Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Allah ın Varlığına Deliller
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ademyakup" data-source="post: 234067" data-attributes="member: 1009927"><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Burada zihinleri bulandıran diğer bir mesele de, sınırlı düşünen insanoğlunun, ezel mefhumunu kavrayamayarak, maddeyi ezelî görmesi, daha sonra da, rakamlarla îzâh edilmeyecek bir geçmiş içinde, hiç olmayacak bazı şeylere olabilir ihtimâlini vermesidir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Bir kere ezel gelmiş zamanın sonu değil, o bir zamansızlıktır. Zamanlar, kentrilyon defa "kentrilyon" seneleriyle, ezel karşısında bir âşire bile olamazlar. Oysa ki, sebeplerin teselsülünde bir esas olan maddenin bir başlangıcının bulunması bugün hemen herkes tarafından bilinip kabûl edilen bir mevzûdur. Elektronların hareketi, çekirdek fiziğindeki sır, devamlı radyasyon neşreden güneşteki esrarlı işleyiş ve termodinamik kanununun kâinat çapındaki geçerliliği, her şeyin bir sonu olacağına dâir yıldızlar cesâmetinde ve güneşler parlaklığında binbir mesajdır. Sonu olan herşeyin bir başlangıcının bulunması ise, üzerinde münâkaşa yapılmayacak kadar açık ve bedîhîdir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Binâenaleyh her şey, başlangıçta varlığa mazhariyetiyle, Yaradandan bahsettiği gibi, sönüp gitmesiyle de O'nun evvel ve âhiri olmadığına delâlet etmektedir. Zîrâ, başlangıcı olanın bir gün sonunun geleceği tabiî olduğu gibi, evveli olmayanın, âhiri olmayacağı da zarûrîdir. Onun içindir ki bizler madde ve maddeden meydana gelen herşeye, bugün var olsa dahi, yarın yok olacağı nazariyle bakmaktayız. Ancak, kâinatların tedrici olarak eriyip gitmesi, maddenin yavaş yavaş tükenmesi, çoklarını aldatabilecek mâhiyetde ve oldukça âhestedir. Ne var ki, yavaş da olsa, uzun bir geçmişten bu yana gelişip genişleyen dünyalar. birgün büzüleçekile mutlaka silinip gideceklerdir. Evet madde bugün var ise de, bir kısım pozitif neticelerin ışığı altında, başkalaşmaya doğru gittiğinden kimsenin kuşkusu yoktur. Şimdi bunu size, yine bir tren misaliyle anlatmaya çalışalım:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Farz ediniz ki, İzmir'den kalkan bir tren, "50-55" km. ötede bulunan Turgutlu istikametine hareket etti. Hareket esnasında trenin hızı saatte "55" km.dir. Buna göre, trenimiz bu mesâfeyi ancak bir saatte alabilecektir. Bu hızla yarım saat kadar yürüyen tren, yolun geriye kalan kısmında hızını tam yarıya düşürür. Buna göre, yolun henüz katedilmedik "27.5" km.lik mesafesi kalmışdır ki, hızını yarıya düşüren tren bu 27.5 km.nin ancak yansını, yarım saatte alabilecektir. Bu tempoyla hareket eden tren yarım saat gittikten sonra yine hızını yarıya indirdiğini düşünelim; geriye kalan kısmın yarısını da yarım saatte katedebilecektir. Böylece her yarım saatte bir hızını yarıya düşüren tren, âdeta hiç bir zaman Turgutlu'ya ulaşamıyacaktır: 'Aslında mesafeler bitecek ve varılması gerekli olan yere mutlaka varılacaktır. Ancak, bu tempo ile hareket edildiği sürece, insan hiçbir zaman oraya varamayacağını zannedecektir.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ademyakup, post: 234067, member: 1009927"] [FONT=Tahoma]Burada zihinleri bulandıran diğer bir mesele de, sınırlı düşünen insanoğlunun, ezel mefhumunu kavrayamayarak, maddeyi ezelî görmesi, daha sonra da, rakamlarla îzâh edilmeyecek bir geçmiş içinde, hiç olmayacak bazı şeylere olabilir ihtimâlini vermesidir. Bir kere ezel gelmiş zamanın sonu değil, o bir zamansızlıktır. Zamanlar, kentrilyon defa "kentrilyon" seneleriyle, ezel karşısında bir âşire bile olamazlar. Oysa ki, sebeplerin teselsülünde bir esas olan maddenin bir başlangıcının bulunması bugün hemen herkes tarafından bilinip kabûl edilen bir mevzûdur. Elektronların hareketi, çekirdek fiziğindeki sır, devamlı radyasyon neşreden güneşteki esrarlı işleyiş ve termodinamik kanununun kâinat çapındaki geçerliliği, her şeyin bir sonu olacağına dâir yıldızlar cesâmetinde ve güneşler parlaklığında binbir mesajdır. Sonu olan herşeyin bir başlangıcının bulunması ise, üzerinde münâkaşa yapılmayacak kadar açık ve bedîhîdir.[/FONT] [FONT=Tahoma][FONT=Souvenir Lt BT]Binâenaleyh her şey, başlangıçta varlığa mazhariyetiyle, Yaradandan bahsettiği gibi, sönüp gitmesiyle de O'nun evvel ve âhiri olmadığına delâlet etmektedir. Zîrâ, başlangıcı olanın bir gün sonunun geleceği tabiî olduğu gibi, evveli olmayanın, âhiri olmayacağı da zarûrîdir. Onun içindir ki bizler madde ve maddeden meydana gelen herşeye, bugün var olsa dahi, yarın yok olacağı nazariyle bakmaktayız. Ancak, kâinatların tedrici olarak eriyip gitmesi, maddenin yavaş yavaş tükenmesi, çoklarını aldatabilecek mâhiyetde ve oldukça âhestedir. Ne var ki, yavaş da olsa, uzun bir geçmişten bu yana gelişip genişleyen dünyalar. birgün büzüleçekile mutlaka silinip gideceklerdir. Evet madde bugün var ise de, bir kısım pozitif neticelerin ışığı altında, başkalaşmaya doğru gittiğinden kimsenin kuşkusu yoktur. Şimdi bunu size, yine bir tren misaliyle anlatmaya çalışalım:[/FONT][/FONT] [FONT=Tahoma][FONT=Souvenir Lt BT]Farz ediniz ki, İzmir'den kalkan bir tren, "50-55" km. ötede bulunan Turgutlu istikametine hareket etti. Hareket esnasında trenin hızı saatte "55" km.dir. Buna göre, trenimiz bu mesâfeyi ancak bir saatte alabilecektir. Bu hızla yarım saat kadar yürüyen tren, yolun geriye kalan kısmında hızını tam yarıya düşürür. Buna göre, yolun henüz katedilmedik "27.5" km.lik mesafesi kalmışdır ki, hızını yarıya düşüren tren bu 27.5 km.nin ancak yansını, yarım saatte alabilecektir. Bu tempoyla hareket eden tren yarım saat gittikten sonra yine hızını yarıya indirdiğini düşünelim; geriye kalan kısmın yarısını da yarım saatte katedebilecektir. Böylece her yarım saatte bir hızını yarıya düşüren tren, âdeta hiç bir zaman Turgutlu'ya ulaşamıyacaktır: 'Aslında mesafeler bitecek ve varılması gerekli olan yere mutlaka varılacaktır. Ancak, bu tempo ile hareket edildiği sürece, insan hiçbir zaman oraya varamayacağını zannedecektir.[/FONT][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Allah ın Varlığına Deliller
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst