Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
33. Söz'den
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ahmet.1" data-source="post: 521828" data-attributes="member: 1040028"><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><strong>Dördüncü Pencere </strong></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">İstidad lisanıyla bütün tohumlar tarafından ve ihtiyac-ı fıtrî lisanıyla bütün hayvanlar tarafından ve lisan-ı ızdırarî ile bütün muztarlar tarafından edilen duaların makbuliyetidir.</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">İşte bu nihayetsiz duaların bilmüşahede kabul ve icabeti, herbiri vücuba ve vahdete şehadet ve işaret ettikleri gibi, mecmuu büyük bir mikyasta bilbedahe bir Hâlık-ı Rahîm ve Kerim ve Mücîb'e delalet eder ve baktırır.</span></span></em></p><p></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">İstidad: Kabiliyet, yetenek.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">İhtiyac-ı fıtrî: Fıtri ihtiyaç, yaratılışa ait ihtiyaç, yaratılışta bulunan ihtiyaç.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Lisan-ı ızdırarî: Izdırara ait lisan, mecburiyet ve çaresizliğin dili.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Muztar: Çaresiz, çaresiz kalmış, zorda kalmış. </span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Makbuliyet: Makbullük, beğenirlik, kabul edilirlik.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">İcabet: Cevap verme, karşılık verme.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Vücub: Zorunlu olmak, olmaması imkansız olmak, yaratılma ve yok olma hakkında düşünülemez olmak.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Mecmuu: Bütünü, toplamı.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Bilbedahe: Apaçık, açık olarak, besbelli.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Hâlık-ı Rahîm: Çok merhametli ve şefkatli yaratıcı.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Kerim: Kerem sahibi, bağış, iyilik, lütuf ve cömertlik sahibi.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Mücîb: Cevap veren. Duaya cevap veren.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Delalet: Delil olma, yol gösterme.</span></span></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><strong>Beşinci Pencere </strong></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Görüyoruz ki: Eşya hususan zîhayat olanlar, def'î gibi âni bir zamanda vücuda gelir. Halbuki def'î ve âni bir surette basit bir maddeden çıkan şeyler, gayet basit, şekilsiz, san'atsız olması lâzım gelirken; çok meharete muhtaç bir hüsn-ü san'atta, çok zamana muhtaç ihtimamkârane nakışlarla münakkaş, çok âlâta muhtaç acib san'atlarla müzeyyen, çok maddelere muhtaç bir surette halk olunuyorlar. İşte bu def'î ve âni bir surette bu hârika san'at ve güzel heyet, herbiri bir Sâni'-i Hakîm'in vücub-u vücuduna şehadet ve vahdet-i rububiyetine işaret ettikleri gibi mecmuu gayet parlak bir tarzda nihayetsiz Kadîr, nihayetsiz Hakîm bir Vâcib-ül Vücud'u gösterir.</span></span></em></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Zîhayat: Hayat sahibi, canlı.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Def'î: Hemen, bir anda, ani.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Hüsn-ü san'at: Sanat güzelliği.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">İhtimamkârane: Özenircesine, özen gösterir şekilde, çok dikkat edercesine.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Münakkaş: Nakışlı,süslü, işlemeli.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Âlât: Aletler.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Müzeyyen: Süslü, süslenmiş.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Sâni'-i Hakîm: Hiçbir şeyi gayesiz ve faydasız bırakmayıp herşeyde sayısız gayeler ve faydalar gözeten sanatkar yaratıcı.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Vücub-u vücud: Vücudun vücubu, varlığının zorunlu olması, olmaması imkansız olan varlık. </span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Vahdet-i rububiyet: Rabliğin birliği, herşeyin sahibi ve terbiyecisinin bir tek oluşu.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Hakîm: Hikmet sahibi.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Vâcib-ül Vücud: Varlığı zorunlu olup olmaması imkansız olan Allah (cc). </span></span></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Şimdi, ey sersem münkir! Haydi bunu ne ile izah edersin? Senin gibi sersem, âciz, cahil tabiatla mı? Veyahut hadsiz derece hata ederek o Sâni'-i Mukaddes'e "Tabiat" ismini verip onun mu'cizat-ı kudretini, o tesmiye bahanesiyle tabiata isnad edip, bin derece muhali birden irtikâb etmek mi istersin?</span></span></em></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Münkir: İnkar eden, inkarcı.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Sâni'-i Mukaddes: Kutsal ve kusursuz sanatkar yaratıcı.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Mu'cizat-ı kudret: Allah'ın (cc) sonsuz gücünün mucizeleri (harika eserleri).</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Tesmiye: İsimlendirme, isim verme, adlandırma.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">İsnad: Dayandırılma, mal etme.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Muhal: İmkansız, mümkün olmayan, olamaz.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">İrtikâb: Bir işe girişmek. *Çirkin ve kötü iş işlemek. </span></span></p><p></p><p><strong><em><p style="text-align: right"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 15px">Sözler</span></span></p><p></em></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ahmet.1, post: 521828, member: 1040028"] [I][FONT=Arial][SIZE=3][B]Dördüncü Pencere [/B] İstidad lisanıyla bütün tohumlar tarafından ve ihtiyac-ı fıtrî lisanıyla bütün hayvanlar tarafından ve lisan-ı ızdırarî ile bütün muztarlar tarafından edilen duaların makbuliyetidir. İşte bu nihayetsiz duaların bilmüşahede kabul ve icabeti, herbiri vücuba ve vahdete şehadet ve işaret ettikleri gibi, mecmuu büyük bir mikyasta bilbedahe bir Hâlık-ı Rahîm ve Kerim ve Mücîb'e delalet eder ve baktırır.[/SIZE][/FONT][/I] [COLOR="#008000"][FONT=Arial]İstidad: Kabiliyet, yetenek. İhtiyac-ı fıtrî: Fıtri ihtiyaç, yaratılışa ait ihtiyaç, yaratılışta bulunan ihtiyaç. Lisan-ı ızdırarî: Izdırara ait lisan, mecburiyet ve çaresizliğin dili. Muztar: Çaresiz, çaresiz kalmış, zorda kalmış. Makbuliyet: Makbullük, beğenirlik, kabul edilirlik. İcabet: Cevap verme, karşılık verme. Vücub: Zorunlu olmak, olmaması imkansız olmak, yaratılma ve yok olma hakkında düşünülemez olmak. Mecmuu: Bütünü, toplamı. Bilbedahe: Apaçık, açık olarak, besbelli. Hâlık-ı Rahîm: Çok merhametli ve şefkatli yaratıcı. Kerim: Kerem sahibi, bağış, iyilik, lütuf ve cömertlik sahibi. Mücîb: Cevap veren. Duaya cevap veren. Delalet: Delil olma, yol gösterme.[/FONT][/COLOR] [I][FONT=Arial][SIZE=3][B]Beşinci Pencere [/B] Görüyoruz ki: Eşya hususan zîhayat olanlar, def'î gibi âni bir zamanda vücuda gelir. Halbuki def'î ve âni bir surette basit bir maddeden çıkan şeyler, gayet basit, şekilsiz, san'atsız olması lâzım gelirken; çok meharete muhtaç bir hüsn-ü san'atta, çok zamana muhtaç ihtimamkârane nakışlarla münakkaş, çok âlâta muhtaç acib san'atlarla müzeyyen, çok maddelere muhtaç bir surette halk olunuyorlar. İşte bu def'î ve âni bir surette bu hârika san'at ve güzel heyet, herbiri bir Sâni'-i Hakîm'in vücub-u vücuduna şehadet ve vahdet-i rububiyetine işaret ettikleri gibi mecmuu gayet parlak bir tarzda nihayetsiz Kadîr, nihayetsiz Hakîm bir Vâcib-ül Vücud'u gösterir.[/SIZE][/FONT][/I] [COLOR="#008000"][FONT=Arial]Zîhayat: Hayat sahibi, canlı. Def'î: Hemen, bir anda, ani. Hüsn-ü san'at: Sanat güzelliği. İhtimamkârane: Özenircesine, özen gösterir şekilde, çok dikkat edercesine. Münakkaş: Nakışlı,süslü, işlemeli. Âlât: Aletler. Müzeyyen: Süslü, süslenmiş. Sâni'-i Hakîm: Hiçbir şeyi gayesiz ve faydasız bırakmayıp herşeyde sayısız gayeler ve faydalar gözeten sanatkar yaratıcı. Vücub-u vücud: Vücudun vücubu, varlığının zorunlu olması, olmaması imkansız olan varlık. Vahdet-i rububiyet: Rabliğin birliği, herşeyin sahibi ve terbiyecisinin bir tek oluşu. Hakîm: Hikmet sahibi. Vâcib-ül Vücud: Varlığı zorunlu olup olmaması imkansız olan Allah (cc). [/FONT][/COLOR] [I][FONT=Arial][SIZE=3]Şimdi, ey sersem münkir! Haydi bunu ne ile izah edersin? Senin gibi sersem, âciz, cahil tabiatla mı? Veyahut hadsiz derece hata ederek o Sâni'-i Mukaddes'e "Tabiat" ismini verip onun mu'cizat-ı kudretini, o tesmiye bahanesiyle tabiata isnad edip, bin derece muhali birden irtikâb etmek mi istersin?[/SIZE][/FONT][/I] [COLOR="#008000"][FONT=Arial]Münkir: İnkar eden, inkarcı. Sâni'-i Mukaddes: Kutsal ve kusursuz sanatkar yaratıcı. Mu'cizat-ı kudret: Allah'ın (cc) sonsuz gücünün mucizeleri (harika eserleri). Tesmiye: İsimlendirme, isim verme, adlandırma. İsnad: Dayandırılma, mal etme. Muhal: İmkansız, mümkün olmayan, olamaz. İrtikâb: Bir işe girişmek. *Çirkin ve kötü iş işlemek. [/FONT][/COLOR] [B][I][RIGHT][FONT=Arial][SIZE=4]Sözler[/SIZE][/FONT][/RIGHT][/I][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
33. Söz'den
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst