Lahika Analizi 13 : Manevi Tamirat

FaKiR

Meþveret Bþk.
Bismillahirrahmanirrahim.

Es Selamu Aleykum muhterem kardeslerim.

Bu haftaki Lahika dersimiz
de "tamirat" konusu ele almayi istedik... Tamirat deyip gecmeyin, bakalim yikilan kaç kale varmis... Tamirat nasil neyle yapilirmis....

Bu tamirata bir tuglada siz koyun diyerek, katilimlarinizi bekliyoruz...


[TAVSIYE]
"Risale-i Nur, yalnız bir cüz'i tahribatı, bir küçük haneyi tamir etmiyor; belki külli bir tahribatı ve İslamiyeti içine alan, dağlar büyüklüğünde taşları bulunan bir muhit kal'ayı tamir ediyor. Ve yalnız hususi bir kalbi ve has bir vicdanı ıslaha çalışmıyor, belki bin seneden beri tedarük ve teraküm edilen müfsid aletler ile dehşetli rahnelenen kalb-i umumi ve efkar-ı ammeyi ve umumun bahusus avam-ı mü'mininin istinadgahları olan İslami esaslar ve cereyanlar ve şeairler kırılmasıyla, bozulmaya yüz tutan vicdan-ı umumiyi, Kur'an'ın icazıyla, o geniş yaralarını, Kur'an'ın ve imanın ilaçları ile tedavi etmeye çalışıyor.

Kastamonu Lahikasi, s.25
[/TAVSIYE]

Sorular:

1/ Yukardaki cumlede tahribattan ve tamirden soz ediliyor ? Yikilan nedir? Tamir edilmeye çalisilan nedir?

2/ Risale-i Nurun kucuk bir haneyi ve daglar buyuklugunde olan bir kaleyi tamir ettiginden bahsediliyor? Bu nasil olur? Hangi "aletle" kucuk ve kocaman seyler ayni anda tamir edilebilir?

3/ mufsit, karistirici, ortalik bozucu aletler derken neden bahsediyor? Bu mufsit aletlerin neden oldugu yaralar nelerdir ?

Bu aletlerle toplumun fikirlerinin bozulmaya calisildigi , ve kamu vicdaninin bozulmaya yuz tuttugundan bahsediliyor. Bu nasil olur? Madem boyle salgin bulasici yaralar enjecte edilmeye calisiyor, bunun tamirati nasil olur?

4/ Maddeyi tamir etmek kolaydir, manevi tamirat nasil olur? Manevi hastaligin farkina nasil varilir?
 

teblið

Vefasýz
2/ Risale-i Nurun kucuk bir haneyi ve daglar buyuklugunde olan bir kaleyi tamir ettiginden bahsediliyor? Bu nasil olur? Hangi "aletle" kucuk ve kocaman seyler ayni anda tamir edilebilir?

Bismillah-i Teala;

Nasıl Tamir ve tedavi etmesin ki..Bundan daha doğal daha kesin ve kat'i ne olabilir ?Risalei nurun temel Kaynağı nedir ?Sorusunu anlayan ve kavrayan bilir ki bu işin esbab-ı mucibesi Yüce Kur'an'ı Kerim'dir ..

Bir çok kesimde hep Riselelerin başarısı ve anlamı tartışılmştır yıllardan beri..Şunu artık bilmek gerek diye düşünüyorum ve savunuyorum..: Kur’ân-ı Kerimde var olan tüm bu özellikler, O’nun bir nevi tefsiri olan Risale-i Nurlara da aynen in’ikas etmiştir, sirayet etmiştir yani yansımıştır. Bu bir gerçektir, iddia değildir, mücerrepdir (tecrübe edilmiştir) ve kesindir..Buna binaen esin ve manevi kaynağı KUR'AN'I KERİM olan hangi düşünce ,ve anlayış muzzaffer olmaz,ve akabinde yaralı gönülleri tamir ve tedavi etmez ...

hep merak edilen bir soru daha vardır ve sorulur ;Risalei nurların başarısındaki diğer sırlar ne dir ?Aslında çok kolaydır aşamaları ama görmek isteyene;Aşamalara dikkat edelim bir kez daha; risalei nurlar 1.Acz, 2.fakr, 3.şefkat ve 4.tefekkür yolu, bir cadde-i kübradır ..Ve bu ilke ve prensible hangi harap olmuş kalenin sutunları restore edilmez sizce?

Risale-i Nura sadece Müslümanların değil, bütün insanlığın öyle çok ihtiyacı var ki. Bu ihtiyaç sıradan bir gayretle, ‘okumuş olmak için okumak’ ile karşılanamaz. Sahabe mesleği çok ciddi bir ekoldür. Ciddi fedakârlıklar ve azami gayretler ister… işte bunu hayatımıza oturduk mu başarıda kaçınılmaz olur inş..
 

ebrar172

Well-known member
4/ Maddeyi tamir etmek kolaydir, manevi tamirat nasil olur? Manevi hastaligin farkina nasil varilir?



Yeis :


"Arkadaş! Amele ve tâate muvaffak olamayan azabdan korkar, yeise düşer
smilies
Böyle bir me'yusun gözüne, dinî mes'elelere münafî edna ve zayıf bir emare, kocaman bir bürhan görünür
smilies
Böyle birkaç emareyi elde eder etmez, diğer emarelerin saikasıyla ilân-ı isyan ederek İslâm dairesinden çıkar, şeytanın ordusuna iltihak eder
smilies
Binaenaleyh a'male muvaffak olamayanlar, yeise düşmemek için şu âyete müracaat etsin:

قُلْ يَا عِبَادِىَ الَّذِينَ اَسْرَفُوا عَلَى اَنْفُسِهِمْ لاَ تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللّهِ اِنَّ اللّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمِيعًا اِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ

"Kul ya ibadiyellezine esrafu ala enfüsihim la taknetu mir rahmetillah innellahe yağfiruz zünube cemia innehu hüvel ğafurur rahiym "

De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir
smilies
"


Ucb :

"Arkadaş! Yeise düşen adam, azabdan kurtulmak için, istinad edecek bir noktayı aramaya başlar
smilies
Bakar ki, bir miktar hasenat ve kemalâtı var, hemen o kemalâtına bel bağlar
smilies
Güvenerek der ki: “Bu kemalât beni kurtarır, yeter” diye bir derece rahat eder
smilies
Halbuki a'male güvenmek ucbdur
smilies
İnsanı dalalete atar
smilies
Çünki insanın yaptığı kemalât ve iyiliklerde hakkı yoktur; mülkü değildir, onlara güvenemez
smilies


Hem insanın vücudu ve cesedi bile onun değildir
smilies
Çünki kendisinin eser-i san'atı değildir
smilies
O vücudu yolda bulmuş, lakita olarak temellük de etmiş değildir
smilies
Kıymeti olmayan şeylerden olduğu için yere atılmış da insan almış değildir
smilies
Ancak o vücud hâvi olduğu garib san'at, acib nakışların şehadetiyle, bir Sâni'-i Hakîm'in dest-i kudretinden çıkmış kıymettar bir hane olup, insan o hanede emaneten oturur
smilies
O vücudda yapılan binlerce tasarrufattan ancak bir tane insana aittir
smilies


Ve keza esbab içerisinde en eşref, en kuvvetli bir ihtiyar sahibi insan iken, ef'al-i ihtiyariye namıyla kendisine mal zannettiği ef'alin ekl, şürb gibi en âdi bir fiilin husulünde, yüz cüz'ünden ancak bir cüz'ü insana aittir
smilies


Ve keza insanın elindeki ihtiyar pek dardır
smilies
Havassının en genişi hayal olduğu halde, o hayal akıl ve aklın semerelerini ihata edemez
smilies
Bunları, bu kadar büyük iken, nasıl daire-i ihtiyarına idhal edip, onlarla iftihar ediyorsun?

Ve keza şuurî olmaksızın, senin lehine ve aleyhine çok fiiller cereyan etmektedir
smilies
O fiiller şuurî oldukları halde, şuurun taalluk etmediğinden sabit olur ki, o fiillerin fâili bir Sâni'-i Zîşuur'dur
smilies
Ne sen fâilsin ve ne senin esbabın
smilies
smilies
smilies
Binaenaleyh mâlikiyet davasından vazgeç
smilies
Kendini mehasin ve kemalâta masdar olduğunu zannetme
smilies
Ve kat'iyen bil ki, senden sana yalnız noksan ve kusur vardır
smilies
Çünki sû'-i ihtiyarınla, sana verilen kemalâtı bile tağrir ediyorsun
smilies
Senin hanen hükmünde bulunan cesedin bile emanettir
smilies
Mehasinin hep mevhubedir; seyyiatın meksûbedir
smilies
Binaenaleyh

لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللّهِ

Lehül mülkü ve lehül hamdü vela havle vela kuvvete illa billahi de
smilies
"


Gurur :

"Gurur ile insan maddî ve manevî kemalât ve mehasinden mahrum kalır
smilies
Eğer gurur saikasıyla başkaların kemalâtına tenezzül etmeyip, kendi kemalâtını kâfi ve yüksek görürse, o insan nâkıstır
smilies
Böyle insanlar, malûmat ve keşfiyatlarını daha yüksek görmekle, eslaf-ı izamın irşadat ve keşfiyatlarından mahrum kalırlar
smilies
Ve evhama maruz kalarak bütün bütün çizgiden çıkarlar
smilies
Halbuki eslaf-ı izamın kırk günde yaptıkları bir keşfiyatı, bunlar kırk senede bulamazlar
smilies
"


Su'i Zan :

"Evet insan hüsn-ü zanna memurdur
smilies
İnsan, herkesi kendisinden üstün bilmelidir
smilies
Kendisinde bulunan sû'-i ahlâkı, sû'-i zan saikasıyla başkalara teşmil etmesin
smilies
Ve başkaların bazı harekâtını, hikmetini bilmediğinden, takbih etmesin
smilies
Binaenaleyh eslaf-ı izamın hikmetini bilmediğimiz bazı hallerini beğenmemek, sû'-i zandır
smilies
Sû'-i zan ise, maddî ve manevî içtimaiyatı zedeler."





 

FaKiR

Meþveret Bþk.
Teşbihte hatâ olmasın; nasıl ki Kur’ân’ın gâyet kuvvetli ve mantıkî hâkîkati sâir dinleri felsefe-i tabiiyenin savletinden ve galebesinden kurtanp onlara bir nokta-i istinad oldu, taklidî ve aklın haricindeki usüllerini de bir derece muhâfaza etti; aynen öyle de, bu zamanda onun bir mu’cizesi ve nuru olan Risâle-i Nur dahi felsefe-i maddiyeden gelen dehşetli dalâlet-i ilmiyeye karşı, avâm-ı ehl-i îmânın, taklidî olan îmanlarını, o dalâlet-i ilmiyenin savletinden kurtarıp, umum ehl-i îmâna bir nokta-i istinad ve yakın ve uzaklarda olanlara dahi, zaptedilmez bir kale hükmüne geçmiştir ki; bu emsâlsiz dehşetli dalâletler içinde, yine avâm-ı mü’minînin îmânını şüphelerden ve İslâmiyetini hakîkatsizlik vesveselerinden muhâfaza ediyor.


Evet, her tarafta, hattâ Hint ve Çin’de, ehl-i îman bu zamanın çok dehşetli dalâletinin galebesinden, "Acaba İslâmiyette bir hakîkatsizlik mi var ki, sarsılmış" diye şüpheye ve vesveseye düştüğü vakit, birden işitir ki, bir risâle çıkmış; îmânın bütün hakîkatlerini katî ispat eder, felsefeyi mağlûp edip zındıkayı susturuyor,
diye anlar. Birden o şüphe ve vesvese zâil olup îmânı kurtulur ve kuvvet bulur.

Emirdağ Lâhikası-I, s. 90.
 

FaKiR

Meþveret Bþk.
1/ Yukardaki cumlede tahribattan ve tamirden soz ediliyor ? Yikilan nedir? Tamir edilmeye çalisilan nedir?

2/ Risale-i Nurun kucuk bir haneyi ve daglar buyuklugunde olan bir kaleyi tamir ettiginden bahsediliyor? Bu nasil olur? Hangi "aletle" kucuk ve kocaman seyler ayni anda tamir edilebilir?

Oyle bir zamanda yasiyoruz ki, kökten inkar var, bir bedenin sadece cuzlerine degil, butunune kasit var.

Bu inkar sadece islam dini icin degil, butun semavi dinlere karsi materialist , maddedi bir durus ve arayis soz konusu.

Bu materialist akima karsi, Ustad Bediuzzaman hazretleri Risale-i Nurlarla butun ilim ve fenlerde bir tecdid, yenilik olusturdu.

Yapmaya calistigi sadece dini ilimleri yayma degil, dini fenni, uhrevi dunyevi butun ilim dallarini maddi ve manevi yonden bir tecdide tabi tuttu.

Bu butun dallari kusatan eser, bu yuzden sadece cuzzi bir tahribati degil, daglar buyuklugunde kocaman taslari bulunan kaleleri tamir ediyor. Tum dallari birlestirip TEK hedefte bulusturuyor.

"ISLAMIYETI ICINE ALAN " ifadesini kullaniyor burada, buna dikkat cekmek gerekiyor. Soyleki; diger semavi dinlerinde, Allah ahiret inanci gibi meselerinde, dinsizlige karsi kendini savunacak mudafa edecek ilmi silahlari icinde barindiran kitaplar oldugunu ifade ediyor.
 

faris

Well-known member
3/ mufsit, karistirici, ortalik bozucu aletler derken neden bahsediyor? Bu mufsit aletlerin neden oldugu yaralar nelerdir ?

Bu aletlerle toplumun fikirlerinin bozulmaya calisildigi , ve kamu vicdaninin bozulmaya yuz tuttugundan bahsediliyor. Bu nasil olur? Madem boyle salgin bulasici yaralar enjecte edilmeye calisiyor, bunun tamirati nasil olur?


Bu mufsit aletleri saymakla bitmez. Çünkü ehli dalalette olanlar islamı ve hakikatlerini kur'anı azimüşşanın inzalinden beri bozmaya çalışmaktalar. Zaman oldu fitne ile zaman oldu fesad ile zaman oldu islamın hükümlerine fetvalar karıştırarak zaman oldu ibadetlere dokunarak zaman oldu dini vecibeleri yerine getirmeyi engelleyerek zaman oldu yasaklar getirerek..

Toplumun fikirlerinin bozulması ise zamanında gördüğümüz gibi şeriat ve irtica kavramlarını kullanarak yine kendi düzenledikleri tiyatrolar ile bu ulvi hususları toplumun mabeyninde ve fikirlerinde bozmaya çalışmışlarıdır.

Vicdanın bozulması ise yakın zamanımızda yaşanılan somali hadisesinde; insanların vicdanlarını bozmak niyetiyle türkiye de onca aç var iken neden somaliye yardım edeceğim sözü örnek olabilir.

Bunun tamiratı az da olsa hergün devamlı ve hiç aksatmadan Risale-i Nur Okumak..
 

teblið

Vefasýz
4/ Maddeyi tamir etmek kolaydir, manevi tamirat nasil olur? Manevi hastaligin farkina nasil varilir?

En zoruda sizinde dikkat çektiğiniz gibi Manevi tamirattır;Aslında sağlıklı bir insan ruh alemindeki tahribatı kabul etmesiyle başlar;Beşeri hastalıklarda öyledirya;Hastalığın tedavisi için öncellikle tanı ve teşhisin konulması gerekir ..,

Her insan manevi bir çiftçidir..Ruh alemine iyi bakım verirse yarın hasat zamanıda mahsulü iyi olur tabiri caizsse..Hani büyüklerimizin güzel bir sözü vardır (Ne ekersen onu biçersin misali)Manevi tamiratın en büyük dermanı Kur'an'ı Kerimin emirlerine riayet edip hayata tatbikle başlar..Üstadımızın buyurduğu gibi,Tedavi Kur'an'nın ve İmanın ilaçları ile olur ..

Nedir bu ilaçlar ; aczinin ve fakrının bilincinde olup İbadet taat ,şükür teffekkür gibi güzellikleri ameli hayata dönüştürmekle mümkündür..
 

teblið

Vefasýz
1/ Yukardaki cumlede tahribattan ve tamirden soz ediliyor ? Yikilan nedir? Tamir edilmeye çalisilan nedir?

Yıkılan en evvel insandır ,insanın ruh alemi tahrip olmuşsa,bulunduğu ailesinde tahribata uğrar..Akabinde yaşadığı toplum cemiyet;Bir silsile şeklinde adeta..Yeter ki çürüme başlasın ,tedavi görmezsse primer çevresinden bozulmaya yüz tutar maalesef;

bu hususta Üstadımızın güzel bir nasihatı çok manidardır ..Aynen aktarıyorum..dersimize buyrun;

Bir tek gâyem vardır: O da mezara yaklaştığım bu zamanda, İslâm memleketi olan bu vatanda bolşevik baykuşları‘nın seslerini işitiyoruz. Bu ses, âlem-i İslâmın îman esaslarını zedeliyor. Halkı bilhassa gençleri îmansız yaparak kendisine bağlıyor. Ben bütün mevcûdiyetimle bunlarla mücadele ederek gençleri ve Müslümanları îmana davet ediyorum.

Bu îmansız kitleye karşı mücadele ediyorum. Bu mücahedem ile inşâallah Allah huzuruna girmek istiyorum. Beni bu gâyemden alıkoyanlar da, korkarım ki bolşevikler olsun! Bu îman düşmanlarına karşı mücahede açan dindar kuvvetlerle el ele vermek, benim için mukaddes bir gâyedir. Beni serbest bırakınız. Elbirliğiyle komünistlikle zehirlenen gençlerin ıslahına ve memleketin îmanına, Allah’ın birliğine hizmet edeyim.”



 
Üst