Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Risale-i Nur'da Geçen Ansiklopedik Bilgiler
Abdullah dehlevî
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="faris" data-source="post: 225006" data-attributes="member: 1006387"><p>Tam adı Abdullah bin Abdillatîf ed-Dehlevî en-Nakşibendî’dir. Mutasavvıftır ve Nakşibendî tarikatının Hâlidiyye kolunun kurucusu Hâlid-i Bağdadî’nin şeyhidir.</p><p>Gulâmu Ali diye de tanınır. 1743 yılında Pencap’ta doğdu. Rüyasında gördüğü Hz. Ali, doğacak çocuğuna kendi adını koymasını istediğinden, babası ona Ali adını verdi. Büyüme çağına gelince Gulâmu Ali adını aldı. Fakat daha sonra rüyasında Hz. Peygamberin kendisine “Abdullah” diye hitap etmesi üzerine bu iki isimle tanındı. </p><p></p><p>Dinî ilimleri küçük yaşta öğrenmeye başladı. Daha sonra Delhi’ye giderek Abdülaziz Dehlevî’den Sahih-i Buhârî okudu. Tefsir, hadis ve fıkıh ilimlerinde kısa zamanda oldukça ileri bir seviyeye ulaştı. Ayrıca fen ilimlerini de öğrendi. </p><p></p><p>Babası, Kâdirî şeyhi Nâsırüddin’e intisap etmesini istediyse de, bu istek gerçekleşmeden, Şeyh Nâsirüddin ölünce onu bu konuda serbest bıraktı. Nakşibendî şeyhi Cân-ı Cânan Mahzar’a (ö. 1780) yirmi iki yıl hizmet ettikten sonra ondan irşâd için mutlak icâzet aldı. Şeyhi bir suikastla şehid edilince onun yerine geçti ve kısa zamanda kemâle kavuştu. Müridlerinin tasavvufî terbiyesiyle ilgilendi ve birlikte, günün belli saatlerinde zâviyesinde hadis, fıkıh, tefsir ve tasavvuf dersleri okuttu. Kendisinden feyiz almak için Anadolu, Suriye, Irak, Hicaz, Horasan ve Maverâünnehir’den ziyaretine gelenler, giderek artmaya başladı. Nakşibendîliğin Hâlidiyye kolunun kurucusu Mevlânâ Hâlid-i Bağdadî de (Hz. Peygamberden rüyada aldığı emir üzerine) Hindistan’a giderek Şeyh Abdullah Dehlevî’nin müridi oldu. Dehlevî, Kasım 1824’de Delhi’deki zâviyesinde vefat etti. </p><p></p><p>Nakşibendîliğin Müceddidiyye-i Dehleviyye kolunun kurucusu olarak kabul edilen Abdullah ed-Dehlevî, semaâ önem vermemekle birlikte Hindistan’ın ilk ve en büyük tarikatı olan Çiştî’nin tesiriyle vecd ve şevk halleri gösterirdi. Kazânî, onun çeşitli risaleleri bulunduğunu söyleyerek İzâhu’t-Tarîka ve Makâmât-ı Mazhariyye adlı iki risalesini zikreder. Abdullah ed-Dehlevî Makâmât-ı Mazhariyye’de şeyhini anlatmış, Abdülganî bin Ebû Said de onun hayatı, kerametleri ve halifeleri hakkında Hulâsa-i Cevâhir-i Aleviyye adlı bir risale kaleme almıştır.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="faris, post: 225006, member: 1006387"] Tam adı Abdullah bin Abdillatîf ed-Dehlevî en-Nakşibendî’dir. Mutasavvıftır ve Nakşibendî tarikatının Hâlidiyye kolunun kurucusu Hâlid-i Bağdadî’nin şeyhidir. Gulâmu Ali diye de tanınır. 1743 yılında Pencap’ta doğdu. Rüyasında gördüğü Hz. Ali, doğacak çocuğuna kendi adını koymasını istediğinden, babası ona Ali adını verdi. Büyüme çağına gelince Gulâmu Ali adını aldı. Fakat daha sonra rüyasında Hz. Peygamberin kendisine “Abdullah” diye hitap etmesi üzerine bu iki isimle tanındı. Dinî ilimleri küçük yaşta öğrenmeye başladı. Daha sonra Delhi’ye giderek Abdülaziz Dehlevî’den Sahih-i Buhârî okudu. Tefsir, hadis ve fıkıh ilimlerinde kısa zamanda oldukça ileri bir seviyeye ulaştı. Ayrıca fen ilimlerini de öğrendi. Babası, Kâdirî şeyhi Nâsırüddin’e intisap etmesini istediyse de, bu istek gerçekleşmeden, Şeyh Nâsirüddin ölünce onu bu konuda serbest bıraktı. Nakşibendî şeyhi Cân-ı Cânan Mahzar’a (ö. 1780) yirmi iki yıl hizmet ettikten sonra ondan irşâd için mutlak icâzet aldı. Şeyhi bir suikastla şehid edilince onun yerine geçti ve kısa zamanda kemâle kavuştu. Müridlerinin tasavvufî terbiyesiyle ilgilendi ve birlikte, günün belli saatlerinde zâviyesinde hadis, fıkıh, tefsir ve tasavvuf dersleri okuttu. Kendisinden feyiz almak için Anadolu, Suriye, Irak, Hicaz, Horasan ve Maverâünnehir’den ziyaretine gelenler, giderek artmaya başladı. Nakşibendîliğin Hâlidiyye kolunun kurucusu Mevlânâ Hâlid-i Bağdadî de (Hz. Peygamberden rüyada aldığı emir üzerine) Hindistan’a giderek Şeyh Abdullah Dehlevî’nin müridi oldu. Dehlevî, Kasım 1824’de Delhi’deki zâviyesinde vefat etti. Nakşibendîliğin Müceddidiyye-i Dehleviyye kolunun kurucusu olarak kabul edilen Abdullah ed-Dehlevî, semaâ önem vermemekle birlikte Hindistan’ın ilk ve en büyük tarikatı olan Çiştî’nin tesiriyle vecd ve şevk halleri gösterirdi. Kazânî, onun çeşitli risaleleri bulunduğunu söyleyerek İzâhu’t-Tarîka ve Makâmât-ı Mazhariyye adlı iki risalesini zikreder. Abdullah ed-Dehlevî Makâmât-ı Mazhariyye’de şeyhini anlatmış, Abdülganî bin Ebû Said de onun hayatı, kerametleri ve halifeleri hakkında Hulâsa-i Cevâhir-i Aleviyye adlı bir risale kaleme almıştır. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Risale-i Nur'da Geçen Ansiklopedik Bilgiler
Abdullah dehlevî
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst