Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Nakşıbendi ve Nakşıbendilik
Altın silsile
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="talib" data-source="post: 222305"><p>Lemeât kardeş madem risale okursunuz ve okutturmak gayretindesiniz, evvela yazılanları sakince okuyup, anlayabilmek kabiliyetini göstermeniz lazımdır.</p><p> </p><p>1. Risale yolunda neyin doğru ya da yanlış olacağını risale dairesinde hareket edenler karar vereceklerdir. Biz risale dairesine girip, şu yanlış bu doğru demedik. Risale okurları kardeşler risalelerin kendilerine kafi bir yol olarak görebilirler. Bizim sözümüz ona değildi. Tarikat hakkında bir söz vardı ve zamanın büyüklerince bu sözün zahirinin asla doğru olmadığıdır. Tarikatı tuttuk biz elhamdülillah.. Risale yoluna karışır değiliz, ama tarikat hakkında da bildiğimiz doğruları söyleriz ki buna gücenmemeniz lazımdır.</p><p> </p><p>2. Kelami dergahına devam eden pek çok büyük Bediüzzaman hz.lerini orada görmüşlerdir. Pek çok büyüğün ismini verebiliriz. Zira iki tanesinin ismi yazılarda mevcut. Olanı söylemekten daha doğal bir şey olamaz. Hazretin tarikatlı olmasının sizleri neden rahatsız ettiği de ayrı bir merak konusudur.</p><p> </p><p>Şunu da ilave ettik ki, hazretin sonradan tuttuğu yol tarikat değildi. Çünkü O'nun vazifesi risaleleri yazmaktı. Talabelerini buna yönlendirmiştir. Bazı yanına gelen istidatı parlak kimseleri ise Sami Efendi'ye gönderdiğine dair pek çok haber vardır elimizde. Yaşayan şahitleri mevcuttur.</p><p> </p><p><span style="color: #0000ff">Altınoluk dergisi yazarlarından Taha Kılınç</span>, iki Allah dostunun münasebetine bir örnekle farklı bir açı getirdi: " Rahmetli <strong>Bediüzzaman Hazretleri</strong> Sami Efendi ile <strong><span style="color: darkred">pirdeş</span></strong> idi.</p><p> </p><p>Merhum, doğudan gelen hemşerilerinin tasavvuf yoluna intisap etme arzularını izhar ettiklerinde, onlara adres olarak sadece Sami Efendi Hazretleri'ni gösterir ve eklerdi: <strong>'İrşadla görevli kişi Sami Efendi'dir ona gidiniz, biz sadece iman hakikatlerini yazmak ve yaymakla memuruz'</strong>."</p><p> </p><p><strong>cevaplar.org</strong> sitesinden:</p><p> </p><p>"Muhterem <strong>Rıza Çöllü Hocaefendi</strong> kendisi eğitim hizmetlerine vakfetmiş bir zat. Ramazanoğlu Sami Efendi’den feyz almışlar. Diyorlar ki; “Ben hayatımda ilmini dünya için kullanmayan üç kişi gördüm. Birisi; Bediüzzaman Hazretleri... Diğeri; Ankara’da Hacı Mehmed Efendi vardı. Sonra Mahmud Sami Efendiye intisap etti. Bediüzzaman’a beraber gitmiştik. “Efendim, ben intisap etmek istiyorum” dedi. Bediüzzaman: “<strong>Onu kardeşimiz Mahmud Sami görüyor”</strong> dedi. Bunun üzerine Mehmed Efendi 57’de İstanbul’a geldi."</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="talib, post: 222305"] Lemeât kardeş madem risale okursunuz ve okutturmak gayretindesiniz, evvela yazılanları sakince okuyup, anlayabilmek kabiliyetini göstermeniz lazımdır. 1. Risale yolunda neyin doğru ya da yanlış olacağını risale dairesinde hareket edenler karar vereceklerdir. Biz risale dairesine girip, şu yanlış bu doğru demedik. Risale okurları kardeşler risalelerin kendilerine kafi bir yol olarak görebilirler. Bizim sözümüz ona değildi. Tarikat hakkında bir söz vardı ve zamanın büyüklerince bu sözün zahirinin asla doğru olmadığıdır. Tarikatı tuttuk biz elhamdülillah.. Risale yoluna karışır değiliz, ama tarikat hakkında da bildiğimiz doğruları söyleriz ki buna gücenmemeniz lazımdır. 2. Kelami dergahına devam eden pek çok büyük Bediüzzaman hz.lerini orada görmüşlerdir. Pek çok büyüğün ismini verebiliriz. Zira iki tanesinin ismi yazılarda mevcut. Olanı söylemekten daha doğal bir şey olamaz. Hazretin tarikatlı olmasının sizleri neden rahatsız ettiği de ayrı bir merak konusudur. Şunu da ilave ettik ki, hazretin sonradan tuttuğu yol tarikat değildi. Çünkü O'nun vazifesi risaleleri yazmaktı. Talabelerini buna yönlendirmiştir. Bazı yanına gelen istidatı parlak kimseleri ise Sami Efendi'ye gönderdiğine dair pek çok haber vardır elimizde. Yaşayan şahitleri mevcuttur. [COLOR=#0000ff]Altınoluk dergisi yazarlarından Taha Kılınç[/COLOR], iki Allah dostunun münasebetine bir örnekle farklı bir açı getirdi: " Rahmetli [B]Bediüzzaman Hazretleri[/B] Sami Efendi ile [B][COLOR=darkred]pirdeş[/COLOR][/B] idi. Merhum, doğudan gelen hemşerilerinin tasavvuf yoluna intisap etme arzularını izhar ettiklerinde, onlara adres olarak sadece Sami Efendi Hazretleri'ni gösterir ve eklerdi: [B]'İrşadla görevli kişi Sami Efendi'dir ona gidiniz, biz sadece iman hakikatlerini yazmak ve yaymakla memuruz'[/B]." [B]cevaplar.org[/B] sitesinden: "Muhterem [B]Rıza Çöllü Hocaefendi[/B] kendisi eğitim hizmetlerine vakfetmiş bir zat. Ramazanoğlu Sami Efendi’den feyz almışlar. Diyorlar ki; “Ben hayatımda ilmini dünya için kullanmayan üç kişi gördüm. Birisi; Bediüzzaman Hazretleri... Diğeri; Ankara’da Hacı Mehmed Efendi vardı. Sonra Mahmud Sami Efendiye intisap etti. Bediüzzaman’a beraber gitmiştik. “Efendim, ben intisap etmek istiyorum” dedi. Bediüzzaman: “[B]Onu kardeşimiz Mahmud Sami görüyor”[/B] dedi. Bunun üzerine Mehmed Efendi 57’de İstanbul’a geldi." [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Nakşıbendi ve Nakşıbendilik
Altın silsile
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst