksine menfaat görmüş. Yalnız bu yolda gitmek için yolda lazım olacak olan bazı erzakları ve silahları almak gerekiyor. Ki yolda emniyetimiz tam olsun. Bu erzaklar ve silahlar (namaz ve diğer ibadetler gibi) zahiri bir yük gibi görünse de o cüz'i yük karşılığında büyük bir emniyeti netice veriyor. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p> <span style="font-family: 'verdana'">Sonra o yolu kullanmamış biri bize diyor ki; "bu yoldan gitme, belki yolda zarar görebilirsin, tehlikeli olabilir" gibi telkinlerde bulunuyor. Ve bize bundan daha kötü ve daha uzun ikinci bir yolu gösteriyor. Zahirde hiçbir yük taşımak gerekmiyor bu yolda. Ancak yolda karşılaşılabilecek tehlikelere karşı koyabilecek elde hiçbirşey yok. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">İşte her akıl sahibi kabul eder ki; zahiri bir yük olsa da birinci yol daha emniyetli ve selametlidir. İkincisi ise risklidir ve tehlikelidir. Buna rağmen uzun ve tehlikelerle dolu olan yolu seçen kişinin durumu, sineğin ısırmasından kaçarken yılanın ısırmasını kabul eden insanın durumu gibidir. Allah cc. cümlemizi böyle yollardan ve akıbetlerden muhafaza eylesin. Amin.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 342215, member: 27"] [b]Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 35 - Madem Ölüm Öldürülmüyor Ve Kabir Kapısı Kapanm[/b] [FONT=verdana] [NOT]İki yolun—hadsiz muhbirlerin kat’î ihbarları ile—en kısa ve kolayı ve yüzde yüz Cennet ve saadet-i ebediyeyi kazandıranı bırakıp en dağdağalı ve uzun ve sıkıntılı ve yüzde doksan dokuz Cehennem hapsini ve şekavet-i daimeyi netice veren yolunu ihtiyar ettiği halde, dünyada iki yolun, birtek muhbirin yalan olabilir haberiyle yüzde birtek ihtimal-i tehlike ve bir ay hapis imkânı bulunan kısa yolu bırakıp, menfaatsiz—yalnız zararsız olduğu için—uzun yolu ihtiyar eden bedbaht, sarhoş divaneler gibi, dehşetli ve uzakta görünen ve ona musallat olan ejderhalara ehemmiyet vermez, sineklerle uğraşıyor, yalnız onlara ehemmiyet verir derecede aklını, kalbini, ruhunu, insaniyetini kaybetmiş oluyor.[/NOT] Evet önümüzde iki yol var. Ve tercih hakkını Allah cc. bize bırakmış. Tercihlerimizi yönlendirmek içinde iki taife var. Birisi daha önce bahsettiğimiz şeytan nefis ve onlara hizmet eden herşey, ikincisi ise Kur'an, enbiyalar, evliyalar, alimler vs. [B]Birinci taife diyor ki;[/B] [NOT]Bundan sonra birden gördü ki, sol cihetinden şeytan gibi dessas, ayyaş, aldatıcı bir adam, çok ziynetler, süslü suretler, fantaziyeler, müskirler beraber olduğu halde geldi, karşısında durdu. Ona dedi: “Hey, arkadaş! Gel, gel, beraber işret edip keyfedelim. Şu güzel kız suretlerine bakalım. Şu hoş şarkıları dinleyelim. Şu tatlı yemekleri yiyelim.” [B]Sual:[/B] “Ha, ha, nedir ağzında gizli okuyorsun?” [B]Cevap:[/B] “Bir tılsım.” “Bırak şu anlaşılmaz işi. Hazır keyfimizi bozmayalım.” [B]S:[/B] “Ha, şu ellerindeki nedir?” [B]C:[/B] “Bir ilâç.” “At şunu. Sağlamsın. Neyin var? Alkış zamanıdır.” [B]S: [/B]“Ha, şu beş nişanlı kâğıt nedir?” [B]C:[/B] “Bir bilet. Bir tayınat senedi.” “Yırt bunları. Şu güzel bahar mevsiminde yolculuk bizim nemize lâzım?” der. Herbir desise ile onu iknaa çalışır. Hattâ o biçare, ona biraz meyleder. [B]Yedinci Söz'den[/B][/NOT] [B]İnsana herşekilde hilelerini yutturmaya çalışan bu taifeye karşı ikinci taife diyor ki; [/B] [NOT]“Sakın aldanma. Ve o dessasa de ki: Eğer arkamdaki arslanı öldürüp, önümdeki darağacını kaldırıp, sağ ve solumdaki yaraları def edip, peşimdeki yolculuğu men edecek bir çare sende varsa, bulursan, haydi yap, göster, görelim. Sonra de, ‘Gel, keyfedelim.’ Yoksa sus, hey sersem! Ta Hızır gibi bu zât-ı semâvî dediğini desin.” [B]Yedinci Söz'den[/B][/NOT] Göründüğü gibi birinci taife peşin ama yalancı bir lezzeti insana sunuyor. Bu lezzetin içinde binbir elemler var. İkici taife ise kesin ve kat'i olan bir beşer yolculuğundan bahsediyor. Eğer bu yolculuğu durdurmak mümkünse, dünya ebedi kalınacak bir yer olsa birinci taifeyi dinleyebilirsin, ancak görüyoruz ki bu yolculuk bitmiyor ve hızla devam ediyor. İkinci taife bize bu yolculuğun sonunda iki netice olduğunu kesin olarak haber veriyor. Ya şekaveti ebediye ya saadeti ebediye. Ve yolculuk esnasında bile bir huzurdan, emniyetten ve selametten haber veriyor Bir yolda gidiyoruz. Daha önce bu gittiğimiz yoldan belki yüz arkadaşımız gitmiş ve yolun çok emniyetli olduğunu bize bildirmişler. O yolu kullananlardan hiçbiri zarar görmemiş, aksine menfaat görmüş. Yalnız bu yolda gitmek için yolda lazım olacak olan bazı erzakları ve silahları almak gerekiyor. Ki yolda emniyetimiz tam olsun. Bu erzaklar ve silahlar (namaz ve diğer ibadetler gibi) zahiri bir yük gibi görünse de o cüz'i yük karşılığında büyük bir emniyeti netice veriyor. Sonra o yolu kullanmamış biri bize diyor ki; "bu yoldan gitme, belki yolda zarar görebilirsin, tehlikeli olabilir" gibi telkinlerde bulunuyor. Ve bize bundan daha kötü ve daha uzun ikinci bir yolu gösteriyor. Zahirde hiçbir yük taşımak gerekmiyor bu yolda. Ancak yolda karşılaşılabilecek tehlikelere karşı koyabilecek elde hiçbirşey yok. İşte her akıl sahibi kabul eder ki; zahiri bir yük olsa da birinci yol daha emniyetli ve selametlidir. İkincisi ise risklidir ve tehlikelidir. Buna rağmen uzun ve tehlikelerle dolu olan yolu seçen kişinin durumu, sineğin ısırmasından kaçarken yılanın ısırmasını kabul eden insanın durumu gibidir. Allah cc. cümlemizi böyle yollardan ve akıbetlerden muhafaza eylesin. Amin. [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Asa-yı Musa
Asa-yı Musa 3. Ders - Madem Ölüm Öldürülmüyor Ve Kabir Kapısı Kapanmıyor..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst