Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Anne Babaya Hangi Durumlarda İtaat Edilmeli ? (RİSALE DERSİ)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="topraktoprak" data-source="post: 232035" data-attributes="member: 11795"><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: darkgreen">Kur'an’da tek olan Allah'a ibadet edip O'na hiç bir şeyi şirk koşmama emrinden sonra ana babaya itaat etme ve onlara ihsanda bulunma emrinin geldiği görülmektedir. Şöyle ki: <em>"Rabbin sadece kendisine kulluk etmenizi ana babanıza ihsanda bulunmanızı (onlara iyi davranmanızı) kesin bir şekilde emretti...”</em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen">Bu âyettenana babaya iyilik ve ihsanda bulunmanın farz olduğu anlaşılmaktadır. Bunu destekleyen başka bir âyet-i kerimede şöyle buyuruluyor: <em>"De ki gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi</em> <em>şirk/ortak koşmayın. Ana babaya ihsân/iyilik edin..."</em>Burada Allah ana babaya itaati terk etmenin kötülüğünü beyan için haram kılınanlar arasında zikretti. O halde ana babaya ihsan/iyilik farz; terki haramdır. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: darkgreen">Ana babaya ihsân güzel sözle davranışla ve ihtiyaçları anında onlara gereğince infak etmek suretiyle olur. Allah ebeveyni insanın yokluk âleminden varlık âlemine çıkmasına bir sebep kıldığı için onlara ihsân etmek gerekir. Allah'ın ebeveyne ihsânı kendi tevhidi ve ibadeti yanında zikretmesi ebeveynin çocuklar üzerindeki hakkının büyüklüğüne işarettir. <em>"Allah'a ibâdet edin ve O'na hiçbir şeyi şirk/ortak koşmayın. Ana babaya akrabaya yetimlereyoksullara... ihsânda bulunun; Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez </em>Buradaki ebeveyne ihsân evlâtların onların hizmetlerini yapması onlara nâzik konuşması ve onların meşrû isteklerini gerçekleştirmesi için çalışmasıdır. Peygamberimiz (s.a.s.) bu konuda şöyle buyurur: <em>"Burnu yerde sürtülsün; burnu yerde sürtülsün; burnu yerde sürtülsün." </em>"Kimin yâ Rasûlallah?" denildi. Hz. Peygamber: <em>"Yaşlandıklarında ana babasına onlardan birine yahut her ikisine de yetişen fakat onlara iyilik etmediği için cennete giremeyen kimsenin </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen">Ana baba çocuğunu Allah'a isyana teşvik etmedikçe evlâtların onların meşrû her emrine uyması gerekir. Ana baba için mağfiret talebinde bulunmak iyiliklerine duâ etmek bizzat Kur'ân'ın emridir. <em>"Ey Rabbimiz! Hesaba çekileceği gün beni ana babamı ve (bütün) mü'minleri bağışla!"</em> Ebeveyne yapılan her iyilik ve ihsân aslında insanın kendi kendisine yaptığı ihsândır. Âhiretteki mükâfatının sınırsızlığı yanında dünyevî ecri/karşılığı peşindir. Sosyal bir olgu olarak ebeveynimize yaptıklarımızın mislini veya fazlasını çocuklarımızdan göreceğimiz kaçınılmazdır. Ana baba -Allah korusun- müşrik de olsalar onlara ikramda bulunmak dinin emridir. Peygamberimiz müşrik anneye sıla-i rahimde bulunup ona iltifatlarda bulunmayı emretmiştir</span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"> Kur’ân-ı Kerim ana babaya ihsan konusuna büyük önem vermiştir. Bunun yanında kâfir bir babayı ve kardeşi küfrü imana tercih ediyorlarsa velî (dost) edinmenin yasaklığı; anne-baba evlâdını Allah'a şirk koşmak için zorlarlarsa onlara itaat edilmemesi ama onlarla (şirke zorlayan ebeveynle) dünyada iyi geçinilmesi gerektiği emredilir. İbrahim’in (a.s.) putperest babasına karşı konuşmasına <em>"babacığım" </em>diye hitap ederek başladığını ve bu <em>"babacığım"</em> ifadelerinin konuşmada sürekli her cümlede tekrarlandığını Kur’an ders alınsın diye belirtir. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen">17/İsrâ sûresi 23. âyetinde ana-babaya <em>"of!"</em> demenin yasaklığı vurgulanırken 46/Ahkaf sûrende 17'de ana-babasına <em>"of be size!" </em>diyen kâfir evlâttan örnekler verilir. “Of!” ifadesinin her türlü kaba ve yakışıksız söz için örnek olduğu tüm tefsirlerin ortak açıklaması olarak belirir.</span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen">Ana Babaya İhsanı Emreden Âyetlerde Dikkat Çeken Hususlar: Bakara sûresi 83. âyetten anlaşılıyor ki Allah’a kulluk ve ana babaya iyilik sadece Muhammed ümmetinin değil; aynı zamanda eski şeriatlerin de ortak yasasıdır. Benî İsrâilden de bu konuda mîsak/söz alınmıştır. İlâhî Kitaplarda Allah’a kulluk emrinden sonra ana babaya iyiliğin vurgulanması ana baba hakkının önemini gösterir. Ana babaya itaat yahûdilikteki temel emirleri içeren meşhur “on emir”den biridir. Bunların içerisinde Allah’a şirk koşmanın yasaklanmasından hemen sonra ikinci olarak emredilmiştir. Çıkış 20/1-17’de on emir sayılırken şöyle denir: “Babana ve anana hürmet et. Tâ ki Allah’ın Rabbin sana vermekte olduğu toprakta ömrün uzun olsun.” Allah’tan sonra insanın üzerinde en çok hakkı olanla ana babasıdır. Allah’ı bir bilip sadece O’na ibâdet ve kulluk nasıl önemliyse ana babaya ihsanla muâmele etmek de öyle önemlidir. Çünkü Allah insanın yaratıcısı ana baba da yaratmanın sebepleridir. İnsanı besleyen rızıklandıran Allah; yetiştiren eğiten şefkatle koruyup büyüten ana babadır. Bu bakımdan her şeyin başında Allah’ın birliğini tanıyıp sadece O’na ibâdet ve kulluk etmek sonra da ana babaya iyilik etmek şarttır. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen">Kur’an’da ve hadislerde Allah’a ibâdetten hemen sonra ana babaya iyilik görevinin zikredilmesinin sebepleri şunlardır: a) İnsanın maddî ve mânevî gelişmesi için en değerli katkı Allah’ın nimetlerinden sonra ana babanın fedâkârlıklarıdır. Çünkü ana baba çocuğun hem varlık sahnesine çıkmasının sebebidirler hem de yetiştirilip terbiye edilmesini eğitimini sağlayan kişilerdir. b) Çocuğun varlık alanına çıkmasının asıl ve gerçek sebebi Allah zâhirî ve hukukî sebebi ise ana babadır. c) Allah nimetlerini karşılıksız verdiği gibi; ana baba da çocuklarının ihtiyaçlarını hiçbir karşılık beklemeden seve seve yerine getirirler. d) Allah kuluna günahkâr bile olsa nimetler verdiği gibi; ana baba da âsi bile olsa çocuklarına desteklerini sürdürürler. e) Allah kullarının iyiliklerinden râzı olduğu karşılığını fazlasıyla verdiği gibi; ana baba da çocuklarının sahip olduğu imkân ve değerleri korumaya ve geliştirmeye çalışırlar. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen">İsrâ sûresinin 23-24. âyetlerinde Allah’a ibadetle yan yana emredilen ana babaya ihsanın/ iyiliği hiçbir şarta bağlanmadığı dikkat çekmektedir. Bundan da ana babanın müslüman veya gayr-i müslim faziletli veya fâsık/günahkâr olup olmadığına bakılmaksızın onlara itaat etmenin gerekli olduğu sonucuna varılır. Nitekim Mümtehıne sûresinin 8 ve 9. âyetleri de bunu desteklemektedir. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen">İsrâ sûresinin 23. âyetinde ana babaya karşı saygısızlığın en basit ifadesi olmak üzere <em>“onlara öf bile demeyin”</em> buyurulmuştur. Tefsir âlimleri iç sıkıntısını ifade eden bu kelimenin her türlü kabalık saygısızlık ve isyankârlığı içerdiğini belirtirler. 24. âyette merhamet duygusundan kaynaklanan bir tevâzu anlayışıyla ebeveynin himaye altına alınması istenmiş ve <em>“de ki: Rabbim! Onlar bana küçükken nasıl şefkat ve merhamet gösterdilerse Sen de onlara merhamet et”</em> buyurulmuştur. Burada ana babaya saygının en temel sebebi olarak merhametten söz edilmesi ve böylece ebeveyn ile çocuklar arasındaki duygusal bağın öneminin vurgulanmış olması hayli anlamlıdır. Çünkü merhamet duygusu çocuklarla ana baba arasında bulunan maddî ve mânevî ilginin temelidir. Allah’ın nimet ve ikramları da O’nun merhametine bağlı olduğu için Allah’tan ana babaya merhamet dilemek diğer bütün ilâhî lütufları dilemek anlamına gelir. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen">Lokman sûresinin 14. âyetinin sonunda ana babaya iyilik etmeyenin Allah huzurunda sorumlu olacağını belirtmek için <em>“Dönüş banadır!” </em>buyuruluyor. Yani dünyada Allah’a ve ebeveynine karşı yanlış davrananların Allah huzurunda hesaba çekilecekleri hatırlatılıyor. Aynı şekilde 15. âyetin sonunda da benzer ifade tekrar ediliyor ve dünyada yapılan her şeyin kendilerine âhirette haber verileceği belirtiliyor. Böylece insan âhiret hesap ve sorumluluğunu düşünerek Allah’a ve ana babasına karşı davranışlarına dikkat etmesi için uyarılıyor. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen">Ana Babaya İtaatin Sınırı: Allah’a şirk konusunda ailelerin bir zorlaması oluyorsa duygusal bağlardan dolayı tevhidin çiğnenmesine Kur’an kesinlikle müsaade etmez. Bu yüzden olmalı ki ana babaya ihsanı emreden âyetlerin çoğunda ilk emir olarak Allah’a ibâdet/kulluk hatırlatılırAna babaya itaat Allah’a rağmen değildir; İtaat konusunda herhangi bir kimse Allah’a tercih edilirse kişi şirk bataklığına dalmış olur. Ya Allah’a ya başkasına itaat etme seçeneklerinden biri karşısında tercihimanla küfür arasında bir tercihtir. <em>“Biz insana ana-babasına iyi davranmasını tavsiye ettik. Eğer onlar seni hakkında bilgin olmayan şeyi (körü körüne) Bana şirk/ortak koşman için zorlarlarsa onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak Banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber vereceğim</em>; <em>“Biz insana ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir... Eğer onlar seni hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) Bana şirk/ortak koşman için zorlarlarsa onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak Banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber veririm.</em> </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen">Bu âyetlerde ana babaya ihsanla/iyilikle davranma emredilmekle birlikte şirk koşmaİslâm’dan uzaklaşma gibi Allah'a açık isyan konusunda onlara itaat edilmemesi istenir. Ama putperest ve müşrik ana babayla dünyevî ilişkiler konusunda yine iyi geçinilmesi emredilir. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: darkgreen">Allah’ın Hakkı Her Hakkın Üzerindedir: <em>“(Kâfir olarak ölüp) Cehennem ehli oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra akraba dahi olsalar (Allah'a) şirk koşanlar için af dilemek ne peygambere yaraşır ne de mü’minlere. (Çünkü Allah müşrikleri bağışlamaz.) İbrahim’in babası için af dilemesi sadece ona verdiği sözden dolayı idi. Yoksa onun Allah’ın düşmanı olduğu kendisine belli olunca (af dilemekten vazgeçip) ondan uzaklaştı. Şüphesiz ki İbrahim çok yumuşak huylu ve pek sabırlı idi</em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen">Sa’d bin Ebî Vakkas 17 yaşında bir gençken müslüman olmuştur. İslâm’a girdiği ilk günlerde annesiyle yaşadığı bir mâcerâyı şöyle anlatır: “Ben anneme karşı çok saygılı bir kimseydim. Müslüman olduğum zaman annem bu saygımdan istifade ile beni İslâm’dan döndürmek istedi ve: ‘Ey Sa’d! Bu yaşamaya başladığın yeni din de ne? Ya bu dinini terk edeceksin yahut açlık grevi yapacağı ölene dek yiyip içmeyi bırakacağım!’ dedi. Ben kendisine: ‘Anneciğim sakın böyle bir şey yapma. Zira ben kesinlikle dinimi bırakmam!’ dedim. Yine de o yemeyi içmeyi bıraktı ölüm orucuna başladı. Bu hal bir gün bir gece devam etti (diğer bir rivâyette üç gün sürdü). Sa’d’ın bütün ısrarına rağmen annesi ağzına bir şey koymadığından yıpranmağa başlamış gittikçe erimiş bitkin düşmüştü. Kendisine: ‘Anne Allah’a yemin olsun ki senin yüz tane canın olsa her gün birer birer çıkmaya başlasa ben bu dinimi terk etmem!’ dedim. Benim bu azmimi kesin kararımı görünce protestosunu bırakarak yiyip içmeye başladı. Bu olay üzerine şu âyet indi:<em> “Eğer onlar seni hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) Bana şirk/ortak koşman için zorlarlarsa onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak Banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber veririm.</em> Sa’d bu âyetin kendisiyle ilgili olarak nâzil olduğunu söylerdi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen">Tabii ki nüzul sebebi bu hâdise olsa da âyetin hükmü geneldir her müslümanı kapsar. </span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: darkgreen">Bu konudaki âyetlerde dikkat çeken şey müşrik ana babaya itaatin yasaklanması değil; şirk konusundaki emirlerine itaatin yasaklanmasıdır. Müşrik anne babası insanı Allah’a ortak koşmaya sevk etmek istedikleri takdirde Kur’an bu konuda onlara itaati yasaklarken müşrik de olsalar dünya işlerinde onlarla iyi geçinmeyi emretmektedir. Yani onların meşrû emirlerine itaat edilmeli Allah’a isyanı emreden hususlarda itaat edilmemelidir. Ebeveyne itaat gerekir. Ancak ana babanın emirleri Allah’ın emirlerine ters düşerse bu konuda onlara itaat gerekmez. Çünkü Yaratan’a isyan olacak işlerde yaratılmışlara itaat edilmez. <em>“Allah’a isyan sayılan bir konuda kula itaat edilemez.”</em></span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: darkgreen"> Yaratan’ın hakkı ana babanın hakkından üstündür. </span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: darkgreen"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: darkgreen"></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="topraktoprak, post: 232035, member: 11795"] [SIZE=3][FONT=Arial][COLOR=darkgreen]Kur'an’da tek olan Allah'a ibadet edip O'na hiç bir şeyi şirk koşmama emrinden sonra ana babaya itaat etme ve onlara ihsanda bulunma emrinin geldiği görülmektedir. Şöyle ki: [I]"Rabbin sadece kendisine kulluk etmenizi ana babanıza ihsanda bulunmanızı (onlara iyi davranmanızı) kesin bir şekilde emretti...”[/I][/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen]Bu âyettenana babaya iyilik ve ihsanda bulunmanın farz olduğu anlaşılmaktadır. Bunu destekleyen başka bir âyet-i kerimede şöyle buyuruluyor: [I]"De ki gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi[/I] [I]şirk/ortak koşmayın. Ana babaya ihsân/iyilik edin..."[/I]Burada Allah ana babaya itaati terk etmenin kötülüğünü beyan için haram kılınanlar arasında zikretti. O halde ana babaya ihsan/iyilik farz; terki haramdır. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen] [/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Arial][COLOR=darkgreen]Ana babaya ihsân güzel sözle davranışla ve ihtiyaçları anında onlara gereğince infak etmek suretiyle olur. Allah ebeveyni insanın yokluk âleminden varlık âlemine çıkmasına bir sebep kıldığı için onlara ihsân etmek gerekir. Allah'ın ebeveyne ihsânı kendi tevhidi ve ibadeti yanında zikretmesi ebeveynin çocuklar üzerindeki hakkının büyüklüğüne işarettir. [I]"Allah'a ibâdet edin ve O'na hiçbir şeyi şirk/ortak koşmayın. Ana babaya akrabaya yetimlereyoksullara... ihsânda bulunun; Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez [/I]Buradaki ebeveyne ihsân evlâtların onların hizmetlerini yapması onlara nâzik konuşması ve onların meşrû isteklerini gerçekleştirmesi için çalışmasıdır. Peygamberimiz (s.a.s.) bu konuda şöyle buyurur: [I]"Burnu yerde sürtülsün; burnu yerde sürtülsün; burnu yerde sürtülsün." [/I]"Kimin yâ Rasûlallah?" denildi. Hz. Peygamber: [I]"Yaşlandıklarında ana babasına onlardan birine yahut her ikisine de yetişen fakat onlara iyilik etmediği için cennete giremeyen kimsenin [/I][/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen]Ana baba çocuğunu Allah'a isyana teşvik etmedikçe evlâtların onların meşrû her emrine uyması gerekir. Ana baba için mağfiret talebinde bulunmak iyiliklerine duâ etmek bizzat Kur'ân'ın emridir. [I]"Ey Rabbimiz! Hesaba çekileceği gün beni ana babamı ve (bütün) mü'minleri bağışla!"[/I] Ebeveyne yapılan her iyilik ve ihsân aslında insanın kendi kendisine yaptığı ihsândır. Âhiretteki mükâfatının sınırsızlığı yanında dünyevî ecri/karşılığı peşindir. Sosyal bir olgu olarak ebeveynimize yaptıklarımızın mislini veya fazlasını çocuklarımızdan göreceğimiz kaçınılmazdır. Ana baba -Allah korusun- müşrik de olsalar onlara ikramda bulunmak dinin emridir. Peygamberimiz müşrik anneye sıla-i rahimde bulunup ona iltifatlarda bulunmayı emretmiştir[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen] [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen] Kur’ân-ı Kerim ana babaya ihsan konusuna büyük önem vermiştir. Bunun yanında kâfir bir babayı ve kardeşi küfrü imana tercih ediyorlarsa velî (dost) edinmenin yasaklığı; anne-baba evlâdını Allah'a şirk koşmak için zorlarlarsa onlara itaat edilmemesi ama onlarla (şirke zorlayan ebeveynle) dünyada iyi geçinilmesi gerektiği emredilir. İbrahim’in (a.s.) putperest babasına karşı konuşmasına [I]"babacığım" [/I]diye hitap ederek başladığını ve bu [I]"babacığım"[/I] ifadelerinin konuşmada sürekli her cümlede tekrarlandığını Kur’an ders alınsın diye belirtir. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen] [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen]17/İsrâ sûresi 23. âyetinde ana-babaya [I]"of!"[/I] demenin yasaklığı vurgulanırken 46/Ahkaf sûrende 17'de ana-babasına [I]"of be size!" [/I]diyen kâfir evlâttan örnekler verilir. “Of!” ifadesinin her türlü kaba ve yakışıksız söz için örnek olduğu tüm tefsirlerin ortak açıklaması olarak belirir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen] [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen]Ana Babaya İhsanı Emreden Âyetlerde Dikkat Çeken Hususlar: Bakara sûresi 83. âyetten anlaşılıyor ki Allah’a kulluk ve ana babaya iyilik sadece Muhammed ümmetinin değil; aynı zamanda eski şeriatlerin de ortak yasasıdır. Benî İsrâilden de bu konuda mîsak/söz alınmıştır. İlâhî Kitaplarda Allah’a kulluk emrinden sonra ana babaya iyiliğin vurgulanması ana baba hakkının önemini gösterir. Ana babaya itaat yahûdilikteki temel emirleri içeren meşhur “on emir”den biridir. Bunların içerisinde Allah’a şirk koşmanın yasaklanmasından hemen sonra ikinci olarak emredilmiştir. Çıkış 20/1-17’de on emir sayılırken şöyle denir: “Babana ve anana hürmet et. Tâ ki Allah’ın Rabbin sana vermekte olduğu toprakta ömrün uzun olsun.” Allah’tan sonra insanın üzerinde en çok hakkı olanla ana babasıdır. Allah’ı bir bilip sadece O’na ibâdet ve kulluk nasıl önemliyse ana babaya ihsanla muâmele etmek de öyle önemlidir. Çünkü Allah insanın yaratıcısı ana baba da yaratmanın sebepleridir. İnsanı besleyen rızıklandıran Allah; yetiştiren eğiten şefkatle koruyup büyüten ana babadır. Bu bakımdan her şeyin başında Allah’ın birliğini tanıyıp sadece O’na ibâdet ve kulluk etmek sonra da ana babaya iyilik etmek şarttır. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen] [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen]Kur’an’da ve hadislerde Allah’a ibâdetten hemen sonra ana babaya iyilik görevinin zikredilmesinin sebepleri şunlardır: a) İnsanın maddî ve mânevî gelişmesi için en değerli katkı Allah’ın nimetlerinden sonra ana babanın fedâkârlıklarıdır. Çünkü ana baba çocuğun hem varlık sahnesine çıkmasının sebebidirler hem de yetiştirilip terbiye edilmesini eğitimini sağlayan kişilerdir. b) Çocuğun varlık alanına çıkmasının asıl ve gerçek sebebi Allah zâhirî ve hukukî sebebi ise ana babadır. c) Allah nimetlerini karşılıksız verdiği gibi; ana baba da çocuklarının ihtiyaçlarını hiçbir karşılık beklemeden seve seve yerine getirirler. d) Allah kuluna günahkâr bile olsa nimetler verdiği gibi; ana baba da âsi bile olsa çocuklarına desteklerini sürdürürler. e) Allah kullarının iyiliklerinden râzı olduğu karşılığını fazlasıyla verdiği gibi; ana baba da çocuklarının sahip olduğu imkân ve değerleri korumaya ve geliştirmeye çalışırlar. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen] [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen]İsrâ sûresinin 23-24. âyetlerinde Allah’a ibadetle yan yana emredilen ana babaya ihsanın/ iyiliği hiçbir şarta bağlanmadığı dikkat çekmektedir. Bundan da ana babanın müslüman veya gayr-i müslim faziletli veya fâsık/günahkâr olup olmadığına bakılmaksızın onlara itaat etmenin gerekli olduğu sonucuna varılır. Nitekim Mümtehıne sûresinin 8 ve 9. âyetleri de bunu desteklemektedir. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen] [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen]İsrâ sûresinin 23. âyetinde ana babaya karşı saygısızlığın en basit ifadesi olmak üzere [I]“onlara öf bile demeyin”[/I] buyurulmuştur. Tefsir âlimleri iç sıkıntısını ifade eden bu kelimenin her türlü kabalık saygısızlık ve isyankârlığı içerdiğini belirtirler. 24. âyette merhamet duygusundan kaynaklanan bir tevâzu anlayışıyla ebeveynin himaye altına alınması istenmiş ve [I]“de ki: Rabbim! Onlar bana küçükken nasıl şefkat ve merhamet gösterdilerse Sen de onlara merhamet et”[/I] buyurulmuştur. Burada ana babaya saygının en temel sebebi olarak merhametten söz edilmesi ve böylece ebeveyn ile çocuklar arasındaki duygusal bağın öneminin vurgulanmış olması hayli anlamlıdır. Çünkü merhamet duygusu çocuklarla ana baba arasında bulunan maddî ve mânevî ilginin temelidir. Allah’ın nimet ve ikramları da O’nun merhametine bağlı olduğu için Allah’tan ana babaya merhamet dilemek diğer bütün ilâhî lütufları dilemek anlamına gelir. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen] [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen]Lokman sûresinin 14. âyetinin sonunda ana babaya iyilik etmeyenin Allah huzurunda sorumlu olacağını belirtmek için [I]“Dönüş banadır!” [/I]buyuruluyor. Yani dünyada Allah’a ve ebeveynine karşı yanlış davrananların Allah huzurunda hesaba çekilecekleri hatırlatılıyor. Aynı şekilde 15. âyetin sonunda da benzer ifade tekrar ediliyor ve dünyada yapılan her şeyin kendilerine âhirette haber verileceği belirtiliyor. Böylece insan âhiret hesap ve sorumluluğunu düşünerek Allah’a ve ana babasına karşı davranışlarına dikkat etmesi için uyarılıyor. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen] [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen]Ana Babaya İtaatin Sınırı: Allah’a şirk konusunda ailelerin bir zorlaması oluyorsa duygusal bağlardan dolayı tevhidin çiğnenmesine Kur’an kesinlikle müsaade etmez. Bu yüzden olmalı ki ana babaya ihsanı emreden âyetlerin çoğunda ilk emir olarak Allah’a ibâdet/kulluk hatırlatılırAna babaya itaat Allah’a rağmen değildir; İtaat konusunda herhangi bir kimse Allah’a tercih edilirse kişi şirk bataklığına dalmış olur. Ya Allah’a ya başkasına itaat etme seçeneklerinden biri karşısında tercihimanla küfür arasında bir tercihtir. [I]“Biz insana ana-babasına iyi davranmasını tavsiye ettik. Eğer onlar seni hakkında bilgin olmayan şeyi (körü körüne) Bana şirk/ortak koşman için zorlarlarsa onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak Banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber vereceğim[/I]; [I]“Biz insana ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir... Eğer onlar seni hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) Bana şirk/ortak koşman için zorlarlarsa onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak Banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber veririm.[/I] [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen]Bu âyetlerde ana babaya ihsanla/iyilikle davranma emredilmekle birlikte şirk koşmaİslâm’dan uzaklaşma gibi Allah'a açık isyan konusunda onlara itaat edilmemesi istenir. Ama putperest ve müşrik ana babayla dünyevî ilişkiler konusunda yine iyi geçinilmesi emredilir. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen] [/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Arial][COLOR=darkgreen]Allah’ın Hakkı Her Hakkın Üzerindedir: [I]“(Kâfir olarak ölüp) Cehennem ehli oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra akraba dahi olsalar (Allah'a) şirk koşanlar için af dilemek ne peygambere yaraşır ne de mü’minlere. (Çünkü Allah müşrikleri bağışlamaz.) İbrahim’in babası için af dilemesi sadece ona verdiği sözden dolayı idi. Yoksa onun Allah’ın düşmanı olduğu kendisine belli olunca (af dilemekten vazgeçip) ondan uzaklaştı. Şüphesiz ki İbrahim çok yumuşak huylu ve pek sabırlı idi[/I][/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen]Sa’d bin Ebî Vakkas 17 yaşında bir gençken müslüman olmuştur. İslâm’a girdiği ilk günlerde annesiyle yaşadığı bir mâcerâyı şöyle anlatır: “Ben anneme karşı çok saygılı bir kimseydim. Müslüman olduğum zaman annem bu saygımdan istifade ile beni İslâm’dan döndürmek istedi ve: ‘Ey Sa’d! Bu yaşamaya başladığın yeni din de ne? Ya bu dinini terk edeceksin yahut açlık grevi yapacağı ölene dek yiyip içmeyi bırakacağım!’ dedi. Ben kendisine: ‘Anneciğim sakın böyle bir şey yapma. Zira ben kesinlikle dinimi bırakmam!’ dedim. Yine de o yemeyi içmeyi bıraktı ölüm orucuna başladı. Bu hal bir gün bir gece devam etti (diğer bir rivâyette üç gün sürdü). Sa’d’ın bütün ısrarına rağmen annesi ağzına bir şey koymadığından yıpranmağa başlamış gittikçe erimiş bitkin düşmüştü. Kendisine: ‘Anne Allah’a yemin olsun ki senin yüz tane canın olsa her gün birer birer çıkmaya başlasa ben bu dinimi terk etmem!’ dedim. Benim bu azmimi kesin kararımı görünce protestosunu bırakarak yiyip içmeye başladı. Bu olay üzerine şu âyet indi:[I] “Eğer onlar seni hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) Bana şirk/ortak koşman için zorlarlarsa onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak Banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber veririm.[/I] Sa’d bu âyetin kendisiyle ilgili olarak nâzil olduğunu söylerdi.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen]Tabii ki nüzul sebebi bu hâdise olsa da âyetin hükmü geneldir her müslümanı kapsar. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Arial][COLOR=darkgreen]Bu konudaki âyetlerde dikkat çeken şey müşrik ana babaya itaatin yasaklanması değil; şirk konusundaki emirlerine itaatin yasaklanmasıdır. Müşrik anne babası insanı Allah’a ortak koşmaya sevk etmek istedikleri takdirde Kur’an bu konuda onlara itaati yasaklarken müşrik de olsalar dünya işlerinde onlarla iyi geçinmeyi emretmektedir. Yani onların meşrû emirlerine itaat edilmeli Allah’a isyanı emreden hususlarda itaat edilmemelidir. Ebeveyne itaat gerekir. Ancak ana babanın emirleri Allah’ın emirlerine ters düşerse bu konuda onlara itaat gerekmez. Çünkü Yaratan’a isyan olacak işlerde yaratılmışlara itaat edilmez. [I]“Allah’a isyan sayılan bir konuda kula itaat edilemez.”[/I][/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=darkgreen][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Arial][COLOR=darkgreen] Yaratan’ın hakkı ana babanın hakkından üstündür. [/COLOR][/FONT][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Anne Babaya Hangi Durumlarda İtaat Edilmeli ? (RİSALE DERSİ)
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst