Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri -Onuncu Söz'den 9. Suret ve 9. Hakikat-
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Nûrolog" data-source="post: 124908" data-attributes="member: 12613"><p><strong>Cevap: Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri -Onuncu Söz'den 9. Suret ve 9. Haki</strong></p><p></p><p></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Üstadımızın haşirle ilgili değişik yerlerde nazara verdiği Rum Suresinin 50. ayeti hakkında biraz açıklama yapar mısınız?</span></strong> </p><p> </p><p><strong>Rum Suresinin 50. ayetinin meali şöyledir:</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong><u>“Şimdi Allah’ın şu rahmet eserlerine bak! Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl hayata kavuşturuyor (diriltiyor). Şüphe yok ki, O, ölüleri elbette ihya edicidir (diriltecektir). Ve O, her şeye (her şey üzerine ziyadesiyle) kadirdir.” Rum Sûresi, 50</u></p><p></p><p>Gaybî bir hadise olan ve dünya hayatının son bulmasından sonra gerçekleşecek ba’s ve haşir (yani, dirilme ve mahşer meydanında toplanma) hadisesini akıllara yaklaştırmak için, bu ayet-i kerimede yeryüzünün kışın ölüp baharda dirilmesi gibi herkesin görüp bildiği bir değişim nazar veriliyor. </p><p></p><p>Ayetin başında Allah’ın rahmet eserlerine bakmamız emrediliyor Ve akabinde yeryüzünün ölümden sonra dirilmesinin insanlar için ne büyük bir rahmet olduğu nazara veriliyor. </p><p></p><p>İnsan hayata iken kendi iradesiyle bir takım işler yapar ama ölmüş bir kimseden hiçbir iş sudur etmez. Eğer etse bu, Allah’ın bir mucizesi ve bir rahmet tecellisi olur; Hz. İsa’nın ölüleri diriltme mucizesi gibi. </p><p></p><p>Kış mevsiminde aynen bir ölü gibi iradeden yoksun, yine bir ölü gibi kendinden habersiz ve bir ölü gibi donuk ve hissiz olan yeryüzü, bahar mevsiminin gelmesiyle yeniden hayata kavuşuyor. Bahar, yeryüzünün “ba’s” yani dirilme mevsimidir. O mevsimin gelmesi için yer kürenin aylarca güneş etrafında dönmesi gerekiyor. Bu ise ancak Allah’ın kudretiyle ve takdiriyle gerçekleşen çok büyük bir hadise ve yine çok büyük bir rahmettir.</p><p></p><p>Yeryüzünü dirilten bir rahmet ve kudret, onda serilmiş olan bitkilerde de kendini gösteriyor. <u>Bediüzzaman hazretleri, bir ağaçta yaprakları, çiçekleri ve meyveleri cihetiyle üç çeşit haşir numunesinin sergilendiğini nazara veriyor. Güz mevsiminde dökülen yapraklar bahar mevsiminde yeniden yaratılıyorlar. Yine bir önceki yılın çiçekleri ve meyveleri de ağaçtan kopup gittikleri halde yerlerine yeni çiçekler açıyor ve başka meyveler boy gösteriyor.</u> İşte bir bahar mevsiminde haşrin ve dirilmenin böyle sayısız denecek kadar çok örneklerini yeryüzünde sergileyen bir kudret, kâinatın meyvesi olan insanları da ölümlerinden sonra diriltecektir. Meyvelerin dirilmeleri kendi kadret ve iradeleriyle değil sadece Allah’ın rahmet ve inayetiyle olduğu gibi insanın da bu dünyadan göçtükten sonra kıyamet ve haşirle yeniden dirilmesi yine Allah’ın rahmetiyle olacaktır. İnsan, sanki kendi gücü ve kuvvetiyle dirilecekmiş gibi bu büyük hadiseyi aklına sığıştıramayıp inkâra sapmasın. Çünkü onu yoktan yaratan rahmet sahibi Rabbi, öldükten sonra da yine rahmetiyle onu yeni bir âlemde hayat sahibi yapacaktır. İşte ayetin başında rahmete nazar etmemizin emredilmesi bu gibi manalar ve hikmetler içindir.</p><p></p><p>Allah’ın esmâ-i hüsnasıdan birisi de “Muhyi”dir ve “hayat verici, diriltici” manasına gelir.</p><p></p><p>Ayetin devamında, “Şüphe yok ki, O, ölüleri elbette ihya edicidir (diriltecektir). Ve O, her şeye (her şey üzerine ziyadesiyle) kadirdir.” buyruluyor. </p><p></p><p>Cenâb-ı Hak, ihya edici, hayat verici ismini ruhta tecelli ettirdi ve onu hayat sahibi yaptı. Aynı ismi Adem babamızın, balçıktan yaratılan bedeninde de tecelli ettirerek o balçığa bitki hayatına benzer bir hayat lutfetti. Sonra, o bedene ruh vermek suretiyle onu insan hayatına kavuşturdu. </p><p>Benzer bir ircaat da bizde de sergilendi. Ana rahminde dört aya yakın bir zaman bitki hayatı gibi bir hayat sürüldükten sonra o bedene ruh ilka edildi. Böylece Muhyi ismi “o bedene hayat verme” şeklinde tecelli etmiş oldu. Ölümle ruh bedenden ayrılacak, beden ölümü tadarak toprağa, elementlere inkılap edecek, ruh ise hayat sahibi olmaya, kabir âleminde de, devam edecektir. </p><p></p><p>Haşirde bedenler ruh sahibi olarak yeniden ve bir anda yaratılacaklardır. Her şeye kadir olan Allah buna da kadirdir. Ve ayet bu gerçeği zihinlerde yerleştirerek son bulur.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Nûrolog, post: 124908, member: 12613"] [b]Cevap: Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri -Onuncu Söz'den 9. Suret ve 9. Haki[/b] [B][COLOR=red]Üstadımızın haşirle ilgili değişik yerlerde nazara verdiği Rum Suresinin 50. ayeti hakkında biraz açıklama yapar mısınız?[/COLOR][/B] [B]Rum Suresinin 50. ayetinin meali şöyledir: [/B][U]“Şimdi Allah’ın şu rahmet eserlerine bak! Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl hayata kavuşturuyor (diriltiyor). Şüphe yok ki, O, ölüleri elbette ihya edicidir (diriltecektir). Ve O, her şeye (her şey üzerine ziyadesiyle) kadirdir.” Rum Sûresi, 50[/U] Gaybî bir hadise olan ve dünya hayatının son bulmasından sonra gerçekleşecek ba’s ve haşir (yani, dirilme ve mahşer meydanında toplanma) hadisesini akıllara yaklaştırmak için, bu ayet-i kerimede yeryüzünün kışın ölüp baharda dirilmesi gibi herkesin görüp bildiği bir değişim nazar veriliyor. Ayetin başında Allah’ın rahmet eserlerine bakmamız emrediliyor Ve akabinde yeryüzünün ölümden sonra dirilmesinin insanlar için ne büyük bir rahmet olduğu nazara veriliyor. İnsan hayata iken kendi iradesiyle bir takım işler yapar ama ölmüş bir kimseden hiçbir iş sudur etmez. Eğer etse bu, Allah’ın bir mucizesi ve bir rahmet tecellisi olur; Hz. İsa’nın ölüleri diriltme mucizesi gibi. Kış mevsiminde aynen bir ölü gibi iradeden yoksun, yine bir ölü gibi kendinden habersiz ve bir ölü gibi donuk ve hissiz olan yeryüzü, bahar mevsiminin gelmesiyle yeniden hayata kavuşuyor. Bahar, yeryüzünün “ba’s” yani dirilme mevsimidir. O mevsimin gelmesi için yer kürenin aylarca güneş etrafında dönmesi gerekiyor. Bu ise ancak Allah’ın kudretiyle ve takdiriyle gerçekleşen çok büyük bir hadise ve yine çok büyük bir rahmettir. Yeryüzünü dirilten bir rahmet ve kudret, onda serilmiş olan bitkilerde de kendini gösteriyor. [U]Bediüzzaman hazretleri, bir ağaçta yaprakları, çiçekleri ve meyveleri cihetiyle üç çeşit haşir numunesinin sergilendiğini nazara veriyor. Güz mevsiminde dökülen yapraklar bahar mevsiminde yeniden yaratılıyorlar. Yine bir önceki yılın çiçekleri ve meyveleri de ağaçtan kopup gittikleri halde yerlerine yeni çiçekler açıyor ve başka meyveler boy gösteriyor.[/U] İşte bir bahar mevsiminde haşrin ve dirilmenin böyle sayısız denecek kadar çok örneklerini yeryüzünde sergileyen bir kudret, kâinatın meyvesi olan insanları da ölümlerinden sonra diriltecektir. Meyvelerin dirilmeleri kendi kadret ve iradeleriyle değil sadece Allah’ın rahmet ve inayetiyle olduğu gibi insanın da bu dünyadan göçtükten sonra kıyamet ve haşirle yeniden dirilmesi yine Allah’ın rahmetiyle olacaktır. İnsan, sanki kendi gücü ve kuvvetiyle dirilecekmiş gibi bu büyük hadiseyi aklına sığıştıramayıp inkâra sapmasın. Çünkü onu yoktan yaratan rahmet sahibi Rabbi, öldükten sonra da yine rahmetiyle onu yeni bir âlemde hayat sahibi yapacaktır. İşte ayetin başında rahmete nazar etmemizin emredilmesi bu gibi manalar ve hikmetler içindir. Allah’ın esmâ-i hüsnasıdan birisi de “Muhyi”dir ve “hayat verici, diriltici” manasına gelir. Ayetin devamında, “Şüphe yok ki, O, ölüleri elbette ihya edicidir (diriltecektir). Ve O, her şeye (her şey üzerine ziyadesiyle) kadirdir.” buyruluyor. Cenâb-ı Hak, ihya edici, hayat verici ismini ruhta tecelli ettirdi ve onu hayat sahibi yaptı. Aynı ismi Adem babamızın, balçıktan yaratılan bedeninde de tecelli ettirerek o balçığa bitki hayatına benzer bir hayat lutfetti. Sonra, o bedene ruh vermek suretiyle onu insan hayatına kavuşturdu. Benzer bir ircaat da bizde de sergilendi. Ana rahminde dört aya yakın bir zaman bitki hayatı gibi bir hayat sürüldükten sonra o bedene ruh ilka edildi. Böylece Muhyi ismi “o bedene hayat verme” şeklinde tecelli etmiş oldu. Ölümle ruh bedenden ayrılacak, beden ölümü tadarak toprağa, elementlere inkılap edecek, ruh ise hayat sahibi olmaya, kabir âleminde de, devam edecektir. Haşirde bedenler ruh sahibi olarak yeniden ve bir anda yaratılacaklardır. Her şeye kadir olan Allah buna da kadirdir. Ve ayet bu gerçeği zihinlerde yerleştirerek son bulur. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri -Onuncu Söz'den 9. Suret ve 9. Hakikat-
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst