Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Nakşıbendi ve Nakşıbendilik
Sufinin Dünyası
Allah'tan Uzak Gündemler
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="hulusi" data-source="post: 94952" data-attributes="member: 32"><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><img src="http://byfiles.storage.live.com/y1pTQXZVk0vNzxRdMGAY8ICvGegeimBxm3wRiFMtgc5PTBq3pt9w51MNMDnGSyo8zmXbmwciDw-ACE" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></span></p><p></p><p style="text-align: center"><span style="color: #7030a0"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Kitabı da uzağımıza koyduk. Ta tozlanıncaya kadar. Tozlanıp kabuk bağlayıncaya... </span></span></strong></span></p><p></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #7030a0">Korktuk kitaptan. Hâlâ korkuyoruz. Kelimelerin ürpertisine, gözlerini gözlerimize dikişine dayanamadık. Kelimesiz, ruhsuz, cansız, cemalsiz kaldık. Cehaletimiz kemale erdi. </span></span></span></strong></p><p></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #7030a0">Paraya pula taptık. ALLAH’a kul olacaktık; kullara kul olduk. Kitapla aramız açıldıkça ALLAH’la aramız açıldı. O, yirmi dört saat bizimle ilgileniyordu. Bizse ALLAH’la ilgiyi kestikçe kestik. ALLAH, gündemimizden eksileli, gayr adına ne varsa onlar doldu doluştu odalarımıza, ruhumuza... Adımlarımız, bakışlarımız, hanelerimiz menfaate ayarlandı/uyarlandı. Firavun ölmüştü gerçi; ama "Firavun âdetleri"nden vazgeçemedik. </span></span></span></strong></p><p></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #7030a0">Hürriyet baş köşede olmalıydı; vazgeçilmezimiz... Nice putların karşısında el pençe divan durduk; adımlarımızı, yarınlarımızı verdik... Karşılığında bir dilim ekmek alacaktık. Ondan da olduk. Hürriyeti çalınınca sus pus olanlar; ekmeği azalınca sokaklara döküldü. Zaten sokaklara dökülmeden döküldüydük.</span></span></span></strong></p><p></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #7030a0">Düşünmeyen, okumayan, yazmayan insanların sesini sözünü kimseler duymaz. Adam olmak okumakla başlar. Hürriyet okumakla dalga dalga yayılır. Amansız düşmanların amansız takipçisi okumaktır. Okumak sırdır, sihirdir, berekettir. Bizi denizlere, denizlerin sükûnetine bırakacak nehirdir. </span></span></span></strong></p><p></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #7030a0">Biz kelimeyi, kalemi, kitabı -dahası- kalbimizi kaybettik. Bu kayıpların ortasında ancak "şikayet" vardır. Sonsuz sızlanışlar, serzenişler vardır. </span></span></span></strong></p><p></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #7030a0">Zannettik ki, okullar açmakla cehalet silinecekti. Bir okul açmakla bin hapishane kapatacaktık! Heyhat! Okullarla beraber zindanlar çoğaldı. Öğrencilerimize "Hapishane Diploması" veriyormuşuz meğer! </span></span></span></strong></p><p></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #7030a0">Otobanlar, “iletişim” araçları bizi, dünyayı birbirine bağlayacaktı! Dünya küçülecekti! Dünya büyüdü, öyle büyüdü ki... görüşemez, konuşamaz, anlaşamaz olduk. Çok şeyimiz vardı. Ancak, ALLAH’la, kitapla barışık değildik. Para, pul, çul, mal, mülk, kriz, çerez şeyler nice şeylerin önüne geçti. Din; belli mekanlarda imiş! Halbuki iman hayatın her anındaydı. Düğünde, bayramda, ölümde... Bizse sıkıştığımızda, karanlıkta, savaşta, enkaz altında çağırdık ALLAH’ı. Sonra işimize gücümüze yine daldık. </span></span></span></strong></p><p></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #7030a0">Bahar gelirken hayretimizden çığlıklar atmayı yine unuttuk. Yine unuttuk Karac’oğlan’ın “Elif Elif yağar” dediği kar seyrini. Unuttuk aynanın karşısında kendimizi bile seyretmeyi. Ne titrek bir kelebeğin, ne ürkek bir kuşun farkındaydık. Bakışlarımız krizin ta kendisiydi. Yaşadığımız, ekonomik değil; imanî/insanî bir krizdi.</span></span></span></strong></p><p></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #7030a0">Ne çok unuttuk öyle! Unuta unuta yaşamalara alışırken savaşlar, krizler vuruyordu bizi. Şaşkınlıkla akletmeleri de unuttuk. Mesela, hicret etmişti Efendimiz aleyhisselatü vesselam. </span></span></span></strong></p><p></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #7030a0">Bize ne oluyordu! Ya esir olacaktık ya hür. Esaret bizim tanıdığımız değildi. Madem ki her nefes bir ümitti… Hicret; tarihten, sözlüklerden çıkıp gözlerimizin içine bakarken elimizden tutmalıydı… </span></span></span></strong></p><p></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #7030a0">Bizi sürüklüyorlar; farkında mıyız. Her saat önümüze bir “gündem” atıyorlar. Ve ruhlarımız “geveze” oluyor; çok zikretmemiz gereken ölümü “ölümlerin içinde bile” hatırlamıyoruz. Dünyevîleşmek başka ne ola ki… Bak; dünyanın gözyaşını silemiyoruz. Az da malımız mülkümüz yok. Yok da… “Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı.” diyor Yunus. Şimdi hicret zamanı… </span></span></span></strong></p><p></p><p> </p><p style="text-align: center"><strong><span style="color: #7030a0">Ali Hakkoymaz -13.01.2009 -</span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="hulusi, post: 94952, member: 32"] [CENTER][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][IMG]http://byfiles.storage.live.com/y1pTQXZVk0vNzxRdMGAY8ICvGegeimBxm3wRiFMtgc5PTBq3pt9w51MNMDnGSyo8zmXbmwciDw-ACE[/IMG][/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][COLOR=#7030a0][B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Kitabı da uzağımıza koyduk. Ta tozlanıncaya kadar. Tozlanıp kabuk bağlayıncaya... [/SIZE][/FONT][/B][/COLOR][/CENTER] [CENTER][B][SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#7030a0]Korktuk kitaptan. Hâlâ korkuyoruz. Kelimelerin ürpertisine, gözlerini gözlerimize dikişine dayanamadık. Kelimesiz, ruhsuz, cansız, cemalsiz kaldık. Cehaletimiz kemale erdi. [/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/CENTER] [CENTER][B][SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#7030a0]Paraya pula taptık. ALLAH’a kul olacaktık; kullara kul olduk. Kitapla aramız açıldıkça ALLAH’la aramız açıldı. O, yirmi dört saat bizimle ilgileniyordu. Bizse ALLAH’la ilgiyi kestikçe kestik. ALLAH, gündemimizden eksileli, gayr adına ne varsa onlar doldu doluştu odalarımıza, ruhumuza... Adımlarımız, bakışlarımız, hanelerimiz menfaate ayarlandı/uyarlandı. Firavun ölmüştü gerçi; ama "Firavun âdetleri"nden vazgeçemedik. [/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/CENTER] [CENTER][B][SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#7030a0]Hürriyet baş köşede olmalıydı; vazgeçilmezimiz... Nice putların karşısında el pençe divan durduk; adımlarımızı, yarınlarımızı verdik... Karşılığında bir dilim ekmek alacaktık. Ondan da olduk. Hürriyeti çalınınca sus pus olanlar; ekmeği azalınca sokaklara döküldü. Zaten sokaklara dökülmeden döküldüydük.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/CENTER] [CENTER][B][SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#7030a0]Düşünmeyen, okumayan, yazmayan insanların sesini sözünü kimseler duymaz. Adam olmak okumakla başlar. Hürriyet okumakla dalga dalga yayılır. Amansız düşmanların amansız takipçisi okumaktır. Okumak sırdır, sihirdir, berekettir. Bizi denizlere, denizlerin sükûnetine bırakacak nehirdir. [/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/CENTER] [CENTER][B][SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#7030a0]Biz kelimeyi, kalemi, kitabı -dahası- kalbimizi kaybettik. Bu kayıpların ortasında ancak "şikayet" vardır. Sonsuz sızlanışlar, serzenişler vardır. [/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/CENTER] [CENTER][B][SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#7030a0]Zannettik ki, okullar açmakla cehalet silinecekti. Bir okul açmakla bin hapishane kapatacaktık! Heyhat! Okullarla beraber zindanlar çoğaldı. Öğrencilerimize "Hapishane Diploması" veriyormuşuz meğer! [/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/CENTER] [CENTER][B][SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#7030a0]Otobanlar, “iletişim” araçları bizi, dünyayı birbirine bağlayacaktı! Dünya küçülecekti! Dünya büyüdü, öyle büyüdü ki... görüşemez, konuşamaz, anlaşamaz olduk. Çok şeyimiz vardı. Ancak, ALLAH’la, kitapla barışık değildik. Para, pul, çul, mal, mülk, kriz, çerez şeyler nice şeylerin önüne geçti. Din; belli mekanlarda imiş! Halbuki iman hayatın her anındaydı. Düğünde, bayramda, ölümde... Bizse sıkıştığımızda, karanlıkta, savaşta, enkaz altında çağırdık ALLAH’ı. Sonra işimize gücümüze yine daldık. [/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/CENTER] [CENTER][B][SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#7030a0]Bahar gelirken hayretimizden çığlıklar atmayı yine unuttuk. Yine unuttuk Karac’oğlan’ın “Elif Elif yağar” dediği kar seyrini. Unuttuk aynanın karşısında kendimizi bile seyretmeyi. Ne titrek bir kelebeğin, ne ürkek bir kuşun farkındaydık. Bakışlarımız krizin ta kendisiydi. Yaşadığımız, ekonomik değil; imanî/insanî bir krizdi.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/CENTER] [CENTER][B][SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#7030a0]Ne çok unuttuk öyle! Unuta unuta yaşamalara alışırken savaşlar, krizler vuruyordu bizi. Şaşkınlıkla akletmeleri de unuttuk. Mesela, hicret etmişti Efendimiz aleyhisselatü vesselam. [/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/CENTER] [CENTER][B][SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#7030a0]Bize ne oluyordu! Ya esir olacaktık ya hür. Esaret bizim tanıdığımız değildi. Madem ki her nefes bir ümitti… Hicret; tarihten, sözlüklerden çıkıp gözlerimizin içine bakarken elimizden tutmalıydı… [/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/CENTER] [CENTER][B][SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#7030a0]Bizi sürüklüyorlar; farkında mıyız. Her saat önümüze bir “gündem” atıyorlar. Ve ruhlarımız “geveze” oluyor; çok zikretmemiz gereken ölümü “ölümlerin içinde bile” hatırlamıyoruz. Dünyevîleşmek başka ne ola ki… Bak; dünyanın gözyaşını silemiyoruz. Az da malımız mülkümüz yok. Yok da… “Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı.” diyor Yunus. Şimdi hicret zamanı… [/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/CENTER] [CENTER][B][COLOR=#7030a0]Ali Hakkoymaz -13.01.2009 -[/COLOR][/B][/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Nakşıbendi ve Nakşıbendilik
Sufinin Dünyası
Allah'tan Uzak Gündemler
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst