Ustadın Tevazusu..

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Ustadın sair kısımlarda tevazusuna ve samimi ihlasına diyecek yok ümid ederim ki o tevazu bizlerede sirayet eder . Yer yer yakaladıkca paylasılması ümidiyle...

Ben ki bir hammalın oğluyum. Bu kadar dünya bana muyesser iken kendi nefsimi hammal oğulluğundan ve fakr-ı halden çıkarmadım.(Tarihce-i Hayat)
 

shacird

New member
Üçüncüsü: Hakikî şahsiyetim, yani Eski Said'in bozması bir şahsiyetim var ki, o da Eski Said'den irsiyet kalma bazı damarlardır. Bazen riyâya, hubb-u câha bir arzu bulunuyor. Hem, asil bir hanedandan olmadığımdan, hısset derecesinde bir iktisat ile, düşkün ve pest ahlâklar görünüyor.

Ey kardeşler! Sizi bütün bütün kaçırmamak için, bu şahsiyetimin gizli çok fenalıklarını ve sû-i hallerini söylemeyeceğim. İşte, kardeşlerim, ben müstaid ve makam sahibi olmadığım için, şu şahsiyetim, dellâllık ve ubudiyet vazifelerindeki ahlâktan ve âsârdan çok uzaktır.

Hem " Allah vergisi için kabiliyet şart değildir. "kaidesince, Cenâb-ı Hak, merhametkârâne, kudretini benim hakkımda böyle göstermiş ki, en ednâ bir nefer gibi bu şahsiyetimi, en âlâ bir makam-ı müşiriyet hükmünde olan hizmet-i esrar-ı Kur'âniyede istihdam ediyor. Yüz binler şükür olsun!

Nefis cümleden süflî, vazife cümleden âlâ.
 
Üst