Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Allah'ı İsimleriyle Tanıyalım.El Esmaül Hüsna.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ademyakup" data-source="post: 243495" data-attributes="member: 1009927"><p>ŞİMDİ ADALETİN İKİ TARİFİ VAR....</p><p> </p><p>Evet, adâlet iki şıktır: Biri müsbet, diğeri menfîdir.</p><p> </p><p>BİRİNCİSİ... Müsbet ise, hak sahibine hakkını vermektir. Şu kısım adâletin bu dünyada bedâhet(açık,ortada görülür) derecesinde ihâtası(kuşatmış yeri) vardır. Çünkü, "Üçüncü Hakikat"te ispat edildiği gibi, herşeyin istidad(kabiliyetinin) lisâniyle(diliyle) ve ihtiyac-ı fıtrî (fıtri ihyiyacı) lisâniyle (diliyle) ve ıztırâr(çaresiz mecbur kalmışlığının) lisâniyle(diliyle) Fâtır-ı Zülcelâlden(celal sahibi yaratıcı olan Allahdan) istediği bütün matlubâtını(isteklerini) ve vücud ve hayatına lâzım olan bütün hukukunu, mahsus mîzanlarla(ölçülerle), muayyen(belli) ölçülerle bilmüşâhede(gözümüzle görüyoruz ki) veriyor. Demek, adâletin şu kısmı, vücud ve hayat derecesinde katî(kesin) vardır.</p><p></p><p>İKİNCİ KISIM TARİFİ İSE;</p><p> </p><p>İkinci kısım menfîdir ki, haksızları terbiye etmektir. Yani, haksızların hakkını, tâzib(azapla) ve tecziye(ceza) ile veriyor. </p><p> </p><p>Şu şık ise, çendan(görünüşte) tamamıyla şu dünyada tezâhür etmiyor(ortaya çıkmıyor), fakat o hakikatin vücudunu (varlığını yani cezalandırmanın olduğunu) ihsâs edecek(hissetirecek) bir sûrette hadsiz işârât ve emârât (deliller)vardır. </p><p> </p><p>Ezcümle, Kavm-i Ad ve Semûd'dan tut, tâ şu zamanın mütemerrid kavimlerine kadar(maerikaya gelen fırtınalar,avusturyaya gelen sel,japonyada olan deprem tsunami gibi), gelen sille-i te'dib (terbiye etme tokadı) ve tâziyâne-i tâzib(sıkıntı verici azap), gayet âlî bir adâletin hükümran olduğunu hads-i katî ile gösteriyor. 10.SÖZ..SÖZLERDEN</p><p></p><p>ŞİMDİ BU İKİ TARİFDEN ÇIKARAK ADALETİ ANLAMAYA ÇALIŞALIM...</p><p> </p><p>mesela müsbet adalette her hak sahibine hakkını vermek vardır..bir koyuna ne lazımsa onu veriyor..mesela koyuna akıl verseydi koyunun eli olmadığından yazı yazamıyacaktı..çok sıkıntı çekecekti..bunda zülüm görünecekti.</p><p> </p><p>mesela;her insan her ilmi anlıyamaz..kapasitesi ne kadarsa ona o kadarı verilir..kaldıramıyacağı ilim ona verilmez..verilse zülüm olur..</p><p></p><p>Diğeride azabı hak kazananlara ceza vermek.</p><p> </p><p>mesela birisi birini vurup ,öldürüyor.Adam vicdan azabına dayanamayarak ya gelip teslim olup,cezasını çekmek istiyor yada intihar ediyor.</p><p> </p><p>işte buna bu hak verilmezse yani cezası çektirilmezse zülüm olur.Çünkü vicdanın sesi kesilmez,kesilmeyince insan dayanamaz..</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ademyakup, post: 243495, member: 1009927"] ŞİMDİ ADALETİN İKİ TARİFİ VAR.... Evet, adâlet iki şıktır: Biri müsbet, diğeri menfîdir. BİRİNCİSİ... Müsbet ise, hak sahibine hakkını vermektir. Şu kısım adâletin bu dünyada bedâhet(açık,ortada görülür) derecesinde ihâtası(kuşatmış yeri) vardır. Çünkü, "Üçüncü Hakikat"te ispat edildiği gibi, herşeyin istidad(kabiliyetinin) lisâniyle(diliyle) ve ihtiyac-ı fıtrî (fıtri ihyiyacı) lisâniyle (diliyle) ve ıztırâr(çaresiz mecbur kalmışlığının) lisâniyle(diliyle) Fâtır-ı Zülcelâlden(celal sahibi yaratıcı olan Allahdan) istediği bütün matlubâtını(isteklerini) ve vücud ve hayatına lâzım olan bütün hukukunu, mahsus mîzanlarla(ölçülerle), muayyen(belli) ölçülerle bilmüşâhede(gözümüzle görüyoruz ki) veriyor. Demek, adâletin şu kısmı, vücud ve hayat derecesinde katî(kesin) vardır. İKİNCİ KISIM TARİFİ İSE; İkinci kısım menfîdir ki, haksızları terbiye etmektir. Yani, haksızların hakkını, tâzib(azapla) ve tecziye(ceza) ile veriyor. Şu şık ise, çendan(görünüşte) tamamıyla şu dünyada tezâhür etmiyor(ortaya çıkmıyor), fakat o hakikatin vücudunu (varlığını yani cezalandırmanın olduğunu) ihsâs edecek(hissetirecek) bir sûrette hadsiz işârât ve emârât (deliller)vardır. Ezcümle, Kavm-i Ad ve Semûd'dan tut, tâ şu zamanın mütemerrid kavimlerine kadar(maerikaya gelen fırtınalar,avusturyaya gelen sel,japonyada olan deprem tsunami gibi), gelen sille-i te'dib (terbiye etme tokadı) ve tâziyâne-i tâzib(sıkıntı verici azap), gayet âlî bir adâletin hükümran olduğunu hads-i katî ile gösteriyor. 10.SÖZ..SÖZLERDEN ŞİMDİ BU İKİ TARİFDEN ÇIKARAK ADALETİ ANLAMAYA ÇALIŞALIM... mesela müsbet adalette her hak sahibine hakkını vermek vardır..bir koyuna ne lazımsa onu veriyor..mesela koyuna akıl verseydi koyunun eli olmadığından yazı yazamıyacaktı..çok sıkıntı çekecekti..bunda zülüm görünecekti. mesela;her insan her ilmi anlıyamaz..kapasitesi ne kadarsa ona o kadarı verilir..kaldıramıyacağı ilim ona verilmez..verilse zülüm olur.. Diğeride azabı hak kazananlara ceza vermek. mesela birisi birini vurup ,öldürüyor.Adam vicdan azabına dayanamayarak ya gelip teslim olup,cezasını çekmek istiyor yada intihar ediyor. işte buna bu hak verilmezse yani cezası çektirilmezse zülüm olur.Çünkü vicdanın sesi kesilmez,kesilmeyince insan dayanamaz.. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Allah'ı İsimleriyle Tanıyalım.El Esmaül Hüsna.
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst