Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Sohbetleri
Açıklamalı - 31. Söz Mirac-ı Nebeviyeye (a.s.m) dairdir.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Muvahhid1" data-source="post: 255702" data-attributes="member: 1003203"><p>Miraç gecesinde Yüce Allah(c.c) ile Huzurda Peygamberimiz(s.a.v) ne konuştu?</p><p></p><p>"Sual: Teşehhüdün (Ettehıyatu) mübarek kelimâtı(sözleri), Miraç gecesinde Cenâb-ı Hak ile Resulünün bir mükâlemeleri (konuşmaları) olduğu halde, namazda okunmasının hikmeti nedir? </p><p></p><p>Elcevap: Her mü'minin namazı, onun bir nevi miracı hükmündedir. Ve o huzura lâyık olan kelimeler ise Mirac-ı Ekber-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmda söylenen sözlerdir. Onları zikretmekle o kudsî sohbet tahattur edilir. O tahatturla o mübarek kelimelerin mânâları cüz'iyetten külliyete çıkar ve o kudsî ve ihâtalı mânâlar tasavvur edilir veya edilebilir. Ve o tasavvur ile kıymeti ve nuru teâlî edip genişlenir. </p><p></p><p>Meselâ: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, o gecede Cenâb-ı Hakka karşı selâm yerinde ETTEHİYYATU LİLLAH demiş. Yani, "Bütün zîhayatların (hayat sahiplerinin), hayatlarıyla gösterdikleri tesbihat-ı hayatiye ve Sânilerine takdim ettikleri fıtrî hediyeler, ey Rabbim, sana mahsustur. Ben dahi bütün onları tasavvurumla ve imanımla sana takdim ediyorum</p><p></p><p>Evet, nasıl ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ETTEHİYYATU kelimesiyle bütün zîhayatın(canlıların) ibâdât-ı fıtrîyelerini(fıtri ibadetlerini) niyet edip takdim ediyor. </p><p></p><p>Öyle de, tahiyyatın hülâsası (özü) olan ELMÜBERAKATU kelimesiyle de, bütün medar-ı bereket ve tebrik ve bârekâllah dediren ve mübarek denilen ve hayatın ve zîhayatın hülâsası olan mahlûklar, hususan tohumların ve çekirdeklerin, danelerin, yumurtaların fıtrî mübarekiyetlerini ve bereketlerini ve ubudiyetlerini (kulluklarını) temsil ederek, o geniş mânâ ile söylüyor. </p><p></p><p>Ve mübarekâtın hülâsası olan kelimesiyle de, zîhayatın hülâsası (canlıların özü) olan bütün zîruhun(ruh sahiplerinin) ibâdât-ı mahsusalarını(özel ibadetlerini) tasavvur edip dergâh-ı İlâhîye o ihâtalı mânasıyla arzediyor. </p><p></p><p>Ve ETTİYYİBATU kelimesiyle de, zîruhun(ruh sahiplerinin) hülâsaları(özü) olan kâmil insanların ve melâike-i mukarrebînin, salâvatın hülâsası olan ile nuranî ve yüksek ibadetlerini irade ederek Mâbuduna (İbadet Edilene) tahsis ve takdim eder. </p><p></p><p>Hem nasıl ki o gecede Cenâb-ı Hak tarafından ESSELAMUN ALEYKE YA EYYUHEL NEBİ demesi, istikbâlde yüzer milyon insanların her biri, her gün, hiç olmazsa on defa ESSELAMUN ALEYKE YA EYYUHEL NEBİ demelerini âmirâne iş'ar(işaret) eder ve o selâm-ı İlâhî, o kelimeye geniş bir nur ve yüksek bir mânâ verir. Öyle de, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın, o selâma mukabil ESSELAMU ALEYNA VE ALA İBADİLLAHİSSALİHİN demesi istikbalde muazzam ümmeti ve ümmetinin salihleri, selâm-ı İlâhîyi temsil eden İslâmiyete mazhar olmasını ve İslâmiyetin umumî bir şiarı olan mü'minler ortasındaki ESSELAMU ALEYKE VE ALEYKEL SELAMU umum ümmet demesini râciyâne(ümit eder), dâîyâne(dua edercesine) Halıkından istediğini ifade ve ihtar eder.</p><p></p><p>Ve o sohbette hissedâr olan Hazret-i Cebrail Aleyhisselâm, emr-i İlâhî ile o gece EŞHEDU ELLAİLAHE İLLELLAH VE EŞHEDU ENNE MUHAMMEDEN RESULULLAH demesi, bütün ümmet kıyamete kadar böyle şehadet edeceğini ve böyle diyeceklerini mübeşşirâne(müjde edercesine) haber verir. Ve bu mükâleme-i kudsiyeyi(mukaddes konuşmayı) tahattur(anma) ile kelimelerin mânâları parlar, genişlenir. </p><p></p><p>Bu mezkûr(bahsedilen) hakikatın inkişafında bana yardım eden garip bir hâlet-i ruhiyedir: </p><p></p><p>Bir zaman karanlıklı bir gurbette, karanlık bir gecede, zulmetli bir gaflet içinde, hali hazırda olan bu koca kâinat hayalime câmid, ruhsuz, meyyit, boş, hâlî, müthiş bir cenaze göründü. Geçmiş zaman dahi bütün bütün ölü, boş, meyyit, müthiş tahayyül edildi. O hadsiz mekân ve o hudutsuz zaman, karanlıklı bir vahşetgâh sûretini aldı. Ben o hâletten kurtulmak için namaza iltica ettim. Teşehhüdde ETTEHİYYATU dediğim zaman birden kâinat canlandı; hayattar, nuranî bir şekil aldı, dirildi. Hayy-ı Kayyûmun parlak bir aynası oldu. Bütün hayattar eczasıyla beraber, hayatlarının tahiyyelerini ve hedâyâ-yı hayatiyelerini daimî bir sûrette Zât-ı Hayy-ı Kayyûma takdim ettiklerini ilmelyakîn, belki hakkalyakîn ile bildim ve gördüm. </p><p></p><p>ESSAMU ALEYKE YA EYYUHEL NEBİ dediğim vakit, o hudutsuz ve hâlî zaman birden Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın riyaseti (reisliği) altında, zîhayat ruhlar ile vahşetzar suretinden ünsiyetli(dost) bir seyrangâh suretine inkılâp etti.</p><p></p><p>Şua'lar</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Muvahhid1, post: 255702, member: 1003203"] Miraç gecesinde Yüce Allah(c.c) ile Huzurda Peygamberimiz(s.a.v) ne konuştu? "Sual: Teşehhüdün (Ettehıyatu) mübarek kelimâtı(sözleri), Miraç gecesinde Cenâb-ı Hak ile Resulünün bir mükâlemeleri (konuşmaları) olduğu halde, namazda okunmasının hikmeti nedir? Elcevap: Her mü'minin namazı, onun bir nevi miracı hükmündedir. Ve o huzura lâyık olan kelimeler ise Mirac-ı Ekber-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmda söylenen sözlerdir. Onları zikretmekle o kudsî sohbet tahattur edilir. O tahatturla o mübarek kelimelerin mânâları cüz'iyetten külliyete çıkar ve o kudsî ve ihâtalı mânâlar tasavvur edilir veya edilebilir. Ve o tasavvur ile kıymeti ve nuru teâlî edip genişlenir. Meselâ: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, o gecede Cenâb-ı Hakka karşı selâm yerinde ETTEHİYYATU LİLLAH demiş. Yani, "Bütün zîhayatların (hayat sahiplerinin), hayatlarıyla gösterdikleri tesbihat-ı hayatiye ve Sânilerine takdim ettikleri fıtrî hediyeler, ey Rabbim, sana mahsustur. Ben dahi bütün onları tasavvurumla ve imanımla sana takdim ediyorum Evet, nasıl ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ETTEHİYYATU kelimesiyle bütün zîhayatın(canlıların) ibâdât-ı fıtrîyelerini(fıtri ibadetlerini) niyet edip takdim ediyor. Öyle de, tahiyyatın hülâsası (özü) olan ELMÜBERAKATU kelimesiyle de, bütün medar-ı bereket ve tebrik ve bârekâllah dediren ve mübarek denilen ve hayatın ve zîhayatın hülâsası olan mahlûklar, hususan tohumların ve çekirdeklerin, danelerin, yumurtaların fıtrî mübarekiyetlerini ve bereketlerini ve ubudiyetlerini (kulluklarını) temsil ederek, o geniş mânâ ile söylüyor. Ve mübarekâtın hülâsası olan kelimesiyle de, zîhayatın hülâsası (canlıların özü) olan bütün zîruhun(ruh sahiplerinin) ibâdât-ı mahsusalarını(özel ibadetlerini) tasavvur edip dergâh-ı İlâhîye o ihâtalı mânasıyla arzediyor. Ve ETTİYYİBATU kelimesiyle de, zîruhun(ruh sahiplerinin) hülâsaları(özü) olan kâmil insanların ve melâike-i mukarrebînin, salâvatın hülâsası olan ile nuranî ve yüksek ibadetlerini irade ederek Mâbuduna (İbadet Edilene) tahsis ve takdim eder. Hem nasıl ki o gecede Cenâb-ı Hak tarafından ESSELAMUN ALEYKE YA EYYUHEL NEBİ demesi, istikbâlde yüzer milyon insanların her biri, her gün, hiç olmazsa on defa ESSELAMUN ALEYKE YA EYYUHEL NEBİ demelerini âmirâne iş'ar(işaret) eder ve o selâm-ı İlâhî, o kelimeye geniş bir nur ve yüksek bir mânâ verir. Öyle de, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın, o selâma mukabil ESSELAMU ALEYNA VE ALA İBADİLLAHİSSALİHİN demesi istikbalde muazzam ümmeti ve ümmetinin salihleri, selâm-ı İlâhîyi temsil eden İslâmiyete mazhar olmasını ve İslâmiyetin umumî bir şiarı olan mü'minler ortasındaki ESSELAMU ALEYKE VE ALEYKEL SELAMU umum ümmet demesini râciyâne(ümit eder), dâîyâne(dua edercesine) Halıkından istediğini ifade ve ihtar eder. Ve o sohbette hissedâr olan Hazret-i Cebrail Aleyhisselâm, emr-i İlâhî ile o gece EŞHEDU ELLAİLAHE İLLELLAH VE EŞHEDU ENNE MUHAMMEDEN RESULULLAH demesi, bütün ümmet kıyamete kadar böyle şehadet edeceğini ve böyle diyeceklerini mübeşşirâne(müjde edercesine) haber verir. Ve bu mükâleme-i kudsiyeyi(mukaddes konuşmayı) tahattur(anma) ile kelimelerin mânâları parlar, genişlenir. Bu mezkûr(bahsedilen) hakikatın inkişafında bana yardım eden garip bir hâlet-i ruhiyedir: Bir zaman karanlıklı bir gurbette, karanlık bir gecede, zulmetli bir gaflet içinde, hali hazırda olan bu koca kâinat hayalime câmid, ruhsuz, meyyit, boş, hâlî, müthiş bir cenaze göründü. Geçmiş zaman dahi bütün bütün ölü, boş, meyyit, müthiş tahayyül edildi. O hadsiz mekân ve o hudutsuz zaman, karanlıklı bir vahşetgâh sûretini aldı. Ben o hâletten kurtulmak için namaza iltica ettim. Teşehhüdde ETTEHİYYATU dediğim zaman birden kâinat canlandı; hayattar, nuranî bir şekil aldı, dirildi. Hayy-ı Kayyûmun parlak bir aynası oldu. Bütün hayattar eczasıyla beraber, hayatlarının tahiyyelerini ve hedâyâ-yı hayatiyelerini daimî bir sûrette Zât-ı Hayy-ı Kayyûma takdim ettiklerini ilmelyakîn, belki hakkalyakîn ile bildim ve gördüm. ESSAMU ALEYKE YA EYYUHEL NEBİ dediğim vakit, o hudutsuz ve hâlî zaman birden Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın riyaseti (reisliği) altında, zîhayat ruhlar ile vahşetzar suretinden ünsiyetli(dost) bir seyrangâh suretine inkılâp etti. Şua'lar [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Sohbetleri
Açıklamalı - 31. Söz Mirac-ı Nebeviyeye (a.s.m) dairdir.
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst