Tevbe ilâhi bir yardım ve rabbani mağfirettir

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Tevbe ilâhi bir yardım ve rabbani mağfirettir
Allahu Tealâ tevbe ile mümini hiç günah işlememiş gibi bir hale döndürür
Tevbeyi anlamadan, tevbeyi gerçekleştirip hayatımıza tatbik etmeden
gerçek olgunluğa giden yolda mesafe katetmemiz mümkün değildir

Tevbe ilim, hal ve fiilden ibarettir
Tevbe ilmi, günahın zararını ve günahın Allahu Tealâ'nın azametine karşı
edepsizlik olduğunu bilmektir
Evet, işlenen günah Allah'a karşı yapılan bir edepsizlik ve isyandır
Allah'ın rahmetinin celbi için bu isyan ve edepsizlik perdesinin kaldırılması gerekir

Ayrıca Allah'ın azametini bilen kalbe işlenen günahtan dolayı bir eziklik
ve mahcubiyet gelir ki bu, tövbenin birinci hakikatidir
Eğer kulun dudağından tevbenin kelimeleri çıkıyor da
kalbinde bir eziklik ve arlanma duymuyorsa,
bu tevbe hem taklit, belki hem de günah olur

Bir kimse Allah'a karşı eziklik ve mahcubiyet hissetmedikçe
ne günahtan dönebilir, ne de tevbesi ciddi bir fayda verir

Eziklik ve mahcubiyet duygusu kalpte parladı mı,
Allah'ın nuru kalpte tecelli eder

Sevdiğim bir yakınıma karşı bir kusur işlesem,
onu görünce utanç duyar ve keşke yapmasaydım diye özür dilerim

Utanç veya pişmanlık duygusu olmadan,
sadece görünüşte dilenen özüre kibir karışır ve alay etmek gibi olur

İşte tevbe eden de buna dikkat etmelidir
Aksi takdirde sahibini günahtan temizlemediği gibi,
belki günaha girmesine sebep olur

Mahcubiyet ve eziklik olunca Allah'ın nuru kalbe inmeye başlar
Allah'ın nuru inmeye başlayınca günahın, şehvetin, gazabın ateşi söner
Demek ki tevbe Allah'tan gelir
O halde Cenab-ı Rabbül Alemin'den sağlam bir tevbe için yardım
ve rahmet dilemek lazım gelir

Pişmanlık dua ve zikre yol açar
Bundan dolayı ayet-i kerimedeki hakikat karşımıza çıkar:

Müminler onlardır ki, bir kötülük yaptıklarında ya da
(cehennemi hak edecek işlerle) kendilerine zulmettiklerinde
Allah'ın azabını, hesabını hatırlayıp günahlardan hemen dönerek affedilmeyi dilerler

Allah'dan bağışlanmayı isteyen kişi "ya Rabbim" dediğinde,
Allahu Tealâ "buyur ey kulum" der ve böylece rahmet kapısı açılır

Günahlar iki kısımdır

Birinci kısım, kulun Allah ile arasında olan,
ikinci kısım, kulun kullar ile arasında olan günahlardır

Kul ile Allah arasında olan günahlar namaz, oruç, hac, zekât gibi
yapmakla telafi edilen amellerdir Bu amelleri ihmal etmekle günah kazanılır
Tevbe eden kimse bu amellerin noksanlarını kaza etmekle mükelleftir
Kazayı gerektirmeyen haller de vardır Mesela Kur'an'a abdestsiz dokunmanın
kazası olmaz Bir daha yapmamaya azmedilir ve yapılmazsa tevbe gerçekleşmiş olur

Kullarla ilgili günahlarda ise, yaptığı zulümden dolayı hak sahipleriyle helâlleşmesi
şartıyla tevbesi gerçekleşmiş olur
Mesela bir kimseden ödünç bir şey aldım Onu iade etmem lazımken
aldığımı inkâr ediyorum, sadece tevbe ediyorum Bu olmaz
Kula karşı olan haklar iade edilecek, bazı haklar için de helâlleşilecek
Hakaret, dövme, sövme helâlleşmeyi gerektirir Miras, mehir, alışveriş gibi
meselelerde de hak geçtiyse helâlleşmek lazım gelir

Mehmet Ildırar-Nefs Terbiyesi ve İlahi Huzur
 
Üst