Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Abdullah Yeğin
Abdullah yeğin ağabeyimizin hatiralari
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="NuruAhsen" data-source="post: 79510" data-attributes="member: 857"><p><strong>Urfa yılları,Üstad Urfaya geldi</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'">Askerlik yıllarımız hariç Urfa'da sekiz sene kaldım."Üstad, hayatının son yıllarında gezmeye başlamıştı.Biz, mutlaka Urfa'ya da gelir diye bekliyorduk. Hattâ davet etmiştik. Gazetelerden seyahatlarını takip ediyorduk. Vefatından bir iki ay önce Isparta'ya gitmiştim. Ziyaretimde:</span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'">"Üstadım! 'Urfa'ya geleceğim dediniz' gelemediniz. Oradaki yatak vesair eşyalarınız ne olacak?' demiştim."Sen ne yaparsan yap, seni vekil ediyorum' dedi."Ben de 'Satarım' dedim. 'Sen bilirsin' gibi cevaplar vermişti. Artık ben Urfa'ya geleceğinin ümidini kaybediyordum. Belki de gelemeyecek diye düşünüyordum.</span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'">O sırada Üstadımız çok seyahat ediyordu. Lehinde, aleyhinde yazılar gazetelerde çıktığı gün, gazeteleri takip ediyorduk. Kadıoğlu Camii hücresinde kalıyordum. Hüsnü kardeşim ve Zübeyir Ağabey Üstadımızın yanında idi. Abdülkadir Badıllı da askere gitmişti. Onun için yalnızdım. Gelen giden ziyaretçiler, Risale-i Nur isteyenler oluyordu. Bir Pazartesi günü, öğle yakındı. Abdest alırken hararetle birisi geldi. 'Üstad geldi, Üstad geldi' diye acele söyledi. Ben ayaklarımı yıkarken Zübeyir Ağabey acele ile dış kapıdan içeri girdi. Telaşla Üstad geldi. 'Acele gel' diye beni çağırdı. Acele ile ayaklarımı yıkadım. Hemen beraber koştuk. Sabri Küçük, 'En iyi otel, İpek Palas otelidir' demişti. Taksiye bindik, o tarafa gittik. Takside Üstadımızın halini, zafiyet ve halsizliğini görünce, çok perişan olmuştum. Âdeta ağlamak istiyordum. Daha evvelki görüşmelerimizde sık sık bize diyordu: 'Bana bağlanmayanız. Risale-i Nur'a bağlanınız. Ben aciz bir insanım, kusurlarım var. Risale-i Nur, Kur'ân'ın malıdır, ona bağlıdır. O size yeter. Ben de sizin gibi bir ferdim. Beni büyük bir zattır diye tanımayınız. Risale-i Nur'da konuşan delil ve bürhan, hakikattır.' İşte bu sözlerin mânâsını düşünüyorum. Şaşkın bir halde idim. Üstad'la konuşmadığımız için üzgün olduğum gibi hastalığının şiddetini de görüyor, müteessir oluyordum. 'Bana bağlanmayınız' sözlerini düşünüyordum. Hemen Üstadımız geldi, diye seviniyor, hem de hastalığının şiddetinden çok müteessir oluyordum.</span></p><p><span style="font-family: 'Arial'">"Üstad çok rahatsızdı. Ayakta duramayacak bir halde idi. iki koluna girerek İpek Palas Oteline çıktık. Bu esnada gelen polisler Üstad'ın kim olduğunu soruyordu. Biz de cevap veriyorduk</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="NuruAhsen, post: 79510, member: 857"] [b]Urfa yılları,Üstad Urfaya geldi[/b] [FONT=Arial]Askerlik yıllarımız hariç Urfa'da sekiz sene kaldım."Üstad, hayatının son yıllarında gezmeye başlamıştı.Biz, mutlaka Urfa'ya da gelir diye bekliyorduk. Hattâ davet etmiştik. Gazetelerden seyahatlarını takip ediyorduk. Vefatından bir iki ay önce Isparta'ya gitmiştim. Ziyaretimde:[/FONT] [FONT=Arial]"Üstadım! 'Urfa'ya geleceğim dediniz' gelemediniz. Oradaki yatak vesair eşyalarınız ne olacak?' demiştim."Sen ne yaparsan yap, seni vekil ediyorum' dedi."Ben de 'Satarım' dedim. 'Sen bilirsin' gibi cevaplar vermişti. Artık ben Urfa'ya geleceğinin ümidini kaybediyordum. Belki de gelemeyecek diye düşünüyordum.[/FONT] [FONT=Arial]O sırada Üstadımız çok seyahat ediyordu. Lehinde, aleyhinde yazılar gazetelerde çıktığı gün, gazeteleri takip ediyorduk. Kadıoğlu Camii hücresinde kalıyordum. Hüsnü kardeşim ve Zübeyir Ağabey Üstadımızın yanında idi. Abdülkadir Badıllı da askere gitmişti. Onun için yalnızdım. Gelen giden ziyaretçiler, Risale-i Nur isteyenler oluyordu. Bir Pazartesi günü, öğle yakındı. Abdest alırken hararetle birisi geldi. 'Üstad geldi, Üstad geldi' diye acele söyledi. Ben ayaklarımı yıkarken Zübeyir Ağabey acele ile dış kapıdan içeri girdi. Telaşla Üstad geldi. 'Acele gel' diye beni çağırdı. Acele ile ayaklarımı yıkadım. Hemen beraber koştuk. Sabri Küçük, 'En iyi otel, İpek Palas otelidir' demişti. Taksiye bindik, o tarafa gittik. Takside Üstadımızın halini, zafiyet ve halsizliğini görünce, çok perişan olmuştum. Âdeta ağlamak istiyordum. Daha evvelki görüşmelerimizde sık sık bize diyordu: 'Bana bağlanmayanız. Risale-i Nur'a bağlanınız. Ben aciz bir insanım, kusurlarım var. Risale-i Nur, Kur'ân'ın malıdır, ona bağlıdır. O size yeter. Ben de sizin gibi bir ferdim. Beni büyük bir zattır diye tanımayınız. Risale-i Nur'da konuşan delil ve bürhan, hakikattır.' İşte bu sözlerin mânâsını düşünüyorum. Şaşkın bir halde idim. Üstad'la konuşmadığımız için üzgün olduğum gibi hastalığının şiddetini de görüyor, müteessir oluyordum. 'Bana bağlanmayınız' sözlerini düşünüyordum. Hemen Üstadımız geldi, diye seviniyor, hem de hastalığının şiddetinden çok müteessir oluyordum.[/FONT] [FONT=Arial]"Üstad çok rahatsızdı. Ayakta duramayacak bir halde idi. iki koluna girerek İpek Palas Oteline çıktık. Bu esnada gelen polisler Üstad'ın kim olduğunu soruyordu. Biz de cevap veriyorduk[/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Abdullah Yeğin
Abdullah yeğin ağabeyimizin hatiralari
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst